Avrupa Ligi 3. Ön Eleme | Maccabi Netanya 1-4 Galatasaray | Maç Sonucu - Sayfa 52 | GSCimbom - En İyi Galatasaray Taraftar Portalı ve Forumu

Avrupa Ligi 3. Ön Eleme | Maccabi Netanya 1-4 Galatasaray | Maç Sonucu


Cevap: Avrupa Ligi 3. Ön Eleme | Maccabi Netanya 1 - 4 Galatasaray | Maç Sonucu



leo franco: ilk maçında kalede güven verdi. rakibin sayılı ataklarında kurtarışları yerindeydi, golde hatası yoktu. ekşisözlük'te kendini bilmez bir fenerli maç başlığına "leo'nun elleri, arda'nın ayakları kırılsın." diye bir yorum girmiş. ne kadar çirkin bir yorum da olsa aslında leo'nun performansının rakipleri de tedirgin ettiğini gösteriyor. tabii ki konuşmak için erken ve franco'nun at.madrid'deki gibi kazandırdığı kadar kaybettirdiği maçlar da olacaktır ama ilk maçında duruşu güven verdi diyebiliriz. bir mondi, taffarel çizgisinde değil tabii ki ama sanctis'le taffarel arası bir yere koyabiliriz heralde, umarım daha önceki güney amerikalı kaleciler gibi o da galatasaray'da güzel bir iz bırakır.



hakan balta: her zamanki gibiydi, sol kanadımızı kullanamadı rakip. istikrar abidesi tam bir görev adamı. ispanya'ya karşı nasıl oynuyorsa netanya'ya karşı da o ciddiytle oynuyor ve belli bir çizginin altına inmiyor hiçbir zaman. hücuma katkısı çok fazla olmuyor belki ama rakip takımın da hücum seçeneklerini, zeginliklerini azaltıyor kuşkusuz. attığı gol ekstra bir güzellik oldu onun adına bu gece.



servet çetin: eski performansına yavaş yavaş ulaşıyor. kafasının karışık, moralinin bozuk olabileceği kuşkularını kafalardan atığını söylemeliyiz. tam bir profesyonel, oynadığı kulübe yapabileceği en büyük katkıyı yapmak peşinde her zaman. sakatlığından ve sahalardan uzun süre uzak kalmasının etkileri var üzerinde biraz ama dediğim gibi yavaş yavaş eski servet'i görebiliyoruz.



gökhan zan: servet ve ikisine ayrı ayrı değerlendirdiğimiz zaman ikisi de önemli milli takım oyuncuları kuşkusuz ama bir ikili olarak baktığımızda ne kadar milli takımdan tanışan, anlaşan bir ikili olsalar da güven vermiyorlar. ikisi de benzer özelliklere sahiip oyuncular ve bu bazı sorunlara sorun açabiliyor. defansın arasına atılan toplarda sıkıntı çekmemiz kaçınılmaz olur eğer ki ağır stoperle (özellikle gökhan) savunmayı önde kurmaya çalışacaksak. ilk 25-30 dakika defansın bocaladığını gördük ama ondan sonra biraz daha toparlandığını söyleyebiliriz. daha ciddi rakipler daha ciddi sıkıntılara neden olabilir.



sabri sarıoğlu: bildiğimiz sabri'ydi, hücuma sık sık çıktı ve güzel de bir golle süsledi bu hücumlarından bir tanesini ama defansif yönünün aksadığını yine söyleyebiliriz nitekim ki rakip atakların çoğu yine sağ kanadımızdan gerçekleşti.



mustafa sarp: hücuma daha sık katılmaya gayret etti, pasları önceki maçlara oranla daha olumluydu ama da önce de dediğim gibi bursa'dan tanıdığımız sarp zaten bu yönde fazla sıkıntıları olan bir oyuncu değil ki oynadığı mevki gereği çok iyi bir tekniğe sahip olması da gerekmiyor zaten. asıl sorulması gereken kesiciliğinin orada oynamaya yeterli olup olmadığıdır ki bence yeterli değil. topal'ın eksikliği orada bu kesicilik görevini tam anlamıyla yerine getiren başka bir oyuncu olmadığından çok hissediliyor.



