Galatasaray Başkanlığı'na Artan Talep Arkasındaki Gerçekler | GSCimbom - En İyi Galatasaray Taraftar Portalı ve Forumu

Galatasaray Başkanlığı'na Artan Talep Arkasındaki Gerçekler


Zamanında kulüp batmanın eşiğindeyken , FFP belası kapıdayken o kadar ısrar ve ricalara rağmen camianın ağır topları başkanlık gömleğini giymeyi reddettiler.

Dursun Özbek bu işe biraz reklam biraz da saflığından öne itilerek girdi ki bence kötü niyetliğini olmadığını düşünmekle birlikte bu koltuk ona birkaç gömlek büyük geldi ( hoş kendisi büyük beden giyinmeyi sever )

Her neyse Cengiz döneminde FFP adına olumlu gelişmeler olması , her ne kadar hedeflenen sportif başarıların tam tutmaması ve son zamanlardaki hem pandemi hem de transferdeki yanlış atılan adımların kulubü zarar uğratmasına rağmen halen diğer büyük kulupler arasında finansal olarak iyi bir konumda olduğumuz gerçek.

FFP'nin bitmek üzere olması , kulübün transfer açısından elinin biraz daha rahat ve satılabilecek oyunculara sahip olmasının ben yegane faktör olduğunu düşünüyorum.

Kulübe başkan adaylarına baktığımızda çoğu adayın ya reklam yada kulüp üzerinden maddi kazanç elde etme niyetinde olduğu öngörülebilir , tam tersine mustafa cengiz'in ( kendisini desteklemiyorum ve seçim kararının ertelenmesi ile son yılındaki federasyona karşı zayıf tutumundan ötürü şiddetli eleştiren birisiyim) başkan olurken ne reklam ne de kulüp üzerinden para kazanma odaklı bu işe girmediği hususunda hakkını vermek gerek diye düşünüyorum.

Açıkçası hem FFP , hem pandeminin bitmesi ve seyircili maç ve sponsorlarla kulübe maddi akış girecek bir döneme girmemiz açısından ellerini avuşturan bir zihniyet ile karşı karşıya olduğumuz gerçeğini görmek gerekir.Bu açıdan dilerim ki aday olan ekipler arasından gerçekten Galatasaray'ı maddi ve sosyal getirilerinden ziyade bir taraftar olarak da benimseyen ve seven , bu hususta kulübü maddi zarara uğratmamak adına bir aile bütçesini yönetir gibi titiz davranan bizim için en hayırlı olan başkan adayı seçilir.
 
Zamanında kulüp batmanın eşiğindeyken , FFP belası kapıdayken o kadar ısrar ve ricalara rağmen camianın ağır topları başkanlık gömleğini giymeyi reddettiler.

Dursun Özbek bu işe biraz reklam biraz da saflığından öne itilerek girdi ki bence kötü niyetliğini olmadığını düşünmekle birlikte bu koltuk ona birkaç gömlek büyük geldi ( hoş kendisi büyük beden giyinmeyi sever )

Her neyse Cengiz döneminde FFP adına olumlu gelişmeler olması , her ne kadar hedeflenen sportif başarıların tam tutmaması ve son zamanlardaki hem pandemi hem de transferdeki yanlış atılan adımların kulubü zarar uğratmasına rağmen halen diğer büyük kulupler arasında finansal olarak iyi bir konumda olduğumuz gerçek.

FFP'nin bitmek üzere olması , kulübün transfer açısından elinin biraz daha rahat ve satılabilecek oyunculara sahip olmasının ben yegane faktör olduğunu düşünüyorum.

Kulübe başkan adaylarına baktığımızda çoğu adayın ya reklam yada kulüp üzerinden maddi kazanç elde etme niyetinde olduğu öngörülebilir , tam tersine mustafa cengiz'in ( kendisini desteklemiyorum ve seçim kararının ertelenmesi ile son yılındaki federasyona karşı zayıf tutumundan ötürü şiddetli eleştiren birisiyim) başkan olurken ne reklam ne de kulüp üzerinden para kazanma odaklı bu işe girmediği hususunda hakkını vermek gerek diye düşünüyorum.

Açıkçası hem FFP , hem pandeminin bitmesi ve seyircili maç ve sponsorlarla kulübe maddi akış girecek bir döneme girmemiz açısından ellerini avuşturan bir zihniyet ile karşı karşıya olduğumuz gerçeğini görmek gerekir.Bu açıdan dilerim ki aday olan ekipler arasından gerçekten Galatasaray'ı maddi ve sosyal getirilerinden ziyade bir taraftar olarak da benimseyen ve seven , bu hususta kulübü maddi zarara uğratmamak adına bir aile bütçesini yönetir gibi titiz davranan bizim için en hayırlı olan başkan adayı seçilir.

