Şikenin Profesyonelleri - Sayfa 2 | GSCimbom - En İyi Galatasaray Taraftar Portalı ve Forumu

Şikenin Profesyonelleri


Nefessiz okudum bilmediğim ne pislik varmış lan.



Hani zaman aşımı kalkmıştı ya hani tespit edilirse Galatasarayın elinden kupasını alabilecek bir federasyon başkanı vardı ya.



Noldu ya o kural bir ton itiraf var ersun bile itiraf etmişti dağıttım diye. Hani tff disiplin kurulları 3 maymunu geçtim 5 maymunu oynamaya başlayan güya adı hukukçu olan fakat türkiyede ki en içleri kara adamlar.



Yok mu cesaretiniz.



Neyse bu ülkeden Bİ BOK olmadı olmayacak ya boşa kendimizi parçalıyoruz.



Bu arada hikaye cuk oturmuş ama
 
"Uvvv. 8-0... Şikeee" diye bağıranlara ithafen;



92/93 sezonunda BJK-AGücü ve Galatasaray-AGücü maçları...



8-0.png
 
Eline sağlık, gerekli değeri vererek, gelecek nesillere özenle aktaracağımdan emin olabilirsin.



Bağımsız bir yazı olarak portala koyacağım. Yorumlardan arınacak, farkedilirliğini de artıracağım.



Portalı yeniliyoruz kısa sürede bana 10 gün süre verince dediklerimi yaptığımı göreceksiniz.



Emeğe saygı + 1.
 
[TABLE="class: contentpaneopen, width: 584"]

[TD="class: contentheading"]Şikenin Ayak İzleri… ( II)[/TD]

[/TABLE]
[TABLE="class: contentpaneopen, width: 584"]