ayhan akman: alıştığımız performansından uzaktı. çok göze batmadı, çuvalladığını da söyleyemeyiz ama bildiğimiz ayhan olmaktan uzak bir görüntğ çizdi. geçen sezon da sezonun açılışında ayhan buna benzer bir performans gösteriyordu ve eleştirenler de olmuştu ama zamanla form tuttu ve bu istikrarını sezon sonuna kadar sürdürdü. ben ayhan'ın eski formuna kavuşacağını düşünüyorum ne de olsa henüz hazırlık dönemi denenebilir ne kadar oynadığımız müsabakalar resmi de olsa. elano transferiyle orta saha alternatiflerinin iyice artmasıyla oynama şansı biraz azalmış da olsa (orta sahada elano-arda ikilisini düşünerek) ayhan bu takımın önemli oyuncularındandır, en başta takımın ağabeylerindendir.



arda turan: ne denilebilir ki, tam bir resital sergiledi bu akşam! kaptanlık ve 10 numaranın hakkını sonuna kadar verdi, tartışmasız gecenin yıldızıydı. 3 asist yaptı, kewell'ın golünde de atağı başlatan isimdi. eğer nonda biraz daha gününde ve becerikli olsaydı bu sayı 5-6'ya kadar bile yükselebilirdi. keita'nın ofsayt engeline takılan golünde yine atağı başlatan isimdi, kısacası her pozisyonumuzda arda'nın ismi vardı. şutlarını geçtiğimiz senelere oranla biraz daha gelirtirdiğini söyleyebiliriz, tobol maçındaki ve bu maçtaki güzel denemeleri bunu gösteriyor. eğer top arda'ya geldiğinde hepimiz heyecanlanıyor, "acaba şidmi ne yapacak." diyorsak; top ona geldiğinde içimiz rahat olabiliyorsa o oyuncu büyük oyuncu demektir! açıkcası ortada serbest rolde oynarken sol kanattakinden daha etkiliydi. takım kötü oynadığı zaman bile sorumluluk alarak maçın kaderni değiştirebilecek, isyankar, hırslı, GALATASARAYLI ve tam anlamıyla lider ruhlu bir oyuncu. ayrıca kamplardaki neşe kaynağı, arkadaşlarını her zaman neşelendirebilen, futbol zekası kadar sosyal zekaya da sahip olan efendi, aklı başında biri. bir kaptandan, yıldız oyuncudan daha ne istenebilir ki? gerçekten de bunları içimden gelerek yazıyorum, duygulanarak yazıyorum. seni anlatmaya sayfalar yetmez arda, hep böyle kalman dileğiyle.



harry kewell: fizik ve kondisyon olarak tam hazır olmasa bile neler yapabileceğini gösterdi bu akşam. ilk yarıda müthiş bir şutu vardı, ikinci yarıda da takımın rahatlaması açısından ve belki de arkın bu kdar açılmasını sağlayan önemli bir gol attı. biraz daha güçlendiğinde daha da iyi olacaktır. kewell bu takımın en önemli oyuncularındandır, her zaman sahada yüzü gülerken görmek isteriz. bu maçtaki gibi fizik olarak düştüğü maçlarda veya skor olarak rahat ve önde olduğumuz maçlarda arda oraya çekilerek bir orta saha girebilir yerine. yine barça örneği olacak, farkındayım ve çok sevmem de bu şekilde karşılaştırmaları ama sadece örnek teşkil edebilmesi açısından söyleyeceğim; bu sene barça'daki keita-henry-iniesta rotasyonu gibi.



aydın yılmaz: çok iyi değildi belki ama kendi ortalama performansının üzerinde bir performans gösterdi bu akşam. kendisinden umudu tamamen kesmişken "acaba?" dedirtti biraz ama bu işler bir maçlık performansla olacak işler değil. eğer takımda kalırsa ancak rotasyon oyuncusu olur ve beklenilen patlamayı hiçbir zaman gerçekleştiremez. ben bir anadolu kulübüne kiralanması taraftarıyım.



