Aziz Yıldırım: "Şike davasında asıl hedef Erdoğan'dı"

Ahmet KOLKOPARAN

GalataSarayı Efendileri
GalataSarayı Efendileri
Katılım
25 Nisan 2011
Mesajlar
20.489
Tepkime puanı
12
Puan
378
Aziz Yıldırım: Şike davasında asıl hedef Erdoğan'dı
[FONT=pt_sansregular]
22 Aralık 201
[/FONT]
27164656.jpg

[FONT=pt_sansregular]

[/FONT]
Şike operasyonunda görev alan hakim, savcı ve polislerden şikayetçi olan Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım, şikayet dilekçesinde yeni bir iddiada bulundu.
Şike soruşturmasının, o dönem Başbakan olan Recep Tayyip Erdoğan ile Fenerbahçe camiasını karşı karşıya getirme amacını taşıyan planın bir parçası olduğunu ileri süren Yıldırım dilekçesinde,
“Polisler tarafından projeye uygun senaryo yazıldı. Bu senaryo fezlekeye ardından iddianameye dönüştürüldü. Tutuklanacaklar listesi ise Emniyet'ten mahkemeye gönderildi” dedi.


Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım avukatları aracılığıyla İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na bir dilekçe vermiş ve şike soruşturmasında yapılan usulsüzlükleri gerekçe göstererek dönemin adliye ve emniyet görevlileri hakkında suç duyurusunda bulunmuştu. Suç duyurusu dilekçesinde, o dönem İstanbul Adliyesi’nde görev yapan özel yetkili hakimler ve savcılar ile İstanbul Emniyet Müdürlüğü yetkilileri, “silahlı örgüt kurmak ve yönetmek”le suçlandı. Dilekçede, bu isimler “Kanunlara aykırı işlem yapan illegal yapı mensubu” olarak nitelendirildi.

ALGI ÇALIŞMASI YAPILDI
Şike soruşturmasının, o dönem Başbakan olan Recep Tayyip Erdoğan ile Fenerbahçe camiasının ve diğer kulüplerin camialarını karşı karşıya getirmek amaçlı bir plan dahilinde gerçekleştirildiğinin öne sürüldüğü dilekçede, “Başbakan ve hükümete yönelik olarak illegal yapının destekçisi medya mensupları tarafından Başbakan'ı ve hükümeti hedef alan bir algı çalışması yapılmıştır” denildi.

ÖRGÜTÜN YAPISI AYDINLATILSIN
Şike iddianamesinin, 6222 sayılı yasanın değiştirilmesine ilişkin yasanın Cumhurbaşkanı tarafından veto edildiği gün, Özel Yetkili Cumhuriyet Başsavcı Vekili Fikret Seçen tarafından o tarihe kadar görülmemiş bir şekilde kamuoyuna basın toplantısı ile açıklandığının hatırlatıldığı dilekçede, “Söz konusu illegal yapının amaçladığı saik, kullandığı araç ve yöntemler ve örgütün hiyerarşik yapısındaki birliktelikler göz önüne alındığında, örgütün tüm eylemlerinin tek bir dosyada soruşturularak; örgütün hiyerarşik yapısının aydınlatılması, suç sayılan fillerin tümüyle belirlenmesi ve tüm sanıkların cezalandırılması gerekmektedir” ifadeleri yer aldı.

BELGELER KAYIP
Yıldırım, soruşturma dosyasında pek çok sayıda kişi şüpheli sıfatı ile dinlendiğini ve gizli bir şekilde takip edildiğini vurguladı fakat teknik ve fiziki takibe maruz bırakılan kişilerin bir çoğu hakkında dava açılmadığı gibi haklarında kovuşturmaya yer olmadığı kararı verilmediği hatırlattı. Soruşturma kapsamında ismi dahi geçmeyen şahısların telefon bilgilerinin ilgili GSM şirketine yazılarak dosya kapsamına alındığının belirtildiği dilekçede, bu kişilerin ve telefonlarının dinlenip dinlenilmediğine ilişkin bir karara dosyada rastlanılmadığı da ifade edildi. Dilekçede Fenerbahçe SporKulübünün ve Aziz Yıldırım ile Fenerbahçe bağlılarının soruşturmaya dahil edilmesi hukuka aykırı olduğu ve illegal yapıya mensup adli kolluk tarafından senaryosu yazılan bir projenin ürünü olduğu iddia edildi.

