Osmanlı İmparatorluğu ümmetçi bir anlayışa sahipti. Müslüman olmayan insanlardan alınan haraçlar, çocuklarının zorunlu olarak ellerinden alınıp orduya alınması bunların hepsi bu anlayışa dayanıyordu. Kimsenin bir çatı altında birleştiği falan da yoktu. Zamanına göre askeri gücü en büyük imparatorluktu. Onu ayakta tutan diğerlerine korku salan da bu güçtü. Yine de Osmanlı sahip gözüktüğü topraklara tam olarak egemen olamadı hiçbir zaman. Ordu sefer yapar birkaç kale alınır, ordu çekildikten sonra yerel halk tekrar geri gelir sahip olduklarını geri alırdı. Hatırlayalım ki bazen eyalet valileri ordu kurup Osmanlı'ya karşı zaferler kazanmıştır. Bu yerel halkların aslında öyle söylendiği gibi Osmanlı yönetiminden pek de hoşnut olmamasından kaynaklanır. Maalesef tarihe her millet, her devlet kendi penceresinden bakar ve insanlarına da onu öğretir.
ABD'ye gelince orada uzun süre bulundum. Adı üstünde birleşik devletler. Bölünme isteği ve teşebbüsleri ABD kurulduğu günden beri ülkedeki siyasetin bir parçası. ABD Anayasa Mahkemesi tek taraflı ayrılma kararını anayasaya aykırı bulmaktadır. Sivil savaş döneminden beri bölücülük ABD de yasaklanmıştır. Bunu söz ile bile olsa dile getiren bir grup, basın ve hükümet tarafından militan ve aşırı grup olarak hedef tahtası olur. 1994'te kurulan 27 eyaletten ayrılık taraftarı örgütleri biraraya getiren güney ligi kısa sürede büyümüş ve milyonlarca taraftar çekmiştir. Hatta Alaska Anayasa Mahkemesi diğer eyaletlere emsal olmaması açısından 2006 yılında bölünmenin yasal olmadığı gerekçesi ile referanduma gidilmesi talebini reddetmiştir.
Anlayacağınız ABD de her şey filmlerde, dizilerde göründüğü gibi güllük gülistanlık değildir. Önümüzdeki on yıllar birkaç eyaletin ayrılması için artan girişimler ile birlikte terör faaliyetlerinde de artışa neden olabilir. Özellikle eyalet içinde milyonlarca taraftarı bulunan Teksas Cumhuriyeti'nin kurulması projesi canlanırsa bu ABD'nin çöküşü olacaktır. ABD'li güvenlik birimlerince iç tehdit ciddi şekilde yükselmeye ve uluslararası teröre yakın bir tehdit seviyesine gelmeye başlamıştır. ABD'de sade vatandaşın 250 milyon silahı var ve bu dünyada rekor. Dünya da silahtan ölümlerin yüzde 80'i ABD de yaşanıyor. Sosyal yapıdaki ekonomik dengesizlikler ABD gücündeki gerileme ile birlikte amerikalılar alt kimliklerini hatırlamaya başlamışlardır. Teksas gibi eyaletlerde artan bu hareketler karşısında hükümet sert güç kullanmış, yakaladığı Teksas Cumhuriyeti Askerlerini bölücülükten yargılamış, kimseyi öldürmemiş olmalarına rağmen örgütün lideri 99 yıl, yardımcısı 50 yıl ceza almıştır.
Anlayacağınız bir ulusa dayanmayan devletler, imparatorluklar adları her neyse eninde sonunda dağılacaklardır. Amerika da halka empoze edilen dış tehditler, yurtseverlik inancı bir illüzyondur yani plutokrasi sisteminin bir parçasıdır. Tek dileğim hem anayasal hem toplumsal olarak benzemeye çalıştığımız ülkenin iç dinamiklerini, geleceğini iyi kavrayıp en kısa sürede doğru yolu bulmamızdır.
bunların hiç birine ters düşüncelerim yok.. bariz gerçekler hatta..
benim söylediklerim de aslında bunlarla çelişmiyor.. çok uzun yazmaktan kaçtığım için bazen yanlış veya eksik anlaşılması normal..