milan baros: gecenin yıldızlarından biriydi desek abartmış olur muyuz bilmiyorum. her zamanki gibi çok koştu, çok çabaladı, çalıştı. 1-2 tane fırsattan yararlanamadı ama sonunda şık bir kafa golüyle performansının karşılığını aldı diyebiliriz. takımdaki pas akışında ne kadar önemli bir oyuncu olduğu aslında onun çıkmasıyla daha iyi anlaşıldı. takımda üstlendiği görev sadece golcülük değil tabii ki; defansı yorma, oyalama, ısırma, pas akşında etkin olma, gerektiğinde pozisyon hazırlayabilme gibi bir çok önemli göreve daha sahip. baros'un tam olarak bir striker değil de forward olduğu bir anlaşılmalı önce, o yüzden bitiriciliğinin belki de çok üst düzey olmamasının eleştirilmesine katılmıyorum. baros bence bu takımda yeri başka bir oyuncuyla tam olarak doldurulamayan bir oyuncudur.



kader keita: ilk maç için iyi bir performans sergiledi diyebiliriz. istekliydi, iyi şeyler yapmaya çalıştı. şık bir iki tane hareketi vardı, attığı gol de ofsayt engeline takıldı. daha fazla süre aldığı zaman kalitesini daha fazla ortaya koyacaktır, şüphemiz yok.



barış özbek: kim ne derse desin ben barış'ın oyuna dışarıdan girerek katkı sağlayabilecek önemli bir oyuncu diye düşünüyorum. yekniği ve pas kabiliyeti ne kadar yetersiz de olsa oyuna girmesinin takıma bir dinamizm kattığı gerçeği de göz ardı edilemez. basan, alan daraltan, rakibi ısıran, koşan, fiziği güçlü bir oyuncu. her takımda böyle oyunculara ihtiyaç vardır; eğer tekniğini ve pas kabiliyetini de geliştirir, pas alışverişinde sırıtmayacak bir hale gelirse çok daha önemli bir oyuncu olabilir. barış'ın teknik beceriye sahip olanı cinsten oyunculara en iyi örnek mascherano'dur heralde ve hangi noktada olduğunu görüyoruz, o yüzden barış'tan bir beklenti içerisine girerken bunlar da düşünülmeli. biz öyle bir oyuncuyu yedek oturtamayız zaten, o yüzden yedek kulübesinde bir barış'ın olmasına kimse karşı çıkamaz; aksine pozitif bir durumdur.



shabani nonda: aslında bakarsak nonda bu akşam geçen sezondaki diğer maçlara oranla daha istekliydi. takımda kalmak ve şans bulmak için bundan daha iyisini yapması gerektiğini biliyor olması gerek kuşkusuz. şimdiki haliyle baros'u iyi bir şekilde yedekleyebilecek durumda değil maalesef zaten tarz olarak da biribirine benzeyen iki forvet olduklarını da düşünmüyorum. nonda daha çok pivot özelliklerine sahip obir oyuncudur esasında. kısacası şimdiki haliyle takıma el freni etkisi yapıyor; pas alışverişinde çok ağır kalıyor, bazı ataklarımızın başlamadan bitmesin neden oluyor. yani hakkındaki görüşlerim çok olumlu değil (tamamen bugün kaçırdığı gollerden bağımsız olarak) hatta oynadığı zaman bazen takıma yararından çok zararı olduğunu düşünsem de yerine daha iyi birisi ya da birisi alınmayacak gibi durduğu için takımda kalmasından yanayım yine de.
 
Cevap: Avrupa Ligi 3. Ön Eleme | Maccabi Netanya 1 - 4 Galatasaray | Maç Sonucu



GK-LEO FRANCO - AYKUT - ORKUN - *(UFUK) - FIRAT

DR-SABRI - UGUR - SERKAN K.

DL-HAKAN - ALPARSLAN -VOLKAN

DC-GOKHAN - EMRE A. - SEMIH

DC-SERVET - EMRE G. - MURAT

DMC-LINDEROTH - MEHMET T. -MUSTAFA S.

MC-ELANO - AYHAN - BARIS - MEHMET G.

AML-ARDA - SERDAR - YASER

AMR-KEITA - AYDIN - SERKAN C.

AMC-KEWELL - *(SEZER O.) - EMRE Ç.