HEPSİ PROJEYDİ
Fenerbahçe Başkanı Yıldırım’a göre “illegal yapı” yasal görünümlü hukuksuz soruşturmaları şu şekilde gerçekleştirdi: “İlgili emniyet birimi projenin ana fikri hakkında bir rapor yazarak özel yetkili savcılıktan soruşturma izni alıyor. Başlayan soruşturma projeyi yazan polis memurunun senaryosuna uygun şekilde gelişiyor. Projeye konu olay, özel yetkili savcılıkların görev alanına girecek şekilde belirleniyor. Yazılan projeye konu olay, silahlı bir faaliyet ile yada bilinen silahlı bir suç örgütü ile irtibatlandırılıyor. Çekirdek örgüt varsayımı ile başlayan proje çalışmasında teknik takip kararları alınıyor ve başlangıçta 3-5 kişi ile sınırlı olmak üzere başlayan soruşturma aylar içinde binlerce telefon numarasının ve yüzlerce kişinin dinlendiği bir şekle dönüş

KARARI POLİSLER VERİYORDU
Savcılık ve mahkeme sorguları aşaması tamamen yasal bir prosedürün tamamlanmasından ibaretti. Zira savcılık sorgusu sırasında tutuklamaya sevk edilecekler, serbest bırakılacaklar, denetim tedbiri uygulanacaklar liste halinde polis tarafından savcıya veriliyor ve bu listeye uygun şekilde sevk işlemleri yapılıyor. Bu aşamanın ardından nöbetçi hakim yine yasal bir prosedürü tamamlayıp kendisine verilen listeye uygun şekilde bir tutuklama kararı veriyordu.“

(Yeni Şafak)
 
He he he. Az ceza alın diyerekten açtım konuyu. Dinlenin biraz...

İşin şakası bir yana; Adam nasıl bir haysiyetsizmiş hayret verici.

Hani dansöz, dönek falan lafları çok iyimser hatta övgü olarak kalıyor yaptıklarının yanında

Allah belasını versin diyorum. Yok ne diyeyim daha...
 
Isin aslini Duygun dedeye sormak lazım.
 
Federasyonda paralel var diyor. O zaman fb'de paralel. Daha ne konusuyon aziz dayı :)
 
Aslında bunun için konu açacaktım ama madem denk geldi bu konuya yazmak uygun olur.

Bana göre Aziz ve RTE anlaştı. Bunu da teklif eden Aziz.

Dedi ki " Sen hiç topa girme. Ben senin FB de sağ kolun yaverin olurum. Hem sen ve ben daha güçlü bir Fener demektir.Senin emrindeyim. Sen yukarıda önümüzü aç ben gerisini hallederim. Eh eşeşk değiliz ya sende nasibini alırsın."

Bunlar anlaştı. Gelelim bizim cepheye. Bizim cepheyi de 2 silahla vurdular. Daha doğrusu onlar bir el ateş etti bizimkiler kendi ayağına sıktı 2.ci kurşunu.

Nasıl mı?

Bizi vergi vs konularında kıskaca aldılar. Sesini kısın. Susun. Ses çıkarmayın. Yoksa canınızı yakarız. Bu birinci kurşun.

İkinci kurşunu ise; Aslında küçülmek uzun zamandır yöneticilerimizin kafasındaki bir konu. Ayrıca bunu son 1 yıldır olanlardan hepimiz görüyor ve konuşuyoruz zaten. yeni bir şey değil.

Peki neden bunu istiyorlar. Küçük kurumları yönetmek kolaydır. Hedef küçük olunca risk te küçük olur.
Gelen yönetimler UEFA ve Süper Kupa sahibi ve Dünyanın Avrupa Fatihi diye tanıdığı bir kulübü yönetmektense tek hedefi ligde (olursa) şampiyonluk olan bir takımı yönetmek kaymak gibi bir iş.
Oldun oldun olamadın neyse seneye deneriz artık. Ama onlar tahtına devam. Hedefleri küçülmüş eskileri istemeyi bir kenara bırakın çeyreğine bile razı olacak bir taraftar kitlesi.
Tepki yok. Büyük istekler yok. Bu kulübü yönetmek daha kolay olmaz mı.

Hem başta dediğim gibi tehdit var ortada. Eee ne demeye riske atacaksın kendini. Sus ses çıkarma . Birkaç sene içinde taraftar da kanıksar bu durumu.

Ama aslında bu planın 3.ayağı var.

Yıllardır yancı durumundaki BJK nin artık 2.büyük durumuna gelmesi gerekir. Hazır da Galatasaray kıskaca alınmış. Başka ne zaman bulacaksın bu fırsatı.

Hem eski başkanın TFF başkanı. Hem de ortalık Galatasaray düşmanları dolmuş. Oyyy oyy kırk arayıp ta bulunmayacak bir fırsat.

Hiç hayalci demeyin. Hiç komplo teorisi demeyin.

Bunu da "acaba " değil "kesin böyle" düşünceleriyle yazıyorum.

Saygılar...
 
Aslında bunun için konu açacaktım ama madem denk geldi bu konuya yazmak uygun olur.

Bana göre Aziz ve RTE anlaştı. Bunu da teklif eden Aziz.

Dedi ki " Sen hiç topa girme. Ben senin FB de sağ kolun yaverin olurum. Hem sen ve ben daha güçlü bir Fener demektir.Senin emrindeyim. Sen yukarıda önümüzü aç ben gerisini hallederim. Eh eşeşk değiliz ya sende nasibini alırsın."