Ama o 6 baskan adayi da ne yazikki hic guven vermiyor.
 
"kulübün transfer açısından elinin biraz daha rahat ve satılabilecek oyunculara sahip olmasının ben yegane faktör olduğunu düşünüyorum."

Her şeyi iyi güzel demişsin hocam çoğuna katılıyorum ama şu kısma hayır.


Elimizde para edecek bir tek Marcao var onun dışında kimseden para kazanamayiz.
Tam aksine herkese para verip göndermek zorundayız.

Sağolsun evlatci hocamiz tüm kadroyu çöpe çevirip evlatlarını zengin etme derdine düştüğü için elimizde para edecek pek Aset kalmadı

Gerçek futbol bilginleri ve kendi yerine kulübünü düşünenler 4 senede ne yapar ne eder kulübe katma değer kazandırır.
Bizim ki ise ancak kendini kurtarma peşine düşsün.
 
Güzel reklam alanı sonra muriqi transferi olsun dünyada başka adam yokmuş gibi 10 milyon euroyu cash Kasımpaşaya gömmek olsun.
Reklam, sigortacı gibi iş insanı olarak tanımlanan kişilerin ağzının suyunu akıtıyordur.
Adamın işletmesinin senelik vergisi 1.5 milyon dolarmış kazancının %10'unu vergiye gittiğini varsaysan senelik 15 milyon dolar eder. Girdiği yükün büyüklüğü senelik 100 milyon dolar.
 
Güzel reklam alanı sonra muriqi transferi olsun dünyada başka adam yokmuş gibi 10 milyon euroyu cash Kasımpaşaya gömmek olsun.
Reklam, sigortacı gibi iş insanı olarak tanımlanan kişilerin ağzının suyunu akıtıyordur.
Adamın işletmesinin senelik vergisi 1.5 milyon dolarmış kazancının %10'unu vergiye gittiğini varsaysan senelik 15 milyon dolar eder. Girdiği yükün büyüklüğü senelik 100 milyon dolar.
valla transferlerde menajerlik payı olsun kulübe giren çiken paralar olsun ciddi el altından paralar kazanılıyor.

bunu lazio'da görüyoruz.

ayrıca şu kadar para verdim diyen adam sonra kulüpten bunu faiziyle ger istiyor.
 
"kulübün transfer açısından elinin biraz daha rahat ve satılabilecek oyunculara sahip olmasının ben yegane faktör olduğunu düşünüyorum."

Her şeyi iyi güzel demişsin hocam çoğuna katılıyorum ama şu kısma hayır.


Elimizde para edecek bir tek Marcao var onun dışında kimseden para kazanamayiz.
Tam aksine herkese para verip göndermek zorundayız.

Sağolsun evlatci hocamiz tüm kadroyu çöpe çevirip evlatlarını zengin etme derdine düştüğü için elimizde para edecek pek Aset kalmadı

Gerçek futbol bilginleri ve kendi yerine kulübünü düşünenler 4 senede ne yapar ne eder kulübe katma değer kazandırır.
Bizim ki ise ancak kendini kurtarma peşine düşsün.
luyindama ve taylan sürekli oynatılsaydı hem daha başarılı hem de piyasaları daha yüksek olacaktı.

bunun arkasında sakatlık yada motivasyon kaynaklı bir sebep mi var bilemiyoruz elbette.
 
Ben bundan sonra ffp dönemindeki kadar bonservis verebileceğimizi zannetmiyorum. Ffp döneminde 13m, 9m, 4-5m gibi rakamlar verildi bonservise. Oyunculara yıllık 7m, 4m gibi rakamlar verildi. İsrafın haddi hesabı yok. Bundan sonra ne öyle yüksek bonservis ne de maaşlar verilebilir. Küçülme kaçınılmaz.
 
Borç arttı diyorsunuz da bunu gerçekten inanarak mı diyorsunuz. Borcun var ve euro kuru üzerine. 4 sene önceki kur ile su an ki kur karşılaştırınca artmamasi için her sezon 80 milyon euro adam satman lazım.Nasil artmayacak bana biri anlatsin ? Ülke gitmiş batmış klüp nasıl ayakta kalacak. TL kazanıyorsun Euro harcıyorsun.Cok entresan bir düşünce gerçekten.He bu yönetim daha iyisini yapabilir miydi evet yapabilirdi.

