Avrupa Ligi 3.Ön Eleme | Galatasaray 2-2 OFK Belgrad | 29 Temmuz | Maç Sonucu - Sayfa 80 | GSCimbom - En İyi Galatasaray Taraftar Portalı ve Forumu

Avrupa Ligi 3.Ön Eleme | Galatasaray 2-2 OFK Belgrad | 29 Temmuz | Maç Sonucu


Cevap: Avrupa Ligi 3.Ön Eleme | Galatasaray 2-2 OFK Beograd | 29 Temmuz | Maç Sonucu



Beyler bir maçta adam kesip öldürmek doğru değil.Geçen sene böyle takımlara fark attıkta ne oldu?En azından yönetim akıllanmıştır.Eksik olan bölgelere mecburen transfer yapacaklar.
 
Cevap: Avrupa Ligi 3.Ön Eleme | Galatasaray 2-2 OFK Beograd | 29 Temmuz | Maç Sonucu



Bu skor gerçekleri görmemiz açısından iyi oldu.Ne yapar ne eder bu takım Beograd'ı eler ama Barış,Sarp vs.adamları bu takımda görmekten bıktım.
 
Cevap: Avrupa Ligi 3.Ön Eleme | Galatasaray 2-2 OFK Beograd | 29 Temmuz | Maç Sonucu



Gerets zamanında böyle miydi be? O kadroya rağmen aslanlar gibi korkak futbol oynamazdık. Karşındaki Belgrad,oynadığın futbola bak. Ortada adam gibi transferde yok. Haldun Üstünel'in gideceğini bilseydim Adnan Polat seçilmesin derdim.
 
Cevap: Avrupa Ligi 3.Ön Eleme | Galatasaray 2-2 OFK Beograd | 29 Temmuz | Maç Sonucu



İlk yarı çok iyiydik.2.yarı kondisyonumuzun yeterli olmadığı ortaya çıktı.Golleri Arda ve Sabri'nin tekrar tekrar aynı hataları yapmasından yedik.Özellikle Arda çok sinir etti beni.



2. maç turu geçeriz.Ama yapılması gereken şeyler var.1.si Arda ile Sabri'nin kulakları çekilmeli.2.si dün ne kadar ortaya çıkmasada Barış ve Mustafa hala aynı tas aynı hamam.İkiside oyun kurulurken orta sahanın içine girip kayboluyorlar.Ve de saçma sapan top kayıpları yapıyorlar.Öncelikle bu ikisi gönderilip,mücadele gücü yüksek bir box-to-box alınmalı.Cana'yı yedekleyecek bir Türk ön libero alınmalı.(Yasin,Yiğit,Ceyhun)3.sü antrenmanlarda 4-2-3-1 sistemi çalışılmalı.Elano olmadan 4-3-3 asla oynanmamalı.
 
Cevap: Avrupa Ligi 3.Ön Eleme | Galatasaray 2-2 OFK Beograd | 29 Temmuz | Maç Sonucu



İşin sırrı atağa hızlı çıkmak ve rakip takımın olası atağında defansa yaslanmamak.



Yine bahsettiğim bu iki şeyde yine iş orta sahada bitiyor.
 
Cevap: Avrupa Ligi 3.Ön Eleme | Galatasaray 2-2 OFK Beograd | 29 Temmuz | Maç Sonucu



Maçta Rijkaard sanki yönetime mesaj vermeye kalktı. Bu takımın orta sahası Ayhan-Barış ve Mustafa Sarp ile yürümez demeye çalıştı. Fovette M.Batdal tek başına oynayamıyor ve gördüğünüz gibi yedeğimiz yok dedi. Bu maçta ekstra mesajı kaleci Aykut verdi ve ben Galatasaray'ın kalecisi değilim dedi. Bir dahaki maça Baros yetişirse çok daha farklı oluruz. Bir dahaki maç en azından şu şekilde oynarsak: ufuk-sabri-servet-neill-hakan-cana-ayhan-pino-arda-serdar-baros... Maçı kazanmamızı sağlar... Artık transfer komitesinin hızlanması lazım bu turu geçsek bile bir dahaki turda çok ama çok zorlanırız ki bu tur çok kritik bir durumda umuyorum elenmeyiz.
 