Türk futbolunun en önemli sorunlarından biri “şike ve teşvik primi” konusudur.Türk futbolunda yıllardan beri tartışılan ve çözüm üretilmeye çalışılan “şike ve teşvik primi” ile ilgili olayları, yönetmelikleri, talimatları, çelişkileri, uygulamaları, yorumları, gelişmeleri ve bu konuyu önleme çabalarını incelediğimizde, bu sorunun hemen her dönem de var olduğunu görüyoruz. 2009 yılında, Almanya adli makamlarınca yürütülen şike ve bahis soruşturmasının Türkiye’de oynanan müsabakaları da içine alacak şekilde genişlediğinin anlaşılması üzerine, Türkiye Futbol Federasyonu, Sarıyer Cumhuriyet Başsavcılığı’na şikâyette bulundu ve soruşturma başlatıldı. Böylece, Türk futbolunun her döneminde var olan, zaman zaman azalıp, zaman zaman da artan “şike” konusu, Türkiye’nin gündemine oturmuş oldu.Türk futbolunun, bu güne kadar içinde bulunduğu en büyük girdaplardan biri olan, “şike” konusunu değerlendirebilmemiz ve içinde bulunduğu bugünkü durumunu daha sağlıklı yorumlayabilmemiz için, şikenin geçmişten günümüze kadar uzanan ayak izlerini takip etmemiz gerektiği düşüncesindeyim. Bu noktadan hareketle, sporda güçlü kadrosu ve yayın anlayışıyla referans gösterebileceğimiz gazetelerden olan Milliyet’in arşivinden, Türkiye Süper Ligi’nin başladığı 1959 yılından itibaren “şike ve teşvik primi” ile ilgili haberleri ve yazıları derleyerek kronolojik bir sıra oluşturduk. Şikenin Ayak İzleri’nin birinci bölümünde 1959-1984 yıllarını kapsayan 26 yıllık bir dönemi araştırmıştık. Çalışmamızın ikinci bölümünde ise, 1985–1994 yıllarını kapsayan 10 yıllık bir dönem ele alınmaktadır.Türkiye’de şike ile ilgili olaylar ve gelişmeler (1985–1994):06.02.1985, “Hakemler ve kulüpler içinde şike yapanlar var”Futbol Federasyonu Başkanı Kemal Ulusu: “Hakemler ve kulüpler içinde şike yapanlar var ancak bunları ispat edemiyoruz” dedi. Ulusu ayrıca, Federasyonu özerk bir yapıya sokmak için çalışma yaptıklarını söyledi.13.02.1985, “Ulusu: Kulüplere ve hakemlere, aracıları ben yollayacağım. Sonra suçüstü yaptıracağım”Futbol Federasyonu Başkanı Kemal Ulusu: “Kritik maçlarda kulüplere de, hakemlere de aracıları ben yollayacağım. Pazarlıkları ben yaptıracağım. Sonra da suçluları yakalatıp hesap soracağım” dedi.19.04.1985, “Futbol Federasyonu, ligin bitimine 6 hafta kala, Şike Tahkik Komisyonu kurdu”Türkiye Futbol Federasyonu, ligin bitimine 6 hafta kala, şike ihbarlarını incelemek amacıyla Şike Tahkik Komisyonu kurdu.11.05.1985, Ertuğrul Dilek, “ Şike olaylarının önüne geçilemiyor”Futbol Federasyonu Hakem Komitesi Genel Sekreteri Ertuğrul Dilek, “Şike olaylarının önüne geçilemediğini, şike yapılma olasılığının fazla olduğu maçlarda gözlemci sayılarının artırıldığını söyledi. Şike ihbarlarının, telefonla yapılması yerine, yazılı olarak yapılması gerekir” dedi.”05.08.1985, “Şike Tahkik Komisyonu yeniden oluşturuluyor”Futbol Federasyonu Başkanı Erdoğan Ünver, ligler başlamadan önce Şike Tahkik Komisyonu’nun belirlenerek kamuoyuna açıklanacağını, kalabalık üye grubundan oluşacağını ve tam yetki ile çalışacağını söyledi.26.04.1986, “Ereğlispor’da 10 futbolcuya şike cezası verildi”Ereğlispor Kulüp Yönetim Kurulu, 10 futbolcuya şike yaptıkları iddiasıyla, toplam 1,5 milyon lira, teknik direktöre de yanlış taktik verdiği gerekçesiyle 250 bin lira para cezası verdi.29.05.1986, “Gergin Lig”Şampiyonluk düğümünün Beşiktaş ile Galatasaray’ın yapacakları son maçlara kalması gerginliğin soğuk savaşa dönmesine, söylentilerin yoğunlaşmasına ve karşılıklı suçlamalara neden oldu. Futbol dünyası, “şike iddiaları ve tazminat davası haberleri” ile elektriklendi.29.05.1986, “Uygur: Galatasaray’a dil uzatmaya kimse cesaret edemez”Galatasaray Kulübü Futbol Şube Sorumlusu Selçuk Uygur, yoğunlaşan şike dedikoduları için: “Galatasaray’a dil uzatmaya, çirkin ithamlar yakıştırmaya kimse cesaret edemez” dedi.19.05.1986, “Yılmaz: Trabzonspor maç almak, maç satmak gibi çirkinliklere tenezzül etmez”Trabzonspor Kulübü Başkanı Mehmet Ali Yılmaz: “Trabzonspor maç almak, maç satmak gibi çirkinliklere tenezzül etmez” dedi.31.05.1986, “Oflas: 4 kritik maçı 2 gözlemci ve Şike Tahkik Komitesi üyesi izleyecek” Futbol Federasyonu Başkanı Erdenay Oflas: “4 kritik maçı, 2 gözlemci ve Şike Tahkik Komitesi üyesi izleyecek” dedi. 07.06.1986, “Özal: Türkiye’de futbolcu dolardan daha çok değer kazanıyor”Başbakan Turgut Özal: “Şike söylentilerinin önüne geçmek için puan eşitliği halinde şampiyon, iki takım arasında oynanacak bir maçla belirlensin” dedi.31.08.1986, “Türkiye’de şike ve doping var”Antrenör Gündüz Tekin Onay, “Türkiye’de şike yapıldığını, dopingin ise bir ‘çıbanbaşı’ olduğunu, Türk futbolunda başkanlar ve birinci sınıf hakemler dışında şike yapıldığını” söyledi.26.09.1986, “Oflas: Şike ihbarları asılsız”“Futbol Federasyonu Başkanı Erdenay Oflas, kendilerine yapılan şike ihbarlarının asılsız olduğunu söyledi. Mesnetsiz, delilsiz yapılan ihbara göre bir takımın mağlubiyeti veya galibiyetine karar vermenin ya da bir kurumu suçlamanın, hukuk devletinde kolay iş olmadığını belirtti.”17.10.1986, “Sayın: Türkiye’de şike yok”Beden Terbiyesi Spor Genel Müdürü Şahap Sayın ile İstanbul Beden Terbiyesi İl Müdürü Sabri Sadıklar: “Türkiye’de yasal anlamda kesinlikle şike yoktur. Bize belge getirsinler gerekli olanı yapalım. Şikeyi ispatlamak zordur…” dedi.22.01.1987, “Politika ve şike ikinci ligde bir yaradır”İkinci Türkiye Liginde bulunan altı İstanbul kulübünün yönetici ve teknik adamları Milliyet’te düzenlenen açık oturumda: Türk futbolunun selameti açısından transferin belirli süre dondurulmasını, belediyelerin alt yapı için yardımcı olmalarını, kulüplerin şirketleştirilmesini, hakemlerin ise daha iyi eğitilmeleri gerektiğini belirterek “Politika ve şike ikinci ligde yaradır” dediler.31.03.1987, “Şike ihbarı var, şike yönetmeliği ortada yok, Ligin yarısı yakın takipte”, Zeki ÇolGençlerbirliği’nin sahasında Bursa’ya yenilmesi, kulübü karıştırdı. Gençlerbirliği Kulübü Başkanı Cavcav, “Çirkin bir yenilgi aldık. Yenilginin sorumlusu, oynamayan birkaç futbolcu değil; onların oynamayışına seyirci kalan kişidir” dedi. Şike Tahkik Komisyonu, Gençlerbirliği-Bursaspor, Diyarbakırspor-Boluspor ve Edirnespor-Konyaspor maçlarının TRT’den kasetlerini istedi. 1., 2.ve 3. Lig’de şampiyonluğa oynayan 24, kümede kalma uğraşı veren 74 takımın kritik maçları izlenecek. Futbol Federasyonu Başkanı Ali Uras, “Kritik maçlara gözlemci koyacağız. Almanya’da, İtalya’da federasyon, küme düşme, puan silme kararı veriyor. Hemen tatbik ediliyor. Kurallar işlerse, şike önlenir” dedi. Türkiye Futbol Federasyonu Asbaşkanı Nazım Özbay: “Futbol Federasyonu ve Beden Terbiyesi, Danıştay’ın denetimi altındadır. Federasyon özerk olmadığı için, kararlar geri dönüyor. Futbola özerklik gelmezse, bu işlerin altından çıkılmaz.” dedi.11.06.1987, “Şike olaylarında Federasyon ilgisiz kaldı”Türkiye Profesyonel 3. Lig kulüpleri şike olaylarında Federasyon’un ilgisiz kaldığını söyledi.29.07.1987, “Aydoğdu: Türkiye’de şike yapılıyor”“Bayburtspor, Yönetim Kurulu Başkanı Ali Rıza Aydoğdu, Futbol Federasyonu’nca verilmeyen hakkının kanuni yollarla alınacağını söyledi. Futbol Federasyonu’nun Türkiye liglerinde şike olmadığını açıklaması üzerine: “Türkiye’de bal gibi şike yapılıyor. Futbol Federasyonu’nun bu kararı şikeye çanak tutmaktır” dedi.21.08.1987, “Amatörler de mahkeme de”“Futbol Federasyonu’nun şike yaptığını saptayıp bir alt kümeye indirdiği Erdemlispor, Çilimlispor, Burhaniyespor ve Beyköy’de Federasyon aleyhine dava açtı.”13.03.1988, “Federasyon’dan şike soruşturması”, Atilla TürkerUşakspor ve Sönmez Filament maçı Şike Tahkik Komisyonu’na verildi. Uşakspor’un 1-0 galip geldiği maçla ilgili ihbarlar fazlalaşınca, Futbol Federasyonu, 28 Şubat 1988 tarihinde Uşak’ta oynanan “Uşakspor-Sönmez Filament” Türkiye 2. futbol ligi maçıyla ilgili soruşturma başlattı.16.03.1988, “Güzel: Şikenin takipçisiyiz”, Cemal ErsenMilli Eğitim Gençlik ve Spor Bakanı Hasan Celal Güzel: Şikenin sonuna kadar takipçisi olduklarını belirterek, “Şike spor ahlakını zedeleyen, spora ve sporcuya gölge düşüren bir olaydır” dedi.24.05.1988, “Gözlemcilere göre Sakarya-Rize maçında şike belirtisi yok”“Sakarya-Rize maçında ev sahibi ekip 3-1 öndeyken, son yirmi dakikada üç gol yiyip Rizespor’a 4-3 yenilmesi, çeşitli yorumlara yol açtı. Maçın hakemi Özcan Oal ile iki gözlemcisi Ata Bahri ve İhsan Akad’ın raporlarında ‘Sakaryaspor’un gevşek oynadığı, ancak kötü niyetli olmadığı’ belirtildi”25.05.1988, “Denizlispor, hükümete başvurdu”“Sakaryaspor-Rizespor maçı için Şike Tahkik Komisyonu ve Futbol Federasyonu’na başvuran Denizlispor’un hükümet nezdinde de girişimlerde bulunduğu açıklandı.”27.05.1988, “Haydi beyler şikeye”“Teşkilat teşkilat olalı, şikeye karşı çıkmayan genel müdür görmedi… Her başkan, her konu açılışında yemekten, yıkmaktan, kulağından tutup ligden atmaktan söz etti. Evet, az konuşuldu, uz konuşuldu. Dere, tepe dümdüz konuşuldu. Ama sonuçta bir arpa boyu yol alındı. Bu, her baharın vazgeçilmez öyküsü… Kâh güldüren, kâh düşündüren, kimilerini sevindirip, kimilerini üzen, kimilerine şan, şöhret, kimilerine dert, kasvet getiren bu öyküde kahraman yok… Kahramanlar var…Bazen bir yönetici, bazen bir politikacı… Bazen