işsizlik

Özel Sektör = Kölelik

Hele hele Beyaz Yaka isen "Ultra Kölelik"
Mühendisin ondan çok maaş alan işçi üzerinde ego tatmin ettiğini gördü bu gözler. O işçi aynı zamanda saat 5'te işi bırakıp evine giderken, bizim mühendis saat 7'ye kadar 8'e kadar çalışıyordu. Mesai almadan. İşçi bir saat mesai yapsın saati x1,5'tan mesai alıyordu.

Neden biliyor musun? Usta işçiyi bulmak zor. Bir de bu işçiler sendika gibi. Biri işten kovulursa hepsi işi bırakıyor. Mühendis sokakta dolu. Gerilim filmi gibi.
 
Mühendisin ondan çok maaş alan işçi üzerinde ego tatmin ettiğini gördü bu gözler. O işçi aynı zamanda saat 5'te işi bırakıp evine giderken, bizim mühendis saat 7'ye kadar 8'e kadar çalışıyordu. Mesai almadan. İşçi bir saat mesai yapsın saati x1,5'tan mesai alıyordu.

Neden biliyor musun? Usta işçiyi bulmak zor. Bir de bu işçiler sendika gibi. Biri işten kovulursa hepsi işi bırakıyor. Mühendis sokakta dolu. Gerilim filmi gibi.

Devlette bir ara kamu işçisi (çaycı, temizlik görevlisi vs) mühendisle aynı parayı alıyordu. Sonra düzeltme yaptılar galiba. Sendikalaşma beyaz yakalar üzerinde çok azdı bildiğim kadarıyla. Halbuki aksi beklenir.
 
Devlette bir ara kamu işçisi (çaycı, temizlik görevlisi vs) mühendisle aynı parayı alıyordu. Sonra düzeltme yaptılar galiba. Sendikalaşma beyaz yakalar üzerinde çok azdı bildiğim kadarıyla. Halbuki aksi beklenir.
İmkânsız, devlet hakları çok ciddi korusa bile beyaz yakalı sendikalaşmaz. Patrondan çok patroncudur. Kariyer için yapmayacağı şey yoktur.
 
Devlette bir ara kamu işçisi (çaycı, temizlik görevlisi vs) mühendisle aynı parayı alıyordu. Sonra düzeltme yaptılar galiba. Sendikalaşma beyaz yakalar üzerinde çok azdı bildiğim kadarıyla. Halbuki aksi beklenir.
Benim eşim kamuda öğretmen müdür yardımcısı olarak görev yapıyor. Kurumundaki temizlikçi ondan daha fazla maaş alıyor üstüne bir de yol, yemek parası gibi yan hakları var.
 
şuan bursada ciddi manada işçi açığı var, çok büyük vasıflı-vasıfsız işçi ihtiyacı var. aynı zamanda müthiş de bir işsizlik var. bu nasıl saçmalık diyorsanız kısacası şöyle adam jeoloji mühendisi ama akademik durumunu gizleyip dandik bir fabrikada meslek lisesi mezunu olarak işe giriyor çünkü alanında iş bulamıyor. 3 harflilerin kasiyerleri öğretmen, ibf mezunu vs dolu.

çaresizlik, çevre baskısı, umutsuzluk ve sevmediği işlerde çalışan milyonlarca mutsuz insan.
Bunun asıl sebebi kalitesiz, kalifiye eğitim vermeyen bir sürü üniversitenin olması maalesef. İçi boş üniversitelerde 4 yıl eğitim alınca insanların kendi içlerinde beklentisi oluyor.

Bence asıl sorun bizim toplumumuzda işçiler, kasiyerler, şoförler neden hem sosyal hem ekonomik olarak çok eziliyor. Bizim toplumumuzda kasiyer olmak neden ezik bir şey ve neden bu insanlar çalıştığının karşılığı hayatı yaşayamıyor. Bunu aşsak zaten belki de çoğu kişi üniversite okumadan bu sektörlerde kendine yer bulup beklentilerine ve potansiyellerine göre bir hayat yaşayacaklar.
 
Mühendisin ondan çok maaş alan işçi üzerinde ego tatmin ettiğini gördü bu gözler. O işçi aynı zamanda saat 5'te işi bırakıp evine giderken, bizim mühendis saat 7'ye kadar 8'e kadar çalışıyordu. Mesai almadan. İşçi bir saat mesai yapsın saati x1,5'tan mesai alıyordu.