FC-BAROS - NONDA - ERHAN - OZGURCAN





* Muhtemel transfer olabilcekler
 
Cevap: Avrupa Ligi 3. Ön Eleme | Maccabi Netanya 1 - 4 Galatasaray | Maç Sonucu



leo franco: ilk maçında kalede güven verdi. rakibin sayılı ataklarında kurtarışları yerindeydi, golde hatası yoktu. ekşisözlük'te kendini bilmez bir fenerli maç başlığına "leo'nun elleri, arda'nın ayakları kırılsın." diye bir yorum girmiş. ne kadar çirkin bir yorum da olsa aslında leo'nun performansının rakipleri de tedirgin ettiğini gösteriyor. tabii ki konuşmak için erken ve franco'nun at.madrid'deki gibi kazandırdığı kadar kaybettirdiği maçlar da olacaktır ama ilk maçında duruşu güven verdi diyebiliriz. bir mondi, taffarel çizgisinde değil tabii ki ama sanctis'le taffarel arası bir yere koyabiliriz heralde, umarım daha önceki güney amerikalı kaleciler gibi o da galatasaray'da güzel bir iz bırakır.



hakan balta: her zamanki gibiydi, sol kanadımızı kullanamadı rakip. istikrar abidesi tam bir görev adamı. ispanya'ya karşı nasıl oynuyorsa netanya'ya karşı da o ciddiytle oynuyor ve belli bir çizginin altına inmiyor hiçbir zaman. hücuma katkısı çok fazla olmuyor belki ama rakip takımın da hücum seçeneklerini, zeginliklerini azaltıyor kuşkusuz. attığı gol ekstra bir güzellik oldu onun adına bu gece.



servet çetin: eski performansına yavaş yavaş ulaşıyor. kafasının karışık, moralinin bozuk olabileceği kuşkularını kafalardan atığını söylemeliyiz. tam bir profesyonel, oynadığı kulübe yapabileceği en büyük katkıyı yapmak peşinde her zaman. sakatlığından ve sahalardan uzun süre uzak kalmasının etkileri var üzerinde biraz ama dediğim gibi yavaş yavaş eski servet'i görebiliyoruz.



gökhan zan: servet ve ikisine ayrı ayrı değerlendirdiğimiz zaman ikisi de önemli milli takım oyuncuları kuşkusuz ama bir ikili olarak baktığımızda ne kadar milli takımdan tanışan, anlaşan bir ikili olsalar da güven vermiyorlar. ikisi de benzer özelliklere sahiip oyuncular ve bu bazı sorunlara sorun açabiliyor. defansın arasına atılan toplarda sıkıntı çekmemiz kaçınılmaz olur eğer ki ağır stoperle (özellikle gökhan) savunmayı önde kurmaya çalışacaksak. ilk 25-30 dakika defansın bocaladığını gördük ama ondan sonra biraz daha toparlandığını söyleyebiliriz. daha ciddi rakipler daha ciddi sıkıntılara neden olabilir.



sabri sarıoğlu: bildiğimiz sabri'ydi, hücuma sık sık çıktı ve güzel de bir golle süsledi bu hücumlarından bir tanesini ama defansif yönünün aksadığını yine söyleyebiliriz nitekim ki rakip atakların çoğu yine sağ kanadımızdan gerçekleşti.



mustafa sarp: hücuma daha sık katılmaya gayret etti, pasları önceki maçlara oranla daha olumluydu ama da önce de dediğim gibi bursa'dan tanıdığımız sarp zaten bu yönde fazla sıkıntıları olan bir oyuncu değil ki oynadığı mevki gereği çok iyi bir tekniğe sahip olması da gerekmiyor zaten. asıl sorulması gereken kesiciliğinin orada oynamaya yeterli olup olmadığıdır ki bence yeterli değil. topal'ın eksikliği orada bu kesicilik görevini tam anlamıyla yerine getiren başka bir oyuncu olmadığından çok hissediliyor.



ayhan akman: alıştığımız performansından uzaktı. çok göze batmadı, çuvalladığını da söyleyemeyiz ama bildiğimiz ayhan olmaktan uzak bir görüntğ çizdi. geçen sezon da sezonun açılışında ayhan buna benzer bir performans gösteriyordu ve eleştirenler de olmuştu ama zamanla form tuttu ve bu istikrarını sezon sonuna kadar sürdürdü. ben ayhan'ın eski formuna kavuşacağını düşünüyorum ne de olsa henüz hazırlık dönemi denenebilir ne kadar oynadığımız müsabakalar resmi de olsa. elano transferiyle orta saha alternatiflerinin iyice artmasıyla oynama şansı biraz azalmış da olsa (orta sahada elano-arda ikilisini düşünerek) ayhan bu takımın önemli oyuncularındandır, en başta takımın ağabeylerindendir.



