Galatasaray'dan KAP'a Vergi Açıklaması

kulüp dışa acılmadan bu sorunlar cözülmez.

devlet denetimine tabi prof. bir mali ekip lazım. giren-cıkan herseyi ayrıntısına kadar inceleyecek ve hesap soracak.

prof. futbol ekibi lazım. gelecek her oyuncuyu hoca ile birlikte belirleyecekler ve ilgili oyuncuya verdikleri bonservis ile yıllık ücreti taraftara acıklayacaklar.

örn: serdar aziz'e neden 4.5m euro verildi. yıllıgı neden 2m euro? bunun mantıklı bir acıklaması yapılabilir mi?
Akşama muhabbet etmeye devam ederiz belki bu konuyu. İşim yoğun şu an.
 
şikeciler kuduruyor ulan devlet sizi amatör kümeye düşmekten kurtardı bundan büyük ödülmü olur
 
Komple mi uzaklaştıralım peki?

taraftar olarak güçlü bir tepki verilebilir.

bu kulüp lisenin ise maçlara lise gelsin, storelerden lise alısveris yapsın. bakalım kaç gün dayanabilecekler.

acıkcası ben bu dakikadan sonra kulübe tek kurus harcanmaması gerektiğini düsünüyorum. aklı basında, lisenin oyuncagı olmayan ve sadece Galatasaray'ın menfaatlerini düsünen bir baskan gelene kadar.
 
Teoride hoş ancak pratikte imkansız,aylık 10 lira verecek bırak 15 milyon,1.5 milyon bulunmaz.

ha şuanda yapalım desen ilk etapda 1 ilyon kişi gelir birkaç ay sonra 3 milyon olur tabi bu üyelere avantajlar vericen biletleri indirimli olacak her ay arasından birisini alıp futbolcularla tanıştıma imkanı türk telekom arenada yemek yeme filan kandırıp milleti yaklaşık 2 yıla filan bulursun o kadar üye yi
 
taraftar olarak güçlü bir tepki verilebilir.

bu kulüp lisenin ise maçlara lise gelsin, storelerden lise alısveris yapsın. bakalım kaç gün dayanabilecekler.

acıkcası ben bu dakikadan sonra kulübe tek kurus harcanmaması gerektiğini düsünüyorum. aklı basında, lisenin oyuncagı olmayan ve sadece Galatasaray'ın menfaatlerini düsünen bir baskan gelene kadar.

Onun dediğini tepki amaçlı olarak anlamadım ben,boşverin hayatınıza bakın tarzı bir anlam sezdim.
 
Onun dediğini tepki amaçlı olarak anlamadım ben,boşverin hayatınıza bakın tarzı bir anlam sezdim.

Galatasaray hayatımızın bir parcası, boşveremiyorsun. Bu mesajlar yüzünden mevcut isimde aksıyor ama insan gene dayanamayıp kulüp ile ilgileniyor ve yazıyor.

Tabi biz ne kadar çırpınsakta gören yok. Bir grup istediği gibi oynuyor kulüple.

Taraftar güçlü bir tepki koyamaz ise bunlar taraftarı görmezden gelmeye devam edecek.
 
Galatasaray hayatımızın bir parcası, boşveremiyorsun. Bu mesajlar yüzünden mevcut isimde aksıyor ama insan gene dayanamayıp kulüp ile ilgileniyor ve yazıyor.

Tabi biz ne kadar çırpınsakta gören yok. Bir grup istediği gibi oynuyor kulüple.

Taraftar güçlü bir tepki koyamaz ise bunlar taraftarı görmezden gelmeye devam edecek.

Sosyal medyanın yaygınlaşması bence tamamen,bu kulüp hep lisenindi zaten,hiçbir zaman diğer kulüpler gibi bir kongresi olmadı ki.
 
Reis gerekli izni vermistir vergi idaresine ve konu cozulmustur lehimize

kongre bununla savasmaz , ancak tesekkur eder herkes mutlu olur
 
Orası sana kalmış bence bir yol olmaz artık.

