Birincisi mesajımda burak'ı değil, selçuk'u savundum. Okudugunu anlayamama problemini giderdikten sonra istediğin zaman tartışabiliriz,neyse...
İkincisi ; bana kalırsa da selçuk'u yermek için de ancak bu kadar kötü yorum yapılabilirdi.
Kazık gibi bekleyen (!) bir futbolcu kendi takımında topla en fazla buluşan oyunculardan biri , garip !
Selçuk sürekli top almak için geriye gelir , futbol kavramı olarak " yardımlaşma " denilen zımbırtıyı iyi yapar.
Üçüncüsü ;Melo'nun gecen sezon hücum bölgesine attığı top sayısı,maç başı ort. : 10,96
Ceza alanına attığı top ( maç başı ort. ) : 2,5
Selçuk'un ise hücum bölgesine attığı top : 11,76
Ceza alanına attığı top : 7,17
Bu istatistikleri tamamen " selçuk bekliyor , Melo dikine oynuyor " lafınıza ithafen aktarıyorum, yoksa Melo'yu yermek , eleştirmek gibi bir amacım kesinlikle yoktur..
Dördüncüsü ; Bruma topsuz oyunda hemen hemen 0;zaten mesajımda da kast ettiğim husus hücum oyuncularının topla birlikte yaptıkları değil , topsuz oyunda nasıl hareket ettikleridir. dolayısıyla da Bruma için " hareketli, aksiyona giren oyuncu " tanımı topsuz oyun için geçerli değildir.
Beşincisi ; sneijder için de hızlı düşünmesine zaten bir lafım yok. Ama ne kadar hareketli olduğu (son Anderlecht maçı hariç ) tartışılır.
Altıncısı ; takımda ciddi eksiklik olan o topsuz koşuları Burak atmasa sürekli olarak eleştirdiğimiz hazırlık pası olarak tabir edilen fakat bizim takımda bir hayli fazla yapılan paslar , öyle sanıyorum ki bu temposuzluk ve hareketsizlikle iki katına falan çıkar!