ateizm

Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...
eksik bilgi insanın dinden çıkarır
bilgisi eksik doktor hastayı öldürür..


burada eksik bilgiye sahip bir ateistin " Peygamberin dünyanın düz olduğunu dile getirmesi iddiası " ile ilgili sorusu ve ona verilen cevap görülmektedir.
oysa Peygamber böyle bir şey iddia etmediği gibi Kuran da dünyanın düz değil aksine yuvarlak olduğunu resmen göstermiştir.

Kur'an-ı Kerim'de Dünyanın yuvarlak olduğunun belirtilmesi: Kur'an'da yapılan bilimsel hatalardan birisi de, dünyanın yuvarlak olmadığının ima edilmesi ve güneşin balçık içinde batmasıdır?.. | Sorularla İslamiyet
 
hadi bunu geçtim, videoyu hazırlayana soruyorum,
madem 13.3 ayetindeki düzlük lafına takıldın,
ayetin devamındaki "üzerinde komşu kıtalar vardır" kısmına neden hiç değinmiyorsun ?

çok eskiden bütün olan kıtalar, parçalanıp ayrıldıktan sonra, şu an şeklen birbirlerine uymaktadırlar.
bu bilgi 7.yüzyılda nasıl bilinir ? sorarım size ey videocu, :)
bir insanın ürünü olabilir mi bu bilgi, o zamanda ?

Bilinmez. Sende bu bilgiye bilim sayesinde ulastin. Yoksa o sözlerden bu bilgiyi asla, ama asla cikaramazdin.

Simdi sen o ayeti böyle yorumladin, peki senden önce o kadar alim varken, niye hicbiri o ayeti ayni sekilde yorumlamadi? O ayetin senin dediklerinle hic bir alakasi olmamasindan dolayi olmasin?

Bilim adamlari o kadar caba sarf ediyor, yeni seyler kesfedince de yandan birisi gelip kuran'da zaten yaziyordu diyor. Olmuyor ama.
 
Bilinmez. Sende bu bilgiye bilim sayesinde ulastin. Yoksa o sözlerden bu bilgiyi asla, ama asla cikaramazdin.

Simdi sen o ayeti böyle yorumladin, peki senden önce o kadar alim varken, niye hicbiri o ayeti ayni sekilde yorumlamadi? O ayetin senin dediklerinle hic bir alakasi olmamasindan dolayi olmasin?

Bilim adamlari o kadar caba sarf ediyor, yeni seyler kesfedince de yandan birisi gelip kuran'da zaten yaziyordu diyor. Olmuyor ama.

Kuran, Ankebut suresinde, verilen örneklerin bazılarının,
sadece ilim adamları/uzmanlaşmış kişiler/bilim adamları anlayacak der.

Seninle aynı fikirdeyim.
Bizimde anlayamadığımız birçok şey, ileri de ilim/bilim sayesinde, çok daha net anlaşılacak.
 
Bu günkü ayetimiz:

33/AHZÂB-50: Ey Peygamber! Mehirlerini verdiğin hanımlarını, Allah'ın sana ganimet olarak verdiği ve elinin altında bulunan cariyeleri, amcanın, halanın, dayının ve teyzenin seninle beraber göç eden kızlarını sana helâl kıldık. Bir de Peygamber kendisiyle evlenmek istediği takdirde, kendisini peygambere hibe eden mümin kadını, diğer müminlere değil, sırf sana mahsus olmak üzere (helâl kıldık). Kuşkusuz biz, hanımları ve ellerinin altında bulunan cariyeleri hakkında müminlere neyi farz kıldığımızı biliriz. (Bu hususta ne yapmaları lâzım geldiğini onlara açıkladık) ki, sana bir zorluk olmasın. Allah bağışlayandır, merhamet edendir.)
 


İslamiyet konusunda nette bulunan tekrarları buraya yazan ateistarkadaşlar.Bıkmadınız mı? Gerçekten bıkmadınız ya? Şimdi söylüyeceğim eleştirilerintersini teist arkadaşlarda üzerine alınabilir.


Bıkmadınız mı bir yaratıcıya inanıyorsunuz ama körü körüneinanıyorsunuz demeye….


Süreleri okuyorsunuz ama anlamını bilmeden okuyorsunuzdemeye….


