ateizm

Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...
Cevabını da altında vermişler okusaydın üşenmeyip keşke... :)
buyrun

bu iddia baştada dediğimiz gibi tamamıyla bilgisizlikten kaynaklanmaktadır
konuya açıklık getirmek için öncelikle kuranda miras paylaşımı ile ilgili ayetleri inceleyelim
sizden birine ölüm yaklaştığında, bir mal bırakacaksa anaya babaya, yakınlara, uygun bir biçimde vasiyet etmesi farz kılındı. bu, erdemliler için bir görevdir. (2 bakara suresi – 180)
çocuklarınız konusunda allah, erkeğe iki dişinin hissesi kadar tavsiye eder. eğer onlar ikiden çok kadın ise (ölünün) geride bıraktığının üçte ikisi onlarındır. kadın (veya kız) bir tek ise, bu durumda yarısı onundur. (ölenin) bir çocuğu varsa, geriye bıraktığından anne ve babadan her biri için altıda bir, çocuğu olmayıp da anne ve baba ona mirasçı ise, bu durumda annesi için üçte bir vardır. onun kardeşleri varsa o zaman annesi için altıda bir'dir. (ancak bu hükümler, ölenin) ettiği vasiyet veya (varsa) borcun düşülmesinden sonradır. babalarınız, oğullarınız, onların hangilerinin yarar bakımından size daha yakın olduğunu bilmezsiniz. (bunlar) allah'tan bir farzdır. şüphesiz allah, bilendir, hüküm ve hikmet sahibi olandır. (4 nisa suresi, 11)

§ eşlerinizin, eğer çocukları yoksa, geride bıraktıklarının yarısı sizindir. şayet çocukları varsa, -onunla yapacakları vasiyetten ya da (ayıracakları) borçtan sonra- bu durumda bıraktıklarının dörtte biri sizindir. sizin çocuğunuz yoksa, geriye bıraktıklarınızdan dörtte biri onların (kadınlarınızın)dır. eğer sizin çocuğunuz varsa geriye bıraktıklarınızdan sekizde biri onların (kadınlarınızın)dır. (yine bu hükümler,) edeceğiniz vasiyet veya (varsa) borcun düşülmesinden sonradır. mirası aranan erkek ya da kadın, çocuğu ve babası olmayan bir kimse olup erkek veya kız kardeşi bulunursa onlardan her biri için altıda bir vardır. eğer bundan fazla iseler, bu durumda -kendisiyle yapılan vasiyette ya da (varsa) borçtan sonra- üçte bir'de -zarara uğratılmaksızın onlara ortaktırlar. (bu size) allah'tan bir vasiyettir, allah, bilendir, (kullara) yumuşak olandır. (4 nisa suresi, 12)
ilk olarak bakara suresini incelediğimizde vasiyet etmenin müslümanlar üzerine farz olduğu ve yaş ilerleyince (ani ölüm olmaz ise) vasiyet bırakmak müslümanlar üzerine farzdır

gelelim çelişkili olduğu söylenen ayetlere
iddia da örnek şöyledir. bir kişi ölür. mirasçı olarak 3 kızı, anne babası ve karısı kalır. bunlar nasıl mirası bölüşürler?
çocuklar 3 kız olduğuna göre:
eğer onlar ikiden çok kadın ise (ölünün) geride bıraktığının üçte ikisi onlarındır.(4 nisa suresi,11)
alınan oran 2/3tür.
geride bir eş bıraktığına göre:
eğer sizin çocuğunuz varsa geriye bıraktıklarınızdan sekizde biri onların (kadınlarınızın)dır(4 nisa-12)
alınan oran 1/8
anne ve babanın alacağı oran:
onların alacağı oran hesaplanırken bir hata yapılıyor. iki durumda anne baba mirastan hak sahibi oluyor:
bir çocuğu ( veledün) (ولدﱞ) varsa, geriye bıraktığından anne ve babadan her biri için altıda bir, çocuğu olmayıp da anne ve baba ona mirasçı ise, bu durumda annesi için üçte bir vardır. (4 nisa suresi, 11)
şimdi ya ölenin bir çocuğu olması gerekir ya da ölenin geride bıraktığı çocuğu olmaması gerekir. burada geride bırakılanın bir çocuk ( veledün) (ولدﱞ) ifadesine dikkat edilmeli.
bu örneğimizde ikisi de değildir. 3 tane çocuk vardır. bu durumda anne ve babanın mirastan hak alması söz konusu değildir. böyle bu durumda anne babaya bir pay verileceği ayette söylenmez. açıklanan çocuksuz ve tek çocuklu olma durumlarıdır.

