ateizm

Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...
militant-atheist1.jpg

sadece-islam-a-karsi-olan-ateist_347551.jpg
 
ahzab suresi #50 gerekli cevaplari verecektir :k19:

Ahzab-50'yi öne sürüyorsunuz,
ama arkasından gelen Ahzab-51 ve Ahzab-52'nci ayetlerden bahsetmiyorsunuz.

(Sato özelinde yazmıyorum, genelde birçok kişi tarafından bahsedilen bir ayet)

Öncelikle "cariye" kelimesine takıldım.
Motomot birebir çevirisi ile övünen Yaşar Nuri Öztürk, çevirinde bu kelimeyi kullanmıyor.

Edip Yüksel ve Ali Rıza Safa çevirilerine baktım, böyle bir kelime kullanmamışlar.

Ana dili Arapça olan, Prof.Dr.Gazi Özdemir ise çevirisinde,
cariye kullanmamış ve yerine çok enteresan bir cümle kurmuş.
"Allah'ın sana emaneti olan kimsesiz muhtaç kadınları" ifadesini kullanmış.

İfade düşünüldüğünde ve savaş zamanı gibi olağanüstü durumlarda,
"sadece dul kalmış şartıyla" çoklu evliliğe izin veren Kuran, burada da bağlamından kopmamış.
Benzer kimsesiz kalan kadınları, alabildiğine korumaya çalışıyor.

"Sözde kadın düşkünü" iddia edilen peygamber, neden 51 yaşına kadar tek eşli kalsın ?
Neden karısı ölünce, bekar genç kadınlarla evlenmek yerine 40-60 yaş arası dul kadınları evlenmek için seçsin.
Bu iddiaları hiç mantıklı bulmuyorum.

Kaldı ki, 50nci ayetten bahsedenler, neden 51 ve 52 yi de belirtmezler.

Madem, peygamber kendisine, evlilik kuralını alabildiğine açmış, serbest bırakmış iddiasında olanlar.
arkadan gelen ayetleri dikkatle okuyun.

Ahzab-52
Açıkladığımız kadınlar dışında başka kadınlar sana helal değildir.
(Ne oldu şimdi, hani kendisine her kadınla evlenmek serbestti ?)
Güzellikleri hoşuna gitmiş olsa bile evlenemezsin.
(Nasıl yani, peygamber hani kadınlardan harem kuruyordu, hani en genç ve güzelleri topluyordu)
(Bu iddia tamamen çöktü)

Ahzab-51
.....................
Böylelikle onlar, koruma altında olacakları için hoşnut olurlar, sıkıntı çekmezler.
(Bu işin, cariyelik olarak değil, ne için yapıldığı apaçık şekilde açıklanmış.
Savaşta kocası ölen kadınların ve çocuklarının, ortada kalmaması için,
Kadınları korumak için....)

Ama ben şimdi eminim;
Ayet-50 işlerine gelenlerin, bu ayeti kucaklayıp savunurken,
51 ve 52'yi duyunca, "olmaz öyle şey" cevaplarını duyar gibiyim... :)
 
Son düzenleme:
Ahzab-50'yi öne sürüyorsunuz,
ama arkasından gelen Ahzab-51 ve Ahzab-52'nci ayetlerden bahsetmiyorsunuz.

(Sato özelinde yazmıyorum, genelde birçok kişi tarafından bahsedilen bir ayet)

Öncelikle "cariye" kelimesine takıldım.
Motomot birebir çevirisi ile övünen Yaşar Nuri Öztürk, çevirinde bu kelimeyi kullanmıyor.

Edip Yüksel ve Ali Rıza Safa çevirilerine baktım, böyle bir kelime kullanmamışlar.

Ana dili Arapça olan, Prof.Dr.Gazi Özdemir ise çevirisinde,
cariye kullanmamış ve yerine çok enteresan bir cümle kurmuş.
"Allah'ın sana emaneti olan kimsesiz muhtaç kadınları" ifadesini kullanmış.

#surely top lads

Son_ayet_b_k_c_espri.jpg


İfade düşünüldüğünde ve savaş zamanı gibi olağanüstü durumlarda,
"sadece dul kalmış şartıyla" çoklu evliliğe izin veren Kuran, burada da bağlamından kopmamış.
Benzer kimsesiz kalan kadınları, alabildiğine korumaya çalışıyor.

reis allah'a karsi geliyon allah seni affetsin ama teyze dayi hala vb kizlari helal edilmistir (cima hususunda) + zeyd'in karisi. ganimet cariyeler pre-ayet zati yaygin bir conduct idi, her halukarda allah'in sozune karsi gelemezsin.

"Sözde kadın düşkünü" iddia edilen peygamber,

kadin duskunu olmakta ne var ki? essek duskunu olmaktan yegdir i suphauwz!!