Cevap: Avrupa Ligi 3.Ön Eleme | Galatasaray 2-2 OFK Beograd | 29 Temmuz | Maç Sonucu



4-4-2 oynayacaksak Rijkaard'a ne gerek var o zaman ?? Biz dünyanin en zor sistemeni oynamaya calisiyoruz ama malesef takimin yarisindan fazlasi köy topcusu.



4-4-2 oynayalim demedim ki Necati. :) Demek istedigim Baros ve Batdal'in birbirini cok iyi tamamlayabilecegi...
 
Cevap: Avrupa Ligi 3.Ön Eleme | Galatasaray 2-2 OFK Beograd | 29 Temmuz | Maç Sonucu



Maçta Rijkaard sanki yönetime mesaj vermeye kalktı. Bu takımın orta sahası Ayhan-Barış ve Mustafa Sarp ile yürümez demeye çalıştı. Fovette M.Batdal tek başına oynayamıyor ve gördüğünüz gibi yedeğimiz yok dedi. Bu maçta ekstra mesajı kaleci Aykut verdi ve ben Galatasaray'ın kalecisi değilim dedi. Bir dahaki maça Baros yetişirse çok daha farklı oluruz. Bir dahaki maç en azından şu şekilde oynarsak: ufuk-sabri-servet-neill-hakan-cana-ayhan-pino-arda-serdar-baros... Maçı kazanmamızı sağlar... Artık transfer komitesinin hızlanması lazım bu turu geçsek bile bir dahaki turda çok ama çok zorlanırız ki bu tur çok kritik bir durumda umuyorum elenmeyiz.



Resmen bunu düşündüm maçta. Aykut tercihi olsun, o 3'lü mükemmel ortasaha tercihi olsun. Yönetimi kanser edip ellerini çabuk tutmalarını sağlamak için olabilir.



Daha elenmedik, Belgrad'da bizim oyuncuların azıcık adamlıkları varsa hocalarına sahip çıkar o takımı 3'lerler. Süleyman Rodop sen tam o rus bu çocuğusun. Daha da büyük küfürler geçiyor içimden yazmıyorum.
 
Cevap: Avrupa Ligi 3.Ön Eleme | Galatasaray 2-2 OFK Beograd | 29 Temmuz | Maç Sonucu



Blogumda yazdığım yazı:



Bazen gerçekleri konuşmak gerekir. 2-0 öne geçtiğiniz bir maçta ve bana göre o kadar da kötü oynamadığınız, özellikle ilk yarı gayet iyi kotardığınız bir maçta, haybeden iki golü kalenizde görerek tur şansını zora sokmak oldukça sinir bozucu. Böyle bir durumda moralinizin bozulması kaçınılmaz. Futbolun garip bir şey olduğu gerçeğini en başından kabullenmiş durumdayız. İlk yarı boyunca öyle ya da böyle fena top oynamazsınız. Bir çok pozisyona girersiniz. Olmadık goller kaçar. Direklerden, çizgi üstündeki adamlardan döner toplar. Ikına sıkına zoraki iki gol bulursunuz. Ama Türk futbolunun klasik bir hastalığı vardır. Ikına sıkına goller bulmuşken, altın tabakla rakibe bir armağan sunarsınız: Haybeden yenen iki gol. Hem de oldukça basit bir şekilde.. Rakip elini kolunu sallaya sallaya, kendisi bile şaşırarak iki tane golü bırakır kalene. Onlar bile neye uğradıklarını şaşırırlar. Yenen gollerin aptallığını konuşmaya bile gerek yok.