buna göre toplanırsa 2/3 +1/8=19/24 olur. bundan sonra artan 5/24 lük hisse ise nisa suresinin 8. ayetinde belirtilen kişiler arasında paylaşılır.:
(mirası) bölüşme sırasında yakınlar, yetimler ve yoksullar da hazır olursa, onları ondan rızıklandırın ve onlara güzel (maruf) söz söyleyin. (4 nisa suresi, 8)
dolayısı ile miras paylaşımında bir hata olmadığını görmekteyiz….
fakat elinde meal olup kendini alim zanneden insanlar ve bunların çıban başı olan turan dursun sitesinde (veledün) yani nisa suresinde yukarıda altı çizilen bir çocuğu varsa şartını kendini sitesinde değiştirip çocuğu varsa olarak aktarmıştır…

sonuç olarak kuran-ı kerimin incelenmesinde ele alınmasında ço dikkat etmeli ve herkeze güvenmemeliyiz

kuranı inceleyip yorumlamak için
1-)hafız olmak kuranın siyak ve sibak bütünlüğünü iyi bilmek
2-)arapça bilgisi olmak
3-)islam tarihi hakkında ve kuran iniş sureleri hakkında iyi bilgi sahibi olmak
4-)her meale güvenmemek ve söcüklerin arapça kökeninden yola çıkıp hareket etmek gerekir

eğer o, allah'tan başkasının katından olsaydı, kuşkusuz içinde birçok aykırılıklar (çelişkiler, ihtilaflar) bulacaklardı. (nisa suresi, 82)
onlar ağızlarıyla allah'ın nûrunu söndürmek istiyorlar. halbuki kâfirler istemeseler de allah nûrunu tamamlayacaktır. saf suresi 8. ayet
--spoiler--


Kıvırmacılar sonsuza kadar var olacaktır.. :)
 
Sato Sato... Nesnel bir tanım dediğin şey sadece insanların düşüncelerinin kağıda dökülmesinden ibarettir. İnanç için yapılan tanımın da aynen bu şekilde. Bunun nesneli özneli vs si yok...

nesnel tanim, gozlem veren doga kanunlarinin anlasilmasindan ileri gelir
oznel tanim, zihinsel yorumu gercek addetmektir

yani, nesnel tanim bilimseldir, bilimsel duzlemdedir, gozlem, deney ve redaksiyona dayanir.
oznel tanim, egilimlerin niteledigi subjektif sanidir.

dolayisiyla; "bunun nesneli, ozneli vs yok", hic bir anlam icermeyen, gerceklik tabanindan bir sey ifade etmeyen, bos bir vecize olmus.

Dilersen inancı da gözlemsel verilere dayandırabilirsin ki aslına bakarsan öyle.

inanci, gozlemsel veriye dayandiramazsin, cunku gozlemsel veri, inanca hitap etmez. bununla beraber gozlemden inanc turetmeyi secen insandir.

inanc, zaaflardan beslenir. egilimlerin niteledigi dusuncelere inandiran da bu zaaflardir. gozlemsel veri, nesnel gercektir, insanin inancindan bagimsiz olarak mevcuttur, insan bu nesnel gercegin kesfine varir, yahut varmaz, bu da bireyin psikofiziksel ve cevresel faktorlerine, kapasitesine bagli bir durum.

Burada arkadaşların bir çoğunun verdiği örnekler de inancın gözlemsel bir kavram olduğunu kanıtlamakta.

burada arkadaslarin verdikleri ornekler; ne zaman, kim tarafindan, ne sekilde yazildigini bilmedikleri, haliyle, icine dogduklari kulturde nesilden nesile enjekte edilmis safsata deryasinda bogulmanin getirdigi dusunsel talihsizlikle one surdukleri, masal ve hikayelere karsi besledikleri sanilardan ibarettir. ek olarak, herhangi bir kavram, gozlemsel duzlemde, yani nesnel olarak ele alinabilir.