Neden biliyor musun? Usta işçiyi bulmak zor. Bir de bu işçiler sendika gibi. Biri işten kovulursa hepsi işi bırakıyor. Mühendis sokakta dolu. Gerilim filmi gibi.
Ben bunu 2 sene yaşadım. Altımdaki adama iş yaptırmaya çalışıyorum ama maaşı benden 500 dolar daha fazla. Adam direkt sen zaten bir halt olsan sana adam akıllı maaş verirlerdi dünkü bebesin diye düşünüyor.

Bunun bi diğer sebebi de patronlar. İyi patronların her zaman kalifiye işçilerle doğrudan bağlantısı olur. Her zaman aradaki mühendis çiğnenerek bir iletişim kurulur. Bu inşaat sektöründe nereye gitsen böyle.
 
Isinden zevk alan insan yoktur

Varsa da yalan söylüyordur

Yasamak için calisacaksin calismak istemiyorsan da „aman da ekonomi söyle veya böyle“ demeyeceksin

Bu kadar basit

Calismak isteyip de is bulamiyorsun durum farkli tabiki

Hayattaki en güzel iş (yani gitmekten baymadığın - hevesli kalabildiğin iş) kendi patronun olduğunda oluyor. inanılmaz bir motivasyon. Bunu hele hobilerinden biriyle entegre edebilirsen müthiş kombo - ama kolay bir şey değil. çok insan tanıdım bu şekilde yola çıkıp hobim dediği şeyden artık tiksinen.
 
Ben de sene sonu 13 yıl emek verdiğim işi bırakacağım.
Her sene hedefler 15% artıyor maaşa 2-4% zam yapıyorlar.
Bir hafta hasta veya tatilde oluyum gelince bütün işler bana kalıyor.
6 kişilik bir ekibiz, benden başka bir kişi yetkili değil.
Patron haftada bir gün gelip istekleri sıralayıp gidiyor.
Sen birşey istiyorsun şimdi zamanım yok sonra konuşuruz diyor. İş saatleri 9:30-19:00.
Ayda bir cumartesi boş.
Boş günlerim de anca kafamı dinleyebiliyorum.
Yeni işim 9-16 arası cuma 13 paydos ve maaşı da iyi.
13. ve 14. maaşı ikramiye olarak veriyorlar.
Tek sıkıntı yine takım elbise gömlek giymem lazım.
(not: eski firmamda 3 mimardık - muhasebesinden siparişine yoruluyorduk ama sistematik olduğumuzdan problem bir şey olduğunda 15 dakika 1 kahve muhabbeinde hallediyorduk)

son ayrıldığım firmadaki ortam : 3 sipariş/ satın alma - 3 muhasebe - 1 finans müdürü - 6 PROJE (kentsel dönüşüm - yaklaşık 85-90 MAL SAHİBİ ) - 3 aktif şantiye - 1 mimar (ben) - 1 şantiye şefi (total 2 kişi teknik ekip yani)

- Mimar olarak projeyi sana sormazlar dışarıya çizdirirler (bide tonla para veriolar) , sen projede eksiklikleri tespit edip söylersin ama ruhsat yetişsin bir an önce diye hepsi gözardı edilir sonra boğuşursun.
- Herkes salla başı al maaşı "o benlik değil - sizden bilgi bekliyoruz"
- yemek hesabı yapılır "siz sayın- bize söyleyin" (halbukü yoklama/puantaj gönderiyoruz devamlı)
- 50 kişiyi aşan usta/çalışan ordusu yönetimi
- milletin açgözlülüğüne karşı güleryüzlü ve yapıcı kalabilme
- sipariş verirsin , "ama bu nasıl bir şey bilmiyorum - tarif edin numarayı vereyim" (halbuki yazılı her detayı veririz bu diyalogyaşanmasın diye)
- Ctesi iş günü (ofise yok)
- tüm ofis 9-18 arasıdır ben 8 - 19 arasıyım
- bir yerde amelelik yapsam yevmiye ile nerdeyse aynı maaşa denk geliyor bunca yönetime detaya
- zam konuşması yapılmaz , kimin ne yaptığını bilmeyenler maaş belirler yüzde matematiğiyle- itiraz edersin bütçemiz yok derler ama sırf zevkine 200-300 bini çarçur eden malzeme kararları olur bir yandan.Patron sana ne maaş verdiğini bilmez.
- kötü bir şey olursa herkes deliğine kaçar patronda arkanda durmaz hatta sana giydirir kendisine laf gelmesin diye.

yemin ederim 10 yıl yaşlandım - işler kolay neşeli gitmesi gerekirken harbi yaptığım en zor şeylerdi. dedim benden bu kadar isterse dünyaları versin. Haberleri geliyor şimdide oda gitti buda gitti onun düzeni yok onun kararı yok diye.

bende allah sabır ve kolaylık versin size cevabı veriyorum.
 