bir antrenör, bazen bir futbolcu… Bir hakem, bir malzemeci, bir masör, bankacı, memur, işçi öyküde kahramanlığa soyunuyor…Mekan?Aklınıza gelebilen her yer;Bir ev, bir otel köşesi… Bir saha, tribün… Cadde, sokak…Öykünün gerçek adı ‘Şike…’ Ama ülke genelinde anılışı, ‘Şaka’…"15.06.1988, “Sakarya-Rizespor maçında şike bulunamadı”“Şike Tahkik Kurulu Sakaryaspor-Rizespor maçında şike olmadığı görüşüne vardı. Öte yandan Kurul 29 Mayıs’ta Alaşehir’de oynanan Alaşehir-Tirespor maçında şike yapıldığı kararına vardı. Türkiye Futbol Federasyonu Yönetim Kurulu’nun onayından sonra, her iki takımda kümü düşürülecek. Alaşehir bu grupta küme düştüğü için bu karar Tirespor’a uygulanacak.”16.08.1988, “Şikeye destek”“Futbol Federasyonu ateşle oynuyor… Şike Tahkik Kurulu’nun ‘Tirespor-Alaşehir’ maçında şike yapılmıştır, bu iki takımın küme düşmesi gerekir şeklindeki kararı hiçe sayan Federasyon, Yönetim Kurulu’nun onayını almadan Tirespor’u kümede bıraktı… Şike Tahkik Kurulu’nun, ısrarla şike yapıldığını savunduğu bu maçla ilgili kararını dikkate almayan Federasyon, Türkiye 3. Lig gruplarını Resmi Gazete’de yayınlatarak yasal olmayan işlemine bir yenisini daha ekledi… ”26.03.1989, “Bursa’da şike skandalı”, Nejat Yılmazbayhan“Alanyaspor’un Sönmez Filament’e şike teklifi Bursa’yı ayağa kaldırdı. Sönmez Filament’in kendi sahasında 2-0 yendiği Alanyaspor’un üst düzey yöneticileri Bursalı iki yerel basın mensubunu devreye sokarak şike teklifinde bulundular.”07.04.1990, “Ankara’da şike kavgası”Gençlerbirliği Kulübü Başkanı İlhan Cavcav, ligde çirkin oyunlar oynandığına değinerek “Futbol Federasyonu’nun olaylara kayıtsız kalmaması lazım” dedi.04.09.1990, “Şike mi değil mi?”Futbol Federasyonu Tahkim Kurulu Adanaspor-Bolu maçının şike olup olmadığı konusunda kararı bir sonraki toplantıya bıraktı.06.09.1990, “Malatya’dan Federasyon’a sert tepki”Malatyaspor Kulübü Başkanı Metin Kaya Çağlayan: “Federasyon’un şikeyi ortaya çıkarmak için hiçbir girişimde bulunmadığı, Malatyaspor’un bu konudaki girişimlerini de engellemeye çalıştıklarını” söyledi. “Şikeyi ispatlaması gereken merci Futbol Federasyonu’dur. Ancak onların görevlerini biz yapıyoruz” dedi.17.10.1990, “Boluspor’a hayır”Tahkim Kurulu; almış oldukları şike kararının kesin olduğu gerekçesiyle, Boluspor Kulübünün temyiz isteğini reddetti. Tahkim Kurulu Başkanı Ekrem Amaç: “Hukuk Usul Mahkemeleri Kanunu’nun 243. maddesine göre de karar eğer kesinse temyiz edilemez” dedi.07.12.1990, “Şike ihbarcısı bıçaklandı”Tahkim Kurulunun soruşturması sırasında Adana Demirspor’un şike yaptığını söyleyen kulübün eski basın sözcüsü İsmet Çakmak evinin önünde bıçaklı saldırıya uğradı ve bacağından bıçaklandı. Kimliği belirlenemeyen saldırgan “Adana Demirspor’a yaptıklarının hesabını vereceksin” diye bağırdı.28.12.1990, “Şike olayı Meclis’te”SHP İstanbul milletvekili Mustafa Sarıgül: Profesyonel ya da amatör olsun şike yapanların ömür boyu hak mahrumiyetine uğratılması için yasa değişikliği yapılmasını isteyen önergesini bugün Türkiye Büyük Millet Meclis’ine vereceğini söyledi. Kanun teklifinde: “Şike yaptıkları tespit edilen amatör ya da profesyonel sporcuların hangi dalda olursa olsun, ömür boyu müsabakalardan men edilmesi istenecek. Şikeye katılan yöneticiler ise spor kulüplerinde ve cemiyetlerinde bir daha görev almamaları isteniyor.”08.01.1991, “Şikeden dönüş yok”Yargıtay 4. Hukuk Dairesi Boluspor’un açtığı davada Futbol Federasyonu Tahkim Kurulu lehine karar verdi. Böylece Adana Demirspor-Boluspor maçında şike yapıldığı yolunda Tahkim Kurulu’nun aldığı karar kesinlik kazandı.10.01.1991, “Becikoğlu tehdit etti”Boluspor Kulübü Başkanı Yılmaz Becikoğlu, Futbol Federasyonu’nun Boluspor’u küme düşürecek olması ile ilgili olarak: “Federasyon o kararı biraz zor alır” dedi.10.01.1991, “Karar değişmez”, Meriç MüldürTahkim Kurulu Başkanı Ekrem Amaç: “A.Demirspor Kulübü eski Başkanı Fuat Özyardımcı ‘Şimdi yalancı şahitlik yaptım’ diyormuş. Bize böyle gelirse kararımız yine farklı olmaz. Tahkim Kurulu sadece onun ifadesine göre karar vermedi. Ekrem Amaç Futbol Federasyonu Başkanı Şenes Erzik’i de suçlayarak, Federasyon tarafından Başbakan’a bile şikayet edildiklerini belirtti ve ‘Bizi çıban başı diye gösterdiler’ şeklinde konuştu.”11.01.1991, “İtirafçı pişman”Futbol Federasyon’u Tahkim Kurulu’nca sorgulanan ve Adana Demirspor’un şike yaptığını itiraf eden eski Başkan Fuat Özyardımcı, Adana 7. noterine giderek yazılı bir açıklama verdi ve ifadesini değiştirerek, şikeye karışmadıklarını söyledi.14.01.1991, “Tahkim Kurulu delik deşik”Tahkim Kurulu tarafından “şike” yapıldığına dair karar verilen Boluspor-Adana Demirspor maçının davası, her iki kulübe ve Futbol Federasyonu’na içinden çıkılması zor günler yaşatırken, kurul bünyesinde de büyük yaralar açtı.24.01.1991, “Şikeciler yan çiziyor”“Adana Demirspor-Bolu maçında şikeye adı karışan A. Demirspor Kulübü eski idare amiri Seyit Barsbay Tahkim Kurulu’na gönderdiği ifadesinde, 27 Ağustos 1990 tarihinde alınan ve şikeye karıştığını belirten eski ifadesini reddetti.08.02.1991, “Amaç’tan UEFA uyarısı”“Tahkim Kurulu Başkanı Ekrem Amaç, Malatyaspor’un şike davası ile ilgili olarak UEFA’ya başvurmasının ciddi sorunlar yaratabileceğini söyledi. Boluspor’un Tahkim Kurulu’na yaptığı başvuruda Hukuk Usul Mahkemeleri Kanunu’nun 445. maddesinin 1. ve 7. fıkralarına dayanarak yargılamanın yenilenmesini istediğini belirtti. Buna göre Boluspor, Malatyaspor’un Adana Demirspor Kulübü eski Başkanı Fuat Özyardımcı’ya şike vardır diye ifade verdirmek için hileli yollara başvurduğunu ileri sürüyor.”28.02.1991, “Tahkim Kurulu eriyor”Tahkim Kurulu’nun yeni atanan yedek üyesi Doç. Dr. Hasan Erman’da görevinden istifa etti.13.02.1991, “Tahkim Kurulu çark etti”“Tahkim Kurulu, 19 Eylül 1990 tarihinde, Adana Demirspor-Boluspor maçı için verdiği şike kararı hakkında yürütmenin durdurulmasını kararlaştırdı ve şike dosyası yeniden açıldı. …Tahkim Kurulunun bu kararına göre, Malatyaspor’un Birinci Lig’e alınması ve Boluspor ile Adana Demirspor’un küme düşürülmeleri konusu da dondurulmuş oldu”20.03.1991, “Tehditler, politik baskılar ve ardı arkası kesilmeyen istifalar: Tahkim Kurulu iflas etti ”“Beş asil, üç yedek üyeden oluşan Tahkim Kurulu’nun A.demirspor-Bolu maçı için aldığı ‘şike’ kararı, kurul üyelerinin başını derde soktu. A.Demirspor, Boluspor, Malatyaspor ve Futbol Federasyonu yetkililerinin kuruldan istedikleri kararı çıkarabilmek için politik baskı, tehdit gibi yollara başvurmaları sonucu üyeler çareyi ya istifa etmekte ya da davadan çekilmekte buldular. Tahkim Kurulu Başkanı Amaç bile davadan çekilmek zorunda kaldı. Tahkim Kurulu şu anda dışarıdan bir üye ile takviye edilmesine rağmen ancak üç kişi ile toplanabilecek ve hukukçulara göre bu da yasal olmayacak.”30.03.1991, “Yalçın’dan savunma”Sarıyer Kulübü Başkanı ihsan Yalçın, Zeytinburnu ile yapılacak kritik maç öncesi söylentileri yalanladı ve “Ne Zeytinburnu şike teklif edecek kadar, ne de biz bunu kabul edecek kadar onursuzuz” dedi.20.06.1991, “Tahkim, Şike’den çark ediyor”, Meriç Müldür“Adana Demirspor-Bolu maçı için verilen ‘Şike’ kararı rafa kalkacak. A.Demirspor-Bolu maçı için 3/2’lik oy dağılımı şike kararı veren Tahkim Kurulu’nda o günden, bugüne kadar dengeler, sonra görüşler değişti. ‘Şike’ diyen iki üye davadan çekildi, bu konuda ısrar eden Uğur Tönük tek başına kaldı. Davadan çekilen iki üyenin yerine gelen iki üye ise ‘şike’ görüşüne itibar etmedikleri ileri sürülüyor.”23.06.1991, “Tahkim Kurulu’nun kararında yanık kokusu var”, Meriç Müldür“Tahkim Kurulu, tam 277 gün sonra ilk aldığı şike kararından çark ederek, ‘şike yok’ dedi ama birçok soruyu da arkasında bıraktı. Şike davasının ilk açıldığı günden bu yana büyük eleştirilere uğrayan ve darbe üstüne darbe yiyen Tahkim Kurulu’nun aradan geçen uzun zaman içerisinde hem yapısı hem de görüşleri değişti.”23.06.1991, “Şike serbesttir!..”, Şansal Büyüka“Tahkim Kurulu’nun A.Demirspor-Bolu maçı için verdiği ‘Şike’ kararında, bir şike olduğunu anlamıştık…Aradan aylar geçti, Tahkim Kurulu aynı maç için şimdi ‘Şike yok’ kararı verdi…Bal gibi biliyoruz ki, bu kararın alınışında da resmen ‘Şike’ var.”21.07.1991, “Malatya ligden çekildi”“Malatyaspor Başkanı Nurettin Soykan ve kulüp avukatı İzzettin Doğan düzenledikleri basın toplantısında, ligden çekildiklerini açıkladılar”09.08.1991, “Malatya ile Erzik’ten ateşkes”“Futbol Federasyonu Başkanı Şenes Erzik ile Malatyaspor Başkanı Nurettin Soykan, Sarı-Kırmızılı kulübe verilecek tazminat konusunda el sıkışarak anlaşmaya vardı.”20.12.1991, “Şike parasını devlet ödedi”“Futbol kamuoyunu uzun süre meşgul eden ve Malatyaspor’u ‘mağdur ettiği’ ileri sürülen şike davasında, Sarı-Kırmızılı kulübe ödenen 3 milyar liralık tazminatın 2 milyar lirasının, Türk Sporunu Teşvik Fonundan karşılandığı ortaya çıktı.”21.12.1991, “Bakan’dan federasyona temlik”“Şike tazminatı olarak Malatyaspor’a, Futbol Federasyonu tarafından, Türk Sporunu Teşvik Fonu’ndan 2 milyar lira ödenmesi üzerine, Spordan Sorumlu Devlet Bakanı Mehmet Ali Yılmaz, federasyonun Spor-Toto ve Spor Loto’dan alacağı olan 1 milyar 700 milyon liraya el koydurdu. Bakan Yılmaz temlik kararıyla ilgili olarak ‘Borç kimin