Kaldı ki, 50nci ayetten bahsedenler, neden 51 ve 52 yi de belirtmezler.

Madem, peygamber kendisine, evlilik kuralını alabildiğine açmış, serbest bırakmış iddiasında olanlar.
arkadan gelen ayetleri dikkatle okuyun.

Ahzab-52
Açıkladığımız kadınlar dışında başka kadınlar sana helal değildir.
(Ne oldu şimdi, hani kendisine her kadınla evlenmek serbestti ?)
Güzellikleri hoşuna gitmiş olsa bile evlenemezsin.
(Nasıl yani, peygamber hani kadınlardan harem kuruyordu, hani en genç ve güzelleri topluyordu)
(Bu iddia tamamen çöktü)

Sevan Nişanyan/En Son Yazıları: Sevan Nişanyan'dan İslami Bilgiler: Nisa Faslı

Ahzab-51
.....................
Böylelikle onlar, koruma altında olacakları için hoşnut olurlar, sıkıntı çekmezler.
(Bu işin, cariyelik olarak değil, ne için yapıldığı apaçık şekilde açıklanmış.
Savaşta kocası ölen kadınların ve çocuklarının, ortada kalmaması için,
Kadınları korumak için....)

Ama ben şimdi eminim;
Ayet-50 işlerine gelenlerin, bu ayeti kucaklayıp savunurken,
51 ve 52'yi duyunca, "olmaz öyle şey" cevaplarını duyar gibiyim... :)

gel atayiz ol m8, 1500 yil once allahin arabinin colunde kimin eli kimin cebindeymis dusunmekten kurtul huh
 
helal edilmistir (cima hususunda)
"Helal edilmiştir" lafını duyanın hemen cinselliğe vurgu yapmasını anlamıyorum.
Bunun anlamı evliliğe izin vermektir.

Genel resmi kaçırmayalım.
Bu muhtaç kimsesiz kadınların korunmasının, evlilik dışında yapılması zaten Kuran'da yasak.
Çünkü o zaman kölelikten öteye gidemezsin.

Fakat evlilik izni, o muhtaç kadına birçok hak kazandırıyor.
Meşrulaştırıyor ve bir anlamda bence yüceltiyor.
Bence ayeti bükenler, ayetleri cinsellik gözlüğüyle okuyanlardır.

Herkes herşeyi anlayabilir.
Ben dini öğrenmek için başkalarını değil, Kuran'ı okuyorum.
İlk emir.

gel atayiz ol m8, 1500 yil once allahin arabinin colunde kimin eli kimin cebindeymis dusunmekten kurtul huh
Bunları düşünen ben değilim ki, Sato kardeş.
İddia ediyorsunuz bende nedir diye baktım sadece...
Ama her konuda, cariye geçti cinsellik, huri geçti cinsellik, o geçti bu geçti cinsellik diye,
düşüne düşüne çok zor durumdasınız, sizi kurtarmak lazım. :)
Benim böyle bir derdim yok.
 
kim neyi ispatlamaya çalışırsa çalışsın kimse inancından dönmez. O yüzden boş tartışmalar olduğunu söylemeden geçemeyecem
 
İnsanlar Allah'a sığınmayı seviyorlar. Koruyucu gibi görüyorlar ve bu işlerine geliyor. Allah olmasa kime yalvaracaklar, kimden yardım isteyecekler?

Ateistlik zor iş. Tek başınasın.
 
"Helal edilmiştir" lafını duyanın hemen cinselliğe vurgu yapmasını anlamıyorum.
Bunun anlamı evliliğe izin vermektir.

Genel resmi kaçırmayalım.
Bu muhtaç kimsesiz kadınların korunmasının, evlilik dışında yapılması zaten Kuran'da yasak.
Çünkü o zaman kölelikten öteye gidemezsin.

Fakat evlilik izni, o muhtaç kadına birçok hak kazandırıyor.
Meşrulaştırıyor ve bir anlamda bence yüceltiyor.
Bence ayeti bükenler, ayetleri cinsellik gözlüğüyle okuyanlardır.


Herkes herşeyi anlayabilir.
Ben dini öğrenmek için başkalarını değil, Kuran'ı okuyorum.
İlk emir.


Bunları düşünen ben değilim ki, Sato kardeş.
İddia ediyorsunuz bende nedir diye baktım sadece...
Ama her konuda, cariye geçti cinsellik, huri geçti cinsellik, o geçti bu geçti cinsellik diye,
düşüne düşüne çok zor durumdasınız, sizi kurtarmak lazım. :)
Benim böyle bir derdim yok.

serhan m8,

akil berrak olsun, bir de kurban kesme, believe in whichever story u want :k19:
 
serhan m8,
akil berrak olsun, bir de kurban kesme, believe in whichever story u want :k19:

sağol Sato, :)

Kuran'da Kurban Bayram'ı diye bir kavrama hiç rastlamadım.
Rastlamadığım bir kavram içinde de, kurban keseceksin diye de hiç okumadım.
Bunun din değil, gelenek olduğunu düşünüyorum.
Ben kesmiyorum.

