Mustafa Cengiz: "Biz bugüne kadar hocamızın istediği 30'a yakın futbolcuyu getirdik" | GSCimbom - En İyi Galatasaray Taraftar Portalı ve Forumu

Mustafa Cengiz: "Biz bugüne kadar hocamızın istediği 30'a yakın futbolcuyu getirdik"


Başkanımız Mustafa Cengiz, İkinci Başkanımız Abdurrahim Albayrak ve Başkan Yardımcımız Yusuf Günay'ın katılımıyla bir basın toplantısı düzenledi.

Başkanımız Mustafa Cengiz'den gündeme dair açıklamalar


Başkanımız, Ali Sami Yen Spor Kompleksi Türk Telekom Stadyumu Basın Toplantı Odası'nda gerçekleşen toplantıda gündemdeki konulara dair açıklamalarda bulundu.

Başkanımız Mustafa Cengiz sözlerine şu ifadelerle başladı:

“Değerli arkadaşlar, bu basın toplantısını yapmamızın bir tek amacı var: 28 Aralık'ta cumartesi günü oynanan Antalyaspor maçından bu yana hemen hemen her maç sonrası, Denizlispor ve dünkü Rizespor maçı ve bir antrenman konuşması dâhil, eski ve bize hizmet etmiş Galatasaraylı bir kardeşimiz hakkında oluşan polemikler ve iddialar... Camiamızın içinde bir ayrışma, bir ötekileşme, yanlış bilgilenme ve bilgilendirme olgusunu gördüğümüz için, bu toplantıyı camiamızın kenetlenmesi, bir arada olması, sadece bu yıl değil, sonsuza kadar sürecek şampiyonluk yürüyüşlerinin devamı adına yapıyoruz. Toplantının tek nedeni camiamızın kenetlenmesi, bir arada olması, birlik ve dirlik halinde olması.

Değerli arkadaşlar, bir konuyu biliyorsunuz, demin belirttiğim dört açıklamadan bu yana, sayın teknik direktörümüzün açıklamalarının yanında, benim divan söylemimde sizlere canlı yayında açıkladığım bir tek şey var. Söylediğim şu, bu futbolcu gündemimizde yok ve bize intikal eden resmi bir şey yok. Değerli arkadaşlar, bizim yönetimimiz 2 yıldan bu yana, Abdurrahim Bey ise çok daha uzun yıllardır yönetim anlamında bu camianın içinde. Bizde transfer şöyle yapılır: Transfer eğer bu kardeşimiz gibi maruf biriyse sportif direktörlüğe gelir ve onlar inceler, scout’a gerek olmaz, teknik direktör ve ekibi de teknik açıdan inceler. Sonra sportif direktöre, ardından onların üstündeki Abdurrahim Bey’e gelir. Abdurrahim Bey konuyu mali işlerimizle görüşür. Çünkü biz FFP sınırlamasındayız. Bize sarı ışık yanıyor.