ise o öder. Malatya’ya verilmesi gereken tazminatın sorumlusu Futbol Federasyonu’dur. Bu nedenle paraya el koyduk” dedi.10.01.1992, “Teşvik primine yakın takip”Spordan Sorumlu Devlet Bakanı Mehmet Ali Yılmaz, Türk futbolunda yıllardır gündemde olan teşvik primi konusunda çok sert bir görüş ortaya koydu: “Teşvik priminin şikeden farkı yoktur. Veren olursa kafasını kopartırım. Çünkü yasal değildir. Tespit edersem hiç acımam” dedi.25.04.1992, “Yargıtay’dan tahkim’e ret”“Yargıtay 4. Hukuk Dairesi Tahkim Kurulu’nun Adana Demirspor-Bolu maçında şike yapılmadığı yolunda aldığı kararı temyiz etti. Yargıtay’ca alınan bu kararın geriye dönük işlemesinin mümkün olmadığı, ancak gelecekte örnek teşkil edeceği, ligin kaderini ise kesinlikle etkilemeyeceği açıklandı. Böylece Adana Demirspor ile Bolu’nun ligden düşmesi, Malatya’nın ise lige çıkarılması söz konusu değil.”06.05.1992, “Şike teklifinde hakem parmağı”, Atilla Türker“Geçen hafta oynanan Sökespor-İnegölspor maçından önce, bu maçın hakemi Vahap Beyaz’a, Sökespor’lu eski bir yönetici tarafından şike teklif edildiği ve bu işte A klasmanında bulunan bir hakemin arabuluculuk yaptığı belirlendi. Hakem Beyaz, bu tekliften sonra Merkez Hakem Komitesi’ne başvurarak maçtan affını istedi.”19.05.1992, “Bu ne tesadüf”, Cemal Ersen,“İki sezon önce ortaya atılan ‘Adana Demirspor-Boluspor maçında şike yapıldı’ iddiaları bir anda futbol camiasını karıştırmış, federasyon, tahkim kurulu işin içinden çıkamaz olmuştu. Toplam iki yıl süren tartışmalarda Tahkim Kurulu iki ayrı karar vererek şimşekleri üzerine çekmişti. Önce bu maçta şike yapıldığına karar veren kurul, daha sonra üyelerin değişmesi ile bu kez de “şike yok” kararına imza koymuştu. Kurul içersinde sürekli görüş ayrılıkları olmuş, tehditler, baskılar derken bazı üyeler çekimser kalmış, bazıları toplantıdan kaçmıştı. Sonunda yaşanılan olay, tıpkı bu olay gibi hukuk kaosuydu. Malatyaspor’un Tahkim Kurulu kararına itirazı üzerine konuyu Adalet Bakanlığı ele almış, dosyayı Yargıtay’a göndermişti. Adanademirspor-Boluspor maçı ile ilgili Tahkim Kurulu’nun son verdiği “şike yoktur” kararı Yargıtay’ca onaylanmıyordu. Ama bu kez Malatyaspor’un karşısına bir engel çıkıyordu. Yargıtay’ın bu tür davalarda geçmişe dönük karar alamayacağı. Şike bir bakıma onaylanıyordu. Ancak karar bundan sonra, bu tür davalara emsal teşkil etmekten öteye bir özellik tanımıyor.…6 Mayıs 1990 tarihine bir bakarsak: Adana Demirspor’un o tarihte küme düşmesi kesinleşmişti. Boluspor ise küme düşmemek için çırpınıyordu. Adana’daki maçta Muammer bir penaltı kaçırmış, buna karşılık Demiroviç’in iki golü ile Boluspor galip ayrılmıştı. Son hafta Boluspor Ankara’da Ankaragücünü 4-0 yenmişti. Malatyaspor’da evinde Beşiktaş’ı 2-1 yenmişti ama düşmekten kurtulamamıştı. 1991-1992 sezonunda tesadüf ki Adana Demirspor ve Boluspor birlikte küme düştüler.”26.03.1993, “Türkiye’de şike var”“Galatasaray Futbol Şube Sorumlusu Adnan Polat’tan ilginç suçlamalar: Federasyon iflas etti. Hakemler tarafsız değil. Naklen yayınlar zararlı.”27.03.1993, “Polat’a büyük tepki”, Yalçın Türk“Fenerbahçe’nin yatırımlardan sorumlu yönetim Kurulu üyesi Mehmet Ali Aydınlar, Adnan Polat’ı ispata davet etti. Aydınlar, Polat’ın Fenerbahçe’yi şike yapmakla suçlayarak kamuoyunu karıştırmayı hedeflediğini belirtirken, şike olduğunu ispat etsin. Aksi halde hesabını sorarız” dedi.27.05.1993, Polat’tan yaylım ateş”“Galatasaray Futbol Şube Sorumlusu Adnan Polat, teşvik primi ve şike iddialarının doruğa çıktığını belirtti. Polat Beşiktaş’ın en kısa süre içinde bu lekeyi silmesi gerektiğini ileri sürdü. Beşiktaş’ı Gençlerbirliği kulübünü ve yöneticilerini suçladı. Polat: İlhan Cavcav, G.Birliği şike yapmaz, şerefli bir kulüptür diyor. Ardından da komik nedenlerle Beşiktaş maçı öncesi önemli futbolcularını kadro dışı bırakıyor” dedi.28..05.1993, “Beşiktaş’a kimse dil uzatamaz”“Beşiktaş Kulübü Başkanı Süleyman Seba, Siyah Beyazlı kulübün şampiyonluğuna kimsenin dil uzatamayacağını belirterek: Biz 90 yıllık bir kulübüz. Bizim hiç bir şampiyonluğumuzda leke yoktur” dedi.”01.06.1993, Beşiktaş’tan şike suçlaması”, Bilal MeşeBeşiktaş Asbaşkanı Recep Yazıcı: “Şampiyonluğa kimin leke düşürdüğü ortadadır. Zalad’ın yediği goller şikenin en büyük kanıtıdır. Türk futbolu adına utanıyorum” dedi. Yüksel Ülken’ de: “Adnan Polat bu lekeyi ömrü boyunca taşıyacak. Bu olay Galatasaray camiasını da derinden yaralamıştır” dedi.11.06.1993, “Olaylar ve İnsanlar, Demokrasi ve Şike”, Hasan Pulur“Şike lafları ayyuka çıktı, önüne gelen şikeden söz ediyor, herkes konuşuyor ve asıl konuşması gereken kişi ve kurum susuyor, akıl alacak iş değil. “Galatasaray’ın sorumlusu Adnan Polat, şampiyonluktan önce ‘Elimde şike dosyası var, Federasyon’u UEFA’ya şikayet edeceğim!” dedi, arkası gelmedi…Beşiktaş’ın eski yöneticisi İhsan Kalkavan, Galatasaray’a dayanmaları için “Ankaragüçlülere teşvik primi veririm” dedi. Gençlerbirliği Başkanı’nın Beşiktaş maçı öncesi üç oyuncusunu kadro dışı bırakması “şikenin alası” diye değerlendirildi, oysa tam tersi çıktı. Şike laflarını ortaya atan Galatasaray’lı Adnan Polat’ın o meşhur dosyası ne hikmetse şampiyonluktan sonra yok oldu. İhsan Kalkavan “şike vardır, şike paçalardan akıyor” diyor.Bakırköy’ün bir komployo kurban gidip küme düşürüldüğü lafları kulaklara fısıldanıyor.Ve özerk Futbol Federasyonu’nun ağzından tek kelime çıkmıyor.Şimdi diyeceksiniz ki Futbol Federasyonu ne yapsın? Yapacağı iş çok basit üstelik yönetmeliği de var. Şike hakkında ihbar ve şikayet yapılırsa, ya da şayia çıkarsa, Tahkik Kurulu kurulur, araştırılır. Şimdi diyeceksiniz ki bundan ne çıkar? Şu çıkar; hiç olmazsa şikecinin yüreğine bir korku salınır, ya yakalanırsam diye… Ve de şikenin olağan değil, olağanüstü bir iş olduğu anlaşılır.Ama böyle giderse şike yapmayana aptal diyecekler… Tıpkı hayali ihracat yapmayana, devleti soymayana, enayi dedikleri gibi…”27.06.1993, “Şike, doping, mafya ile savaş”, Atilla TürkerSpordan Sorumlu Devlet Bakanı Şükrü Erdem, “İlk iş olarak şike, doping ve spor mafyası ile uğraşacağım. Türk sporunda bazı karanlık güçler var. Bugüne kadar pek çok maç satın alındı. Halen alınıyor. Türkiye ikinci ve üçüncü liginde kirli olaylar yaşanıyor. Bazı kişiler çeşitli sporcuların, yönetici ve teknik adamların sırtından geçiniyor. Bu mafyanın da kökünü kurutmamız gerekiyor” dedi.27.06.1993, “A.Gücü-G.Saray’a soruşturma”“Futbol Federasyonu Beşiktaş Kulübü’nün başvurusu üzerine geçen sezonun son haftasında oynanan Ankaragücü-Galatasaray maçı ile ilgili olarak bir Tahkik Komisyonu oluşturdu. Beşiktaş Kulübü’nün söz konusu maçta şike yapıldığı yolundaki başvurusunu değerlendiren yönetim kurulu, siyah beyazlı kulüpten iddia ile ilgili belge istedi.”07.07.1993, “Şike soruşturması başladı”Şike Tahkik Kurulu Ankaragücü-Beşiktaş maçı ile ilgili soruşturma başlattı.16.07.1993, “Şike davası sürüyor”“Şike Tahkik Kurulu Ankaragücü-Galatasaray maçı hakkında karar veremedi. Ankaragücü kulübünün ve kaleci Zalad’ın Cumhuriyet Savcılığına suç duyurusunda bulunması ve yeterli delil toplanamaması nedeniyle, toplantıyı erteledi.”02.10.1993, “Şikeyi futbolcular yapıyor”“Gençlerbirliği kulübü Başkanı İlhan Cavcav, Türkiye’de şike yapıldığını iddia etti: Türkiye’de şike var. Şikeyi yapanlar ise futbolcular. Yöneticilerin bunu yapması imkânsız” dedi.29.03.1994, “User: Teşvik primi normal”“Fenerbahçe Futbol Şube Sorumlusu Erol User, teşvik primine kesinlikle karşı olmadığını söyledi ve bu konu kesinlikle spekülasyon malzemesi olarak kullanılıyor. Bizim kulağımıza Galatasaray’ın teşvik primi verdiğine ilişkin sözler geliyor. Sanırım aynı söylenti Galatasaray’a da gidiyordur. Ben bu prime karşı değilim. Çünkü takımı sadece teşvik ediyorsunuz, satın almıyorsunuz. Yani bu bir çeşit motivasyon yolu” dedi.03.04.1994, Teşvik primi iddiası”“Fenerbahçeli yöneticiler, 2-0’lık Bursaspor galibiyetinden sonra kulaklarına teşvik primi dedikodularının geldiğini söylerlerken, Teknik Menacer Cemil Turan maç sırasında yedek kulübesinden fırladı ve ‘2-0 mağluplar hala saldırıyorlar. Bunlara kesin para gitmiş’ diye bağırdı.”30.04.1994, “Şikeye devlet yumruğu”Türk futbolunun yıllardır başını ağrıtan şike olayına Spordan Sorumlu Devlet Bakanı Şükrü Erdem el koydu ve 1994–1995 sezonundan itibaren İtalya ve Fransa modelinin yürürlüğe gireceğini, kanaate dayanarak şike kararı verileceğini açıkladı. Erdem: “Kim Türkiye’de şike yapılmıyor, hatır şikesi, teşvik primi yok diyorsa hayal âlemindedir. Yeniden oluşturulacak Şike Tahkim Kurulu, şike iddiası bulunan maçların hakem, gözlemci ve temsilci raporları ve video görüntülerini izleyip karar alacaklar” dedi.14.05.1994, “Erdem rest çekti: Olayı körüklüyorlar”Spordan Sorumlu Devlet Bakanı Şükrü Erdem, şike ve teşvik primi söylentilerini çıkaranların mahcup olacaklarını ileri sürerek, “Bazı sorumsuz kişi ve yöneticiler başarısızlıklarına gerekçe bulmak için bu olayı körüklüyor. Kimse bu çirkinlikleri teşvik etmesin” dedi.06.09.1994, “Şikeciler yandı”“Spordan sorumlu Devlet Bakanı Şükrü Erdem’in talimatıyla hazırlanan şike talimatı bu haftadan itibaren yürürlüğe girecek. Futbol Federasyonu Başkanı ve Yönetim Kurulu’nun onayı ile yapılanacak Şike Araştırma