arda turan: ne denilebilir ki, tam bir resital sergiledi bu akşam! kaptanlık ve 10 numaranın hakkını sonuna kadar verdi, tartışmasız gecenin yıldızıydı. 3 asist yaptı, kewell'ın golünde de atağı başlatan isimdi. eğer nonda biraz daha gününde ve becerikli olsaydı bu sayı 5-6'ya kadar bile yükselebilirdi. keita'nın ofsayt engeline takılan golünde yine atağı başlatan isimdi, kısacası her pozisyonumuzda arda'nın ismi vardı. şutlarını geçtiğimiz senelere oranla biraz daha gelirtirdiğini söyleyebiliriz, tobol maçındaki ve bu maçtaki güzel denemeleri bunu gösteriyor. eğer top arda'ya geldiğinde hepimiz heyecanlanıyor, "acaba şidmi ne yapacak." diyorsak; top ona geldiğinde içimiz rahat olabiliyorsa o oyuncu büyük oyuncu demektir! açıkcası ortada serbest rolde oynarken sol kanattakinden daha etkiliydi. takım kötü oynadığı zaman bile sorumluluk alarak maçın kaderni değiştirebilecek, isyankar, hırslı, GALATASARAYLI ve tam anlamıyla lider ruhlu bir oyuncu. ayrıca kamplardaki neşe kaynağı, arkadaşlarını her zaman neşelendirebilen, futbol zekası kadar sosyal zekaya da sahip olan efendi, aklı başında biri. bir kaptandan, yıldız oyuncudan daha ne istenebilir ki? gerçekten de bunları içimden gelerek yazıyorum, duygulanarak yazıyorum. seni anlatmaya sayfalar yetmez arda, hep böyle kalman dileğiyle.



harry kewell: fizik ve kondisyon olarak tam hazır olmasa bile neler yapabileceğini gösterdi bu akşam. ilk yarıda müthiş bir şutu vardı, ikinci yarıda da takımın rahatlaması açısından ve belki de arkın bu kdar açılmasını sağlayan önemli bir gol attı. biraz daha güçlendiğinde daha da iyi olacaktır. kewell bu takımın en önemli oyuncularındandır, her zaman sahada yüzü gülerken görmek isteriz. bu maçtaki gibi fizik olarak düştüğü maçlarda veya skor olarak rahat ve önde olduğumuz maçlarda arda oraya çekilerek bir orta saha girebilir yerine. yine barça örneği olacak, farkındayım ve çok sevmem de bu şekilde karşılaştırmaları ama sadece örnek teşkil edebilmesi açısından söyleyeceğim; bu sene barça'daki keita-henry-iniesta rotasyonu gibi.



aydın yılmaz: çok iyi değildi belki ama kendi ortalama performansının üzerinde bir performans gösterdi bu akşam. kendisinden umudu tamamen kesmişken "acaba?" dedirtti biraz ama bu işler bir maçlık performansla olacak işler değil. eğer takımda kalırsa ancak rotasyon oyuncusu olur ve beklenilen patlamayı hiçbir zaman gerçekleştiremez. ben bir anadolu kulübüne kiralanması taraftarıyım.



milan baros: gecenin yıldızlarından biriydi desek abartmış olur muyuz bilmiyorum. her zamanki gibi çok koştu, çok çabaladı, çalıştı. 1-2 tane fırsattan yararlanamadı ama sonunda şık bir kafa golüyle performansının karşılığını aldı diyebiliriz. takımdaki pas akışında ne kadar önemli bir oyuncu olduğu aslında onun çıkmasıyla daha iyi anlaşıldı. takımda üstlendiği görev sadece golcülük değil tabii ki; defansı yorma, oyalama, ısırma, pas akşında etkin olma, gerektiğinde pozisyon hazırlayabilme gibi bir çok önemli göreve daha sahip. baros'un tam olarak bir striker değil de forward olduğu bir anlaşılmalı önce, o yüzden bitiriciliğinin belki de çok üst düzey olmamasının eleştirilmesine katılmıyorum. baros bence bu takımda yeri başka bir oyuncuyla tam olarak doldurulamayan bir oyuncudur.