UEFA FFP sınırları içinde uygun ise ilgili departman bunu onaylar. İş finalize noktasında en son bana getirilir. Biz bu güne kadar, bu şekilde 30’a yakın, kiralama dâhil, transfer yaptık. Şükürler olsun ki UEFA limitlerini ve sınırlamalarını aşmadık. Bu bize göre bir başarı öyküsü. Biz teknik kadronun bizden istediği hiçbir şeye hayır demedik... Arda kardeşimizin konusuna gelene kadar. Biz camianın aynası, camianın yansımasıyız. Biz genel kurulun bize verdiği iradenin tezahürüyüz. Biz camia ve taraftar ne diyor, öncelikle aksiyonlarımızda buna bakarız. Bu kardeşimiz ile ilgili bahsettiğim süreç içinde bize gelmiş herhangi bir şey şu an dahi yok. Ben daha önceyi bilmiyorum. Sadece konuşarak, sosyal medya üzerinden yürüyen, gerçekçi olmayan, elimizde belge, bilgi, kaç yıl, ne kadar, ücret ne gibi bilgiler olmadan konuşulan bir futbolcu transferiyle ilk defa karşılaşıyorum. Bundan dolayı sayın teknik direktörümüze hem telefonla hem sözlü olarak açıklıkla ifade ettik ki, bu oyuncu gündemimizde yok. Sevgili camiama tekrar açıkça ve net olarak ifade ve beyan ediyorum, bu kardeşimiz şu anki transfer planlamamızda yok. Ben bunu söylemekten bıktım. Aynı şeyin her maçtan sonra temcit pilavı gibi sürekli her hafta ve her maç sonrası gündeme gelmesinden camia ve yönetim olarak müthiş rahatsızız. Bu konunun kapanmasını istiyoruz. Arda Turan Galatasarayımıza hizmet etmiş, zamanında para kazandırmış bir kardeşimiz. Yolunun açık olmasını diliyorum. Özel olarak hiçbir husumetimiz, kastımız yok. O da aile babası, ona yaşamında sonsuz, sağlıklı ve hayırlı yıllar diliyorum. Biz ayrıştırma, ayrışma istemiyoruz.

Burada konuşmak istediğimiz en önemli konulardan biri TFF'nin son yapılandırma ile ilgili aldığı kararlarda ihlal. Anayasayı bir kere delmekle bir şey olmaz gibi bir durum var. Bence çok şey olur. Kurallar delinmek, yıpratılmak ve yok edilmek için konmaz. Kurallar konulmuşsa, size de önceden bildirilmişse, sarı ışık yanmışsa, arkasından kırmızının geleceğini bilmeniz gerekir. Bu sadece Galatasaray için değil, diğer tüm kulüpler için de geçerlidir. Tekrar ediyorum, oyun oynanırken kural değişmesine şiddetle karşıyız. 15 Aralık 2019 tarihi, bütün kulüplere verilen son tarihtir. Bütün itirazlarınızı yapınız dendi. Hepimiz yaptık ve bugüne geldik. Bunu bir takım hedef almak için söylemiyorum. Biz de yaparsak aynı şey bizim için de geçerli. Bundan sonra ben geç kaldım, uykuya daldım, ekstra güç aldım, vitamin aldım gibi tekrar oynamak, güreşmek istiyorum gibi söylemler Türk futbolunun köküne dinamit koymaktır.

Başkanımız bu açıklamalarının ardından toplantıya katılan basın mensuplarının sorularını yanıtladı:

Soru: Siz daha önce hiçbir transferde teknik heyetten gelen isteklerini reddetmediğinizi fakat ilk kez Arda Turan transferini reddettiğinizi belirttiniz. Fatih Hoca, Arda konusunda fikir ayrılığı olduğunu söyledi. Siz de yönetim olarak olumsuz baktığınızı ifade ettiniz. Sizin olumsuz bakışınızın sebebi mali mi yoksa sportif olarak başarılı olmayacağını düşünmenizden mi? Fatih Hoca, Arda’yla ilgili toplantı sonrası görüşlerinizin basına sızmasından şikâyet etti. O toplantıdaki üç yönetici şu an da karşımızda. Bunu daha önce bir futbolcunun forma numarasının sızması hakkında da söylemişti. Aranızda köstebek mi var?