[/TABLE]



hazirliyacagim projenin sadece ön calismasi,bu belgeleri bir baslikta toplayacagim..
 
[TABLE="class: contentpaneopen, width: 584"]




Türkiye’de şike ile ilgili olaylar ve gelişmeler (1959-1984):
27.04.1960, “Amatör kümede bazı maçlar tehir edildi”
Bölge müdürlüğü; şike iddiaları sebebiyle, amatör kümede bazı maçları tedbir almak amacıyla tehir etti.
27.04.1960, “Alemdar kulübü paraları bölgeye iade etti”
14 Mayıs Kulübü tarafından, şike maç yapmak üzere Alemdar kulübü futbolcularına verilen para, Alemdar kulübü idarecileri tarafından dün bölge muhasebe servisine iade edildi.

16.06.1960, “Şike maç iddiası resmiyete girdi”
Hacettepe Kulübü, terfi tenzil maçlarında yolsuzluk olduğunu Devlet Bakanlığı’na bildirdi. Hacettepe Kulübü, Milli Lig’in 22 takıma çıkarılmasını ya da Adapazarı’nda oynanan terfi-tenzil maçlarında kazanan takımların şike yapıldığı gerekçesiyle, Milli Lig’e alınmamasını istedi.

17.06.1960, “Şike maç iddiaları itham halini aldı”
Eyüp kulübü idarecileri “Terfi maçı oynamadan bizim milli lige girmemiz gerekirdi” dedi. Milli ligin terfi-tenzil müsabakalarına asıl itiraz etmesi gereken takımların: Eyüp, PTT ve Adana Demirspor olduğu belirtildi.

21.06.1960, “Futbolcu ve idareciler para cezasına çarptırılacak”
Futbol Federasyonu Başkanı Faik Gökay, maçlarda şike yapan ve sahadan ihraç edilen sporcu ve idarecilerin, Avrupa memleketlerinde olduğu gibi para cezalarına çarptırılacaklarını söyledi.

21.07.1960, “Kısa haberler”
Adapazarı’ndaki baraj maçlarında PTT ve Adana Demirspor’un şike maç yaptıkları hakkındaki Hacettepe’nin iddiası tahakkuk etmemiştir. Sızan haberlere göre; PTT takımının iki idarecisinin başka bir iddia için ceza heyetine sevk edileceği söylenmektedir.

13.08.1960, “Şike maçı yapan iki idareci üçer yıl ceza aldı”
Merkez Ceza Heyeti dün yaptığı toplantıda, şike iddiasından dolayı PTT’li idarecilere 3 yıl geçici hak mahrumiyeti cezası verdi.

28.04.1961, “Şike yapan takımlar hükmen mağlup olacaklar”
Beden Terbiyesi Umum Müdürü Bekir Silahçılar, Milli Lig ve Mahalli Lig kulüplerine bir tamim göndererek, şikeye teşebbüs eden takımların hükmen mağlup ilan edileceklerini bildirdi.

30.05.1961, “Baraj maçlarına sıkı tedbir alınıyor”
Federasyon Başkanı Muhterem Özyurt: “Milli lige terfi edecek takımların belirlendiği baraj maçlarında, şike yaptıkları tespit edilen kulüpler toto yardımı alamayacaklardır. Bu kulüplerin futbol takımları da hükmen mağlup ilan edilecektir” dedi.

11.06.1962, “Düşmemek için maçlarda şike yapılıyor”
Federasyon Başkanı Orhan Şeref Apak: “Bu bir ahlak meselesidir. Şike yapıldığını bilir, fakat ispat edemeyiz. Bu sebeple, bize delil ibraz edilmesi lazımdır. Federasyon gelecek seneden itibaren, maçlarda şike yapmayı önlemek için, maç hâsılatlarının bir kısmını bloke edecek ve takımların lig klasmanında aldıkları dereceye göre bu parayı dağıtacaktır” dedi.

06.02.1963, “Şike maçları için tedbir alınıyor”
Futbol Federasyonu Başkanı Orhan Şeref Apak: “Şike maç yapan kulüplere ağır cezalar verileceğini ve bütün maçların müşahitler tarafından takip edileceğini” söyledi.

22.02.1963, “Şike iddialarını kulüp başkanları reddetti”
“Bu hafta Galatasaray-Feriköy ve Beykoz-Karagümrük maçlarının şikeli olarak oynanacağı yolundaki haberleri kulüp başkanları reddetti. Galatasaray Kulübü ikinci Başkanı Rüçhan Adlı: “Feriköy’ün dost bir kulüp olarak kümeden düşmesini arzu etmeyiz. Ancak şike maç yaparak sportmenliğin dışına çıkmayız” dedi.

28.01.1964, “Şike maç iddiaları inceleniyor
Futbol Federasyonu Başkanı Orhan Şeref Apak: “60 ilde oynanan amatör küme ve milli lig karşılaşmaları hakkında pek çok söylenti var. Federasyon olarak olayları dikkatle takip ediyoruz” dedi.
15.05.1964, “Şike yapan kulüpleri kapatırız”
Devlet Bakanı Malik Yolaç: “Birçok ihbarlar yapıldığını, fakat bunların tespitine imkan bulunmadığını söyleyerek, bu gibi hareketlere girişen kulüpleri yakaladığımız takdirde kapatacağız” dedi.

28.05.1964, “Skandal”
Kasımpaşa; 6 futbolcusunu, Karşıyaka maçından önce para aldıkları iddiası ile ihbar etti. Umumi kaptan Samim İnsel: 18.000 Liranın Ali hariç İzmir kadrosuna dahil olanlara verildiğini açıkladı. Yazılı itirafta bulunan futbolcular: “Özkay, Altuğ, Turgut, Erol, Raşit, Sedat” olarak açıklandı. Devlet Bakanı Malik Yolaç: “Suçu tespit edilen kulüpler kapatılacak” dedi.

16.06.1964, “Şike tahkikatı sona erdi”
Karşıyaka-Kasımpaşa maçındaki şike iddiaları ile ilgili olarak yapılmakta olan tahkikat sona erdi. Tahkik Komisyonu’nun hazırladığı rapor, dün Genel Müdürlüğe verildi. Devlet Bakanı’nın dosya üzerinde yapacağı incelemeden sonra, tahkikat dosyası Merkez Ceza Kurulu’na verilecektir.

21.06.1964, “Şike tahkikatı devam ediyor”
İzmir Savcılığı, olaya adı karışan 12 futbolcunun yeniden ifadesinin alınmasını istedi.

30.06.1964, Ceza Heyeti kararını verdi”, “15 K.Paşa’lıya 31 yıl ceza verildi”
Merkez Ceza Heyeti, şike olayına isimleri karışan 15 futbolcuya 31 yıl ceza verdi. Türk spor tarihinde ilk defa vuku bulan bu olayın resmi açıklaması şu şekildedir: “Beden Terbiyesi Genel Müdürlüğü Ceza Kurulu, Karşıyaka Kulübü hakkında ceza tayinine yer olmadığına karar verdiğini” açıkladı ve “kararın itirazı kabildir” dedi.

21.07.1964, “K.Yaka Danıştay’a müracaat ediyor”, İsmail Sivri
Futbol Federasyonu, Karşıyaka futbol takımını Kasımpaşa maçındaki şike olayı nedeniyle, İkinci Milli Lig’e düşürdü.