kader keita: ilk maç için iyi bir performans sergiledi diyebiliriz. istekliydi, iyi şeyler yapmaya çalıştı. şık bir iki tane hareketi vardı, attığı gol de ofsayt engeline takıldı. daha fazla süre aldığı zaman kalitesini daha fazla ortaya koyacaktır, şüphemiz yok.



barış özbek: kim ne derse desin ben barış'ın oyuna dışarıdan girerek katkı sağlayabilecek önemli bir oyuncu diye düşünüyorum. yekniği ve pas kabiliyeti ne kadar yetersiz de olsa oyuna girmesinin takıma bir dinamizm kattığı gerçeği de göz ardı edilemez. basan, alan daraltan, rakibi ısıran, koşan, fiziği güçlü bir oyuncu. her takımda böyle oyunculara ihtiyaç vardır; eğer tekniğini ve pas kabiliyetini de geliştirir, pas alışverişinde sırıtmayacak bir hale gelirse çok daha önemli bir oyuncu olabilir. barış'ın teknik beceriye sahip olanı cinsten oyunculara en iyi örnek mascherano'dur heralde ve hangi noktada olduğunu görüyoruz, o yüzden barış'tan bir beklenti içerisine girerken bunlar da düşünülmeli. biz öyle bir oyuncuyu yedek oturtamayız zaten, o yüzden yedek kulübesinde bir barış'ın olmasına kimse karşı çıkamaz; aksine pozitif bir durumdur.



shabani nonda: aslında bakarsak nonda bu akşam geçen sezondaki diğer maçlara oranla daha istekliydi. takımda kalmak ve şans bulmak için bundan daha iyisini yapması gerektiğini biliyor olması gerek kuşkusuz. şimdiki haliyle baros'u iyi bir şekilde yedekleyebilecek durumda değil maalesef zaten tarz olarak da biribirine benzeyen iki forvet olduklarını da düşünmüyorum. nonda daha çok pivot özelliklerine sahip obir oyuncudur esasında. kısacası şimdiki haliyle takıma el freni etkisi yapıyor; pas alışverişinde çok ağır kalıyor, bazı ataklarımızın başlamadan bitmesin neden oluyor. yani hakkındaki görüşlerim çok olumlu değil (tamamen bugün kaçırdığı gollerden bağımsız olarak) hatta oynadığı zaman bazen takıma yararından çok zararı olduğunu düşünsem de yerine daha iyi birisi ya da birisi alınmayacak gibi durduğu için takımda kalmasından yanayım yine de.





Kim gönderilcek o zaman.Bu maç kafamı epey bi karıştırdı.Bir kaç maç sonra düşüncem.:D
 
Cevap: Avrupa Ligi 3. Ön Eleme | Maccabi Netanya 1 - 4 Galatasaray | Maç Sonucu



orasini bilmem..:) sasirmam sadece.. Topal in Linde nin sakatligindan oturu Topal olabildigini dusundugumuzde..Topal cabucak duzelse iyi eder..:rolleyes:



line - topasl aynı tarz adamlar nerdeyse ama ikiside sakat şansa bak :) aslında sarp a kızmamak lazım topal linde ikilisine kızmak lazım ;) topal ve linderoth sakin adamlar topu sakin sokuyorlar oyuna çok koşup ne yaptığını bilmiyenlerden değiller üstelik mehmet topal ın uzaktan şutları muazzam bence
 
Cevap: Avrupa Ligi 3. Ön Eleme | Maccabi Netanya 1 - 4 Galatasaray | Maç Sonucu



line - topasl aynı tarz adamlar nerdeyse ama ikiside sakat şansa bak :) aslında sarp a kızmamak lazım topal linde ikilisine kızmak lazım ;) topal ve linderoth sakin adamlar topu sakin sokuyorlar oyuna çok koşup ne yaptığını bilmiyenlerden değiller üstelik mehmet topal ın uzaktan şutları muazzam bence



Topal orta sahayı geçti mi her maç heyecanlanıyorum o şutlar yüzünden :)
 
Cevap: Avrupa Ligi 3. Ön Eleme | Maccabi Netanya 1 - 4 Galatasaray | Maç Sonucu



sabrinin golünde ardanın pası tam bir jeneriklikdi gerçekten çok klas bir pas...
 