Yani bir bal peteğine bakıp da bunun ardında bir yaratan olduğu çıkarımını yapmak sana göre saçma gelse de bir gözleme dayanmaktadır. Bu senin tezini çürütmeli normal şartlar altında.

oncelikle, bal petegine bakmak suretiyle hayal edilen yaratici figuru, insanin kendi benlik sanrisindan beslenir, fakat insan, cogunlukla bu durumun bilincinde degildir. ikincil olarak, herhangi bir yaratici cikarimi, bu yaraticinin belli bir teolojik doktrinin one surdugu yaratici oldugu manasina gelmez. insanin zihnindeki yaratici, kendi subjektif dunyasinin bir yansimasidir. bu cercevede, ornegin, turkiye'de yetismis bir muslumanin allah fikri ile, muhammed doneminde yasamis bir kureyslinin allah fikri, psikolojik etmenler cercevesinde, tamamen ayri, alakasiz, subjektif zihinsel tecrubelerdir. bu doktrinlere hic maruz kalmamis insan ise, kendi tanrisini uretmeye meyilli olabilir, kendi tanrisini uretebilir.

Suyun 100 derecede kaynadığının fiziksel açıklamalarını ve ispatını yapan kitaplar vardır ve bilimseldir. Aynı suyun tuzlu ve tuzsuz olması durumunda birbirine karışmamasının da bilimsel bir gerçek olduğunu yadırgamazsın sanırım. Ve bu o kitabın içerisinde yer almakta. Demek ki bu kitabın içerisinde bilimden de parçalar var görmek isteyene.

olabilir? biz "bilim kitaplari bize tanri tarafindan vahyedildi" diyerek yalan soyluyor, yahut politika yapiyor muyuz peki? itirazimiz bunadir.

nitekim, daha onceki bir postta bir diger arkadasa da belirttigim uzere, kuran (yahut, dunyanin herhangi bir yerinde, herhangi bir zaman diliminde turemis herhangi bir teo-doktrin), en ustun bilimsel bilgilerle de donatilmis olsa, evren-yaratici multak bir sahis tanrinin sozu degildir, bu da felsefi bir gercektir.

Bu kitabın içerisinde kanun da mevcut. Demek ki bir bilim daha barındırıyor. Aynı zamanda tarih de var. Bu da bir bilim sayılabilir mi?

hayir, sayilamaz.

Gerçeği arayan yüzeysel sularda gezinmemeli demedim. Lafları çarpıtmanın manası yok. Orada söylenmek istenen laf cambazlığı yapmadan bu kadar basit kavramların tarafından çok derin düşünceler ve kavramlar gibi gösterilmeye çalışılmasıydı.

"bu kadar derine inmeye luzum yok" gibi bir ifade kullandiniz.

"bu kadar basit kavramlarin cok derin dusunceler ve kavramlar gibi gosterilmeye calisilmasi" ile ne kastettiginiz hususunda herhangi bir fikrim malesef yok.

Daha açık anlatayım istersen öncelikle söylediğin onca kelime ve tanım aslında tek bir şeye çıkıyor. Bilimsel değil dediğin onca şey için ortaya koyduğun verilerin de aslına bakarsan insan tarafından ortaya atıldığı ve nesnel olmadığıdır.

olur mu hic oyle sey. an itibariyle bu yazismayi yapabilmekte isek, bu nesnellik ile mumkunat kazanan kesifler sayesindedir. demek ki, nesnellik bir faktordur.

Yani onca şey söylüyorsun ama bu söylediklerini söyleyenler bir inanca sahip olan insanların düşünceleri ile ortaya atılan tanımlar.

yukarida da defalarca belirttigim gibi, degil.

Bu arada inanç dediğim şeyi din inancı olarak algılama. Ateizm de bir inançtır.

ateizm inanc degildir. ateizm, teopolitik doktrinlerin (teizm), sosyal yapilara mal edilmesi sebebiynen turemis felsefi bir harekettir.