27.07.1964, “Yolaç: Dosya kapandı”, Orhan İlhan
Karşıyaka’nın yaptığı mitingde ağır hücumlara uğrayan Devlet Bakanı Malik Yolaç: “Dosya kapandı” dedi. Federasyon Karşıyaka’nın küme düştüğünü resmen açıkladı. İzmir’liler Milli Lig’in tehirini istedi. Karşıyakalı idareciler “En kısa zamanda Danıştay’a iptal davası açacağız” dedi.

30.06.1965, “Pardon, Şişe ve Şike”, N.S.
Yıllarca sahada birbirlerini yediler,
Bir defa “Dostça oynayalım” dediler.
O zaman da şişe ve şike damgası yediler.

28.06.1965, “Galatasaray ve Fenerbahçe kulüp başkanları şike iddia ve ithamlarını reddetmişlerdir”
Galatasaray Kulübü Başkanı Suphi Batur: “Hiçbir idareci oyuncusuna ‘Şike maç oyna’ diye talimat veremez. Böyle bir söz sarf eden idarecinin takım üzerinde otorite kurmasına imkan kalmaz ve bu da kulüpte anarşiye neden olur” dedi.

30.03.1966, “Karşıyaka davayı kazandı”, Turhan Doğu
Danıştay’da 16 aydan beri devam eden şike davası Karşıyaka lehine sonuçlandı. Danıştay 12. Daire Başkanlığı, eski Futbol Federasyonu’nun Karşıyaka’yı şike iddiasına dayanarak birinci ligden düşüren 18.07.1964 tarih ve 50 sayılı kararını iptal etti. Danıştay’ın 23.03.1966 tarih ve 2775/1115 sayılı iptal kararında gerekçe olarak; Karşıyaka-Kasımpaşa maçı gözlemci ve hakem raporlarında şikeden bahsedilmediği ileri sürüldü ve Futbol Federasyonu’nca alınan kararın hukukun genel prensiplerine de aykırı olduğu belirtilerek iptal sonucuna gidildiği bildirildi.

01.04.1966, “Herkes hak iddia ediyor”
Futbol Federasyonu Başkanı Orhan Şeref Apak: “Danıştay kararından sonra diğer kulüpler de hak iddia ediyorlar” dedi. Küme düşen Altınordu, Beyoğluspor ve Kasımpaşa kulüpleri de haklarının geri verilmesini istediler. Devlet Eski Bakanı Malik Yolaç: “Karşıyaka-Kasımpaşa maçının şike olduğuna dair verilen karar, Türk futbolunu şaibeden kurtarmak için alınmıştı. Bu karar memleket sporunda yeni bir çığır açacaktır. Bundan böyle hakem kararlarının dahi Danıştay’a gittiğini görürsek şaşmamalıyız” dedi.

17.01.1967, “Müthiş ihbar: Amatör kümede maç satılıyor”
İstanbul Alemdar Kulübü, Federasyona çektiği telgrafta şike simsarları türediğini ve olaylara bazı hakemlerin de karıştığını bildirdi.

30.05.1967 “Şike olayları Meclise getirildi”
Şike olayları bir soru önergesiyle Meclise getirildi. Güven Partisi Milletvekili Arif Ertunga, hazırladığı soru önergesinde Devlet Bakanı Kamil Ocak’tan şu hususları sordu:

  • Bir gazetenin manşetinde yer alan şike iddiası ne dereceye kadar doğrudur?
  • Danışıklı yapılan maçlarda muayyen futbolcuların atacakları gollere kadar anlaşma zemini hazırladığı iddiası doğru mudur?
13.06.1967, “İzmirspor’un muhtırası açıklandı” “1967 Lig’i meşru değildir”
İzmirspor’un muhtırası açıklandı: “1967 Lig’i meşru değildir.” Futbol Federasyonu Başkanı Orhan Şeref Apak: “Muhtıranın Federasyon’da görüşüleceğini” açıkladı. İzmirspor Genel Kaptanı Keskin, ligin iptal edilmesi gerektiğini söyledi.

15.06.1967, “Açık oturum. Şike var, delil yok…”
Halit Kıvanç’ın yönettiği Ankara açık oturumuna Gençler Birliği, Hacettepe, Ankaragücü ve Demirspor takımının yetkilileri katıldı. Sporumuzda bir ahlak bunalımının varlığı tartışıldı.

09.05.1968, Şike var, fakat ispat imkânsız”.
Vefa, Feriköy ve Ankaragücü yöneticileri: “Şike var, fakat ispat imkânsız” dedi. Feriköy Başkanı ise:“Maçlarda şike olduğunu 10 yaşındaki çocuklar bile anlar” dedi.

27.03.1969, “Apak: Şike mektuplarını yırtıp atıyorum”
Futbol Federasyonu Başkanı Orhan Şeref Apak takımların şike yaptıkları iddialarına: “Hiç ilgilenmiyorum. İspatı güç. Huzurum bozuluyor. Bir şey elde edemiyoruz. Onun için şike iddia eden mektupları yırtıp atıyorum” dedi.

06.05.1969, “Şike iddiaları yaygın hale geldi”
Devlet Bakanı Kamil Ocak şike iddiaları ile ilgili olarak: “Liglerin sonuna doğru, şike iddiaları yaygın bir hale gelir. Bunu tespit etmek çok zordur ve bu sebeple muamele yapılması da güç oluyor” dedi.

10.03.1970, “Milliyet’in görüşü: Şike, şike, şike”
Türkiye’de spor kamuoyu için profesyonel futbol maçlarında şike yapılıp yapılmadığı bir tartışma konusu olmaktan çıkmıştır. Kamuoyu kesin kararını vermiştir: “Şike yapılmaktadır”.
05.05.1970, “Hasan Polat: Eksik olsun böyle futbol”
Federasyon Başkanı Hasan Polat: “Futbolumuzu kardeşi kardeşe düşürmekten kurtarmalıyız. Futbolumuzun Anadolu’ya böylesine yayılışı eksik olsun” dedi.

10.06.1970, “Şike olayına karışan futbolcular Ankara’da”
Şike olayına adları karışan Tarsus İdmanyurdu’nun futbolcuları B.Ömer, Yener ve Yaşar, notere verdikleri ifade de: “Bizim şike olayı ile ilgimiz yoktur. Kamil bizim adımızı karıştırmış olacak” dediler.

30.06.1970, “Boluspor’un şampiyonluğu onaylandı”
Futbol Federasyonu, Tarsus İdmanyurdu-Boluspor maçı ile ilgili şike ihbarında mevcut delilleri yetersiz buldu. Türkiye Futbol Federasyonu Boluspor’un şampiyonluğunu onayladı.

29.07.1970, “Şike konusunda maça hakem karar verecek”, Veli Necdet Arığ
Futbol Federasyonu, Türk futbolunu yıpratan şikeyi önlemek için yönetmeliklerinde değişiklik yapma kararı aldı. Bu nedenle; İngiltere, Almanya, İsviçre, İtalya ve Fransa Federasyonları’ndan bu hususta bilgi ve yönetmelik örneklerini inceleterek, futbol maçlarında yapıldığı iddia edilen şikenin en sağlıklı olarak maçı yöneten hakemler tarafından tespit edilebileceği sonucuna vardı. Futbol Federasyonu bu fikrin ışığı altında yönetmeliklerde gerekli değişiklikleri yaparken, futbol hakemlerine de yeni sezon için şike konusunda dikkatli olmaları ve şike şüphesi bulunan maçları raporlarında detayları ile birlikte belirtmeleri için talimat hazırlattı.

07.05.1971, “Şike Tahkik Komisyonu kuruldu”
Şike Tahkik Komisyon’u kuruldu. Federasyon Başkanı Hasan Polat: “Şike Tahkik Komisyonu Türkiye’deki maçlarda şike yapılmasını önleyecektir” dedi.
07.06.1973, “Yaprak Dökümü”, Burhan Felek
“…Biz de spor politikaya yem olmuştur. Bunu devletin, mebusun, senatörün, valinin, belediye reisinin, partinin elinden kurtaracaksın” dedi.
06.08.1973, “Federasyon şike için tedbir aldı”
Futbol Federasyonu Başkanı Hasan Polat: “Türkiye’de şike söylentileri vardır ve bunların hepsi yalan değildir” dedi. Şikeyi önlemek için Federasyon’un aldığı önlemler:

  1. “Herhangi bir müsabakanın şike ile şaibelendiği iddiası duyulur duyulmaz Şike Tahkik Komisyonu derhal harekete geçecek ve tahkikatı yaptıktan sonra hemen karar verilecektir” (Geçen yıllarda bu karar sezon sonuna bırakılmıştı).
  2. “Bu iş için futbol hakem ve müşahit müessesesi daha kaliteli hale getirilmiştir. Yabancı hakem artık getirilmeyecektir”.

03.04.1974, “Şike yapan takımlar bir alt kümeye düşürülecek”
Futbol Federasyonu Genel Sekreteri İbrahim Onuk, şikeyi önlemek için sıkı tedbirler alınacağını söyledi. Nisan, mayıs ve haziran aylarında oynanacak maçların bütün bölgelerde aynı saatte başlayacağını açıkladı.

27.04.1976, “Türkiye’de şike kol gezerken İtalya’da Lazio kanaatle küme düşürülüyor..”
“…Türkiye’de şike konusunda çok yetersiz tedbirler alınmıştır ve bu pis hastalık futbolumuzu bu koşullar altında kemirip gidecekti… Milliyet yıllardır yazmaktadır. Profesyonel bir ceza komitesi kurulmalı ve şike konusuna önemle eğilinmelidir. Şike yaptığı saptanan bir ekip Danıştay’a başvurarak hakkını aramakta, sonunda kazanarak geri kümesine dönmektedir.
…Danıştay kapısı açık olduğu sürece biz de şike olaylarının yanına yaklaşılması mümkün değildir ve bu pis hastalık sürer gider”.

28.06.1976, “Şikenin önlenmesi için yeminli bir komisyon kuruluyor”
Futbol Federasyonu Başkanı Hasan Polat: Önümüzdeki yıl şikenin önlenmesi için yeminli bir komisyon kuracaklarını açıkladı.

02.02.1978, “Erman:Türk sporunu daha ileri götüreceğiz”
Beden Terbiyesi Genel Müdürü Sabahattin Erman: “Profesyonel futbolda şike ve tribündeki anarşi olayları için geniş önlemler alarak mücadele edeceğiz” dedi.

02.06.1978 “Parlamenterler soruyor: Futbol topunun içine para mı, yetenek mi koyacağız”
Türkiye’de ilk kez şike konusu ile ilgili olarak parlamenterlerin oluşturduğu bir grup basın toplantısı yaptı ve futboldaki şike olaylarını kınadı. CHP Sivas senatörü Temel Kitapçı ile aynı ilin milletvekilleri Azimet Köylüoğlu ve Orhan Akbulut İzmir’de oynanan Altınordu-İskenderunspor maçı ile ilgili olarak Bakanlık, Genel Müdürlük ve Futbol Federasyonu Başkanının hemen karar vermelerini istedi. Azimet Köylüoğlu: “Bugün Sivasspor’un başına gelenler, yarın bir başka takımın başına gelebilir” dedi.

08.12.1978, “Sayarı kulüpleri, yöneticileri ve futbolcuları şike için uyardı”
Futbol Federasyonu Başkanı Güngör Sayarı: “Tüm kulüpleri, yöneticileri, futbolcuları ve taraftarları şike konusunda uyanık olmaya ve Federasyon’umuza yardım etmeye davet ediyorum” dedi.

19.05.1979, “Saltık: Şikeyi karışanı yakarım”
Futbol Federasyonu Başkanı Cemal Saltık: 50 kişilik gizli gözlemci timi kurarak, kendilerine kritik görülen maçların oynanacağı yerlere göndereceklerini açıkladı. Direkt olarak Federasyon Başkanı Cemal saltık’a bağlı olarak görev yapan gizli gözlemciler, izlenimlerini maçtan sonra rapor olarak verdi.