Şimdi bir çok kişi Mehmet Batdal’a demediğini bırakmayabilir ama bu sonucu Batdal’a bağlamak zaten futbolun ruhuna hakaret. Mehmet Batdal çıktıktan sonra rakibin ne kadar kolay geldiğini unutmamak lazım. Kewell bu takımın futbol zekasıdır. Bu hiç tartışılmaz. Ama ileride rakibe en çok basan Batdal’ın dışarı alınması ve Kewell’ın futbol stili bir araya getirilince, rakibin topu çıkarırken daha az zorlanacağını tahmin etmek zor değildi. Batdal goller kaçırmış olabilir ama bir çok pozisyona giren kişinin o olması, biraz da fizik avantajları ve iyi pozisyonlar almasının etkisidir. Arda’nın attığı ilk gol öncesi Arda’nın önünün oldukça açık olmasının iç yüzünü anlamak isterseniz, Mehmet Batdal’ın varlığı ile rakipten üç kişiyi kendisine yapıştırdığını görebiliriz. Bu da bir kelebek etkisi..



Rijkaard’ın neden böyle bir kadro tercihinde bulunduğunu sorgulamadım değil. Bu işin mantığını çözmeye çalıştım bir nebze. Rakip bir Sırp takımı. Genç, fizikli, yetenek olarak yoksunlar ama takım disiplini ve fizik güç anlamında diri bir takım. Böyle bir takım karşısında daha çok teknikle oynayan oyunculardansa fizik olarak onlara karşı koyabilecek oyuncuları orta sahaya yığmayı bir an için mantıklı bulabilirim. Burada en çok sorgulayacağım şey, madem ortaya fizik olarak bir güç koymak gerekiyor; üç haftadır takımla birlikte çalışan Cana’ya neden yer açılmaz? Ayhan bazı hatalarına rağmen yeri geldi oyunu iyi açtı, önemli paslar attı. Mustafa Sarp da sürpriz bir şekilde sol içte oynayarak ileriye katkıda bulunduğu anlarda, ön libero olarak oynadığı oyununa nazaran az çok bir verim sunmuştu ortaya. Fakat Barış’ın takıma ne gibi bir katkıda bulunduğunu çözemedim. En azından Barış’ın yerine Cana ile başlanabilirdi.



Pino için bir şeyler söylemek şu an için erken. Pino’nun ana özelliğini anlamak zor değil. Topla çok hızlı. Israrla rakibin ters tarafına çalımlar atıyor. Fuleli ve sprint özellikleri var. Teknik bir oyuncu olduğu gerçeği de var. Hızıyla önemli işler yapabilecek gibi görünüyor. 30 dakikalık oyunundan anladığım bir şey varsa o da final pasları konusunda eğitilmesi gerektiğidir. 30 dakikalık oyunu boyunca kaçak güreşmedi ve sorumluluk alarak oynamaya çalıştı. Arkadaşlarıyla tam bir uyumu olmadığı için zamana ihtiyacı olduğunu söylemek mümkün.



Dün sahaya çıkan takım üzerinden konuşmakta fayda var. Bu kadro bir daha bir arada oynayabilir mi? Ben pek sanmıyorum. Sonuçta geçen yılki takımdan hiçbir farkı yoktu. Geçen yıl yaşanan sıkıntılar bu oyuncuların yapılarından kaynaklanmışken daha farklı bir görüntüye şahit olmayı fazla bekleyemezdik. Fakat yeni gelecek ve takıma eklenecek oyuncuların varlığını düşündüğümde misal Ayhan-Barış-Mustafa’lı bir orta sahanın bir daha olmayacağını düşünüyorum. En azından düşünmek istiyorum. Çünkü Cana’yı tamamlayacak bir box to box’ın yakında açıklanacağını düşünüyorum. Sürpriz olarak bir sol bek ve playmaker takviyesi de olabilir. Box to box haricindeki elemanlar genç olacak gibi.