Yaratanın varlığına inanamama inancı.

'yaratanin varligi' doktrini, subjektif onermelerden beslenir, gozlem veren olgulardan degil. dolayisiyla, bilimsel degildir, daha da ustunde, kidemli filozoflar acisindan, felsefi hic degildir.

O yüzden de çok derine girmenin bir anlamı yok dedim. Çünkü söylediğin herşey ve benim söylediğim herşey aynı kapıya çıkacak.

mumkun degil.

benim soylemlerim bilimsel, kullandigim ifadeler ise akademik. sizin soylemleriniz subjektif inanclariniza dair.
 
Son düzenleme:
Cahil bir toplumu dogmatik bir dine inandıran donanımlı siyasi bir mekanizma değil okumayı bilmeyen bir insan. Burada bile olağanüstü bir durum yok mu? Düşün ki O okumayı bilmeyen cahil adamın ardından milyarlar gidiyor, ama senin ardından küçük bir azınlık. :)

enteresan, siz bu olaylara bizatihi sahit oldunuz herhalde!
 
burda ateistlere birşeyler açıklamakla vaktinizi boşa harcamayın. Zamanında da Peygamberlere büyücü,sihirci deniliyorsa bu zamanda böyle kişileri görmek anormal değil.
 
bu başlık altında şunlara şahit oldum ..
1- Peygambere Allah'a hakaret edilebiliyor birkaç dinsiz editör izin veriyor çok üstelerseniz flood yapmaktan ya da gözünün üstünde kaşın var denilerek ceza basacaklar ..milyonların inandığı bir dinin sahibine kutsalına fütursuzca laflar edilebiliyor. buna izin veren herkes vebal altındadır .
2- eksik bilgisiyle ortaya çıkmış bir şahsa gerçeğin incelikleri açıklanınca verecek cevabı kalmayınca " dincilerin kıvırmaları " diyerek sizi ekarte ettiğini sanıyor.

bu başlığa " kafirlerle elinizle dilinizle malınızla cihad ediniz " emrine uyarak yazdım birkaç hezeyanın bazılarının aklını bulandırmasına engel olmak istedim yoksa bu kalbi mühürlü insanlara laf anlatılmayacağı belli . ayetin hakikatini bizzat yaşıyorum . kördürler sağırdılar anlamazlar.
...umarım yevm-i kıyamette bu çabam bir nebze de olsa Allah'ın yanında kıymete biner.

sözümü bir ayetle bitirmek istiyorum ...

" yalanlayıp durduğunuz ateş işte budur " ( tur - 14)
 
Son düzenleme:
bu başlık altında şunlara şahit oldum ..
1- Peygambere Allah'a hakaret edilebiliyor

neden yalan soyluyorsun? kimsenin kimseye hakaret ettigi yok, varsa post numarasi belirt, irdeleyelim, icabina bakalim.

kaldi ki, senin savundugun doktrin; "inanmayanlar beyinsizdir", "birer pisliktir" "oldurun onlari" seklinde soylemler icermektedir, buna ragmen bizim "senin kitabin bize hakaret ediyor" yahut "hayatimizi tehdit ediyor" seklinde argumanlar ortaya koydugumuz var mi?

birkaç dinsiz editör izin veriyor çok üstelerseniz flood yapmaktan ya da gözünün üstünde kaşın var denilerek ceza basacaklar ..milyonların inandığı bir dinin sahibine kutsalına fütursuzca laflar edilebiliyor.

milyonlarin neye inandigi milyonlari baglar, tartismalari degil.

buna izin veren herkes vebal altındadır .

neye gore? kime gore?

