evet arkadaşlar yeni hocamızla ilgili önden olumlu ya da olumsuz beklentilerimizi paylaşalım üzerine konuşalım
ben 2 olumlu ile başlayayım:
- hoca başakşehirde orta sahada hücumcu adamları hep bir arada çekinmeden kullanmıştı ki ben fatih hocanın 96-2000 döneminde söylediği sözü hep hatırlarım, hücumcuya savunma öğretmek savunmacıya hücum öğretmekten daha kolay... bu anlamda guardiola da aklıma gelir ki adam bernardo ve de bruyneyi neredeyse 8 numara oynatıyor sürekli
- santraforlardan çok verim alması ki bu konuda şenol güneş gibi
gelelim olumsuz duruma ya da korkuma diyelim:
- hocanın akılda kalan, sahaya çıktığında bu takım okan hocanın takımı diyeceğimiz bir oyununu pek hatırlamıyorum... belki de ben az izledim bilmiyorum ama herkes de pragmatizmden bahsediyor kendisi için... taktiksel esneklik iyi bir şeydir, dizilişte, oyuncu tercihlerinde filan ama ana oyun olanı olmaması, oyuncuların ayağına ve inisiyatifine kalmış oyun uzun vadede sıkıntı yaratabilir...
türkiyede gerçekten takımına imza atan, karakter veren 2-3 hoca ve takım hatırlıyorum ki birincisi 96-2000 fatih hocadır, ikincisi alex gönderdikten sonra aykut kocaman, ve üçüncüsü de gitmeden önceki 2 sene avdullah avcıdır... bunun dışında maç içinde birkaç imza anlar olsa da şenol güneş, denizli, hamzaoğlu, okan buruk, sergen yalçın veya fatih hocanın sonraki takımları hep doğaçlama oynayan takımlardı genel olarak ki bunlar da başarı kısa vadeli kaldı
evet sizler nelerden ümitli nelerden endişelisiniz
ben 2 olumlu ile başlayayım:
- hoca başakşehirde orta sahada hücumcu adamları hep bir arada çekinmeden kullanmıştı ki ben fatih hocanın 96-2000 döneminde söylediği sözü hep hatırlarım, hücumcuya savunma öğretmek savunmacıya hücum öğretmekten daha kolay... bu anlamda guardiola da aklıma gelir ki adam bernardo ve de bruyneyi neredeyse 8 numara oynatıyor sürekli
- santraforlardan çok verim alması ki bu konuda şenol güneş gibi
gelelim olumsuz duruma ya da korkuma diyelim:
- hocanın akılda kalan, sahaya çıktığında bu takım okan hocanın takımı diyeceğimiz bir oyununu pek hatırlamıyorum... belki de ben az izledim bilmiyorum ama herkes de pragmatizmden bahsediyor kendisi için... taktiksel esneklik iyi bir şeydir, dizilişte, oyuncu tercihlerinde filan ama ana oyun olanı olmaması, oyuncuların ayağına ve inisiyatifine kalmış oyun uzun vadede sıkıntı yaratabilir...
türkiyede gerçekten takımına imza atan, karakter veren 2-3 hoca ve takım hatırlıyorum ki birincisi 96-2000 fatih hocadır, ikincisi alex gönderdikten sonra aykut kocaman, ve üçüncüsü de gitmeden önceki 2 sene avdullah avcıdır... bunun dışında maç içinde birkaç imza anlar olsa da şenol güneş, denizli, hamzaoğlu, okan buruk, sergen yalçın veya fatih hocanın sonraki takımları hep doğaçlama oynayan takımlardı genel olarak ki bunlar da başarı kısa vadeli kaldı
evet sizler nelerden ümitli nelerden endişelisiniz