TBB Başkanı Metin Feyzioğlu’nun derdi şike davası mı?
Yolsuzluk ve rüşvet operasyonu ile ne yapacağını şaşırmış, engellemeler, istifalar, atamalar ile yaralarını sarmaya çalışan, çalıştıkça batan iktidara gündem değiştirmek için bir konu bir de kahraman lazımdı. Öyle ya, seçimlere 3 ay gibi kısa bir süre varken yolsuzlukları rüşvetleri konuşmanın zararını, tek argümanları sandık olanlar elbette herkesten iyi biliyorlardı.
Yıllarca gücüne güç katmak, kendisine muhalif olanları susturmak için kullanılan özel yetkili mahkemeler ve hukuk sistemi artık onlar için en önemli tehlike ve sonun başlangıcıydı. Hiç kimsenin aklına gelmeyecek bu kahramanı bulmaları çok zor olmadı. Ya da o benim diye haykırdı kahraman. Hiç bir zaman aynı dili kullanmadıkları TBB Başkanı Metin Feyzioğlu bu iş için biçilmiş kaftandı da diyebiliriz.
Muhalif olarak bildiğimiz Feyzioğlu'nun, Başbakan ve Adalet Bakanı ile Dolmabahçe'de görüşeceğini ilk duyduğumda sanırım operasyonları yapan savcı ve polislere müdahale edilmemesini, adaletin akışını engellenmemesini isteyeceğini düşünmüştüm.
Yanıldım...
Meğer Feyzioğlu, madem ki iktidar sıkıştı o da bu mahkemelerden şikayet ediyor, fırsat bu fırsat deyip zaten önceden kaldırılmış olan özel yetkili mahkemelerin vermiş olduğu tüm kararları yok sayıp yeniden yargılayalım teklifini sunmuş ve olumlu cevap almış.
Zamanında diğer davaların bizzat savcısı ve avukatı olduklarını söyleyenler ilgili davalar hakkında gerekli açıklamalarını isterseler yaparlar. Onların nasılsa sayıları az diye kaale bile almadıkları, kendisini şike davasının diğer tarafı olarak hissedenlerin burada sözleri olmalı.
Yeniden yargılama fikrini ilk ortaya atan, Yargıtay'ın haklarında karar açıklaması an meselesi olan, şike davasından ceza alan Fenerbahçe Başkanı ve yöneticileriydi. Onlarda tıpkı Başbakan gibi aynı dili kullanıyorlardı. Lafı eveleyip gevelemeye gerek yok. Açıkça olmasa da Fethullah Gülen cemaatini hedef gösteriyorlardı. Cemaat Cumhuriyet'in yıkılmaz kalesi Fenerbahçe'yi ele geçirmek istiyor hedefteki ismin ise Aziz Yıldırım'ın olduğunu söylüyorlardı.
Sn. Feyzioğlu'na ilk destek Fenerbahçe'den geldi. Hatta Yargıtay'a şike davası kararını açıklamaması için başvuru yaptılar.
Ortada bir suç ve suçlama var ise bu davanın bir de mağduru olmalı. Sn. Feyzioğlu nedense bu davanın tek tarafını muhatap alıyor ama yaklaşık 30 aydır adalet diye haykıranlar için şimdilik tek kelam etmiyordu. Acaba, "2011 yılında şike yok diyen namussuzdur" sözünün sahibi Trabzonspor Başkanı ile bir görüşme talebinde bulundu mu? Bulundu ise nasıl bir tepki aldı? Ayrıca Trabzonspor'un bu davanın müdahili olduğunu biliyor mu?