Dünkü kadroya bakarak büyük bir umutsuzluk ve moral bozukluğu yaşanması doğal. Sezon boyu bu sıkıntıyla boğuşulacağı umutsuzluğuna kapılmamalı. Çünkü orta sahaya takviye edilecek isim gerçekten fark yaratacak bir isim olacak. Orta saha gerçekten kimlik değiştirecek. Burada tek tartışılması gereken transferin uzaması, Baros’un gecikmesi ve ideal 11 uyumunun ne kadar zamanda sağlanabileceğidir. Eğer tur kaybedilirse neler olur, düşünmek bile istemem. Ülkemiz futbol gerçeğinde bu baskıyı kaldırabilmek Şampiyonlar Ligi Kupası’nı kaldırmaktan bile zor olacaktır.



Ben yine de rövanş için o kadar umutsuz değilim. Ali Sami Yen’deki hataya düşülmeyeceğini ve Galatasaray’ın turu geçeceğini düşünüyorum. Fakat sorgulanması gereken konulardan biri, Rijkaard’a basın toplantısında “eğer elenirseniz Galatasaray tarihine geçeceksiniz” gibi ortalığı karıştırıcı ve kafa bozucu saçma sapan bir cümlenin bir gazeteci tarafından yöneltilmesidir. Bu soru bile değildir ve bu cümlenin iç yüzünü şahsen anlayabilmiş değilim. Bu bir gazetecinin etmesi gereken bir laf değildir. Klasik Türk futbolu zihniyeti demekten başka bir şey gelmiyor aklıma. Rijkaard bir hata yapmış olabilir ama zihinleri böyle saçma bir cümle ile bulandırmak, nerelere hizmet ediyor iyi biliyoruz.



Arda?



Onun için söylenecek bir şey yok. O olmazsa Galatasaray’ın hiç tadı olmayacak gibi. Umarım hep böyle devam eder.



Kayıp Zamanın Peşinde: Neymiş? 2-2 Diye Dalga Geçmemek Gerekirmiş!
 
Cevap: Avrupa Ligi 3.Ön Eleme | Galatasaray 2-2 OFK Beograd | 29 Temmuz | Maç Sonucu



Orta sahada oynayan üçlü ya gerçekten çok beceriksiz ya da cesaretleri yok. Dün en az 7-8pozisyonda açıkların el kaldırdığını , top istediklerini gördükleri halde pas atmıyorlar, atamıyorlar. TSL'de altıncılığa, yedinciliğe oynayacak orta sahalar. Bu külupte oynamaları için hiç bir extra sahip değiller.



Maçta Arda dışında hucüm yapmayı bilen kmse yoktu. Arda'yı da çıkartırsak zaten rakipten bir farkımız yok.



Yönetim çıkıpta bir de Avrupa Ligi'ni hedefleriyoruz diye demeçler vermez umarım.



Şu maçta gösterdi, en az 6 futbolcuya ihtiyaçı var bu kulübün, üçünçülük bile zor bu hali ile.
 
Cevap: Avrupa Ligi 3.Ön Eleme | Galatasaray 2-2 OFK Beograd | 29 Temmuz | Maç Sonucu



Blogumda yazdığım yazı:



Bazen gerçekleri konuşmak gerekir. 2-0 öne geçtiğiniz bir maçta ve bana göre o kadar da kötü oynamadığınız, özellikle ilk yarı gayet iyi kotardığınız bir maçta, haybeden iki golü kalenizde görerek tur şansını zora sokmak oldukça sinir bozucu. Böyle bir durumda moralinizin bozulması kaçınılmaz. Futbolun garip bir şey olduğu gerçeğini en başından kabullenmiş durumdayız. İlk yarı boyunca öyle ya da böyle fena top oynamazsınız. Bir çok pozisyona girersiniz. Olmadık goller kaçar. Direklerden, çizgi üstündeki adamlardan döner toplar. Ikına sıkına zoraki iki gol bulursunuz. Ama Türk futbolunun klasik bir hastalığı vardır. Ikına sıkına goller bulmuşken, altın tabakla rakibe bir armağan sunarsınız: Haybeden yenen iki gol. Hem de oldukça basit bir şekilde.. Rakip elini kolunu sallaya sallaya, kendisi bile şaşırarak iki tane golü bırakır kalene. Onlar bile neye uğradıklarını şaşırırlar. Yenen gollerin aptallığını konuşmaya bile gerek yok.