Auguste Comte, Hegel ve Spinoza ile tartışan bir felsefe kulübü değiliz. Biz bir spor kulübüyüz. Bu kulübün bir başkanı ve teknik direktörü, organları var. Karar yönetim kurulu, genel kurul tarafından aldığı yetki ile Galatasaray'ı yönetenler tarafından alınır ve onun tarafından yürütülür. Fikir ayrılığı olmaması gerekir. Ayrı ayrı fikirlerdeysek, ayrı ayrı yollara gitmemiz gerekir. Öyle bir şey yok. Bir tek fikir vardır o da yönetim kurulunun aldığı karar ve onu uygulamak. Herkes bununla mükelleftir. Bununla ilgili o sözcük bizi çok yaraladı. Çünkü üzerinden sayın teknik direktörümüz bunun Galatasaray'a yakışmadığını söyledi. Benimle telefonla temas kuran basın mensupları, spor müdürleri var. 28 Aralık’tan bu yana ve hatta daha öncesinde Arda Turan’ın menajerleri her yerde “Bu oyuncu size hayırlı olsun” diyordu. Sonra sayın teknik direktörümüz Antalya maçı ile birlikte başlayan konuşmalar yaptı. Onunla kalbi bağlantıları olabilir. Biz buna saygı duyarız. Futbolcusuydu, onunla büyümüş, giderken onu uğurlamış. Gidişinin ani olduğunu hatırlıyorum. Arda Turan 12 milyon Euro kazandırdı. Güzel ama hazırlıksız yakalandık. Yolu açık olsun dedik. Arda, Atletico Madrid'de iken, Barcelona'da iken onunla yatıp kalktık, gurur duyduk. Attığı golü biz atmış gibi olduk, mutlu olduk. Bugün nasıl Cengiz ile Merih ile övündüysek, o zaman da onunla övündük. Hiç fark etmedi. Sanki Kanije Kalesi savunmasını ele vermişiz gibi, S-400 kodlarını vermişiz gibi bilgi sızdırmışsınız denmesi hiç hoş olmadı... Ben teknik direktör olsam bunun Galatasaray’a yakışıp yakışmadığıyla ilgili yönetim kuruluna, başkan ve başkan yardımcılarına yönelik bir şey söylemezdim. Hicap duyardım.

“İkincisi, biz ne vermişiz? Şu anda gündem de bu. Bilgi sızdıran bir yönetim kurulu var sanki. Benim yönetim kurulumdan hangi mahrem bilgi dışarıya verilmiş? Sayın teknik direktörümüz ile 16:30'a kadar beraberdik. Bu konuyu yönetim tarafı sormadı bile. Hepsine çok teşekkür ediyorum, o kadar güveniyorum hepsine. Hocanın geldiğini herkes biliyor. Benim odam yönetim kurulunun arkasında. Bir arkadaş sordu ne oldu diye. Hiç problem yok, gayet iyi, çok iyi diye yanıt verdim. Bir yine aynı noktadayız ve aynı duruştayız. Birtakım medya mensubu arkadaşlarımız şuradan ya da buradan bunun bilgisini almış olabilir. Sızan bilgi ne? Bu mahrem, bu gizli hadron çarpışması kodları ne? “Arda Turan'a yönetim hayır dedi.” Yönetim bunu daha iyi yönetecekti deniyor. Ne yani, biz tekrar mı Arda’yı alacaktık? Ben bunu anlamıyorum. Bizim görüşümüzde bir değişiklik yok. Hocamızın görüşünde bir değişiklik vardı da onu mu bildirmememiz gerekiyordu? Ben bunu anlamadım, hala da anlamıyorum. Ben teknik direktör olsam yönetim kurulu başkanı ve başkan yardımcılarımız için bu sözü kullanmazdım.”

“Ben teknik açıya karışamam. Transfer sürecini biraz önce anlattım. Oyuncunun faydalı olup olmayacağına teknik ekibimiz karar verir. Demek yararlı olacağına karar verdiler. Bize ise idari ve sosyal boyutunu değerlendirmek kalır. Biz idari ve sosyal olarak bu arkadaşın Galatasaray'a yararının olmayacağına inanıyoruz. Bu kadar.”

Soru: Fatih Hoca sizinle beraber çalışırken Ozan Kabak’ın satılmasını istemediğini söylemiş, istifa etmenin eşiğinden döndüğünü ima etmişti. Daha sonra bu sezon “Biraz da ceza almayanlar konuşsun” dedi. Siz de buna bir yanıt verdiniz. Rizespor maçı sonrası yaptığı açıklamalar da malum. Bu tür açıklamalar sizi rahatsız ediyor mu, ediyorsa ne kadar ediyor?