Konuyu açmak lazım,öncelikle sportif başarı olarak bakacak olursak Galatasaray yerel bazda asla 1973-1987 arası düştüğü duruma düşmez bana göre,o günler geride kaldı,devir değişti dünya değişti dolayısıyla futbol anlayışı da değişti.Şampiyonluktan uzak kalsak kalsak en fazla 3 sene olur o da kötü dönemimiz olur.Ortalama bir Galatasaray,2 senede 1 şampiyon olmaya devam eder.Zaten sıkça çöküş yaşıyoruz,düzenli bir lig takımı olamadık hiçbir zaman.2004 6. lık,2009 5. lik,2011 8. lik,geçen sene de 6. lık işte,bunlar hep oldu,olacak ancak toparlayıp şampiyon olabiliyoruz.Avrupa konusunda haklısın,ancak bu sadece Galatasaray'ın sorunu değil,ülkenin genel sorunu bence.Koca ülkenin bunca senede bunca yatırıma rağmen alabildiği 2 kupaysa,2000'den sonra hep 2000'i aradıysak,bazı jenerasyonları şişirip şişirip hiçbir fayda alamadıysak bu ülkenin sorunudur.

Diğer konuya gelirsek,derin yapılanmalar derken siyasi bir şeyler mi yoksa liseliler mi?Liselilerse bu olay yeni bir şey değil,yıllardır böyle.Aysal döneminde sportif başarı ve başarıyla gelen camiadaki kenetlenme dışında ne farklıydı ki liseliler konusunda?

Kastettiğin şey siyasal ise katılırım ancak ülke şartları belli olduğu gibi,bunun pençesine düşen tek kulüp de biz değiliz,en büyük örneği Fikret Orman'ın stad açılış konuşması,Aziz'in her fırsatta Tayyip'i yalayıp bütün olayları cemaat kumpası ayağına getirmeye çalışması vesaire.Bunlara ek olarak 18 senedir sadece bir şahsın egolarıyla yönetilen Fenerbahçe'yi ve taraftarlarını da göz önüne alırsak fanatiklikten uzaklaşın demek ne kadar doğru olur ki?Onlar da diyor tepki gösterelim,stada gitmeyelim bilet almayalım diye de,fanatiklikten uzaklaşın soğuyun diyeni pek görmedim.Senin dediğini tepki göstermekten ziyade boşverin hayatınıza bakın tarzı bir yaklaşım olarak algıladım ben.Senin görüşündür,futbol veya Galatasaray hayatında eskisi kadar yer kaplamayabilir de,bunun nedenleri yukarıda bahsettiğim şeylerse katılmıyorum soğuyun fanatiklikten uzaklaşın demene.
 
kulüp dışa acılmadan bu sorunlar cözülmez.

devlet denetimine tabi prof. bir mali ekip lazım. giren-cıkan herseyi ayrıntısına kadar inceleyecek ve hesap soracak.

prof. futbol ekibi lazım. gelecek her oyuncuyu hoca ile birlikte belirleyecekler ve ilgili oyuncuya verdikleri bonservis ile yıllık ücreti taraftara acıklayacaklar.

örn: serdar aziz'e neden 4.5m euro verildi. yıllıgı neden 2m euro? bunun mantıklı bir acıklaması yapılabilir mi?
Serdar sorusuna. Çok basit aslında. Milli futbolcu olup, medyada abartılmış şekilde şişirilmiş olup, üstün seviyeli yönetimimiz değeri bu olacak düşündüler yani ciddiden ve bu parayı döktüler :)
 
Konuyu açmak lazım,öncelikle sportif başarı olarak bakacak olursak Galatasaray yerel bazda asla 1973-1987 arası düştüğü duruma düşmez bana göre,o günler geride kaldı,devir değişti dünya değişti dolayısıyla futbol anlayışı da değişti.Şampiyonluktan uzak kalsak kalsak en fazla 3 sene olur o da kötü dönemimiz olur.Ortalama bir Galatasaray,2 senede 1 şampiyon olmaya devam eder.Zaten sıkça çöküş yaşıyoruz,düzenli bir lig takımı olamadık hiçbir zaman.2004 6. lık,2009 5. lik,2011 8. lik,geçen sene de 6. lık işte,bunlar hep oldu,olacak ancak toparlayıp şampiyon olabiliyoruz.Avrupa konusunda haklısın,ancak bu sadece Galatasaray'ın sorunu değil,ülkenin genel sorunu bence.Koca ülkenin bunca senede bunca yatırıma rağmen alabildiği 2 kupaysa,2000'den sonra hep 2000'i aradıysak,bazı jenerasyonları şişirip şişirip hiçbir fayda alamadıysak bu ülkenin sorunudur.