Şimdi bir çok kişi Mehmet Batdal’a demediğini bırakmayabilir ama bu sonucu Batdal’a bağlamak zaten futbolun ruhuna hakaret. Mehmet Batdal çıktıktan sonra rakibin ne kadar kolay geldiğini unutmamak lazım. Kewell bu takımın futbol zekasıdır. Bu hiç tartışılmaz. Ama ileride rakibe en çok basan Batdal’ın dışarı alınması ve Kewell’ın futbol stili bir araya getirilince, rakibin topu çıkarırken daha az zorlanacağını tahmin etmek zor değildi. Batdal goller kaçırmış olabilir ama bir çok pozisyona giren kişinin o olması, biraz da fizik avantajları ve iyi pozisyonlar almasının etkisidir. Arda’nın attığı ilk gol öncesi Arda’nın önünün oldukça açık olmasının iç yüzünü anlamak isterseniz, Mehmet Batdal’ın varlığı ile rakipten üç kişiyi kendisine yapıştırdığını görebiliriz. Bu da bir kelebek etkisi..



Rijkaard’ın neden böyle bir kadro tercihinde bulunduğunu sorgulamadım değil. Bu işin mantığını çözmeye çalıştım bir nebze. Rakip bir Sırp takımı. Genç, fizikli, yetenek olarak yoksunlar ama takım disiplini ve fizik güç anlamında diri bir takım. Böyle bir takım karşısında daha çok teknikle oynayan oyunculardansa fizik olarak onlara karşı koyabilecek oyuncuları orta sahaya yığmayı bir an için mantıklı bulabilirim. Burada en çok sorgulayacağım şey, madem ortaya fizik olarak bir güç koymak gerekiyor; üç haftadır takımla birlikte çalışan Cana’ya neden yer açılmaz? Ayhan bazı hatalarına rağmen yeri geldi oyunu iyi açtı, önemli paslar attı. Mustafa Sarp da sürpriz bir şekilde sol içte oynayarak ileriye katkıda bulunduğu anlarda, ön libero olarak oynadığı oyununa nazaran az çok bir verim sunmuştu ortaya. Fakat Barış’ın takıma ne gibi bir katkıda bulunduğunu çözemedim. En azından Barış’ın yerine Cana ile başlanabilirdi.



Pino için bir şeyler söylemek şu an için erken. Pino’nun ana özelliğini anlamak zor değil. Topla çok hızlı. Israrla rakibin ters tarafına çalımlar atıyor. Fuleli ve sprint özellikleri var. Teknik bir oyuncu olduğu gerçeği de var. Hızıyla önemli işler yapabilecek gibi görünüyor. 30 dakikalık oyunundan anladığım bir şey varsa o da final pasları konusunda eğitilmesi gerektiğidir. 30 dakikalık oyunu boyunca kaçak güreşmedi ve sorumluluk alarak oynamaya çalıştı. Arkadaşlarıyla tam bir uyumu olmadığı için zamana ihtiyacı olduğunu söylemek mümkün.



Dün sahaya çıkan takım üzerinden konuşmakta fayda var. Bu kadro bir daha bir arada oynayabilir mi? Ben pek sanmıyorum. Sonuçta geçen yılki takımdan hiçbir farkı yoktu. Geçen yıl yaşanan sıkıntılar bu oyuncuların yapılarından kaynaklanmışken daha farklı bir görüntüye şahit olmayı fazla bekleyemezdik. Fakat yeni gelecek ve takıma eklenecek oyuncuların varlığını düşündüğümde misal Ayhan-Barış-Mustafa’lı bir orta sahanın bir daha olmayacağını düşünüyorum. En azından düşünmek istiyorum. Çünkü Cana’yı tamamlayacak bir box to box’ın yakında açıklanacağını düşünüyorum. Sürpriz olarak bir sol bek ve playmaker takviyesi de olabilir. Box to box haricindeki elemanlar genç olacak gibi.