Ya kardeşim ateist olupta bu dünya canlıları evrimle oluştudiyen ama mutasyon, doğal seleksiyon diyince bön bön bakan onlarca insan var(Bakınevrim yok demiyorum.O ayrı bir tartışma)


Bıkmadınız mı biz sadece bilime inanırız demeye…


Hayatında onlarca bilimle bağdaşmayan hareketleri yapan, enbasit örnekle vücuda onca zararı olan alkolu kullanan ve bunu gururla söyleyenateiste ne yapacağız?


İslam faşistliktir demekten bıkmadınız mı?


Hangi öğrencisi başörtüsü taktığını tespit etmek için cadıavcılığına çıkıp onların fotolarını çeken profesöre ne diyeceğiz?


O yüzden bırakın bu tartışmaları….


Bırakın insanlar neye inanıyorsa inansın özgürlüklerkapsamında…


Sizde ateist olmaya devam edin.Ayırmayalım insanları Kürt,Türk,Müslüman ,Ateist,Akpli, Chp li diye…Zaten ayırdılar bizi yeterince.


Elin oğlu kurmuş tiyatroyu dünyaya. Bak Suriyeliler nehalde? Bir olalım birlik olalım.


Ha bi de bizde Suriye olursak….


O zaman kimse almaz bizi söylüyeyim
 
1. Bunlar nette bulunan seyler degil bizzat kurani kerim de yazan seyler. 2 Kimseyi ayirdigimiz yok, yorumladigimiz da yok, ne yaziyorsa onu paylasiyoruz. Cocuklarla evliligin mesrulastirilmasi anamin bacimin "hibe" edilmesi inanmamak icin bir neden.
 
çok eskiden bütün olan kıtalar, parçalanıp ayrıldıktan sonra, şu an şeklen birbirlerine uymaktadırlar.
bu bilgi 7.yüzyılda nasıl bilinir ? sorarım size ey videocu, :)
bir insanın ürünü olabilir mi bu bilgi, o zamanda ?

nasıl yani Serhan?

insanlık kıtaların ayrıldığı bilgisini kutsal kitaplardan mı öğrendi? bilimsel araştırmaların sonucu keşfedip kanıtlamadı mı? :asd22:

yazını okuyorum.. tam hak vereceğim bomba patlatıyorsun.. şimdi bak yazdıklarında ve ateistlerin bazı şeyleri kafalarına göre yorumlamalarında zaman zaman haklısın.. fakat sen de kafana göre yorumluyorsun.. kıtaların eskiden bir bütün olduğunu ve sonradan ayrıldığını kuran yazıyor olsaydı araplar yapardı o buluşu zaten :D

yapmayın abi böyle :)

kuran'ın bilimselliği nedense hep buluş yapıldıktan sonra "şu ayeti de buraya monte edebiliriz" tarzı zorlama çalışmalardan ibarettir.. şimdi sokacaksın beni muhabbete, sonunda yine "ya kuran'a aslında bilim kitabı olarak bakmamak lazım"a bağlayacaksınız geçen seferki gibi..

yarı yolda kalırsınız kuran'ın bilimselliği ile din savunuculuğu yaparsanız.. tavsiye etmem..
 
Emir Sato, renkdaş uzmanlık alanın nedir bilmiyorum ama bir bilim dalında uzman olduğunu düşünüyorum ( özellikle fizik alanında ) kafama takılan bazı sorular var bu konularda fikrin nedir paylaşırmısın?
1- Evrim terorisine göre ( yanlış bilmiyorsam eğer ) bütün hayat başlangıçta bakteri veya bakteriler topluluğundan evrilmiştir diye geçiyor, bu bakteri veya bakteriler bilinç sahibi ve zeki canlılarmı? yaşamlarını devam ettirmek için evrildiklerine göre kendilerinin ve çevrelerinin ve yaşam koşullarının farkında olan bilinç sahibi canlılarmıydı ve hayatta kalmak için yapmaları gereken şeyleri nasıl yapabileceklerini bilen zekaya sahiplermiydi? Bilim adamlarının bir canlının yaşama içgüdüsünden zor koşullar ve çaresizlik altında vazgeçebildiğini ve hayatta kalmak için hiçbir çaba göstermediğini deneyler sonucunda ortaya koyduğunu biliyorum, buna göre bir canlı sadece yaşama içgüdüsüyle hayatta kalamayabiliyor.

2- Bütün canlılar hatta daha geniş bakarsak bütün evren atomlardan oluştuğuna göre atom boyutunda bilinç ve zeka varmıdır?