Diğer konuya gelirsek,derin yapılanmalar derken siyasi bir şeyler mi yoksa liseliler mi?Liselilerse bu olay yeni bir şey değil,yıllardır böyle.Aysal döneminde sportif başarı ve başarıyla gelen camiadaki kenetlenme dışında ne farklıydı ki liseliler konusunda?

Kastettiğin şey siyasal ise katılırım ancak ülke şartları belli olduğu gibi,bunun pençesine düşen tek kulüp de biz değiliz,en büyük örneği Fikret Orman'ın stad açılış konuşması,Aziz'in her fırsatta Tayyip'i yalayıp bütün olayları cemaat kumpası ayağına getirmeye çalışması vesaire.Bunlara ek olarak 18 senedir sadece bir şahsın egolarıyla yönetilen Fenerbahçe'yi ve taraftarlarını da göz önüne alırsak fanatiklikten uzaklaşın demek ne kadar doğru olur ki?Onlar da diyor tepki gösterelim,stada gitmeyelim bilet almayalım diye de,fanatiklikten uzaklaşın soğuyun diyeni pek görmedim.Senin dediğini tepki göstermekten ziyade boşverin hayatınıza bakın tarzı bir yaklaşım olarak algıladım ben.Senin görüşündür,futbol veya Galatasaray hayatında eskisi kadar yer kaplamayabilir de,bunun nedenleri yukarıda bahsettiğim şeylerse katılmıyorum soğuyun fanatiklikten uzaklaşın demene.
Buna cevap vericem müsait bir zamanda.
 
Konuyu açmak lazım,öncelikle sportif başarı olarak bakacak olursak Galatasaray yerel bazda asla 1973-1987 arası düştüğü duruma düşmez bana göre,o günler geride kaldı,devir değişti dünya değişti dolayısıyla futbol anlayışı da değişti.Şampiyonluktan uzak kalsak kalsak en fazla 3 sene olur o da kötü dönemimiz olur.Ortalama bir Galatasaray,2 senede 1 şampiyon olmaya devam eder.Zaten sıkça çöküş yaşıyoruz,düzenli bir lig takımı olamadık hiçbir zaman.2004 6. lık,2009 5. lik,2011 8. lik,geçen sene de 6. lık işte,bunlar hep oldu,olacak ancak toparlayıp şampiyon olabiliyoruz.Avrupa konusunda haklısın,ancak bu sadece Galatasaray'ın sorunu değil,ülkenin genel sorunu bence.Koca ülkenin bunca senede bunca yatırıma rağmen alabildiği 2 kupaysa,2000'den sonra hep 2000'i aradıysak,bazı jenerasyonları şişirip şişirip hiçbir fayda alamadıysak bu ülkenin sorunudur.

Diğer konuya gelirsek,derin yapılanmalar derken siyasi bir şeyler mi yoksa liseliler mi?Liselilerse bu olay yeni bir şey değil,yıllardır böyle.Aysal döneminde sportif başarı ve başarıyla gelen camiadaki kenetlenme dışında ne farklıydı ki liseliler konusunda?

Kastettiğin şey siyasal ise katılırım ancak ülke şartları belli olduğu gibi,bunun pençesine düşen tek kulüp de biz değiliz,en büyük örneği Fikret Orman'ın stad açılış konuşması,Aziz'in her fırsatta Tayyip'i yalayıp bütün olayları cemaat kumpası ayağına getirmeye çalışması vesaire.Bunlara ek olarak 18 senedir sadece bir şahsın egolarıyla yönetilen Fenerbahçe'yi ve taraftarlarını da göz önüne alırsak fanatiklikten uzaklaşın demek ne kadar doğru olur ki?Onlar da diyor tepki gösterelim,stada gitmeyelim bilet almayalım diye de,fanatiklikten uzaklaşın soğuyun diyeni pek görmedim.Senin dediğini tepki göstermekten ziyade boşverin hayatınıza bakın tarzı bir yaklaşım olarak algıladım ben.Senin görüşündür,futbol veya Galatasaray hayatında eskisi kadar yer kaplamayabilir de,bunun nedenleri yukarıda bahsettiğim şeylerse katılmıyorum soğuyun fanatiklikten uzaklaşın demene.
Ben 27 yaşındayım ve 20 yıldır aklımın erdiğince takip ederim Galatasarayı. Hatta 2013e kadar da elimden geldiğince her katkıyı sağlamaya çalıştım kulübe.