2- eksik bilgisiyle ortaya çıkmış bir şahsa gerçeğin incelikleri açıklanınca verecek cevabı kalmayınca " dincilerin kıvırmaları " diyerek sizi ekarte ettiğini sanıyor.

akli ve gozlemi olan herkes ortaya konan argumanlardan istifade edebilecektir, kimin neyden ne aldigi da seni baglamaz.

bu başlığa " kafirlerle elinizle dilinizle malınızla cihad ediniz " emrine uyarak yazdım

belli =:asd22:=

birkaç hezeyanın bazılarının aklını bulandırmasına engel olmak istedim

herkes kendi aklindan sorumlu, sen de kendi aklindan sorumlusun, baskalarinin degil.

yoksa bu kalbi mühürlü insanlara laf anlatılmayacağı belli . ayetin hakikatini bizzat yaşıyorum . kördürler sağırdılar anlamazlar.
...umarım yevm-i kıyamette bu çabam bir nebze de olsa Allah'ın yanında kıymete biner.

sözümü bir ayetle bitirmek istiyorum ...

" yalanlayıp durduğunuz ateş işte budur " ( tur - 14)

bu 'ayetler' bizim icin bir sey ifade etmiyor, inanmiyoruz kardesim, anlamiyor musun? senin kurguladigin dunya senin zihninde mevcut, bizim degil.
 
Son düzenleme:
Son düzenleme:
https://www.gscimbom.com/forum/f79-gsc-sozluk/ateizm-97353/index62.html

burada Allah'a hakaret edilmiş ve defalarca dediğim halde mesaja dokunulmamış bile.
neden bu açıklamayı yaptım biliyor musun ?
bana yalan söylüyorsun dediğin için ..

Senin mantığına göre Allah aptal ve basit.. çünkü karmaşık ve zeki olsaydı yaratılmış olmak zorundaydı.. Neyseki aptal ki, onu kimse yaratmamış..

bu mu?

hakaret mi bu?
 
dediğim gibi bana yalancı dediğin için cevap verdim yoksa sonucu baştan belliydi.

hakaret olmayan seye hakaret diyorsun

iletiyi yazan, senin ortaya koydugun bir dusunceye karsi mantik yurutmus "boyle boyle diyorsan boyle boyle olmasi gerekmez mi" demis, bunu idrak etmekten aciz durumda isen, ok, iletinin o bolumu silelim madem.
 
hakaret olmayan seye hakaret diyorsun

iletiyi yazan, senin ortaya koydugun bir dusunceye karsi mantik yurutmus "boyle boyle diyorsan boyle boyle olmasi gerekmez mi" demis, bunu idrak etmekten aciz durumda isen, ok, iletinin o bolumu silelim madem.

gerekli cevapları vermişim ona ...
ancak kafasına göre akıl yürütüp de dinin kutsalına o lafları edemez.
ben de ateistlerin mantık yürütmelerini kendime göre yorumlayıp onlara hakaret edebilirim değil mi?
neyse ...
beni üslup biçiminle yanıltmadın ..iyi forumlar.
 
bu başlığa " kafirlerle elinizle dilinizle malınızla cihad ediniz " emrine uyarak yazdım birkaç hezeyanın bazılarının aklını bulandırmasına engel olmak istedim yoksa bu kalbi mühürlü insanlara laf anlatılmayacağı belli . ayetin hakikatini bizzat yaşıyorum . kördürler sağırdılar anlamazlar.

" yalanlayıp durduğunuz ateş işte budur " ( tur - 14)

Allah kalbimi mühürlediyse benim ne suçum var :)

hem mühürleyecek hem yakacak.. geçin bu işleri.. aklınızı kullanın.. bana, Emir'e veya diğer aklı selimlere "öteki dünyada" bi şey olacağı yok.. anca kendinizi ikna etmeye çalışın..

kendin diyorsun işte.. kalbimiz mühürlü.. bizim elimizden gelen bir şey yok..
 
gerekli cevapları vermişim ona ...
ancak kafasına göre akıl yürütüp de dinin kutsalına o lafları edemez.
ben de ateistlerin mantık yürütmelerini kendime göre yorumlayıp onlara hakaret edebilirim değil mi?

ateizme dair dusuncelerini istedigin sekilde beyan edebilirsin, bu beyanlar hakarete de varabilir, problem degil.

ama bir uyenin sahsina hakaret edemez, saldiramaz yahut yine sahisa yonelik tehditvari soylemlerde bulunamazsin.

neyse ...
beni üslup biçiminle yanıltmadın ..iyi forumlar.

uslup kelimesinin ne manaya geldigini dahi bilmedigini de belgelemis oldun.
 