..........ama kavurmasını ikram edene de affetmem :)
 
sözlükte bu yazıyor yani yaratıcının olmadığına inanan insanlar yaratıcının olmadığını iddia edenler ateist oluyor çok şükür onlardan değilim

Ateist, tanrı veya tanrıların varlığını hayal ürünü bulan kişi veya kişilerdir. Ateizm sanıldığı gibi bir inanç değildir. Çoğu zaman yanlış ifade edildiği şekli ile (tanrıtanımaz kelimesinde olduğu gibi) tanrıyı inkar eden kişi değildir. Çünkü "inkar" varolan bir şeyin reddedilmesi anlamı taşır, oysa ki ateistlere göre tanrı varolmadığı için onun "inkar edilmesi" de yanlış bir terminolojik kullanım olacaktır.
 
kim neyi ispatlamaya çalışırsa çalışsın kimse inancından dönmez. O yüzden boş tartışmalar olduğunu söylemeden geçemeyecem

Recep bunlar boş tartışmalar değil.. ben gayet dindar bir müslümandım bir zamanlar.. hatta böyle tartışmalarda dindar tarafta yer alırdım.. dolayısıyla bir taraf seni ikna edebilirse gayet de dönersin..

ben hiç bir zaman olaylara "ben %100 haklıyım" diye bakmam.. yanılıyorsam yanlıştan da dönerim.. biz burada din eleştirisi yapınca bizi doğuştan din düşmanı zannediyorlar ama gerçek öyle değil..

benim gibi vaktiyle kendini dindar kabul eden birisi bile fikrini değiştiriyorsa herkes değiştirir.. sonuçta ben müslümanların çoğu gibi dini okumadan müslüman olan bir insandım.. okudukça "kendimce" gerçeği öğrendim..

buradaki vokal fanatikler ikna olmasa da burayı okuyan bazılarının içinde ciddi soru işaretleri belirdiğine emin ol..

bazı insanlar var ki dinle ilgili çevresinde en ufak bir eleştiri bile duymamış.. dolayısıyla biz burada yazınca o kadar irkiliyor ki normal bir cümleyi bile hakaret sanıyor.. bu irkilmeyi ne kadar çok kişide yaratabilirsek o kadar iyi..

farkındalık böyle başlar..

adam çevresinde duymaya hiç alışık olmadığı bir düşünceyi burada sanal da olsa tecrübe ediyor ve kendi tatlı rüyasının herkes tarafından aynı şekilde "kesin doğru" olarak değerlendirilmediğini öğreniyor.. doğduğu günden bu yana 20-30 yıl boyunca beyni dinle yıkanmış bir adamın bir günde uyanması mümkün değil.. 30 senede uyutulduysa; uyanması da bir 3-5 sene sürer en azından.. o da gerçekten hakkını vererek araştırıp okursa mümkün..
 
Cariyeleri muhtaç, zavallı kadın olarak çevirmek ne kadar komik ise bu çeviriye inanmak komik oğlu komik.
 
Recep bunlar boş tartışmalar değil.. ben gayet dindar bir müslümandım bir zamanlar.. hatta böyle tartışmalarda dindar tarafta yer alırdım.. dolayısıyla bir taraf seni ikna edebilirse gayet de dönersin..

ben hiç bir zaman olaylara "ben %100 haklıyım" diye bakmam.. yanılıyorsam yanlıştan da dönerim.. biz burada din eleştirisi yapınca bizi doğuştan din düşmanı zannediyorlar ama gerçek öyle değil..

benim gibi vaktiyle kendini dindar kabul eden birisi bile fikrini değiştiriyorsa herkes değiştirir.. sonuçta ben müslümanların çoğu gibi dini okumadan müslüman olan bir insandım.. okudukça "kendimce" gerçeği öğrendim..

buradaki vokal fanatikler ikna olmasa da burayı okuyan bazılarının içinde ciddi soru işaretleri belirdiğine emin ol..

bazı insanlar var ki dinle ilgili çevresinde en ufak bir eleştiri bile duymamış.. dolayısıyla biz burada yazınca o kadar irkiliyor ki normal bir cümleyi bile hakaret sanıyor.. bu irkilmeyi ne kadar çok kişide yaratabilirsek o kadar iyi..

farkındalık böyle başlar..

adam çevresinde duymaya hiç alışık olmadığı bir düşünceyi burada sanal da olsa tecrübe ediyor ve kendi tatlı rüyasının herkes tarafından aynı şekilde "kesin doğru" olarak değerlendirilmediğini öğreniyor.. doğduğu günden bu yana 20-30 yıl boyunca beyni dinle yıkanmış bir adamın bir günde uyanması mümkün değil.. 30 senede uyutulduysa; uyanması da bir 3-5 sene sürer en azından.. o da gerçekten hakkını vererek araştırıp okursa mümkün..

eğer gerçekten sonradan ateist olduysan seni tebrik ederim renkdaş hayattan ve dünyadan zevk almak gerek ama insanlar malesef kendi kendine içlerindeki korku yüzünden o kitaplara taparak hayatlarını kendilerine zindana çeviriyorlar tabi bu benim görüşüm ama üzülüyorum.
 