Ancak Aysal'ın son dönemi ve sonrası ortada dönen oyunları günden güne daha iyi gösteriyor. Aysal her ne kadar mali yönde kulübe zarar vermiş olsa da o dönem bize bedelsiz ve bedelli faiz arttırımlarının verilmemiş olması üstüne hiç bir kulübe yönelik böyle bir yaklaşım olmamasına rağmen katlandırılmış vergi borcu itelemeleri üstüne bakanlıktan gelen çatı kapanmazsa tazminat ödenecek tehditleri Aysal'ın birilerinin damarına bastığını gösterdi.

Keza ortada hiç bir şey yokken Hayri Kozak denilen sadece işkembeden sallamakta ustalaşmış bir adamın kongrede Aysal'a yüklenmesi yine üstüne gayrimenkulları değerleme şansının verilmemesi ve buna bağlı olarak Aysalın istifası da içeride bir şeyler döndüğünü anlatıyordu. Özellikle bu dönemde bu daha et görülüyor.

Geçmişte olası her başarısızlıkta kongrelerde yerin dibine sokulan Galatasaray başkanları görüyorken (Canaydın hariç? ne olduysa Dursun sadece azınlığın ses çıkarabildiği bir adam konumunda ki Canaydın gibi bir adam da değil gerçi Canaydın bu kulübe ne kazandırdı orası da tartışılır.

Bunlar üzerine gayrimenkulların Emlak Konut'a peşkeş çekilmesi ise iyice bir çok noktayı göz önüne serdi. Bu kadar eleştirilen ve basiretsiz bir adam var ve koca duayenlerden oluştuğu liseli tayfadan ses yok üstüne taraftarı boşverin falan diyorlar bir de çıkıp. Şu vergi olayı da yine taşları yerine oturtuyor.

Ben bu şartlarda yani bir grup moruk liselinin taraftara bok atabildiği bir ortamda, kulüp kaynaklarının hükümete peşkeş çekildiği bir ortamda nasıl destekleyebilirim bu kulübü? Hiç bir yönetim kademesinin derdinin takım olduğunu bile düşünmüyorum, sadece ismi kullanmak, ismin sahip olduğu maddi olanakları kullanmak var ortada.

Parasızlıktan söz edip duruyorlar ve Podolski dışında bir tane doğru transfer yok neredeyse üstüne yokluktan asla başarılı olamayacak bir hocayı getiriyoruz takımın başına.

Bu takım benim tuttuğum takım değil o yüzden desteklemek için çok neden görememe noktasındayım artık.
 
Bir de şu şartlarda 2 ya da 3 yılda bir şampiyon da olamayız.

Yukarıda mevzulara ek olarak Aysala verilmeyen hakkın Dursuna verilmiş olmasını da unutmayalım.
 
Ben 27 yaşındayım ve 20 yıldır aklımın erdiğince takip ederim Galatasarayı. Hatta 2013e kadar da elimden geldiğince her katkıyı sağlamaya çalıştım kulübe.

Ancak Aysal'ın son dönemi ve sonrası ortada dönen oyunları günden güne daha iyi gösteriyor. Aysal her ne kadar mali yönde kulübe zarar vermiş olsa da o dönem bize bedelsiz ve bedelli faiz arttırımlarının verilmemiş olması üstüne hiç bir kulübe yönelik böyle bir yaklaşım olmamasına rağmen katlandırılmış vergi borcu itelemeleri üstüne bakanlıktan gelen çatı kapanmazsa tazminat ödenecek tehditleri Aysal'ın birilerinin damarına bastığını gösterdi.

Keza ortada hiç bir şey yokken Hayri Kozak denilen sadece işkembeden sallamakta ustalaşmış bir adamın kongrede Aysal'a yüklenmesi yine üstüne gayrimenkulları değerleme şansının verilmemesi ve buna bağlı olarak Aysalın istifası da içeride bir şeyler döndüğünü anlatıyordu. Özellikle bu dönemde bu daha et görülüyor.

