Ozan Kesgin
Cezalı
- 15 Ağustos 2009
- 33.014
- 5
- 463
Öyle bir tatlılıktır ki adı konamaz. Bugünlerde o tatlılıktan eser kalmamıştır.[FONT="]
"Hiç kimse Galatasaray'dan büyük değildir!" başlığıyla yer alan bildiride, "Gün yüzüne çıkan ise sadece o güne özel bir mağlubiyet veya elenme değil, sezonun geneline hakim olan, sahadaki ruhtan, mücadeleden, inançtan yoksun oyun oldu" denildi. [/FONT]
[FONT="]İki sezondur bir arada olan oyuncu topluluğunun inandığı zaman neler başarabildiğine şahit olunduğu vurgulanırken, şu görüşlere yer verildi: [/FONT]
[FONT="]"Bu yüzden, Chelsea'yi maç öncesi rakibi favori gösteren ve Galatasaray ruhunu henüz tam idrak etmediğini gördüğümüz Sayın Mancini'nin açıklamalarına asla katılmadık. Ancak oyuncularımız, bu sözleri hocalarının maç öncesi verdiği taktikten daha fazla ciddiye almış olacaklar ki sahada o taktiği uygulamak yerine favori gördükleri rakibin işini daha da kolaylaştırmak için mücadele sergilemediler bile. [/FONT]
[FONT="]Galatasaray'ın geleceğini inşa etmesi için göreve getirilen Mancini ve ekibi de haftalardır deplasmanlara günü birlik turistik gezi gözüyle bakan oyuncuları toparlamak yerine, onlara eşlik edince, el birliğiyle geleceğe yönelik iç karartıcı bir tablonun ortaya çıkması kaçınılmaz oldu." [/FONT]
[FONT="]"Futbolun her sonucu doğaldır ancak kabul edilemeyecek tek şey, şu an takımımızda baş gösteren galibiyet için mücadele etmeme hastalığıdır" ifadeleri kullanılan açıklamada, sarı-kırmızılı yönetim de göreve davet edildi. [/FONT]
[FONT="]Galatasaray'ı sadece kendilerine değer katan bir marka olarak kullanan, adlarına ve kariyerlerine güvenip armaya hizmeti geri plana atan, teknik direktöründen oyuncusuna bu hastalığa sebep olan herkesin sezon sonu dahi beklenmeden gönderilmesi gerektiği savunulan açıklamanın son bölümünde şöyle denildi: [/FONT]
[FONT="]"Sahada Galatasaray armasının hakkı sonuna kadar verilmelidir. Bu kişileri tespit etmek ve gerekeni yapmak Galatasaray yönetiminin asli görevidir. Bu görevi layıkıyla yerine getirdikleri takdirde Galatasaray taraftarları kendilerinin arkasında olacaktır. Ancak bilinmelidir ki, bu ruhsuzluğun devamına müsaade edilmesi halinde de en sert tepkiyi baş sorumlular olarak yine kendilerinin alacağını hatırlatırız." [/FONT]
"Hiç kimse Galatasaray'dan büyük değildir!" başlığıyla yer alan bildiride, "Gün yüzüne çıkan ise sadece o güne özel bir mağlubiyet veya elenme değil, sezonun geneline hakim olan, sahadaki ruhtan, mücadeleden, inançtan yoksun oyun oldu" denildi. [/FONT]
[FONT="]İki sezondur bir arada olan oyuncu topluluğunun inandığı zaman neler başarabildiğine şahit olunduğu vurgulanırken, şu görüşlere yer verildi: [/FONT]
[FONT="]"Bu yüzden, Chelsea'yi maç öncesi rakibi favori gösteren ve Galatasaray ruhunu henüz tam idrak etmediğini gördüğümüz Sayın Mancini'nin açıklamalarına asla katılmadık. Ancak oyuncularımız, bu sözleri hocalarının maç öncesi verdiği taktikten daha fazla ciddiye almış olacaklar ki sahada o taktiği uygulamak yerine favori gördükleri rakibin işini daha da kolaylaştırmak için mücadele sergilemediler bile. [/FONT]
[FONT="]Galatasaray'ın geleceğini inşa etmesi için göreve getirilen Mancini ve ekibi de haftalardır deplasmanlara günü birlik turistik gezi gözüyle bakan oyuncuları toparlamak yerine, onlara eşlik edince, el birliğiyle geleceğe yönelik iç karartıcı bir tablonun ortaya çıkması kaçınılmaz oldu." [/FONT]
[FONT="]"Futbolun her sonucu doğaldır ancak kabul edilemeyecek tek şey, şu an takımımızda baş gösteren galibiyet için mücadele etmeme hastalığıdır" ifadeleri kullanılan açıklamada, sarı-kırmızılı yönetim de göreve davet edildi. [/FONT]
[FONT="]Galatasaray'ı sadece kendilerine değer katan bir marka olarak kullanan, adlarına ve kariyerlerine güvenip armaya hizmeti geri plana atan, teknik direktöründen oyuncusuna bu hastalığa sebep olan herkesin sezon sonu dahi beklenmeden gönderilmesi gerektiği savunulan açıklamanın son bölümünde şöyle denildi: [/FONT]
[FONT="]"Sahada Galatasaray armasının hakkı sonuna kadar verilmelidir. Bu kişileri tespit etmek ve gerekeni yapmak Galatasaray yönetiminin asli görevidir. Bu görevi layıkıyla yerine getirdikleri takdirde Galatasaray taraftarları kendilerinin arkasında olacaktır. Ancak bilinmelidir ki, bu ruhsuzluğun devamına müsaade edilmesi halinde de en sert tepkiyi baş sorumlular olarak yine kendilerinin alacağını hatırlatırız." [/FONT]