06.06.1980, “Futbol Federasyonu, kalecisi direğe yaslanıp “8” gol yiyen Amasya Suluova Sebat Gençlik’in şike yaptığı için 4 puanını sildi”
Futbol Federasyonu, kalecisi direğe yaslanıp “8” gol yiyen Amasya Suluova Sebat Gençlik’in şike yaptığı için 4 puanını sildi. Hakem raporunda: “Kaleci Ahmet’in direğe yaslandığını ve rakip takım futbolcularına, “şut atmayan enayidir… Siz topa vurun, gerisine karışmayın” diye yazdı. Futbol Federasyonu Başkanı İbrahim İskeçe, “Bu kadar açık şike yapan takımı niçin küme düşürmediniz? sorusuna, “Şikeyi futbolcular yapmış. Bu nedenle kulübü cezalandırmak haksızlık olurdu” yanıtını verdi.

31.05.1981, “Seçkiner: “Şike konusunda Futbol Federasyonu’nun alacağı her kararı, bazı büyük takımların düşmesine yol açsa bile kesinlikle onaylayacağım”
Beden Terbiyesi Genel Müdürü Yücel Seçkiner: “Şike konusunda Futbol Federasyonu’nun alacağı her kararı, bazı büyük takımların düşmesine yol açsa bile kesinlikle onaylayacağım” dedi.
31.05.1981, Şen: “Fenerbahçeli futbolcuların şike yaptığını düşünmek bile mümkün değildir”
Fenerbahçe Kulübü Başkanı Ali Şen, Futbol Federasyonu’nun şike konusunda titizlikle durması çok sevindiricidir. Ancak Fenerbahçeli futbolcuların şike yaptıklarını düşünmek bile mümkün değildir” dedi.
01.06.1981, Şike iddiasında bulunan Altay’lı yönetici ve futbolcular Çarşamba günü Şikâyetler Komisyonu’nda ifade verecekler…
Şike iddiasında bulunan Altay’lı yönetici ve futbolcular Çarşamba günü Şikâyetler Komisyonu’nda ifade vereceklerini açıkladı. Şike yapanları cezalandırmak için maddi delile gerek yoktur, herkes şike var diyorsa ceza verilmelidir.

08.06.1981, “Şike”, Necati Cumalı
“Şike çok eski hikaye. Paranın egemen olduğu toplumlarda önlenmesi güç. Nedir ki paranın tek değer ölçüsü sayıldığı çevrelerde bile iğrenç karşılanıyor. Sporun amacına, ruhuna bütünüyle ters düşmesinden geliyor bu tepki. Spor tutkusu, spor coşkusu, çağımız insanının belki de tek saf kalmış, lekesiz kalmış yanı. Parayla insanın bu temiz yanına da el atmak oluyor şike. …Futbol takım oyunudur. Çağımızda takımlara duyulan sevgi; din gibi bir tutku olmuştur neredeyse. Futbolda şike, bokstan, güreşten, at yarışlarından çok daha kolaydır. Kolaylıkla gözden kaçırılabilir gibi görünür. Onsekiz içinde sert bir girişle yol açılacak penaltı, adamını boş bırakmak, zamansız bir geri pası, pas yanılgısı, kalecinin kornerden gelen bir topa seyirci kalması, kötü zamanlamalar, yeter de artar karşılaşmanın sonucunu değiştirmeye. Başlangıçta kapalı yerlerde varılan gizli anlaşmalar zamanla dillere düşer. Sonunda oyunu satan oyuncu, kendini lekelemekle kalmaz, arkadaşlarını da satmış olur. Takımının binlerce yandaşını da satmış olur. Hep birlikte yengi için savaştığı arkadaşlarının alın terini, emeğini boşa harcarlar. Bu olaylara karışanlar pahalı öderler günahlarının kefaretini. Önce kendi takımı atar kadrosundan. Para verip satın alanlar sırası gelince bizi de satar, der, almaz. Daha da büyük ceza, alnında gün geçtikçe koyulaşan kara lekedir böylelerinin. Çoğunlukla alkolizme sürükler lekelenenleri…”

22.06.1981, “Tokatlı: Şike ihbarı yapan delil gösteremezse hakkında işlem yapılacak”
Futbol Federasyonu Başkanı Yılmaz Tokatlı: “Şike ihbarı yapan delil gösteremezse hakkında işlem yapılacaktır” dedi.

27.03.1982, “Şike konusunda yeni tedbirler getiriyoruz”
Beden Terbiyesi Genel Müdürü Yücel Seçkiner “Şike konusunda yeni tedbirler getiriyoruz” dedi. Şikeye karşı en büyük görev hakemlere düşüyor. Şikeye karşı hakemlere geniş yetkiler verilecek. Hakem şike sezdiği maçı iptal edebilecek, ayrıca maçlara gönderilen gizli gözlemcilerin de sayısı artırılacak” dedi.

30.04.1982, Milliyet’in görüşü: “Bu hukuk anlayışı ile şike önlenemez, üretilir”
“Futbolumuzda bir şike mafyası var. Fakat bu mafya ile savaşacak güç, ne Federasyonlarda, ne Genel Müdürde ne de Bakanda vardır. Hukuk devletinde devlet adına karar verenler, her türlü itiraz hakkının açık olduğunu bilmek zorundadırlar. Hukuk ise her olayda olduğu gibi şikede de açık kanıt arar.
Şike yapan sporcu kesinlikle cezalandırılmalıdır. Ama siz böyle bir kararı devlet adına verdiğimizde, cezayı alan kişi, bunun kaldırılması için hak arama yoluna gidecektir. Hukuk devletinde hak arama yolları kapatılamaz.
Şike ancak sporu sporcuların yönetimine bırakmak, ceza kurallarını yine kendilerinin koymasını sağlamak, sportif ceza olaylarını genel yargı yollarının kapalı olacağı bir spor ceza yapısına bağlanmakla önlenir.
Şike Türk futbolunun bugünkü derdi değildir. Yıllardan beri profesyonellerimiz, bu derdin elinde köle olmuştur ve futbol dünyamız köküne kurt girmiş bir koca çınar gibi çürümekte, kokuşmaktadır. Sayın Federasyon Başkanı birkaç gün önce bu gerçeği birkaç kelime ile özetlenebilecek bir özetle kamuoyuna açıklamıştır: “Türk futbolunda bir şike mafyası vardır.”
Milliyet, yıllardan beri söylediği şeyi bir kez daha söylemeyi görev saymaktadır. Bir tek yol vardır. O da sporun hukuk içinde ayrıcalık taşıdığı gerçeğini yasallaştırmaktır. Sporu sporcuların yönetimine bırakmak, uyulacak kuralları gene kendilerinin koymasını sağlamak, bu kurallara uymayanların yenik sayılması ya da sportif açıdan cezalandırılması halinde genel yargı yollarının kapalı olacağını yasalara geçirmek lazımdır”.

24.06.1983, “Karşıyaka Kulübü Amatör Şubeler Komitesi Başkanı Kıyat, Şike olaylarının hakemlik müessesesine sıçraması amatör sporları da zedeler”
Karşıyaka Kulübü Amatör Şubeler Komitesi Başkanı Tayla Kıyat “Şike olaylarının hakemlik müessesesine sıçraması amatör sporları da zedeler” dedi.

25.06.1983, “Tokatlı, şike ihbarı yapan Doğan Akı ile Ersen’i azarladı”, Zeki Çol
Futbol Federasyonu Başkanı Yılmaz Tokatlı, iki teknik adama “Madem şike teklif ettiler, niçin devre arasında Federasyon’u aramadınız” dedi.

17.02.1983, “Özgül: Şike için önlem alınmasını istedi”
Gençlik ve Spor Bakanı Vecdi Özgül, Valiliklere, Beden Terbiyesi Genel Müdürlüğü ile Futbol Federasyonu’na gönderdiği bir genelge ile şike ve saha içinde meydana gelebilecek olayların önlenmesi için gerekli tüm önlemlerin alınmasını istedi.

14.04.1983, Tokatlı “Şike doğrudur”
Futbol Federasyonu Başkanı Yılmaz Tokatlı, “Hakem camiasında iyiler kötüleri kovacak ve tertemiz, pırıl pırıl bir hakem müessesesi oluşacaktır” dedi.
22.06.1983, Seçkiner: “Lige leke düşürmek isteyenler, iddialarını kanıtlayamazlarsa bunun hesabını vereceklerdir”
Beden Terbiyesi Genel Müdürü Yücel Seçkiner, “Söylenenler doğru ise ve bunlar kanıtlanırsa ligde çok takımın kaderi değişebilir. Ancak yapılan ihbarlar ortalığı karıştırmak ve lige leke düşürmek amacını taşıyorsa o zaman iş değişir” dedi.
31.05.1984, “Tokatlı: Bu sezon ligler namuslu bitmiştir”
Futbol Federasyonu Başkanı Yılmaz Tokatlı: “Bu sezon ligler namuslu bitmiştir” dedi. 1983-1984 sezonunda hiç şike ihbarı almadıklarını söyledi.

29.07.1984, “Şike var, fakat…”
“Karşıyaka-Kasımpaşa maçındaki şike olayının yarattığı akisler ve olayın aynı zamanda bir ahlak davası olarak ele alınması, sporla ilgili olmayan çevreleri de bu konuya eğmiştir. İstanbul radyosunda “Açık oturum” programını yöneten Abdi İpekçi’de son oturum da konu olarak “şike olayı”nı seçmiştir. 40 dakika süren oturumun sonunda Abdi İpekçi, tartışmaları şu sonuca bağlamıştır: “Karşıyaka-Kasımpaşa maçında şike olduğu intibaı, bu oturuma katılan Devlet Bakanı Malik Yolaç’la Spor Yazarı Sahir Özbek ve hem hukukçu, hem spor yazarı ve spor spikeri olan Halit kıvanç’ta mevcuttu.
Sahir Özbek’e göre, karar sonunda Karşıyaka kümeden düştüğüne göre, bu kadar ağır bir sonuca varan kararın kanaatle değil, müspet delillere dayanılarak verilmesi lazımdı. Halit Kıvanç’a göre yönetmelik kanaati yeter saydığına göre, Federasyon yönetmeliği tatbik etmek

[/TABLE]
 