Isinden zevk alan insan yoktur

Varsa da yalan söylüyordur

Yasamak için calisacaksin calismak istemiyorsan da „aman da ekonomi söyle veya böyle“ demeyeceksin

Bu kadar basit

Calismak isteyip de is bulamiyorsun durum farkli tabiki
Kadın ırkı olmasa kimse çalışmak zorunda kalmaz
 
Mühendisin ondan çok maaş alan işçi üzerinde ego tatmin ettiğini gördü bu gözler. O işçi aynı zamanda saat 5'te işi bırakıp evine giderken, bizim mühendis saat 7'ye kadar 8'e kadar çalışıyordu. Mesai almadan. İşçi bir saat mesai yapsın saati x1,5'tan mesai alıyordu.

Neden biliyor musun? Usta işçiyi bulmak zor. Bir de bu işçiler sendika gibi. Biri işten kovulursa hepsi işi bırakıyor. Mühendis sokakta dolu. Gerilim filmi gibi.
Aslında tam buradan gol yiyor bütün çalışanlar. Dümdüz böl yönet olayı. Mavi yaka, beyaz yaka diye ayrıştırılıp iki tarafa da farklı imkanlar veriliyor ve birbirleri ile uğraşmaları sağlanıyor.
 
Ben bunu 2 sene yaşadım. Altımdaki adama iş yaptırmaya çalışıyorum ama maaşı benden 500 dolar daha fazla. Adam direkt sen zaten bir halt olsan sana adam akıllı maaş verirlerdi dünkü bebesin diye düşünüyor.

Bunun bi diğer sebebi de patronlar. İyi patronların her zaman kalifiye işçilerle doğrudan bağlantısı olur. Her zaman aradaki mühendis çiğnenerek bir iletişim kurulur. Bu inşaat sektöründe nereye gitsen böyle.
Dostum mühendissen ve heleki yeni mezun olup bir iş yerinde kendini kanıtlamak istiyorsan ciddi şekilde bilgi olarak kendini geliştirmek ve proje üretmek zorundasın. Lafım meclisten dışarı olsun, ölçü aleti kullanmasını bilmeyen vede bulunduğu yerdeki ekipte mühendisim ben yea diye dolanan kim olursa olsun, oradaki kalifiye teknik kişi tarafindan tokatlanir. Bunun değişmesi de çok zor.
 
En büyük diğer sıkıntı tazminatlardır. Net olarak tazminatımı alabiliyor olsan 1 dakika durmam çalıştığım yerde istifamı verirdim. En azından o para beni kafamı toparlayıp, yeni iş bulana kadar idare ederdi.

İşsizlik sigortası adı altında hepimizden para kesiliyor ama o maaş sadece haklı sebebin olursa maaş olarak bağlanıyor.
Bugün bir işveren sgk sayfasında haklı fesihi seçip seni çıkarsa ve mahkemeye gitsen en iyi ihtimalle 1 yıl sonra biter davan ve bu süreçte hem yaşamını sağlayacaksın hem bu dava ve avukat masrafları ile uğraşacaksın.
 
Sanayide işçi arıyoruz ama insanımız masa başı ve çalışmadan para kazanmak istiyor. Yok öyle bir dünya
 
Dostum mühendissen ve heleki yeni mezun olup bir iş yerinde kendini kanıtlamak istiyorsan ciddi şekilde bilgi olarak kendini geliştirmek ve proje üretmek zorundasın. Lafım meclisten dışarı olsun, ölçü aleti kullanmasını bilmeyen vede bulunduğu yerdeki ekipte mühendisim ben yea diye dolanan kim olursa olsun, oradaki kalifiye teknik kişi tarafindan tokatlanir. Bunun değişmesi de çok zor.
Ben bu süreçleri atlattım renktaş hatta ofise attım kendimi proje yöneticisi olarak çalışıyorum. Söylediklerine katılıyorum zaten yeni mezunken sahada tokat yemek veya altında çalışanlardan daha az para kazanmak çok da abes bir şey değil.

Ama asıl sıkıntı şu; çok yakın arkadaşımdan örnek vereyim kendisi aynı sektörde sahada 5-6 yıldır çok yoğun çalışıyor. Kendini ciddi anlamda geliştirdi ama altında çalışan formenin yarısından biraz fazla para kazanıyor bu da bir gerçek maalesef.
 