SM-G955F cihazımdan Gscimbom mobil uygulaması ile gönderildi
 
Satılabilecek pek de adam yok. Marcao favori Taylan plase. O da öyle rekor fiyatlar falan olmaz kimse uçmasın 15-20 milyoluk satş falan diye. 10-12 bandını görünce hediye paketi yapıp yollarlar. Sattık, yerine koyulacak, alınacak oyuncular da dünyanın parası olacak. O yüzden yeni gelecek olanları ben yeni para yiyiciler olarak görüyorum. Bir iki isim hariç (Işıtan Gün hocanın avukatı vs) hepsi bu şekilde gözümde.
 
Zamanında kulüp batmanın eşiğindeyken , FFP belası kapıdayken o kadar ısrar ve ricalara rağmen camianın ağır topları başkanlık gömleğini giymeyi reddettiler.

Dursun Özbek bu işe biraz reklam biraz da saflığından öne itilerek girdi ki bence kötü niyetliğini olmadığını düşünmekle birlikte bu koltuk ona birkaç gömlek büyük geldi ( hoş kendisi büyük beden giyinmeyi sever )

Her neyse Cengiz döneminde FFP adına olumlu gelişmeler olması , her ne kadar hedeflenen sportif başarıların tam tutmaması ve son zamanlardaki hem pandemi hem de transferdeki yanlış atılan adımların kulubü zarar uğratmasına rağmen halen diğer büyük kulupler arasında finansal olarak iyi bir konumda olduğumuz gerçek.

FFP'nin bitmek üzere olması , kulübün transfer açısından elinin biraz daha rahat ve satılabilecek oyunculara sahip olmasının ben yegane faktör olduğunu düşünüyorum.

Kulübe başkan adaylarına baktığımızda çoğu adayın ya reklam yada kulüp üzerinden maddi kazanç elde etme niyetinde olduğu öngörülebilir , tam tersine mustafa cengiz'in ( kendisini desteklemiyorum ve seçim kararının ertelenmesi ile son yılındaki federasyona karşı zayıf tutumundan ötürü şiddetli eleştiren birisiyim) başkan olurken ne reklam ne de kulüp üzerinden para kazanma odaklı bu işe girmediği hususunda hakkını vermek gerek diye düşünüyorum.

Açıkçası hem FFP , hem pandeminin bitmesi ve seyircili maç ve sponsorlarla kulübe maddi akış girecek bir döneme girmemiz açısından ellerini avuşturan bir zihniyet ile karşı karşıya olduğumuz gerçeğini görmek gerekir.Bu açıdan dilerim ki aday olan ekipler arasından gerçekten Galatasaray'ı maddi ve sosyal getirilerinden ziyade bir taraftar olarak da benimseyen ve seven , bu hususta kulübü maddi zarara uğratmamak adına bir aile bütçesini yönetir gibi titiz davranan bizim için en hayırlı olan başkan adayı seçilir.


Maddi çıkarı bilemem ama Cengiz seçime girerken seçileceğini kendisi bile beklemiyordu, ne de olsa seçilmem bari reklam yapayım niyetiyle girdi. Daha sonra koltuğun nimetlerine öyle alıştıki sülük gibi yapıştı. Hatta bıraksalar ölene kadar başkan kalmak ister.
 
Şu son 2 dönem şampiyonluğu alsaydık

Şimdi çok farklı bir konumda olacaktık

Nereden bakarsan bak 100 milyon euro üzerinde bir para kasaya girmiş olacaktı

İleriki dönem için büyük bir ihtimal Terim devam edecek

Umarım bu sefer yalnızca sahaya odaklanır

Türkiye ligi şampiyonluğu çok önemli bir rol artık
 
En büyük hata başarıdan sonra tekrar başarılı olacakmış gibi hesap yapıp giderleri azaltmamak oldu hep 50-60 milyon euro bandında takımlar kurduk ve şampiyonlar ligi olmadan takımın üreteceği maksimum para hacmi 70 milyon euro civarı olurken yüksek maaşlı ve çok az performans aldığımız bir dolu oyuncu varken az biraz performans alınca linnes'e 1.7 milyon euro para verdik mesela bunun nedeni diğer takım arkadaşlarının seviyesi de yüksekti, planlı ve programlı olarak maaş bütçesini azaltabilirdik bu konuda çok kötü adımlar attık.

maaş her yıl cebinden çıkan bir şeyken bonservis 1 kere veriyorsun ve satarken muhtemelen yakın bir ücretle geri alıyorsun bu yüzden maaş politikasını düzenlemek yerine ffpnin etrafından dolanıp kiralık gönderdiğimiz oyunculardan bonservis alıp maaşlarını biz ödedik ve bence çok kötü bütçe planlaması yaptık.
 