Ben milliyetçiliğin her türlüsünü yanlış bulduğumu söyledim.. arkadaşlar da Amerika'daki durumu çok kötü bulduklarını söylediler.. neymiş.. amerikalı görmediklerini aşağılama varmış.. iyi de Türkiye'de de herkese karşı bariz bir aşağılama var ki.. Ben Osmanlı veya Amerika'da hep doğru işler yapıldı diye yazdığımı yada sistemlerini savunduğumu hatırlamıyorum.. benim bütün demek istediğim osmanlı kendi adına "osmanlı çatısı altında toplamaya çalıştı" idi.. bunu askeri güçle ve zor kullanarak yaptı.. evet.. buna da itirazım yok.. zaten osmanlı'yı sevmeyen ve dünyanın en barbar imparatorluklarından biri olduğunu düşünen bir insanım.. Amerika'da da bahsettiğiniz bir çok problem ve yanlış var doğru ama kendilerince herkesi bir "Amerikalılık" çatısı altında toplamaya çalışıyorlar.. bütün söylediğim bu.. evet adamlar bir ulus değil ama zamanla "Amerikalılık" kavramını bir ulus haline getirmek için uğraşıyorlar..
Atatürk Türklükle alakası olmayan bir çok insanı ama zor kullanarak ama fikirleri ile asimile etmeyi başardı.. bugün Türkiye'de yaşayıp ben dahil hiç birimizin antropolojik olarak Türk olmadığımızı bildiğinizi kabul ediyorum.. Türk dediğimiz ırk Orta Asya'dan gelmedir ve en son kontrol ettiğimde Yunan, Ermeni, Balkan, Kürt, karışımı olan bize değil, moğol ve özbeklere daha çok benziyorlardı.. Ben de ömrümün yarısını ingiltere'de geçirdim ve gerçek Türkler olan Özbek ve Kırgızlarla tanıştım.. Seni temin ederim ki biz kendimize Türk desek de değiliz.. Tarih bilgini zaten Osmanlı'dan bahsederken ortaya koyduğuna göre bunu bildiğinden şüphem yok..
Amerikalılar aynen bizim kısmen başardığımız gibi Amerikalı kavramını bir ulusa dönüştürmek istiyorlar.. bizim kadar asimile edici bir yol izleyip insanlara kim olduğunu unutturmuyorlar o başka..
bunların hepsini bir kenara koyalım ve asıl sadede gelelim.. dünyanın geleceğinde milliyetçiliğin yeri yoktur.. Türk, Yunan, Sırp tarzı milliyetçiliğe de yer yoktur, Amerikan tarzı bir üst kimlik yaratmaya da yer yoktur.. Sen ulus millet düşüncesinde ne kadar yanlışsan, Amerikalılar da o kadar yanlıştır..
Amerika ya benim dediğim gibi demokratik sosyalist değerlerde ayrımcılık yapmadan ilerlemeyi seçecek yada er geç parçalanacaktır.. lakin biz de kendimizi buna karşı bağışıklı sanmayalım.. bu milliyetçi kafayla gidersek bu devirde ayakta kalma şansımız yoktur.. çünkü senin milliyetçiliğin karşı tepki doğurur.. sen milliyetçiliği yüceltirsen, karşındaki kürdün kendi milliyetçiliğini yüceltmesine de kapıyı ardına kadar açarsın..
Artık osmanlı'yı yıkıma götüren birinci dünya savaşı öncesindeki milliyetçiliğin moda olduğu dönemlerde değiliz.. dünya 100 yıl ileriye sardı.. internet var.. Amerika veya Türkiye bölünse ne olacak ki.. sistem global bir ekonomik ve politik sisteme doğru yol almaya çoktan başladı bile.. önce ekonomik olarak birleşecek.. sonra siyasal olarak.. belki 300 sene alacak ama bu dediklerim olacak..
dünya devi şirketler mallarını bütün dünya pazarlarına sokup mümkün olan her yere girmek için yırtınıyorlar.. dünya şu anda şirketlerinde dünyası.. sınırlar v.s. bile paraya göre şekilleniyor.. biz görürmüyüz bilmem ama dünyada ırksal farklılıklara gülünen bir devir gelecek..