En büyük diğer sıkıntı tazminatlardır. Net olarak tazminatımı alabiliyor olsan 1 dakika durmam çalıştığım yerde istifamı verirdim. En azından o para beni kafamı toparlayıp, yeni iş bulana kadar idare ederdi.

İşsizlik sigortası adı altında hepimizden para kesiliyor ama o maaş sadece haklı sebebin olursa maaş olarak bağlanıyor.
Bugün bir işveren sgk sayfasında haklı fesihi seçip seni çıkarsa ve mahkemeye gitsen en iyi ihtimalle 1 yıl sonra biter davan ve bu süreçte hem yaşamını sağlayacaksın hem bu dava ve avukat masrafları ile uğraşacaksın.

Ben ayrılıken bunu söylemişti muhasebe - "istersen çıkarılmış gibi gösterelim işsizliğe başvurabilirsin - istifa olarak ayrılırsan kabul etmezler " demişti.

ben düşünmedim pek umrumda da olmadı "Çıkrılmış gibi göstermyin , ben baya baya bile isteye bırakıyorum firmayı - o şekilde işleyin.yemişim işsizlik maaşınızı" demiştim. kaldıki sigorta asgari idi - maaşın yarısından fazlasını elden alıyorduk zarfla . 3 5 kuruş fazla çıkmasın diye çalışanlara full eziyetti.
 
Aslında tam buradan gol yiyor bütün çalışanlar. Dümdüz böl yönet olayı. Mavi yaka, beyaz yaka diye ayrıştırılıp iki tarafa da farklı imkanlar veriliyor ve birbirleri ile uğraşmaları sağlanıyor.
CEO da işçi, fabrika bekçisi de. Güvenlik değil bekçi. Bunu anladığımız an bir şeyler belki değişir.
 
Ben bu süreçleri atlattım renktaş hatta ofise attım kendimi proje yöneticisi olarak çalışıyorum. Söylediklerine katılıyorum zaten yeni mezunken sahada tokat yemek veya altında çalışanlardan daha az para kazanmak çok da abes bir şey değil.

Ama asıl sıkıntı şu; çok yakın arkadaşımdan örnek vereyim kendisi aynı sektörde sahada 5-6 yıldır çok yoğun çalışıyor. Kendini ciddi anlamda geliştirdi ama altında çalışan formenin yarısından biraz fazla para kazanıyor bu da bir gerçek maalesef.
Renktas mühendisler 3-4 yıllık tecrübe ile, ciddi şekilde kendini çalıştığı alanda hakim oldugunu düşünüyorsa o tür iş yerlerinde kalmamalı. Ben çok rahat iş bulabileceklerini düşünüyorum. Bu bahsettigin durum normal bir teknik adam içinde geçerli. X yerde 5 lira alipda, tecrübe kazanında y yerine gidip en az 1.5 katı maaş alan çok arkadaş tanıdım.
 
Ben ayrılıken bunu söylemişti muhasebe - "istersen çıkarılmış gibi gösterelim işsizliğe başvurabilirsin - istifa olarak ayrılırsan kabul etmezler " demişti.

ben düşünmedim pek umrumda da olmadı "Çıkrılmış gibi göstermyin , ben baya baya bile isteye bırakıyorum firmayı - o şekilde işleyin.yemişim işsizlik maaşınızı" demiştim. kaldıki sigorta asgari idi - maaşın yarısından fazlasını elden alıyorduk zarfla . 3 5 kuruş fazla çıkmasın diye çalışanlara full eziyetti.
Şu an çalıştığım yer ilk girdiğim zamandan sonra 5 yıl kadar çok keyifliydi. İş stresi vs olması gereken kadardır.
Sonra bi değişime(!) gidildi bu süreçte çok kalifiye mühendis ve yöneticilerini kaybettiler. O günden beri cehennem gibi bir yere döndü benim için. Aptal kararlar alıyorlar; söylediğim zaman çıkıntı oluyorum, söylemesem bir şekilde ucu bana değiyor. Bunun gibi bir sürü şey.
 
b
CEO da işçi, fabrika bekçisi de. Güvenlik değil bekçi. Bunu anladığımız an bir şeyler belki değişir.
Bak en ufak örnek güvenlik olarak fabrikaya işe alıyorlar seni. Diyorsun ki kantardan bana ne arkadaş? Yok o güvenliğin işi, her yerde böyle yapılıyor. Arkadaş her yerde böyle olması doğru olduğunu mu gösteriyor? Ve bunu diyenler de yine güvenlik olarak işe girenler. Hadi ayıkla bu milleti bu sorunlardan. Biz köleliğe de bağımlıyız.
 
Geri
Üst Alt