Dünkü kadroya bakarak büyük bir umutsuzluk ve moral bozukluğu yaşanması doğal. Sezon boyu bu sıkıntıyla boğuşulacağı umutsuzluğuna kapılmamalı. Çünkü orta sahaya takviye edilecek isim gerçekten fark yaratacak bir isim olacak. Orta saha gerçekten kimlik değiştirecek. Burada tek tartışılması gereken transferin uzaması, Baros’un gecikmesi ve ideal 11 uyumunun ne kadar zamanda sağlanabileceğidir. Eğer tur kaybedilirse neler olur, düşünmek bile istemem. Ülkemiz futbol gerçeğinde bu baskıyı kaldırabilmek Şampiyonlar Ligi Kupası’nı kaldırmaktan bile zor olacaktır.



Ben yine de rövanş için o kadar umutsuz değilim. Ali Sami Yen’deki hataya düşülmeyeceğini ve Galatasaray’ın turu geçeceğini düşünüyorum. Fakat sorgulanması gereken konulardan biri, Rijkaard’a basın toplantısında “eğer elenirseniz Galatasaray tarihine geçeceksiniz” gibi ortalığı karıştırıcı ve kafa bozucu saçma sapan bir cümlenin bir gazeteci tarafından yöneltilmesidir. Bu soru bile değildir ve bu cümlenin iç yüzünü şahsen anlayabilmiş değilim. Bu bir gazetecinin etmesi gereken bir laf değildir. Klasik Türk futbolu zihniyeti demekten başka bir şey gelmiyor aklıma. Rijkaard bir hata yapmış olabilir ama zihinleri böyle saçma bir cümle ile bulandırmak, nerelere hizmet ediyor iyi biliyoruz.



Arda?



Onun için söylenecek bir şey yok. O olmazsa Galatasaray’ın hiç tadı olmayacak gibi. Umarım hep böyle devam eder.



Kayıp Zamanın Peşinde: Neymiş? 2-2 Diye Dalga Geçmemek Gerekirmiş!



Çok güzel noktalara değinmişsin üstad.Ama katılmadığım iki nokta var.Eğer 2 tane genç transfer yapacaksak bunun biri sol beke değil sağ beke olmalı.Hakan Balta dünde gördük ki kendini çok geliştirmiş.Yedeğide formda olduğunda onu fazla aratmayacak Çağlar.Ama sağ bekte sorun var gibi.Ali sağ beke alternatif olamaz bence.Ayrıca Sabri'de bir rehavet var.Dün rahat durumdayken 3-4 kere top verdik rakibe.Eğer onu zorlayacak genç yetenekli bir sağ bek alırsak daha ciddi oynamasını sağlarız.



Katılmadığım diğer nokta Arda.Dün sadece bir iki kere geriye geldi sadece.Rakip bekin tehlikeli olduğu apaçık ortadaydı ve de sonunda ordan yediğimiz bir kornerden kalemizde golü gördük.Ayrıca boş durumdaki Batdal'a vermeyip 2m'den aşırtırma denemesi de cabası.Tamam hücumda çok büyük bir güç ama defansta bu kadar boşlanmaz.
 
Cevap: Avrupa Ligi 3.Ön Eleme | Galatasaray 2-2 OFK Beograd | 29 Temmuz | Maç Sonucu



Orta sahada oynayan üçlü ya gerçekten çok beceriksiz ya da cesaretleri yok. Dün en az 7-8pozisyonda açıkların el kaldırdığını , top istediklerini gördükleri halde pas atmıyorlar, atamıyorlar. TSL'de altıncılığa, yedinciliğe oynayacak orta sahalar. Bu külupte oynamaları için hiç bir extra sahip değiller.



Maçta Arda dışında hucüm yapmayı bilen kmse yoktu. Arda'yı da çıkartırsak zaten rakipten bir farkımız yok.