Her düşünce sahibinin karşıt düşünce de ki şahsa yapmaması gereken temel konu.

ateizme dair dusuncelerini istedigin sekilde beyan edebilirsin, bu beyanlar hakarete de varabilir, problem degil.

ama bir uyenin sahsina hakaret edemez, saldiramaz yahut yine sahisa yonelik tehditvari soylemlerde bulunamazsin.



uslup kelimesinin ne manaya geldigini dahi bilmedigini de belgelemis oldun.
 
Serdar Demir ,renktas affina siginarak birseyler soylemek istiyorum, yeri geliyor peygamberin mitolojiden yahudilikten hiristiyanliktan birseyler ogrendigini ve bir din uydurdugunu soyluyorsun, yeri geliyor bir magaraya 10 yil kapandigini halusulasyonlar gordugunu ve din uydurdugunu soyluyor hatta kendinin bile bunu yapabilcegini soyluyorsun, simdi bilgiye ulasmak 1400 yil once kolaymiydi, mekkede mesela bu bilgilere ulasabilecegi bir kutuphanemi vardi yada tuccarlardan kitapmi siparis ediyordu ve o zamanda kitaplara ulasmak kolaymiydi? Diyorsanki varaka bin nevfel denen kisiden ogrendi herseyi o zamanda aklima su geliyor varaka bir hiristiyanlik mezhebine bagliydi ve rahipti ,bu durumda peygamberi bu kisi egittiyse ve ve ortya cikan din hiristiyanligi ve yahudiligi bypass ediyorsa bu varaka denen sahisin amaci neydi? Amaci guc sahibi olmaksa neden bu kadar bilgiyle kendini peygamber ilan etmedi? Hee varaka niyetinin anlasilmamasi icin birini kullandiysa neden mekkenin ileri gelenlerinden birini degilde yetim kensi halinde size gore kendinden buyuk ve zengin karisinin yaninda siginma gibi yasayan birisini secti?
 
Kuran-ı-Kerim'i referans alarak çok temel bir şey söylemek istiyorum.

Kendini İNANÇLI olarak adledenlerin YÜZDE KAÇI- ilk emir olan OKU'yu felsefe edindi kendine.

İNANCIN TEMELİNİ VE İNANMAYANLARI ANLAMAK İÇİN ÖNCE OKUMAK-ARAŞTIRMAK GEREKİR.



  • Darwin teorisini okumayı günah diyerek okuma, bilimsel ve felsefik yaklaşımları araştırma
  • Diğer kutsal kitapları doğru düzgün okuma
  • Kuran-ı-Kerim'i bile yeteri kadar irdeleme

Üstüne git


  • İş hayatında arkadaşını, müşterini kazıkla. Eşini aldat, haram ye, yetimin hakkıyla geçin... (herkes değil inandığını iddia edip 5 vakit namaz kılıp bunları da yapanlar için



  • Sonunda cehennem-cennet ihtimali var diye bunları yaparak müslümanım görevimi yaptım elimden geldiğince de.

Beyler, hiç birimizde inanç ölçer yok, önce iyi insan sonra teist-ateist olmayı düşünün. Gerisi zaten gelir...

Bir de geçmiş sayfalarda 7 SÜLALEDEN ATEİSTTİR BUNLAR MASAL DENMİŞ BİR MESAJ için. Benim arkadaş çevrem de 22 YAŞINA KADAR 5 VAKİT NAMAZ KILIP ARAŞTIRDIKTAN SONRA ATEİST OLAN VAR, 25 YIL ATEİST YAŞAYIP SONRASINDA DİNE DÖNEN DE ARAŞTIRIP.

Burada KISIR DÖNGÜNE GİRİP BİRBİRİMİZİ YEMEK İLE ENERJİMİZİ HARCAYACAĞIMIZA SORGULAMAYA BAŞLAYIP HER ŞEYİ EN YALIN HALİ İLE GÖRSEK DAHA FAYDALI OLMAZ MI?
 