3- Sualtı tutukunu bir insanım bu yüzden su altından bir soru sormak istiyorum, herkes köpek balıklarının koku alma duyusundan bahseder ama birde burunlarında yer alan elektrik alıcıları var ve bunu gece resifte balıkları gafil avlamak için kullanıyor ama bazı balıklarda elektrik akımları tespit edilemesin diye gece etraflarına mukoza örüyor bu duruma göre bu canlılar avcının nasıl avlandığını bilen ve buna göre nasıl karşı önlem alıcağını bilen zeki yaratıklarmı ve avcılarda avın savunmasını bilen ve karşılığında avlanmak için yeni silahlar geliştirebilen canlılarmı?

Sorucak soru çok ama yaz yaz bitmez :) fikirlerin nedir renktaş? saygılar...
 
bro, izlemez miyim, izledim tabi ki...

yalnız, videonun bahsettiği ayetlerde, dünyanın şekline dair bir açıklama mı var ki,
videoyu yapan zat, burada dünyanın şeklinden bahsedildiğini zannetmiş !?

sana anlatmaya calistigim hic bir seyi anlamamissin. neden? cunku anlamak icin okumuyorsun, zihindeki fikri/inanci dogrulamaktan baska bir hedef/niyet yok, fakat, bu durumun bilincine henuz varamamissin, bu durumda benim elimden bir sey gelmesi mumkun degil. fakat, en azindan kendine sorabilirsin; su tartismada inancimi sato'ya karsi dogrulasam ne olacak? bu egilimin, psikolojik tabani nedir vb.

cunku sana kisaca dedim ki; kuran'da dunya yuvarlaktir da dese, ve hatta, kuran, en deruni bilimsel bilgilerle de donatilmis olsa, bu, kuran'in, evren-yaratici, metafizik bir tanrinin sozu oldugu manasina GELMEZ. neden gelmez? cunku, yaratici tanri, insan zihninin bir yaratimidir. dolayisiyla, asagida yazdigin anlamsiz argumanlara cevap vermekle ugrasmayacagim.

ayetleri tam okusaymış, devamında, üzerindeki bitkilerden, dağlardan, ırmaklardan bahsettiğini görecekti.
Ki gördü de, bence işine gelmedi ve orada bıraktı.

düz ovalar, geniş düzlükler, vb...tabirler bugün okul kitaplarında, belgesellerde vb...kullanılmıyor mu ?

bir veli, çocuğunun coğrafya kitabında, düzlük tabirlerini görünce,
"siz nasıl dünyanın şekline düz dersiniz ?" diye hemen telefona sarılıp yayınevleri mi aranıyor ?
veya siz hiç kendiniz böyle bir şikayette bulundunuz mu ?

veya bir arkadaşınıza,
"aman sakın düz gelme, meydandan dönünce, yuvarlanarak gel, dünya yuvarlak ya"
şeklinde mi yol tarif ediyorsunuz ? :)

------------------------------------------------------

hadi bunu geçtim, videoyu hazırlayana soruyorum,
madem 13.3 ayetindeki düzlük lafına takıldın,
ayetin devamındaki "üzerinde komşu kıtalar vardır" kısmına neden hiç değinmiyorsun ?

çok eskiden bütün olan kıtalar, parçalanıp ayrıldıktan sonra, şu an şeklen birbirlerine uymaktadırlar.

bu bilgi 7.yüzyılda nasıl bilinir ? sorarım size ey videocu, :)
bir insanın ürünü olabilir mi bu bilgi, o zamanda ?

kuran'da yazan her bilgi, vedalar ve helenistik apokrif yazitlardan beslenen nostik yahudilere ait teoloji + sumer mitleri + mezopotamya kulturlerinden calinti olup, kureysin, dejenere olmus roman politeist inanclariyla harmanlanmis, emeviler doneminde de kitap haline getirilmistir.
 