Cevap: Avrupa Ligi 3. Ön Eleme | Maccabi Netanya 1 - 4 Galatasaray | Maç Sonucu



GK-LEO FRANCO - AYKUT - ORKUN

DR-SABRI - UGUR - SERKAN K.

DL-HAKAN - ALPARSLAN -VOLKAN

DC-GOKHAN - EMRE A.-SERVET - EMRE G.

DMC-LINDEROTH - MEHMET T. -MUSTAFA S.

MC-ELANO - AYHAN - BARIS

AML-ARDA - SERDAR

AMR-KEITA - AYDIN - SERKAN C.

AMC-KEWELL

FC-BAROS - NONDA

*************

bence kadroda bunlar kalır......
 
Cevap: Avrupa Ligi 3. Ön Eleme | Maccabi Netanya 1 - 4 Galatasaray | Maç Sonucu



Kim gönderilcek o zaman.Bu maç kafamı epey bi karıştırdı.Bir kaç maç sonra düşüncem.:D



illa birisinin gönderilmesi mi gerek. :)



nonda yerine biri alınırsa gönderilir.



aydın'ın da kiralanması taraftarıyım.



bu akşam olmayanlardan da volkan, m.güven gönderilecek ilk adaylardır.



özgürcan ve fırat kiralanır, pafa yaşı tutanlar oraya gönderilir.



yaser'i yetersiz buluyorum, eğer illa kadrodan binini çıkart dersen onu söylerim.



uzun zamandır düşüncelerim zaten bu yönde, 1-2 maçla da değişmez zaten. :)
 
Cevap: Avrupa Ligi 3. Ön Eleme | Maccabi Netanya 1 - 4 Galatasaray | Maç Sonucu



Şuan Futbol Smartdan maçın tekrarını izliyorum,Netanya taraftarları arasında Telsim reklamlı çubuklu Fenerbahçe forması giymiş ve diger taraftarlar ile halay çeker gibi kol kola girmiş bir Ezik insan gördüm :D
 
Cevap: Avrupa Ligi 3. Ön Eleme | Maccabi Netanya 1 - 4 Galatasaray | Maç Sonucu



Kondüsyonerlerimiz değişti ama Kewell 60'dan sonra Arda 75'den sonra oyundan düştü yine.. İlerleyen günlerde umuyorum değişecek bu..

Ben hala Uğur'un oynaması taraftarıyım. Düşünüyorumda H.Balta'nın kanadından gelen bir tane atak aklıma gelmiyor uzun zamandır. Adam orayı kapatmış. Ne zaman pozisyon olsa sağ taraftan.. Bu maçtada özellikle ilk yarı zenci arkadaş Sabri'yi epey zorladı..

Bence Sabri Keita'nın alternatifi olmalı ve sağbeke hızlı, dribbling yapabilen, aynı şekilde savunmasıda kuvvetli, G.Gönül ayarında bir adam alınmalı.. Yada Uğur'a şans verilmeli artık..
 
Cevap: Avrupa Ligi 3. Ön Eleme | Maccabi Netanya 1 - 4 Galatasaray | Maç Sonucu



İsrail gibi sıcak bir yerde maç 3-1,4-1 gibi bir skor olmuşken bu oyuncular oyundan düşmeseydi bunda bir b.kluk var deyip süpelenirdim :D



Aynen öyle 80% lerin üstünde nem olduğu düşünülürse bu durum normal. Ayrıca hala yükleme yapılıyor takıma ,rijkaard hala tam hazır olduğumuzu (kondisyon) açısından söylemiyor.
 
Cevap: Avrupa Ligi 3. Ön Eleme | Maccabi Netanya 1 - 4 Galatasaray | Maç Sonucu



Şuan Futbol Smartdan maçın tekrarını izliyorum,Netanya taraftarları arasında Telsim reklamlı çubuklu Fenerbahçe forması giymiş ve diger taraftarlar ile halay çeker gibi kol kola girmiş bir Ezik insan gördüm :D



Ehheuuehe eziğe bak ya gitmiş aralarına mı girmiş. Zaten bu hareket bir tek fenerbahçelilerden beklenirdi. Allah ıslah etsin ezikleri
 
Üst Alt