“Medya üzerinden teknik direktörüm ile tartışmaya, polemiğe girmem. Benim anlattıklarım, hocamızın yüzüne de ifade ettiğim sözcükler. Bir tartışmanın, transferin medya üzerinden gerçekleştirilmeye çalışması bizi şiddetle rahatsız etti. Hocamın bu konuşmaları yapacağına ihtimal vermiyordum. Şöyle söyleyeyim: Onyekuru transferi için Florya'daydım. İki saat oradaydım. Hocam orada olduğumu görmüş; fakat ben ayrıldıktan yarım saat sonra ilk açıklaması öyle başladı. "Başkanın yerinde olsam böyle konuşmazdım" dedi. Ben oradaydım. Keşke ne konuşmam gerektiğini, sınırlarını hocamız bana gelip anlatsaydı. Ben bunu isterdim, beklerdim. Çünkü ben oradaydım. Ben bunu isterdim ve beklerdim. Bu tip polemiklere girmek ne derece doğru bilmiyorum. Biz açık ve samimiyiz. Asla Bizans oyunu içinde olmadık. Sadece bu tip bir gelişmeden rahatsızız. Bu rahatsızlığın kapanması için de bu toplantıyı yaptık. Galatasaray’ın hayrı için bu konunun kapanması gerek. Galatasaray'ın bir şampiyonluk yürüyüşü var. Önümüzde çok önemli bir deplasman maçımız var, Türkiye Kupası maçlarımız var. Şanlı yürüyüşümüze devam etmemiz gerek. Bütün konsantrasyonumuzu, enerjimizi, sinerjimizi, şampiyonluk yürüyüşüne vermemiz gerek.”

Başkanımız bir basın mensubu tarafından "Fikir ayrılıklarımız varsa ayrı yollara gideriz" ifadesinin hatırlatılması üzerine, "Böyle bir şey demedim. Fikir ayrılığı yok dedim. Olsaydı, ayrı yollara giderdik dedim. Başını yok etmeyin. Yönetim kurulu başkan bir karar alır, buna uyulur dedim. Biz bir fikir kulübü değiliz dedim." yanıtını verdi.

Soru: Bu gelişmelerden sonra Fatih Hoca’yla olan ilişkinizi gözden geçirecek misiniz? Kendisiyle yeniden bir araya gelecek misiniz?

“Gerektiğinde bir araya geliriz. Hocamızın istediği 30'a yakın futbolcuyu 90 milyona yakın harcama sınırı içinde, bütün istenenleri yerine getirdik. Biraz önce soruldu… Ozan Kabak 7,5 milyon Euro'ya İtalya'nın bir takımına gidiyordu. Ben açıkça müdahale ettim. Temsilcisi değerli bir Galatasaraylı kardeşimiz. Ozan da değerli bir çocuk. Gitmedi. Gidebilirdi. 11 küsur milyon Euro'ya, Galatasaray artı 4 milyon Euro kazandı. Müthiş bir şey. Bizim buna gereksinimimiz vardı. Şu anda 20 milyon Euro kadar ciddi bir açığımız var. Bunu kapatmaya çalışıyoruz. Biz gece gündüz buna çalışıyoruz.”

Soru: Federasyonun limit artırımı kararıyla Fenerbahçe’ye avantaj sağladığını düşünüyor musunuz?

“Onlar da memnun değil bu karardan. Ben avantaj sağlanmasından ziyade kuralların yıkılmak üzere konulmasından şiddetle rahatsızım. Herkes kendi açısından bakıyor. Tek bir olayı dört şahit çok farklı anlatır. Herkes kendine göre yorumluyor. Bunun yapılmaması lazım. Kuralların yıkılmak üzere yapılmasının karşısındayım. Rakip kulübe, bize ya da başka bir kulübe göre, ben istediğim zaman oynarım, bana ek süre, olanaklar verin, dün öyleydi, bugün de böyle şeklinde yorumlanmasına karşıyım.”