Reyisin kitaplarini okuyun

yeni-turan-dursun.jpg


Envoyé de mon LG G3 32 Go Titane en utilisant Tapatalk
 
Reyisin kitaplarini okuyun

yeni-turan-dursun.jpg


Envoyé de mon LG G3 32 Go Titane en utilisant Tapatalk

#w. toplad

"Akıl ve bilim, aydınlık kesimdedir. Din, imansa karanlık kesimde. Aklın, bilimin ölçüleri bellidir. Gözlem vardır, deney vardır, nesnellik vardır. Yolu ışıklandıran da bunlar. Din ve imanda ise bunlar yoktur."

"Daha özgür bir dünyanın kurulabilmesi için de tabuların yıkılması gerekli. Her türlü tabu yıkılmalı. En başta da dinlerden, inançlardan kaynağını alan tabular."

"Küfür de, tehdit de, yüreksizliğin, tükenmişliğin ürünüdür. Ve boşunadır. Tabular üzerine gidiş sürecek, şimdiye dek yalanlarla örtülegelmiş, karanlıklarda, güçlülerin yararına saklanagelmiş ne denli mesail-i müstetire varsa, bir bir ortaya dökülüp sergilenecektir. Buna kimsenin kuşkusu olmasın. Daha güzel bir dünyanın, ışıklı dünyanın, özgürlüklerin, insan aklı ve bilimin tüm boyutlarıyla geçerli olduğu bir dünyanın kurulması için bu tür çabalar, su kadar, hava kadar gereklidir. Ve şu da unutulmamalı ki, bunun, korkulagelen izmlerle de hiçbir ilgisi yoktur."

-TD
 
#w. toplad

"Akıl ve bilim, aydınlık kesimdedir. Din, imansa karanlık kesimde. Aklın, bilimin ölçüleri bellidir. Gözlem vardır, deney vardır, nesnellik vardır. Yolu ışıklandıran da bunlar. Din ve imanda ise bunlar yoktur."

"Daha özgür bir dünyanın kurulabilmesi için de tabuların yıkılması gerekli. Her türlü tabu yıkılmalı. En başta da dinlerden, inançlardan kaynağını alan tabular."

"Küfür de, tehdit de, yüreksizliğin, tükenmişliğin ürünüdür. Ve boşunadır. Tabular üzerine gidiş sürecek, şimdiye dek yalanlarla örtülegelmiş, karanlıklarda, güçlülerin yararına saklanagelmiş ne denli mesail-i müstetire varsa, bir bir ortaya dökülüp sergilenecektir. Buna kimsenin kuşkusu olmasın. Daha güzel bir dünyanın, ışıklı dünyanın, özgürlüklerin, insan aklı ve bilimin tüm boyutlarıyla geçerli olduğu bir dünyanın kurulması için bu tür çabalar, su kadar, hava kadar gereklidir. Ve şu da unutulmamalı ki, bunun, korkulagelen izmlerle de hiçbir ilgisi yoktur."

-TD
Daha neler söyleyecekti kac kişinin gözünü açacaktı...

3105_2922.jpg


Envoyé de mon LG G3 32 Go Titane en utilisant Tapatalk
 
Serkan kardeş,
Tanrı'nın bize ihtiyacı yok.
Yalnız, kendisi, bize kendisini tanıttığı üzere, bizi koruyan ve kollamak isteyen bir Tanrı.

Bize hiç dinden bahsetmeseydi, kurduğu sistemin nasıl çalıştığını ve sonuçlarının ne olacağını bilemezdik.

Din adına gerçekleşen olaylar, ortada din yokken de gerçekleşiyordu.
Din olmasaydı daha mutlu olur muyduk, din yokken çok mutlu değildik, bu durum çokta değişmezdi.
Problem dinde değil, dinin uygulanmamasında.

Dinin gereklerini yerine daha çok getiren Avrupalı ülkelerin ne kadar mutlu olduklarını görüyorum.
Aksine dini uygulamayan ortadoğunun hali ise ortada.

avrupalı demissinde ortadoguda amerika israil ingiltere fransa rusya almanya ellerini çekse ortadogu böyle olurmuydu sence
 
Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...
Geri
Üst Alt