Adı geçen Ergenekon, Balyoz, KCK gibi davalar devlete, hükümete karşı işlenmiş suçlar iken şike davası başkalarının hakkına gasp edilmeyi hile yolu ile haksız kazancı konu alıyor. Sn. Başkan'a hukuk öğretecek değilim ama 3 Temmuz 2011'den bu yana öyle hukukçular tanıdık ki, tüm iyi niyetlerimizi rafa kaldırdık. Memlekette istisnalar hariç tüm hukukçuların terse yattığının en canlı şahidiyiz. O meşhur avukatlar, o en bilge spor hukukçuları bu davadan bir sonuç çıkmaz derken savundukları kişiler ve kurumları hakkında yerel mahkeme, TFF tahkim kurulu, UEFA disiplin kurulu, CAS şikeyi tescilledi. Avrupa futbolunun patronu UEFA, şike yaptığını tescil ettiği takımları yarışmalarından men etti.
Şimdi, yurt içi ve yurt dışında suçun tespit edildiği davayı yeniden yargılayalım diyorsunuz. Yargılandığı tüm mahkemelerde işledikleri söylenen suçlara değil de başka unsurlar ile savunma yapan, hatta herkes yapıyor ama radara biz yakalandık diyenleri bir de sizin mahkemelerde yargılamak istiyorsunuz.
Adil yargılanmadığına inanan kişilerin hak talep etmesine bir lafımız olamaz. Ancak, gerçekten derdiniz adalet ise vicdanlarımızda adaleti sağlamak için bizim de isteklerimiz var.
1-
Davanın temel öğesi telefon dinlemelerini delil olmaktan çıkarmayacaksınız.
2-
Mahkeme herkese açık olacak gerekirse isteyen televizyonlar canlı yayınlayacak.
3-
Tapelerin orjinalini herkes dinleyebilecek.
4-
Dava için yeni yasa, kanun vs. değiştirmeyeceksiniz.
5-
Yargılama sonunda suçlu bulunanların daha önce hapiste yattıkları süreleri yok sayacaksınız.
6-
Mahkeme sonunda suçlu bulunduğunda kişiler ve kurumları ayırmayacaksınız.
7-
Dava en kısa zamanda görülüp karara bağlanacak ve bu sürede süper lig maçları oynanmayacak.
8-
Suçlu kişiler olursa, maddi manevi zarara uğrayan kurum ve kişilerin zararlarını karşılayacaklar.
Not. Maddeler hukuka uygun veya değil bilemem. Gerektiğinde nasıl her şey uygun hale geliyorsa bunlarda getirilebilir. Tıpkı şuan yapmaya çalıştığınız gibi.
Yukarıda saydığım ve daha fazlası da sayılabilecek maddeler eşliğinde şeriatın kestiği parmak acımaz diyerek buyurun yargılayın.
Zaten kişiler suçsuz olduklarını ve adil yargılamada haklı çıkacaklarını iddia ediyorlarsa hiç birisine itiraz etmezler. Aksi halde tarihe hangi sıfatlarla geçeceğinizi tahmin dahi edemezsiniz.
Sn. Feyzioğlu,
Çeşitli medya organlarında yer alan 2.dalga yolsuzluk operasyonunda adı geçen bazı kişilerin avukatı olduğunuz ve aynı kişilerin dönem itibariyle Fenerbahçe yöneticileri olması yanlış anlamalara mahal verecektir. Acaba sadece Yargıtay aşaması kalmış şike davası için mi bu yola çıktı ya da yolsuzlukları unutturmak için mi özellikle seçildi diyenlerin sayısı tahmininizden çok fazla. Zamanla bu sayı daha da fazla artıracaktır.
Kişisel olarak çıktığınız bu yolda özellikle Ergenekon, Balyoz, KCK gibi davalarda bir sonuç alacağınıza inanmıyorum.
Er ya da geç güvendiğiniz dağlara kar yağacaktır. İşleri bittiğinde sizi tanımayacaklardır. Yol yakınken vazgeçin bu sevdadan. Memleket ve adalet adına bir şeyler yapmak istiyorsanız ayakkabı kutularındaki milyon liraların hesabını sorun. Hukukun işleyişine engel olanlara engel olun. Belki çok para kazanamazsınız ama milyonlarca insanın hayır duasını alırsınız.
Kişisel blogum için... https://www.cevdetaykandemir.com/