Geçmişte olası her başarısızlıkta kongrelerde yerin dibine sokulan Galatasaray başkanları görüyorken (Canaydın hariç? ne olduysa Dursun sadece azınlığın ses çıkarabildiği bir adam konumunda ki Canaydın gibi bir adam da değil gerçi Canaydın bu kulübe ne kazandırdı orası da tartışılır.

Bunlar üzerine gayrimenkulların Emlak Konut'a peşkeş çekilmesi ise iyice bir çok noktayı göz önüne serdi. Bu kadar eleştirilen ve basiretsiz bir adam var ve koca duayenlerden oluştuğu liseli tayfadan ses yok üstüne taraftarı boşverin falan diyorlar bir de çıkıp. Şu vergi olayı da yine taşları yerine oturtuyor.

Ben bu şartlarda yani bir grup moruk liselinin taraftara bok atabildiği bir ortamda, kulüp kaynaklarının hükümete peşkeş çekildiği bir ortamda nasıl destekleyebilirim bu kulübü? Hiç bir yönetim kademesinin derdinin takım olduğunu bile düşünmüyorum, sadece ismi kullanmak, ismin sahip olduğu maddi olanakları kullanmak var ortada.

Parasızlıktan söz edip duruyorlar ve Podolski dışında bir tane doğru transfer yok neredeyse üstüne yokluktan asla başarılı olamayacak bir hocayı getiriyoruz takımın başına.

Bu takım benim tuttuğum takım değil o yüzden desteklemek için çok neden görememe noktasındayım artık.

Düşüncene saygı duyuyorum,haklı olduğun noktalar da çok fazla ancak kulübü desteklememe konusunda ayrışıyoruz,bir yerde tüzel kişiliklerle gerçek kişileri ayırmak lazım.En basit hazırlık maçında bile armayı formayı renkleri görünce heyecanlanıyor insan,bunun kişilerle hiçbir alakası yok bu tamamen kulübe armaya renklere olan sevgiyle bağlılıkla alakalı.Bu hükümet de cumhurbaşkanı da Dursun Özbek ve yönetimi de gidecek er ya da geç.Yine baki kalan Galatasaray olacak.Ortalama bir yönetimle bile taraftar kenetlenmesiyle iyi yerlere geliriz.Senin bir yol olmaz demen bence şimdilik sadece,bunun uzun vadeye o kadar sirayet edeceğini düşünmüyorum.

Şampiyon olma meselesi ise,kulübün ve ligin dinamiklerini bildiğimden onu dedim,çöküşlerden imkansızlıklardan çok şampiyonluk çıkarttık,gerekirse Dursun'la da şampiyon olur bu camia.Şu an kötü durumdayız ama ilerisi için bir yol olmaz diyemiyorum çünkü Türkiye'de bizim gibi başka kulüp yok bu açıdan,zor şartlarda bu kadar başarı çıkarıp ayakta kalabilen.
 
Bir de şu şartlarda 2 ya da 3 yılda bir şampiyon da olamayız.

Yukarıda mevzulara ek olarak Aysala verilmeyen hakkın Dursuna verilmiş olmasını da unutmayalım.

Bunu söyleyince, Aysal'a o haklar verildi ama kendisi kullanmadı diyorlar.

Benim en çok merak ettiğim şey, Aysal zamanındaki çatlak seslerin neden şimdi sustuğu. Normalde şimdi konuşmaları lazım. Neyi bekliyorlar. Riva'nın iç edilmesini mi.
 
Bunu söyleyince, Aysal'a o haklar verildi ama kendisi kullanmadı diyorlar.

Benim en çok merak ettiğim şey, Aysal zamanındaki çatlak seslerin neden şimdi sustuğu. Normalde şimdi konuşmaları lazım. Neyi bekliyorlar. Riva'nın iç edilmesini mi.

Emir büyük yerden kanka. Uzun dan korkuyor o yoksa her zaman ota boka muhalif olan herifler herhalde. Dursun'un arkasinda belirli bir güc olmasa simdiye kadar bu kadar dayanilmazdi.

Bu arada Aysala verilen haklar yanilmiyorsam sonra bir daha bu konu acilinca verilmemisti. Yani Riva'yi degerlendirme konusu biraz ciddiye binince destek bulmamisti adam.
 
Geri
Üst Alt