Borç arttı diyorsunuz da bunu gerçekten inanarak mı diyorsunuz. Borcun var ve euro kuru üzerine. 4 sene önceki kur ile su an ki kur karşılaştırınca artmamasi için her sezon 80 milyon euro adam satman lazım.Nasil artmayacak bana biri anlatsin ? Ülke gitmiş batmış klüp nasıl ayakta kalacak. TL kazanıyorsun Euro harcıyorsun.Cok entresan bir düşünce gerçekten.He bu yönetim daha iyisini yapabilir miydi evet yapabilirdi.

SM-G955F cihazımdan Gscimbom mobil uygulaması ile gönderildi

Benden başka borç arttı diyen olmadığına göre bu laf bana demek ki. Bir şey diyeceksen ve bir fikrin yanlış/yalan olduğunu iddia ya da beyan ediyorsan bunu altını doldurarak yapman gerekiyor, yapmıyorsan laf da atmayacaksın.

1. Borçların bir çoğu zaten TL idi. (yabancı oyuncu sözleşmeleri hariç)
2. Bu dönemde yapılan tüm yerli sözleşmeleri sabit kur ve TL üzerinden yapıldı. (Akbaba hariç o da 5.4'ten sabitlendi.)
3. Yıllık bilançoları incelersen döviz ve TL yükümlülüklerinin miktarını daha iyi okuyabilirsin.

Gelelim borç alacak farkının 1.4'ten 2.1'e çıkmasına o da en az zira sürekli dernekle sportif a.ş. arasında borçlandırma yapıyorlar sürekli.

2 kere ŞL'ye gittik, kur arttı üstüne %30 ŞL geliri arttı yani 2 sene yüksek kurdan 30+ milyon euro kasamıza girdi, borcu ağırlıklı TL olan bir kurum için gayet güzel bir olay. 3 sezonda da Türkiye liglerinden alınan paranın en yükseğini biz aldık.

Mevcut yönetim yaptığım tüm sponsorluk anlaşmalarını TL üzerinden, düşük bedellerle yaptı. Dursun'un hiç kupa alamadığı dönemdeki bütçeler kadar bütçeyi zoraki ürettiler.

4. Alınan - Satılan oyuncu farkı yaklaşık 15 milyon euro yani Badou, bu 3 sezon bütçelerinde direkt olarak artı yazması gereken bir rakam bu.
5. Yaptıkları her sözleşmeye bonus koydular, bedava adı altında adamlara yüksek maaşlar ödediler sadece Gomis satışı ve yerine gelenler üzerinden sportif başarı ihtimalini hesaba katmazsak 50 milyon euro yükümlülük altına soktular kulübü.

Kur artıp ŞL gelirini TL olarak fazla alıp sözde kar açıklarken kur artışı iyidi ama 3 sene sonunda 700 milyon lira borç artınca ne hikmetse kur bahane oluyor.

3 sene boyunca sportif başarı geliri açık ara diğerlerine göre önde olan bir kulüp ne hikmetse borcu da % 50 arttırıyor, sonra da elde 15 kişiden oluşan bir futbol takımı kalıyor ve bu şartlarda borç arttı demek enteresan oluyor, tabii ya.

Ayrıca yönetici olan ekip risk yönetimi yapmalıdır ekonomide, nerden baksan bu ülkede % 20 enflasyon kesin olarak var, dolayısıyla bütçeni de risk yönetimine göre belirlemek zorundasın yoksa sokaktan birini getir o da yönetir kulübü.
 
Son düzenleme:
2015teki en son normal seçimde 4 aday çıkmış 1i çekilmiş (cengiz)
dursun klübü zapt etmeye çalışınca karşısına kısa sürede çok aday çıkmazdı ztn ki çıkmadı
sonra sezon sonunda yine cengizin karşısına kimse çıkamazdı zira klüp başarılı idi ve adamlar 6 aydır görevde idi
şimdi 6 senedir ilk normal seçim ve şamp olamadığımız göz önünde bulundurulur ise 4ten 6ya çıkmış olması doğal
 
Üst Alt