1- Evrim terorisine göre ( yanlış bilmiyorsam eğer ) bütün hayat başlangıçta bakteri veya bakteriler topluluğundan evrilmiştir diye geçiyor, bu bakteri veya bakteriler bilinç sahibi ve zeki canlılarmı? yaşamlarını devam ettirmek için evrildiklerine göre kendilerinin ve çevrelerinin ve yaşam koşullarının farkında olan bilinç sahibi canlılarmıydı ve hayatta kalmak için yapmaları gereken şeyleri nasıl yapabileceklerini bilen zekaya sahiplermiydi? Bilim adamlarının bir canlının yaşama içgüdüsünden zor koşullar ve çaresizlik altında vazgeçebildiğini ve hayatta kalmak için hiçbir çaba göstermediğini deneyler sonucunda ortaya koyduğunu biliyorum, buna göre bir canlı sadece yaşama içgüdüsüyle hayatta kalamayabiliyor.

hayat temel olarak tutunma ve tuketimdir, dinamik faktorlere gore nicelenen tuketim varyasyonlari tabaninda vucuda gelen genetik nitel degisim (fiziksel duzlemde enerji transformasyonu), yani evrimdir. patojenlerin, mikrobik organizmalarin/kompleks hucrelerin de bilinc sahibi olduklari (insan gibi olmasa da) ortaya koyduklari davranis paternleri cercevesinde nesnel olarak gozlemlenmistir;

70167_Steinert_ProvisionalPDF.pdf - DocDroid
fmicb-05-00379.pdf - DocDroid

2- Bütün canlılar hatta daha geniş bakarsak bütün evren atomlardan oluştuğuna göre atom boyutunda bilinç ve zeka varmıdır?

bilinc, kendiliginden/kendi-icinde/kendine-ait bir unsur degil, yine dinamik kosullara bagli tureyen ve cozulen gecici bir formasyon/niteliktir.

fenomenal tecrubenin (duyu + zihinden beslenen -algi/egilim/yonelim/reaksiyon/mentalite) maddenin hareketine bagli oldugu/maddenin etkilesimleri tarafindan nitelendigi, gozlem veren, bilimsel olgudur, fakat en temel duzeyde herhangi ontolojik bir kesinlik soz konusu degil. bununla beraber, asli gercek, iradelerden bagimsizdir, yani maddi butun (evren/totalite), bilinc/irade/niyet barindir(a)maz, bu da felsefi bir gercek.

3- Sualtı tutukunu bir insanım bu yüzden su altından bir soru sormak istiyorum, herkes köpek balıklarının koku alma duyusundan bahseder ama birde burunlarında yer alan elektrik alıcıları var ve bunu gece resifte balıkları gafil avlamak için kullanıyor ama bazı balıklarda elektrik akımları tespit edilemesin diye gece etraflarına mukoza örüyor bu duruma göre bu canlılar avcının nasıl avlandığını bilen ve buna göre nasıl karşı önlem alıcağını bilen zeki yaratıklarmı ve avcılarda avın savunmasını bilen ve karşılığında avlanmak için yeni silahlar geliştirebilen canlılarmı?

sozunu ettigin durum oyle saniyorum ki: https://tr.wikipedia.org/wiki/Adaptasyon
 
cevaplar için teşekkür ederim, gerçi anlamam biraz zaman alıcak ☺

Soru 4- Şu an dünyadaki en uç koşullarda yaşayabilen bakteriler var bu durumda bakteriler en uç koşullarda yaşabilme becerisine sahipken neden başka canlı formlarına evrilmiştir? Örneğin bir insanın yaşayamayacağı soğuk ortamda veya bir balığın yaşayamayacağı sıcak ortamda yaşayabiliyorlarken neden bu ortamlarda hayatta kalamayan canlılara evrilmişlerdir? Pekala ortama adapte olup hayatta kalabiliyorlar.

Soru 5- Herşey sürekli evrilmek gelişmek zorundamıdır, eğer zorundaysa bu zorunluluk nereden geliyor?
 
cevaplar için teşekkür ederim

pray2.gif


Soru 4- Şu an dünyadaki en uç koşullarda yaşayabilen bakteriler var bu durumda bakteriler en uç koşullarda yaşabilme becerisine sahipken neden başka canlı formlarına evrilmiştir? Örneğin bir insanın yaşayamayacağı soğuk ortamda veya bir balığın yaşayamayacağı sıcak ortamda yaşayabiliyorlarken neden bu ortamlarda hayatta kalamayan canlılara evrilmişlerdir? Pekala ortama adapte olup hayatta kalabiliyorlar.

ortam degiskenlerine bagli olarak tuketimin niceligi yapilanir, tuketimin (enerji transformasyonlarinin) niceligi yapilandikca hayati egilimler, dolayisiyla adaptasyonun kalitesi nitelenir. bu cercevede de her getirinin bir goturusu olur. evet insan ortaya cikmistir, ama insani niteleyen vasiflar, sozunu ettigin diger selektif vasiflarin da ortadan kalkmasina da zemin hazirlamistir. ornegin; insan zekidir, ama fiziksel nitelikleri zayiftir. cunku fiziksel niteliklerin guclu olmasi, zekaya olan gerekliligi ortadan kaldirir vb -
Yin_Yang.png