O donemde mekkede politeistler var yahudiler var varaka isimli sahisdanda anlasilacagi uzere hiristiyanlar var , bu durumda peygamber hazirda hiristiyan olan bir topluluk varken ve rahipleri tarafindan egitilmisken bunlarin basina gecmek yerine hepsinin dinlerini devre disi birakarak dusmanliklarini kazanarak zorlu bir yolu yeni bir din yaratmayi secmistir? Basina bir suru is acacagi belliyken kolay olani ve nimetlerindende faydalanabilcegi yolu secmemistir? Elde ettiklerine bakinca bu gun basimizda olan guc sahibi bazi zatlarin yaptigi gibi hanlar hamamlar saraylar ve hatta gemiler sahibi olmamis, diyorsanki kendine har kurmak icin peygamberligini ilan etti o zamanda su soru geliyor zaten o donemde cok kadinla evlilik cariyelik mevcut kadinin toplumdaki yeride cinsel meta olmasindan ibaret, pekala hiristiyan topluluguna liderlik edip guc ve makam sahibi olup dilerse evlenerek dilerse satin alarak harem kurmasi mumkun, herseyin kolay yolu varken zor olani neden secmistir peygamber?
 
@Serdar Demir ,renktas affina siginarak birseyler soylemek istiyorum, yeri geliyor peygamberin mitolojiden yahudilikten hiristiyanliktan birseyler ogrendigini ve bir din uydurdugunu soyluyorsun, yeri geliyor bir magaraya 10 yil kapandigini halusulasyonlar gordugunu ve din uydurdugunu soyluyor hatta kendinin bile bunu yapabilcegini soyluyorsun,

kardeşim samimi bir şekilde okursan orada çelişki yok.. 60 yıllık bir ömür mağaraya 10 sene kapanmaya da yeter, eski hikayeleri dinlemeye de.. zaten hira'ya gitmeye başlamadan önce de aktif ve gezen bir tüccarmış.. hiç mi iletişimde bulunmadı bu adam?..

simdi bilgiye ulasmak 1400 yil once kolaymiydi, mekkede mesela bu bilgilere ulasabilecegi bir kutuphanemi vardi yada tuccarlardan kitapmi siparis ediyordu ve o zamanda kitaplara ulasmak kolaymiydi? Diyorsanki varaka bin nevfel denen kisiden ogrendi herseyi o zamanda aklima su geliyor varaka bir hiristiyanlik mezhebine bagliydi ve rahipti ,bu durumda peygamberi bu kisi egittiyse ve ve ortya cikan din hiristiyanligi ve yahudiligi bypass ediyorsa bu varaka denen sahisin amaci neydi? Amaci guc sahibi olmaksa neden bu kadar bilgiyle kendini peygamber ilan etmedi? Hee varaka niyetinin anlasilmamasi icin birini kullandiysa neden mekkenin ileri gelenlerinden birini degilde yetim kensi halinde size gore kendinden buyuk ve zengin karisinin yaninda siginma gibi yasayan birisini secti?

herhangi bir mahalle kahvesine git ve bana bir tane bilgisiz adam bul :) hepsi bilgili değil mi?.. kureyşte okuma yazma oranı %1 bile olmadığına göre herkes o kahvedeki amcalar seviyesinde bilgin..

şimdi o kahvedeki amcalar bu engin bilgilerini bütün gün kahvede goy goy yapıp aptal kutusu TV izleyerek mi edinmiş? yoksa kitap okuyarak mı?.. kahvedeki amcaların engin bilgisi kitaplardan geliyor demeyeceksin diye düşünüyorum..

muhammed'in yahudi ve hristiyan hikayelerini bilmesi için bunları okumasına veya kütühaneye gitmesine gerek yok..

kuranda anlatılan bir çok şeyi zaten o sırada kureyşteki herkes kulaktan dolma biliyor.. farkındaysan "o kavmi nasıl helak ettiğimizi bilmez misiniz" gibi ayetler var.. yani aslında ayette anlatılanı muhattabı olan adamlar da biliyor.. muhammed sadece anımsatıp, dinin emirlerini (yani kendisinin emirlerini) yerine getirmezlerse nasıl yanacaklarını anlatıyor..

kuranın dili bile kumpası ele veriyor, ön yargıdan bağımsız okursan..
 
Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...
Geri
Üst Alt