- 28 Temmuz 2019
- 46.887
- 47.468
- 3.633
GOAL.COM @sametcayir
'All or Nothing: Arsenal!' belgeselinden bir alıntı: "B*k gibi oynadınız ama şimdi dışarıya çıkıp medyaya karşı sizi savunacağım. Ancak şunu bilin, berbattınız!"
2021-2022 sezonunda FA Cup'ta deplasmanda Nottingham Forrest'e karşı alınan 2-0'lık mağlubiyetin ardından soyunma odasında böyle bağırıyordu oyuncularına Mikel Arteta...
Futbolcular, hocalarını çok iyi izlerler. Medyaya kendileri hakkında verdikleri demeçleri de incelerler. Hocalarının ne olursa olsun kendilerinin arkasında durmasını talep ederler.
Mesela Pep Guardiola'yı hiçbir zaman basın önünde oyuncularını eleştirdiğini göremezsiniz. Soyunma odasında onları muhtemelen haşlıyordur. Ancak medya konusu çok farklı.
Elit seviyedeki her hoca bunun farkındadır.
Okan Buruk da Galatasaray'ın veya benzer seviyedeki takımların başında uzun süreli teknik direktörlük yapmak istiyorsa, bu konuyu çözmesi gerekir.
Zira hem Giresunspor hem de Ümraniyespor karşılaşmasında, öz eleştiriden ziyade oyuncularını eleştirdi.
Evet, Galatasaray sezona önemli bireysel hatalar ile başladı. Ancak bu eleştirilerin yeri soyunma odası olmalı.
Okan Buruk, Giresunspor maçının ardından basın toplantısında şunları söylemişti:
"Bireysel performanslar, kalitemizin altındaydı. Üçüncü bölgeye geçtiğimizde daha kaliteli işler yapabilirdik. O kaliteyi ortaya koyamadık.
"Bir bireysel hata ile maçı kaybettik. Bireysel performanslar anlamında kötüydük. Orta kalitemiz de çok düşüktü. Bomboş topları dışarı attığımız anlar oldu."
Bu konuşmanın ardından, zaten morali yerle bir olan Abdülkerim Bardakcı nasıl toparlanabilir? Oyuncular, hocalarına nasıl güvenebilir?
Nitekim aynı Abdülkerim, Ümraniyespor maçında da hata yaptı. Çünkü hâlâ büyük bir baskı altında.
Buruk, Ümraniyespor maçındaki bireysel hataları da karşılaşma sonunda medyaya sunmaktan kaçınmadı.
"İlk yarı benim için kâbus gibiydi. Görmediğim kadar pas hatası, top kaybı, topu ayaktan kaçırma, yanlış tercihler vardı."
Buruk, sonuç kısmında haklı. Fakat 'neden' kısmı, tartışılmaya açık. Zira pas hataları, yalnızca oyuncunun kalitesizliğini göstermez. Aynı zamanda oyunun da kalitesizliğini ve çözümsüzlüğünü gösterir.
Ümraniyespor, merkezi kapatıp Galatasaray'a hiçbir pas opsiyonu bırakmadı ve Okan Buruk, 45 dakika boyunca buna bir çözüm getiremedi.
Merkeze pas atamayan savunma hattı da sürekli uzun vurmak ve riskli paslar atmak zorunda kaldı. Bir pas ne kadar riskliyse, hata oranı da o kadar yüksektir.
Dolayısı ile Galatasaray hocasının sürekli oyuncuların hatalarını vurgulamak yerine bir öz eleştiri de yapması gerekiyor.
Aksi takdirde ileride skorlar kötü gittiğinde soyunma odasında kontrolü kaybedebilir.
Tüm ülkenin kendisini eleştirdiği bir dönemde, futbolcularından destek görmek istiyorsa onlara karşı daha korumacı olmalı ve olgun davranmalı.
'All or Nothing: Arsenal!' belgeselinden bir alıntı: "B*k gibi oynadınız ama şimdi dışarıya çıkıp medyaya karşı sizi savunacağım. Ancak şunu bilin, berbattınız!"
2021-2022 sezonunda FA Cup'ta deplasmanda Nottingham Forrest'e karşı alınan 2-0'lık mağlubiyetin ardından soyunma odasında böyle bağırıyordu oyuncularına Mikel Arteta...
Futbolcular, hocalarını çok iyi izlerler. Medyaya kendileri hakkında verdikleri demeçleri de incelerler. Hocalarının ne olursa olsun kendilerinin arkasında durmasını talep ederler.
Mesela Pep Guardiola'yı hiçbir zaman basın önünde oyuncularını eleştirdiğini göremezsiniz. Soyunma odasında onları muhtemelen haşlıyordur. Ancak medya konusu çok farklı.
Elit seviyedeki her hoca bunun farkındadır.
Okan Buruk da Galatasaray'ın veya benzer seviyedeki takımların başında uzun süreli teknik direktörlük yapmak istiyorsa, bu konuyu çözmesi gerekir.
Zira hem Giresunspor hem de Ümraniyespor karşılaşmasında, öz eleştiriden ziyade oyuncularını eleştirdi.
Evet, Galatasaray sezona önemli bireysel hatalar ile başladı. Ancak bu eleştirilerin yeri soyunma odası olmalı.
Okan Buruk, Giresunspor maçının ardından basın toplantısında şunları söylemişti:
"Bireysel performanslar, kalitemizin altındaydı. Üçüncü bölgeye geçtiğimizde daha kaliteli işler yapabilirdik. O kaliteyi ortaya koyamadık.
"Bir bireysel hata ile maçı kaybettik. Bireysel performanslar anlamında kötüydük. Orta kalitemiz de çok düşüktü. Bomboş topları dışarı attığımız anlar oldu."
Bu konuşmanın ardından, zaten morali yerle bir olan Abdülkerim Bardakcı nasıl toparlanabilir? Oyuncular, hocalarına nasıl güvenebilir?
Nitekim aynı Abdülkerim, Ümraniyespor maçında da hata yaptı. Çünkü hâlâ büyük bir baskı altında.
Buruk, Ümraniyespor maçındaki bireysel hataları da karşılaşma sonunda medyaya sunmaktan kaçınmadı.
"İlk yarı benim için kâbus gibiydi. Görmediğim kadar pas hatası, top kaybı, topu ayaktan kaçırma, yanlış tercihler vardı."
Buruk, sonuç kısmında haklı. Fakat 'neden' kısmı, tartışılmaya açık. Zira pas hataları, yalnızca oyuncunun kalitesizliğini göstermez. Aynı zamanda oyunun da kalitesizliğini ve çözümsüzlüğünü gösterir.
Ümraniyespor, merkezi kapatıp Galatasaray'a hiçbir pas opsiyonu bırakmadı ve Okan Buruk, 45 dakika boyunca buna bir çözüm getiremedi.
Merkeze pas atamayan savunma hattı da sürekli uzun vurmak ve riskli paslar atmak zorunda kaldı. Bir pas ne kadar riskliyse, hata oranı da o kadar yüksektir.
Dolayısı ile Galatasaray hocasının sürekli oyuncuların hatalarını vurgulamak yerine bir öz eleştiri de yapması gerekiyor.
Aksi takdirde ileride skorlar kötü gittiğinde soyunma odasında kontrolü kaybedebilir.
Tüm ülkenin kendisini eleştirdiği bir dönemde, futbolcularından destek görmek istiyorsa onlara karşı daha korumacı olmalı ve olgun davranmalı.