Soru 5- Herşey sürekli evrilmek gelişmek zorundamıdır, eğer zorundaysa bu zorunluluk nereden geliyor?

evet, her sey surekli evrilmek zorundadir, zira statik bir duzlem varlik zemininde mevcut degil. her sey hareket halinde oldugu icin, nitel degisim, yani formlarin/formasyonlarin olusumu ve cozulusu zorunludur. nitekim, fenomenal olarak algiladigimiz her turlu nesnel form (ornegin - gunes, ya da bir onceki postta degindigim gibi, bilinc) kendinden onceki dinamik kosullardan ileri gelmistir, yani formlar, kendiliginden/kendi-iclerinde/kendilerine ait degillerdir, prensip olan butunun (evrenin) dinamik parcalarinin karsilikli etkilesimleri sayesinde, gecici olarak, olduklari sey olurlar.

filhakika, degismeyen/hareket etmeyen, zerre kadar bir unsur soz konusu olsa idi, bugun hareketten zamani soyutlamamiz, yani zamanda bu noktaya ulasmamiz mumkun olamaz idi.
 
cevaplar için teşekkür ederim, gerçi anlamam biraz zaman alıcak ☺

Soru 4- Şu an dünyadaki en uç koşullarda yaşayabilen bakteriler var bu durumda bakteriler en uç koşullarda yaşabilme becerisine sahipken neden başka canlı formlarına evrilmiştir? Örneğin bir insanın yaşayamayacağı soğuk ortamda veya bir balığın yaşayamayacağı sıcak ortamda yaşayabiliyorlarken neden bu ortamlarda hayatta kalamayan canlılara evrilmişlerdir? Pekala ortama adapte olup hayatta kalabiliyorlar.

Soru 5- Herşey sürekli evrilmek gelişmek zorundamıdır, eğer zorundaysa bu zorunluluk nereden geliyor?

Emir'in açıklamalarına paralel olarak ana hatlarıyla belirtmek gerekirse;

Evrim bilinçli ve istendik bir durum değil, rastgele ve plansızdır. Evrilme her yöne olabilir yeni canlılar öncekilerine göre görece geri ve ilkel olabilir. Tek şart doğa ve diğer türlere karşı verdikleri mücadelede başarılı olmalarıdır.

Evrim türünü devam ettirmeye çalışan canlıların bu yöndeki eylemlerinde ortaya çıkan hatalar sonucu oluşur. Zamanlama değişsede hata biyolojik olarak kaçınılmazdır, zorunluluk buradan gelir.
 
Emir'in açıklamalarına paralel olarak ana hatlarıyla belirtmek gerekirse;

Evrim bilinçli ve istendik bir durum değil, rastgele ve plansızdır. Evrilme her yöne olabilir yeni canlılar öncekilerine göre görece geri ve ilkel olabilir. Tek şart doğa ve diğer türlere karşı verdikleri mücadelede başarılı olmalarıdır.

Evrim türünü devam ettirmeye çalışan canlıların bu yöndeki eylemlerinde ortaya çıkan hatalar sonucu oluşur. Zamanlama değişsede hata biyolojik olarak kaçınılmazdır, zorunluluk buradan gelir.

Evrime göre canlılar türünü devam ettirmek ve hayatta kalmak zorunda ise neden bakteriler hayatta kalma başarıları daha yüksekken yok olma ihtimali daha yüksek olan canlılara dönüşüyor? Gelişmek varolanın daha üst bir duruma geçmesi demek değilmi? Bildiğim kadarıyla dünya üstündeki bütün gelişmiş canlı formları yok olsa bile bakterilerin hayatını devam ettirme avantajı var, eee bu durumda döndük başa geliştiği düşünülen bütün canlılar yok olsada bakteriler yani canlıların atası hayatta kalıyor! o zaman evrim nasıl gelişmek oluyor?

