İşte orada ne yaşanıyor bilmiyoruz, hoca uluslararası bir profil olmadiği için doğal olarak yönetime her istediğini yaptırabilir mi, her istediğini aldırabilir mi, o gücü var mı? Terim gibi yapsa orada barınabilir mi? En basitinden Rasica'yı bile aldıramadığını biliyoruz.
İkinci olarak beklenti ne? Hoca uluslararası bir teknik adam değil, kulüp Avrupa şampiyonluğu hedefliyorsa Terim'e 4 sene nasıl sabır edilip istikrarlı bir yapı ve oyun anlayışı ile başarı geldiyse hoca da 3. senesinde o yolda gidiyor. Kaldı ki o profilde Mancini'ye, Rijkaard ne kadar başarılı oldu? Biz lig seviyesi ve ülke olarak kendimizi çok üstte görüyoruz, kadromuzda Avrupa'da oynayacak adam sayısı çok az.
Kadro kurmak, kadro planı yapmak aslında hoca EPL'deki gibi menejer değilse yönetimin işi. Yönetim de bunu sportif direktör vs. tayin edip, takım sistemine uygun kadroyu hazırlar. Hoca oyuncu izleme, oyuncu seçimi vs. hatalı olabilir ama hocayı da arada bırakan bir yönetim var. Boey'i satıp hem sağ hem sol bek alacağız dediler gele gele transferin son günü sakat bir adamla 2. ligden biri geldi. Kerem'i satalım son günü yerine Arias ya da Zalevski gelecek dediler gele gele Sallai geldi o da Avrupa listesinde yok. Nelson'u gönderdik yerine üst düzey stoper alınacak dediler gele gele 1.79'luk bücür bir stoper geldi, o da 8 milyona. Sara da geldi, Osimhen de geldi ama zaten onlar takımın en iyisi. Eleştirecek bir durum yok,Kutucu geldği gibi goller atıyor. Muhtemelen Frankovski ve Eren de oynar.
Hoca tercih hatası yapsa da öyle ya da böyle her oyuncudan verim alıyor. Asıl sorun oyun anlayışındaki inat! 12 kişiyle mi oynayalım deyip orta saha istememesi. Ancak görüyoruz ki Lemina da alınıyor hoca orta sahaya mesafeli olmasına rağmen. Yönetim yine belirleyici. Buradan da açıkça çikiyor kendi istemediği birçok ismin de alınabileceği.
Unuttuğumuz nokta hocanın sınırları var. Oyuncu izleme, oyuncu seçimi, transfer vs. 4'lüden 3'lüye dönüp taktik esneklik gösterip gelişebilen hoca bu alanlarda da ilerleme kaydedebilir. Zaten alınırken uluslararası bir hoca olmadiği, bu eksiklerin olabileceğini kabullenmek gerekir. Seçimi yapan da bu riski almış demektir. Yöneticilik burada meydana çikiyor, hocanın eksik olduğu alanları tespit etmek de bu eksikliği kurumsal şekilde doldurmak da yönetim işi. Bizdeki riyakar duruş "ilk gelirken şampiyon yap yeter hoca diyenler" Avrupa'da tecrübesi olmayan birinden Avrupa şampiyonluğu istiyor. Ama bilmiyorlar ki Terim bile ilk geldiğinde Milli Takım çalıştırmış olmasına rağmen 4 sene sonra Avrupa şampiyonu oldu. O da yine gruplarda başarısız olup 3. olduğu turnuvada.