Bunlar anlaştı. Gelelim bizim cepheye. Bizim cepheyi de 2 silahla vurdular. Daha doğrusu onlar bir el ateş etti bizimkiler kendi ayağına sıktı 2.ci kurşunu.

Nasıl mı?

Bizi vergi vs konularında kıskaca aldılar. Sesini kısın. Susun. Ses çıkarmayın. Yoksa canınızı yakarız. Bu birinci kurşun.

İkinci kurşunu ise; Aslında küçülmek uzun zamandır yöneticilerimizin kafasındaki bir konu. Ayrıca bunu son 1 yıldır olanlardan hepimiz görüyor ve konuşuyoruz zaten. yeni bir şey değil.

Peki neden bunu istiyorlar. Küçük kurumları yönetmek kolaydır. Hedef küçük olunca risk te küçük olur.
Gelen yönetimler UEFA ve Süper Kupa sahibi ve Dünyanın Avrupa Fatihi diye tanıdığı bir kulübü yönetmektense tek hedefi ligde (olursa) şampiyonluk olan bir takımı yönetmek kaymak gibi bir iş.
Oldun oldun olamadın neyse seneye deneriz artık. Ama onlar tahtına devam. Hedefleri küçülmüş eskileri istemeyi bir kenara bırakın çeyreğine bile razı olacak bir taraftar kitlesi.
Tepki yok. Büyük istekler yok. Bu kulübü yönetmek daha kolay olmaz mı.

Hem başta dediğim gibi tehdit var ortada. Eee ne demeye riske atacaksın kendini. Sus ses çıkarma . Birkaç sene içinde taraftar da kanıksar bu durumu.

Ama aslında bu planın 3.ayağı var.

Yıllardır yancı durumundaki BJK nin artık 2.büyük durumuna gelmesi gerekir. Hazır da Galatasaray kıskaca alınmış. Başka ne zaman bulacaksın bu fırsatı.

Hem eski başkanın TFF başkanı. Hem de ortalık Galatasaray düşmanları dolmuş. Oyyy oyy kırk arayıp ta bulunmayacak bir fırsat.

Hiç hayalci demeyin. Hiç komplo teorisi demeyin.

Bunu da "acaba " değil "kesin böyle" düşünceleriyle yazıyorum.

Saygılar...

Abi iyi bir fantastik, bilim kurgu roman yazarı olur senden.
 
kokocu Aziz bu beyler

adam yalaka , dönek bir herif

ayrıca Türkiye'de hükümeti yalayan iş görür buda gözle görülür hale geldi

ayrıca cemaat hiç sevmem ama herkes şamar oğlanı yaptı , birşey olsa hemen paralel yaftasının altına sığınıyorlar

ülkenin hali hal değil sanki başımıza çok kötü şeyler gelecek gibi
 
Duygun ve Aziz kendi kulüplerini öne geçirmek için sırasıyla Erdoğan'a bağlılıklarını sunuyorlar açıklamalarıyla... Ne olur şampiyon olarak bizi seç diye ben bu açıklamalardan bunu anlarım...
 
Kara Murat hanginiz şimdi karar verin hele bir... :D
 
Vay anasini. Sike davasida mi hukumete darbe girisimiymis.

GT-N7100 cihazımdan Tapatalk 2 ile gönderildi
 
kokocu Aziz bu beyler

adam yalaka , dönek bir herif

ayrıca Türkiye'de hükümeti yalayan iş görür buda gözle görülür hale geldi

ayrıca cemaat hiç sevmem ama herkes şamar oğlanı yaptı , birşey olsa hemen paralel yaftasının altına sığınıyorlar

ülkenin hali hal değil sanki başımıza çok kötü şeyler gelecek gibi

Sanki mi


Sent from my iPhone using Tapatalk
 
Duygun ve Aziz kendi kulüplerini öne geçirmek için sırasıyla Erdoğan'a bağlılıklarını sunuyorlar açıklamalarıyla... Ne olur şampiyon olarak bizi seç diye ben bu açıklamalardan bunu anlarım...

RTE nin bizi seçmesi " O Ses Türkiye"de (hani olurya) Jüri olan Ozan Arif'in Ahmet Kaya şarkısı okuyan birini seçmesi gibi bir şey olur.
 
işin merkezinde olduğu için azizin duruma göre hareket etmesini,yılan gibi kıvrılmasını,kendini kurtarmak istemesini anlarım da işin içinde olmayan başkanımızın neden saçma sapan konuştuğunu anlamam...
 
Hani asıl hedef sizin gibi Atatürkçülerdi? Hani o kadar göz boyayan şovlar yaptınız Anıtkabirlere giderek? Bu ülke sizin kadar şerefsizini zaten görmemişti ama dansözlük konusunda da sizin gibisi gelmedi orası kesin.
 
4EECC80DFB30BC83FCA01803768CD0F7.png


Aziz Yildirim zamaninda bu kivrakligil, adam felan olmayan, Carlo Ancelotti´den ögrenmistir... O günden beri dansözlügün ustasidir kendisi.
 
Geri
Üst Alt