Birde şu var madem canlılar hayatta kalmak türemek zorunda bununda temel şartı üremek olduğuna göre bakterilerde bunun yolunu çok iyi bildiğine göre ( yani bölünerek çoğaldıklarına göre ) neden bölünerek çoğalma yerine üremek için bir eşe ihtiyaç duyan canlı formlarına dönüşmüşlerdir? bölünerek çoğalmak bir eşe ihtiyaç duyulan üreme biçimine göre daha avantajlı değilmi, dünya üstünde tek bir bakteri kalsa bölünerek hayatta kalabilir ama bir insan tek kalırsa türün sonu gelir gelişmek bunun neresinde bu bir başarısızlık olmuyormu?
 
ateistlerin bazı şeyleri kafalarına göre yorumlamalarında zaman zaman haklısın
................................................................................................................................
yarı yolda kalırsınız kuran'ın bilimselliği ile din savunuculuğu yaparsanız.. tavsiye etmem..

Aslında, vahyin, bir bilim kitabı olduğu iddiam yok.
Sadece, bazı bilgilerin/veya yakın ifadelerin diyelim, nasıl oluyorda şu an ki gerçekler ile örtüştüğü, hep aklımı kurcalıyor.
Yoksa, burda şöyle bir keşif var, gidin onu bulun gibi bir mesaj/gaye zaten yok.
Kaldı ki, bunu araplardan veya bizden beklemek garip olur.
Nobel'i kaç müslüman kaç müslüman olmayan zat almış, baktığında, zaten büyük resmi görüyorsun.

Hadi onu da geçtim, vahiy, insanlığa indi, arapların sahibi hegemonyasında değil ki.

Ama, vahiy'de akla ve aklı kullanmaya atıf her zaman var.
Yeryüzünü gezin dolaşın, yaratılışın nasıl başladığını görün ayetini bile o zaman hangi insan bakış açısı açıklayabilir,
ben açıklayamıyorum.
 
''Roger Penrose, evrenin başlangıç entropisinin hassas ayarını gösteren matematiksel betimlemeye, fizik biliminde bildiği hiçbir verinin yaklaşamayacağını söyler: Şu anda evrendeki yaklaşık 10^88 olan entropi miktarı, evren eğer Büyük Çöküş ile çökerse 10^123‘e çıkacaktır. (Penrose bu hesabı Bekenstein-Hawking entropi formülünü kullanarak yapar.) Evrenin Büyük Çöküş’ünde, her bir baryon için 10^43 entropi olacaktır, buna göre toplam 10^80 adet baryonlu evrenin entropisi 10^123 olarak bulunur. Evrenin başlangıcındaki entropinin hassas ayarı, evrenin muhtemel sonunun entropisinden yola çıkılarak hesaplanır. Aslında evrenin başlangıcı, pekâlâ aynı hacimdeki bu sonun entropisine sahip olabilirdi; böylesi bir durumda ne galaksimiz, ne dünyamız, ne de bu makaleyi yazan ve okuyanlar var olabilirdi. Evrenin başlangıç entropisindeki hassas ayarı hesaplayan Penrose, sonucu şöyle değerlendirmektedir: “Yaradanın ne kadar isabetle hedefini belirlediği görülüyor, yani doğruluk oranı şöyledir; 10^10^123‘te 1.”Ortaya çıkan bu sayının iki üslü yazılma sebebi, bu sayıyı üssüz olarak yazmaya (1′in arkasına sıfırlar koyarak), evrendeki tüm hammaddenin bile yetersiz kalacak olmasıdır. Bu sayıyı üssüz olarak yazmak için evrendeki tüm parçacıkların (10^80 kadar) ve tüm ışık taneciklerinin (10^88 kadar) her birinin üstüne katrilyon (1015) tane sıfır yazsaydık bile; ancak 10^104 tane sıfır yazabilirdik. Oysa 10^123 tane sıfır yazabilmek için bu evrenimiz gibi on milyon (10^7) kere trilyon (10^12) daha fazla evrene sahip olmamız ve o evrenlerin proton, nötron ve fotonlarını, katrilyonlarca sıfır yazılabilen defterler olarak kullanmamız gerekirdi ki; ancak evrenin başlangıç entropisinin hassas ayarını ifade eden bahsedilen sayıyı üssüz olarak yazmayı başarabilelim. Görüldüğü gibi, bırakın başlangıç entropisindeki kritik ayarın tesadüfen gerçekleşmesini, bu ayardaki hassasiyeti ifade eden sayının 1′in arkasına sıfırlar konularak yazılması bile mümkün değildir. Evrenin başındaki bu hassas ayarın bir Düzenleyici’si olmaksızın açıklanması mümkün değildir''( bilmeyen için şapka işareti 10 sayısının üstüdür)
 
Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...
Geri
Üst Alt