Bu cok sanssiz bir mac olmustu, ama genelde skibbe dönemine oyunculardaki olan gevseklik bu macta canimizi iyicene yakmisti. Ilk pozisyonda mesela de sanctisin hatasi kadar, ceza sahamizin icinde bom bos üc kocaeli oyuncusu olmasi da vahim. Ikicini golde cizgi halinde 4 oyuncumuz ceza sahasinin önünde, orta sahada resmen yokuz. Yayilamiyoruz sahada.
Ücüncü gollerinde yine inanilmaz rahat cikiyorlar. Dördüncü golde yine aynisi, yürüyerek orta sahamizi geciyorlar, sonra sap diye stoperlerimiz ile karsi karsiya hücumculari. Ondan sonra zaten motivasyon yerlerde artik.
Rakip takimin hücumculari, acik alanda savunmacilari yakaladiklari vakit zaten game overdir. Avantajli taraf herzaman hücum oyuncularidir. Taner Güller´i de resital sunmustu resmen, yerli Millitio.
Oysaki orta sahada Mehmet Topal basta olmak üzere, Güven ile birlikte cok caliskan ve defansif olarak saglam bir ikili var. Buna ragmen kaldiramiyorlar hücum hattinin defansif yükünü. Cünkü ilerideki 4-5 oyuncunun hic savunmaya katkisi yok neredeyse. Rakip hic baski altinda degil.
Macta olan da bu, orta sahamiz ikinci yarida baygin düsmüs.
Teknik Anlamda ise bu Galatasaray tarihinin en iyi hücum hattidir, bukadar temiz paslar yapip, cok rahat ataga cikabilen bir Galatasaray, cok aliskin oldugumuz bir durum degildi son yillarda. Genel anlamda özellik ile son yillarda basit paslar yapmakta zorlanan bir Galatasaray var. Skibbe de cok iyi hücumu düsünen bir hocaydi, ama klassik alman hocalardan eksik olarak, fazla pres yaptirmiyordu hücumculara. Bunu kariyeri boyunca cözemedi, ama galiba hala bile yasli sayilmaz bir TD icin.