Soru: Arda Turan transferinin mali şartları masaya geldi mi? Fatih Terim yönetimin Arda transferine karşı olduğunu söyledi. Albayrak, Günay ve siz hepiniz olumsuz oy mu verdiniz? Transferde gizlilik esastır, Fatih Hoca’nın daha önce takımda istemediğini ima ettiği Arda’nın transferini istediğini açıkça ifade etmesi, bu konunun bu kadar açıkça konuşulması sizi şaşırttı mı?

“Mali şartlar, hayır gündeme gelmedi. Biraz önce Galatasaray'da transferin nasıl yapıldığını şeklen anlattım. İlk defa böyle bir yol veya yöntem izleniyor. Ortada bir sözleşme, taslak olarak gelmedi. Çok samimi olarak söylüyorum, duruma bir anlam veremiyorum.”

Soru: Yapılandırma konusunda Başkan Ali Koç “Bu sistem çökecek, biz kral çıplak diyoruz” dedi. Sizin bu konuya olumlu baktığınızı biliyoruz, bu sözler için yorumunu merak ediyorum. Ayrıca Başkan Ali Koç sizinle her yerde bir araya gelip canlı ya da cansız televizyonda bu konuyu konuşmaya hazır olduğunu söyledi. Bu teklife ne diyeceksiniz?

“Her yerde her zaman tartışırım. Fakat dört büyük kulüp var, bir de diğer 14 kulüp var. Bir de 1. Lig de var. Yüzlerce kulüp var. Kulüpler Birliği'nde 18 kulüp ile birlikte zaten oradaydık. Yapılandırma ile devlet bu sorunlar konusunda bir şey yapıyor. Siz bu tip tartışmalarla devletin şevkini kıramazsınız. Yeterli mi, hayır. Ama yaraya merhem. Sorunları kökten ve radikal şekilde hallediyor mu? Hayır. Aynı başkanlarımız ilk yapılan toplantıda buna karşı çıkarken, ertesi gün medyada bunu destekler şekilde demeçler verdiler. Medyada hepsi duruyor ve ortada.”

“Siz kendi talep ve ihtiyaçlarınıza uygun olmadığı için, bir yapılandırmaya “tu kaka” diyemezsiniz. Bizim için yapılandırma yeterli değil. Ama biz devlete teşekkür ediyoruz, çünkü burada devlet bize yardımcı olmaya çalışıyor. Daha iyi hale getirilebilir. Bunun için çalışmak gerek. Bir de orada sorumluluk var. Ben 1 milyar 100 milyon TL'yi tekeffül ettim. Borcun altına Kulüp başkanı olarak altına imzamı attım. Bunu da yapacaksınız. Size uygun gelmiyor… Bu çorap sana uymuyorsa giyme. Ama bırak, devletin attığı adımı destekleyelim; bir adım daha atsın. Bir adım daha atabilir belki devlet. Neden “tu kaka” ediyorsunuz birdenbire? Kral hiç de çıplak değil. Kral, eğer devlet kastediliyorsa, gayet giysili ve teşekkür etmemiz gerek.”

Soru: TFF’nin başkanının hangi kulübün üyesi olduğunu, çok yakın geçmişte, eski bir üst düzey Fenerbahçe yöneticisi olduğunu herkes biliyor. Galatasaray’la ilgili daha önce verdiği demeçleri herkes biliyor. Daha önce limit aşımı konusunda Galatasaray’ın gözünün yaşına bakmayacağını da söylemişti. Şimdi de ortada bir kulüp var, ona bir ayrıcalık tanınıyor. TFF’nin Fenerbahçe’ye gösterdiği kolaylığı böyle zor bir durumda kalsa Galatasaray’a göstereceğini düşünüyor musunuz?