Yönetim çıkıpta bir de Avrupa Ligi'ni hedefleriyoruz diye demeçler vermez umarım.



Şu maçta gösterdi, en az 6 futbolcuya ihtiyaçı var bu kulübün, üçünçülük bile zor bu hali ile.





Güzel yazmissin renkdas. Aynen katiliyorum.
 
Cevap: Avrupa Ligi 3.Ön Eleme | Galatasaray 2-2 OFK Beograd | 29 Temmuz | Maç Sonucu



Dünkü orta saha yani Barış-Ayhan-Mustafa Sarp bu üçlü bence Rijkaard tarafından özellikle seçilmiş, eğer orta sahanın durumunu hala göremiyorsanız benim yapacak birşeyim yok dercesine bir tercihti. Kimse kendini kandırmasın. Galatasaray lig başlayınca bu orta sahayla oynayacak hali yok. İlla yönetime saydırcak bahane arayanlar varsa başka bir yöntem denesinler. Orta sahaya illa ki Cana kalitesinde ama ofansif özelliğide olan 1 veya 2 adam gelecek. Sadece beklemek lazım, herşey için erken. Ayrıca orta üçlüde Mustafa Sarp kötü değildi ama, Mustafa Sarp, her zaman işte böyle Belgrad, Netanya tarzı maçlarda oynayabilecek kalitede. Barış'ı zaten yazmıyorum, paf takıma sokmam. Ayhan'a gelince orta sahayı düzene sokmaya çalıştı, pas trafiğini kontrol etti bence iyiydi ama, Ayhan'da en fazla ligde Kasımpaşa veya Antalyaspor maçlarında forma giyebilecek kalitede ve yaşı itibariyle.



Bunu bizler görüyorsak, bırakın artıkda yönetim, teknik ekip fazlasıyla görüyor biliyor. Sadece biraz zaman. Gelecek adamlardan sonra atıp tutmak hem sizler için daha kolay olur. Ama şunu bilin son kez olarak, bu takım önümüzdeki sezon orta sahada ilk tercih Barış-Ayhan-Mustafa ile olmayacak bu sadece bir denemeydi.
 
Cevap: Avrupa Ligi 3.Ön Eleme | Galatasaray 2-2 OFK Beograd | 29 Temmuz | Maç Sonucu



Orta sahaya acilen bir çözüm bulunamazsa bu senede herşey hayallerimizde kalacak.. Eğer dün kü maçta barış-mustafa-ayhan üçlüsü yerine, cana-kewell-pino ile maça başlansaydı iddaa ediyorum ilk yarıdan maç iki üç gol farkla biterdi. Kaleci olarak aykutuda dün gerçekten tebrik ediyorum hatasından dolayı bence acilen kaleye de bi çözüm bulunması lazım sezon başlayacak yönetim hala bekliyor neyi bekliyor anlamıyorum. Umarız deplasmanda oynayacağımız maçta futbolcularımız kendilerini affettirirde ikinci bir tromso faciası yaşamayız.
 
Cevap: Avrupa Ligi 3.Ön Eleme | Galatasaray 2-2 OFK Beograd | 29 Temmuz | Maç Sonucu



GSCimbom tarafından hazırlanan Galatasaray-OFK Beograd maçındaki Galatasaray golleri.İzlemeyenler bakabilirler;)



[video=vimeo;13756233]https://vimeo.com/13756233[/video]
 
Cevap: Avrupa Ligi 3.Ön Eleme | Galatasaray 2-2 OFK Beograd | 29 Temmuz | Maç Sonucu



Herşey bir yana medyaya ne oluyor anlammıyorum ki Gs fb bjk arasından enii kim oynadı allah aşkına .. bnce en iisi tüm şanssızlıklara rağmen bizdik. fb ve bjk şansı ile tarihi rezaletten kurtulurken medya bize yükleniyor. Gerçekten sindiremiyorum bnu ..
 
Üst Alt