“Galatasaray olsa kesin ceza verilirdi. O yüzde yüz. Galatasaray bir hata yapsa, oyuna hile katsa, tavladan pul dahi çalsak kesin amatöre kadar gitmiştik ve biz o hatayı yapan başkanı da bitirmiştik. Onun için diyoruz ki hatamız varsa söyleyin, ipi biz çekelim. Galatasaray başkanları onurludur. Gerekirse altındaki sandalyeye tekmeyi kendisi vurur. Biz sadece kendimiz için değil, gelecek kuşaklar için de varız. Biz örnek olmalıyız. Kuralları sadece kendiniz için yaparsanız, bilin ki o işin sonu hüsrandır. Galatasaray her zaman kurallara uymuştur.”

Soru: Galatasaray, Ocak transfer döneminin en hareketli takımlarından biri. Birçok konuda belirsizlik var. 17 yabancı var, durumu belirsiz oyuncular var. Gidecekler, kalacaklar… Stoper, forvet konuları var. Özellikle stoper transferi konusunda bir açıklama yapabilir misiniz? Bir de Ocak transfer dönemi öngördüğünüzden daha hareketli mi geçiyor? Mali açıdan zorlandığınızı tahmin ediyorum. Galatasaray limitsiz mi hareket ediyor?

“Bizim her ocağımız yaz. Bizimle o kadar uğraşılıyor ki. Yazımızı herkes kışa çevirmeye çalışıyor. Bu uğraş içinde stoper çalışmalarımız var. Bütün ana hedefimiz teknik kadronun istediği en iyi kadroyu oluşturmak. Kadro standardımız rakamsal olarak ligin çok üstünde. Birinciyle aramızda 10 puan fark var. Toplam kadro değeri olarak herhalde aradaki fark 6-7 kattır. Biz inşallah bu kadro kalitemizi sahaya yansıtacağız ve şampiyonluğa ulaşacağız. Eksiklerimiz umulmadık sakatlıklardan oldu. Eksik olduğumuz yerleri de inşallah kapatıp şampiyonluk yürüyüşüne devam edeceğiz.”
 
muhtemelen basın konuyu dahada kurcalamasin uzatmasin diye ılımlı konusacaktir hocaya cephe alacak kadar aptal olamaz ama o kostebegi bulup tedbir alması şart
Hocada kendisine kim arda konusunda baskı yapıyorsa binzahmet sussun artık bı boka yaramiyacak adamda böyle ısrarı garip
 
Mustafa Cengiz basın toplantısında göreve son verecek kabalıkta bir insan değil. Her ne kadar yumuşak hallerine kızsakta adamın tarzı bu. Muhtemelen Ardayı niye istemediğinin detaylarını anlatıp,tahkim kuruluna giydirecek,hocayla aramızda sorun yok diyecek.

Dün hocada önemli bir noktaya değindi aslında. "1 Stoper istedim ama olmazsada dünyanın sonu değil". Buda bence bir başkan için kabul edilebilir bir açıklama
 
muhtemelen basın konuyu dahada kurcalamasin uzatmasin diye ılımlı konusacaktir hocaya cephe alacak kadar aptal olamaz ama o kostebegi bulup tedbir alması şart
Hocada kendisine kim arda konusunda baskı yapıyorsa binzahmet sussun artık bı boka yaramiyacak adamda böyle ısrarı garip

Köstebeklik bir durum yok. Yusuf Günay üzerinden Süleyman Rodopa bilgiler veriliyor. Bunu rakip takım taraftarı bile rahatlıkla görebilir
 
Hocanın sorunu başkanla değil yönetimde ki o kostebekle başkanla ve apoyla sorunu olsa dün aksami beklemezdi çoktan konuşurdu hemde daha sert cümleler kurardi
 
Üst Alt