Türkiye’de şike ile ilgili olaylar ve gelişmeler (1995–2011):24.03.1995, “Günü kurtarmak”, Zeki Çol, Milliyet“…Türkiye şike, doping, teşvik primi cennetidir. Liglerimizde hem şike yapılır… Hem de doping. Teşvik primi zaten alınır.Ama önlem? Asla alınmaz.Bir hafızanızı yoklayın bakalım. Profesyonel liglerde dopingden ceza alan bir tek oyuncu var mı? Peki teşvikten? Ya da en son şike bulgusu ne zaman saptanmıştır?” 07.04.1995, “Evet, maçı sattık”, Milliyet“Palandökenspor’a 35–0 yenilen Ağırbakımspor’un Başkanı Tan, futbolcularının şike yaptığını açıkladı.” 08.04.1995, “Şikeciler yandı”, Milliyet“Şike Araştırma Kurulu, 35–0 sona eren Palandökenspor-Ağırbakımspor maçı ile ilgili olarak soruşturmasını başlattı.” 18.04.1995, “35-0’a şike kararı”, Atilla Türker, Milliyet“Erzurum Amatör Ligi’nde Palandökenspor’un, Ağırbakımspor’u 35–0 yenerek şampiyonluğa ulaştığı maçın şike olduğuna karar verildi. Şike Tahkik Kurulu, oy birliği ile maçta şike yapıldığı görüşünde birleşti. Kararın Futbol Federasyonu’na onaya gönderildiği, iki takımın büyük bir olasılıkla küme düşürüleceği bildirildi.” 19.04.1995, “Şike çocuklara bulaştı”, Milliyet“Tahkik Kurulu, İstanbul 14–16 yaş Ligi’nde Ortaçeşme ile Soğuksu arasında oynanan karşılaşmada iki takım oyuncularının şike yaptığını tespit etti.” 20.04.1995, “Şike belgeseli”, Atilla Türker, Milliyet“Şike Tahkik Kurulu son bir yıllık dönem içerisinde yaptığı incelemelerde, tam 5 maçta şike yapıldığı kanaatine vardı. Tahkik Kurulu görüşü doğrultusunda federasyonun onayladığı ilk şike maç 13 Şubat 1994’te İstanbul’da oynandı. Ortabayırspor’un, Harmanlıkspor’u 20–0 yendiği maçta iki takım sporcularının şikeye karıştıkları belirlendi. Federasyon iki takımın da 6’şar puanını sildi. Ayrıca bu karşılaşmada yer alan tüm futbolcu, yönetici ve teknik adamlara Disiplin Kurulu tarafından birer yıl hak mahrumiyeti cezası verildi. 29 Mayıs 1994’te Sakarya’da oynanan Geyvespor-Bağlarbaşıspor maçında da şike yapıldığı tespit edildi. Geyvespor’un 15-1’lik galibiyetiyle biten maç sonrası, Federasyon iki takımı da bu sezon lige almadı. 11 Haziran 1994’te şike bu kez Afyon amatör kümesine bulaştı. Antkaya Belediyesi’nin Sülünspor’u 18-1 yendiği maç sonrası federasyonca alınan karar, iki takımın da bu sezon lig dışında bırakılmasıydı. Tahkik Kurulu Ankara’da yaptığı toplantıda iki ayrı şike olayına daha kara verdi. Erzurum’da oynanan 35-0’lık Palandökenspor-Ağırbakımspor ile İstanbul’da çocukların alet edildikleri 21-0’lık Ortaçeşme-Soğukspor maçları.” 25.03.1996, “Güneş’ten yaylım ateş”, Milliyet“Bordo-Mavili ekibin Teknik Direktörü Şenol Güneş, teşvik priminin verilmesine karşı olduğunu belirtti, ‘Ama rakibim kullanıyorsa, ben de kullanırım’ dedi. Güneş teşvik priminin şikeden daha masum olduğunu belirtti. ‘Biz konuşmayıp, başkaları konuşarak kazanıyorsa, bunda yanlışlık vardır. Yanlışlardan en çok yararlanan da Fenerbahçe’dir’ dedi.” 20.04.1996, “Fenerbahçe Başkanı Ali Şen sert çıktı: G.Birliği küme düşer”, Milliyet“Sarı-Lacivertli kulübün başkanı Ali Şen, G.Birliği Asbaşkanı Tarık Sarıoğlu’nun söylediği iddia edilen sözler üzerine, “Bize karşı herkesin birlik olduğunu aylar önce gündeme getirdik. Şimdi Federasyon’un ne yapacağını merakla bekliyorum. UEFA kurallarına göre G.Birliği küme düşer, Trabzonspor ile oynadığı maç da geçersiz sayılır. G.Birliği yöneticisi yenilgiye rağmen oyuncularına prim verdiklerini söylemektedir.” Selim Soydan: “Bu söylenenler doğruysa, ortada şike vardır.” 19.12.1996, “Tarihi çağrı”, MilliyetMilliyet: “Şantajın, rüşvetin, şikenin, küfürün, sporu kirletmesine dur demeliyiz. İşaret parmaklarımızla; sporun kanını emen asalakları, seyahat peşindeki yöneticileri, tokatçıları, ihmalci, tembel ve fırsatçıları, bilgisiz hocaları, art niyetli idarecileri, aç gözlü aracıları, madalyayı, kupayı oya tahvil etmeye çalışan politikacıları, yalanı mürekkep, şantajı kalem, yağcılığı kamera yapan basını göstermeliyiz. Yolu karanlık ve tuzaklarla dolu olsa da kirli insanları, yer aldıkları bataklığa iyice gömerek ışığa doğru hızla yürümeliyiz.” 17.01.1997, “Haydi temiz futbola”, Milliyet“Milliyet’in görüşü: Kavgasız, şikesiz, lekesiz bir lig bekliyoruz.” 31.03.1998, “Teşvik primi hortladı”, MilliyetLigde sezon sonu yaklaşırken, geçmiş dönemlerde sık sık yaşanan teşvik primi iddialarının yeniden başlaması ortalığı karıştırdı. Galatasaray Başkanı Faruk Süren, Samsunspor maçından sonra televizyonların taraflı yayın yaptıklarını ileri sürerken, teşvik söylentilerine de ateş püskürdü. Teşvik primine kesinlikle karşı olduğunu vurgulayan Faruk Süren: “Al parayı yen ne demek. Bunun şike yapmakla arasında fark yoktur” dedi.Kocaelispor Başkanı Sefa Sirmen: Aziz Yıldırım’ın sözlerine çok şaşırarak: “Bizim aldığımızı söylemeniz çok ahlaksızca. Acaba siz böyle mi maç kazanıyorsunuz” dedi.Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım ise maçtan sonra Sefa Sirmen’e: “Galatasaray’dan teşvik primi aldığınız söylentileri var, ne diyorsunuz?” diye sorduğunu “hayır” cevabını alınca da konunun kapandığını söyledi. 03.04.2998, “Hakemler torbadan çıksın”, MilliyetTrabzonspor Başkanı Mehmet Ali Yılmaz: Sezon sonu yaklaştıkça hakemlerle ilgili şaibelerin arttığına dikkat çekerek, “Hakemler yine torbadan çıksın” dedi. 29.04.1998, “Şikeye suçüstü”, Milliyet“Üçüncü Lig 7. Grup’ta mücadele veren ve haftalar önce kümeden düşmesi kesinleşen Karamürselspor’un beş futbolcusu, rakip takım yöneticilerinden 100’er milyon lira istedikleri için, şike yaptıkları gerekçesiyle süresiz kadro dışı bırakıldı.”04.05.1998, “Başkentte şike iddiası”, Milliyet“Şekerspor-Fenerbahçe maçı öncesi Şekerspor kalecisi Murat’a şike teklif edildiği iddiası Ankara’yı karıştırdı. 100 bin dolar karşılığında Murat’a şike teklif ettiği öne sürülen Menacer Özcan Üstüntaş ile Ufek Gezeroğlu, Ankara Emniyet Müdürlüğü tarafından gözaltına alındı. Üstüntaş verdiği ifade de şike teklif ettiğini kabullendi ve Gezeroğlu’nun isteği üzerine bu girişimi yaptığını bildirdi.” 05.05.1998, “Şikeciler serbest”, Milliyet“Şekerspor-Fenerbahçe maçı öncesi Şekerspor kalecisi Murat Akarsu’ya şike yapması için, 100 bin dolar teklif ettiği gerekçesiyle gözaltına alınan menajer Özcan Üstüntaş ile Ufek Gezeroğlu tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı.”05.05.1998, “Fener’den sert tepki”, Milliyet“Sarı-Lacivertli kulübün Basın Sözcüsü Nuri Tuna, şike iddialarına karşın sert bir açıklama yaptı: Tarihinde şaibeli bir olayın söz konusu olmadığı ve hep temiz kalacağı, şampiyonluklar yaşamış kulübümüze leke sürülmeye çalışıldığı kamuoyunca bilinmelidir” dedi.07.05.1998, “Bitsin artık bu rezillik”, Zeki Çol, Milliyet“İpini koparan menajer oluyor artık. Üstelik hiçbir yeterlilik taşımaksızın… Hiçbir yerden izin almaksızın… Ve hiçbir denetime tabi tutulmaksızın. Bugüne dek futbolda yaşanan bu rezilliği görmezden gelen federasyon, hiç olmazsa şu son şike skandalından sonra aklını başına devşirmek zorunda. Üç satırlık bir talimat değişikliği yapmak, menajerliği denetim altında tutmak, futbolu çok önemli bir dertten kurtarmak, çok mu zor yoksa? 02.09.1998, “Şike cezaları”, Milliyet“Türkiye’nin tescillenen en büyük şike olayında toplam 49 yıl hak mahrumiyeti ve 10,7 milyar para cezası çıktı. Geçen sezon İnegöl ve Bilecik arasında oynanan ve futbolcuların itiraflarıyla şike yapıldığı belirlenen maçta yer alan İnegöl’ün 18 oyuncusuna 6’şar ay hak mahrumiyeti ve 200’er milyon lira para cezasına çarptırıldı.” 02.03.1999, “Sporda ahlaksız teklif”, Milliyet“Jet-pa’nın sahip olduğu Siirt Köy Hizmetleri’ni ikinci lige çıkarmak için en yakın rakibi Hakkarispor’la oynanan takımlara teşvik primi verdiği öne sürüldü.” 26.05.2000, “Bu kurul ne iş yapar”, Cemal Ersen, Milliyet“Liglerin son haftasında oynanan maçlarda alınan ilginç skorlar ve yaşanan olaylar, şike söylentilerini ayyuka çıkarırken, Futbol Federasyonu’na ulaşan hakem ve gözlemci raporlarının tümünün temiz olması hayretle karşılandı. Akıllara Şike Tahkik Komisyonu ne iş yapar sorusunu getirdi.” 07.07.2001, “Tahkim, şike kararını bozdu”, MilliyetFutbol Federasyonu Tahkim Kurulu, 8 Haziran’da 3. Lig’de oynanan Alibeyköy-Beşyüzevler maçında şike olmadığına karar verdi. 12–0 Alibeyköy’ün üstünlüğüyle sona eren Beşyüzevler maçı sonrası iki kulübe de ceza verilmiş ve Alibeyköy küme düşmüştü.” 29.04.2001, “Federasyon alarmı”, Milliyet“Futbol Federasyonu, şampiyonluğu belirleyecek kritik haftalara girilirken, şike ve teşvik olaylarına karşı olağanüstü hal ilan edildi. Galatasaray-Adana ve Trabzon-Fenerbahçe maçlarını mercek altına aldı.” 14.02.2002, “Şike çetesi”, Milliyet“Türkiye Liglerindeki müthiş şikeler belgesiyle ortaya çıktı. Susurlukçu Ali Fevzi Bir’in yönettiği teşkilat, hakemlere maddi imkân sağlayıp maç satın alıyordu. Ayarlanan maçlar üzerine de yurt içi ve yurt dışında bahis oynanıyordu.” 14.02.2002, “Futbolda şikeye savcılık el koydu”, Hürriyet“Susurluk Davası hükümlülerinden Ali Fevzi Bir’in adının karıştığı futbolda şike çetesi ile ilgili soruşturmayı Kadıköy Cumhuriyet Başsavcılığı yürütecek. Devlet Bakanı Fikret Ünlü ‘Şike yapılmışsa yanlarına bırakmayız’ derken, Adalet Bakanı Türk hazırlık soruşturmasının ardından olaya karışanların Ağır Ceza’da yargılanacağını söyledi.” 14.02.2002, “MHK şike dosyasında adı geçenleri kızağa çekiyor”, Hürriyet“Bazı lig maçlarında şike yapıldığı iddiasıyla hazırlanan ve DGM tarafından savcılığa sevk edilen dosya, futbol dünyasını karıştırdı.” 16.02.2002, “Mafya hem kazanıyor, hem kara para aklıyor”, Tuncay Özkan, Milliyet“Spor Kulüplerini ve adamlarını kullanan mafya, kumar ve bahis mekanizmasını kullanarak elindeki kara parayı da aklıyor. Almanya’da içlerinde köpek yarışlarından buz hokeyine kadar çeşitli spor karşılaşmalarının bulunduğu bahis kâğıtlarında oyunlar oynanıyor. Türkiye’den de bu kâğıtlarda futbol karşılaşmaları yer alıyor.” 16.02.2002, “Yanlarına bırakmayız”, Şahismail Gezici, Milliyet GazetesiSpordan sorumlu Devlet Bakanı Fikret Ünlü, futbolda şike yapıldığına dair iddiaların üzücü olduğunu belirterek, ‘Olay yargıda”. Yargıdan çıktıktan sonra biz üzerimize düşeni yaparız. Şike yapılmışsa yapanların yanına bırakmayız” dedi. 19.02.2002, “Herkes şikenin içinde, Şikenin Her Türlüsü Var” Necil Ülgen, Milano, Milliyet“Kaçtığı Milano’da Milliyet’e çarpıcı açıklamalarda bulunan Ali Fevzi Bir ‘Herkesin telefonu dinlense liglerin ertelenmesi gerekir, Türkiye’de Dünya Kupası Finallerine gidemez’ dedi. Ali Fevzi Bir’in ağzından çarpıcı açıklamalar:
  • Şike Türk futbolunun gerçeği, bir şeyler değişecekse en tepeden Bakanlar, Valilerden başlasınlar. Şike illa para ile olmaz, makam olur, terfi olur.
  • Benim kayıtta bulunan konuşmalarımın benzerlerini yapmayan bir tane adam varsa söylesin. Bunu üç büyük kulübün başkanları dahil söylüyorum. Türkiye’de Federasyon Başkanı, Federasyon Yönetim Kurulu üyeleri dahil, maçın hakemine tavassutta bulunurlar. Türkiye’de futbolun genelinde bu var.
  • Türkiye’de hakem ayarlayıp maç kazanmayı kulüp başkanlarına sorun.
  • Türkiye’de hakemler yanlış düdük çalar, doğru düdük de çalar, sempatisi olduğu takımı kollayabilir de. Bunlar da Türkiye’de olan şeyler.
  • Ben Türkiye’de hakemlerin bir şey yaptığına inanmıyorum, ama hakemler bazı şeyleri yapmaya zorlanıyorlar. Başındakiler dürüst olursa hakemler dürüst olur.
  • Diyarbakır-Konya maçından sonra niye program yapılmadı. Hakem maça gidiyor, şehrin valisi diyor ki, aman ha bir problem olursa seni buradan biz bile zor çıkartırız. Bu şike olmasa bile baskı değil mi? Hangi takımın arkasında belediye başkanları yok, emniyet müdürleri yok, bakanlar yok.
  • Fenerbahçe, Beşiktaş, Galatasaray başkanları dahil olmak üzere birinci, ikinci, üçüncü lig bütün kulüp başkanları hakemleri arattırarak aman bizim maçı iyi yönetsinler derler.
  • Bir Diyarbakır-Konya maçı var. Neden kimse soruşturmuyor. Neden, çünkü devlet istiyor. Benim konuştuklarım sıfır. Öyle maç yöneten hakeme bir daha maç mı verilirdi? Demek ki birileri dedi. Asıl onları bulsunlar.”
19.02.2002, “Şike Meclis gündeminde”, Milliyet“DSP İstanbul milletvekili Zafer Güler, futboldaki şike iddialarını bir soru önergesiyle meclis gündemine getirdi. DSP’li Güler Bakan Ünlü’ye şu soruları yöneltti.
  • Merkez Hakem Kurulu, Başbakanlığa bunun denetlenmesi için bir istekte bulundu mu?
  • Yurt dışından getirilen pahalı oyuncuların transferinde ödenen paraların hangi kaynaktan sağlandığı federasyon tarafından takip ediliyor mu?
  • Şimdiye kadar hiçbir spor kulübü Başbakanlık veya Maliye Müfettişlerince incelenmeye alındı mı?”
20.02.2002, “Ordu asker hakemini çekti”, MilliyetFederasyona yazı gönderen Genelkurmay, şike skandalına adı karışan asker kökenli üç hakemin maç yönetemeyeceğini bildirdi. Genelkurmay Başkanlığı’nın asker hakemler için üç yıl içinde kademeli olarak çekme kararının son olaylardan sonra gözden geçirileceği, kararın sezon sonunda uygulamaya koyma ihtimalinin yüksek olduğu öğrenildi. Programa göre 586 asker hakem ve gözlemcinin yarısı sezon sonunda çekilecek, kalan bölümü ise 2002–2003 sezonu sonunda görevlerinden ayrılacaklardır. 26.02.2002, “Şike Savcısı: Çok kişinin ifadesi alınacak”, HürriyetSusurluk hükümlüsü Ali Fevzi Bir'in bazı hakem ve teknik direktörler arasında "şike çetesi" oluşturduğu iddiasıyla yürütülen soruşturma kapsamında Karabükspor Teknik Direktörü Hasan Vezir'in ifadesi alındı. Soruşturmayı yürüten Kadıköy Cumhuriyet Savcısı Gönen "İfadesi alınacak daha çok kişi var" dedi. 01.03.2002, “Şikeden ilk tutuklama”, İsmail Polat, Milliyet“Ali Fevzi Bir’den aldığı talimatlar doğrultusunda şike organizasyonları yapan hakem Sadık İlhan savcılıkta sorgulandı. Ali Fevzi Bir ile şike konuşmaları yapan Sadık İlhan ifade sonrası, ‘cürüm işlemek amacıyla kurulan teşekküle üye olmak’ suçundan mahkemeye sevk edildi. Nöbetçi mahkeme de tutuklanmasına karar verdi. Yurt dışındaki Ali Fevzi Bir hakkında ise gıyabi tutuklama kararı çıkartıldı.” 05.03.2002, “Küme düşme kalkabilir” Cemal Ersen, Milliyet“UEFA Tahkim Kurulu üyesi Bıçakçı, mahkemede şikenin kanıtlanması halinde küme düşmenin kaldırılabileceğini söyledi. Futbol Federasyonu ise: Mahkeme çeteyi soruşturuyor. Şike hakkında karar veremez, tamamen bizim yetkimizdedir” dedi.07.03.2002, “Bir, Almanya’da yakalandı”, Milliyet“Şike dosyasının bir numaralı ismi Ali Fevzi Bir yakalandı. Bir’in üzerinden Şenol Dede adında sahte kimlik çıktı.” 16.03.2002, “Şike çetesine dava”, Milliyet“Kadıköy Cumhuriyet Savcılığı’nca hazırlanan iddianamede, Ali Fevzi Bir ve hakem Sadık İlhan’ın da aralarında bulunduğu 11 sanığın, şike için hakem çetesi oluşturdukları belirtiliyor.” 19.03.2002, “İşte şike iddianamesi”, İsmail Polat, Milliyet“Savcı Gönen’in iddianamesinde, şike rezaleti örneklerle gözler önüne seriliyor. Futboldaki şike çetesi soruşturmasını tamamlayan Kadıköy Cumhuriyet Savcısı Eren Gönen’in hazırladığı beş sayfalık iddianamede, sanıkların Gençlerbirliği ve Gaziantepspor’un bazı maçları kazanmasında rol aldıkları, bazı maçlarda istedikleri hakemlerin görev almasını sağladıkları özellikle vurgulanıyor.” 14.05.2002, Almanya Bir’i iade etmeyi kabul etti”, Hürriyet“Almanya'da tutuklu bulunan, Susurluk davasının sanıklarından ve İstanbul DGM tarafından yürütülen futbolda şike iddialarıyla ilgili hakkında gıyabi tutuklama kararı verilen Ali Fevzi Bir'in iadesi kabul edildi. Ali Fevzi Bir, Alman makamlarıyla uzlaşılan bir tarihte Türkiye'ye getirilecek.” 16.05.2002, “Bu da şike değilse artık”, Milliyet“Kadıköy Cumhuriyet Başsavcılığı, telefon konuşmalarını delil sayıp dava açtı. Ali Fevzi Bir’in talimatlarıyla maçların ayarlandığı ve hakemlere kadın gönderildiği iddialarının ardından Kadıköy Cumhuriyet Başsavcılığı soruşturma başlattı. 11 kişinin yargılanmasını isteyen Başsavcılık, bu kişiler hakkında rüşvet almak, rüşvet vermek ve suç işlemek için çete oluşturmak suçlarından 28 yıla kadar ağır hapis cezası talep etti. Federasyon’un Şike Tahkik Komisyonu ise ‘somut anlaşma yok’ raporu hazırladı.” 17.05.2002, “DGM’deki maçlara temiz raporu”, Hürriyet“Futbol Federasyonu Şike Tahkik Kurulu, ‘‘Şike çetesi’’ davası kapsamında incelemeye alınan 8 maçta şike yapılmadığı kanaatine vardı. Devlet Güvenlik Mahkemesi'ndeki maçlar temiz çıktı. Futbol Federasyonu Şike Tahkik Kurulu, kamuoyunda ‘‘Şike çetesi’’ davası olarak anılan ve incelemeye alınan 8 karşılaşmada şike yapılmadığı kanaatine vardı. Konu ile ilgili incelemesini tamamlayan kurul, raporunda, ‘‘Söz konusu müsabakaların sonucu hakkında anlaşma yapılmadığı kanaatine ulaşılmış ve anılan müsabakaların hakem raporlarına göre tesciline karar verilmiştir’’ ifadesini kullandı. Kurul ayrıca, Türkiye'deki tüm futbol hakemlerinin kredi kartı ve banka hesaplarının incelendiği, bunun sonucunda hesaplarda menfaat niteliğinde para alışverişinin tespit edilmediğini de açıkladı. ‘‘Şike çetesi’’ davası kapsamında, şu maçlarda ayarlama yapıldığı öne sürülmüştü: 11.11.2001 Sakarya-Erzurum, 11.11.2001 Zonguldak-Silifke, 11.12.2001 Karabük-Ank.Demir, 2.12.2001 Aydın-K.Konya, 2.12.2001 Altay-B.Petrol, 8.12.2001 Göztepe-G.Antep, 15.12.2001 G.Antep-Y.Yozgat, 22.12.2001 Bursa-G.Birliği.” 25.05.2002, “Şikenin kara kutusu getirildi”, Milliyet“Futbolda şike soruşturmasının kilit ismi Ali Fevzi Bir, Almanya’dan İstanbul’a getirildi.” 20.07.2002, “Şike Türkiye’de ispat edilemez”, M. Akif Erdem, MilliyetFutboldaki şike çetesi davasının tutuklu sanığı Ali Fevzi Bir, “Şikenin Türkiye’de ispatı yoktur, şike yapmak da zor iştir” dedi. 02.06.2003, “Altay’ın çırpınışı”, Milliyet“2. Lige düşen İzmir ekibi, Bursaspor-Gençlerbirliği ve Diyarbakırspor-Elazığspor maçlarının Şike Tahkik Kurulu’nda incelenmesi için Futbol Federasyonu’na başvuruyor.” 12.06.2003, “Şikede ilk perde”, Milliyet“Federasyon’un oluşturduğu Şike Tahkik Kurulu ilk toplantısını yaptı, Diyarbakırspor-Elazığ maçı ve İstanbulsporlu oyuncuların, teşvik primi ile ilgili açıklamalarını mercek altına aldı.” 17.06.2003, “Delil yetersizliği!”, Milliyet“Şike Tahkik Kurulu gözlemci, hakem raporları ve gazetelere yansıyan iddiaları değerlendirdi ve delillerle bilgileri yetersiz buldu.” 24.06.2003, “Şike önergesi”, Milliyet“Şike iddiaları Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin de gündemine taşındı. CHP’li 26 milletvekili, Altay takımının şaibeli bir şekilde küme düştüğünü iddia ederek, konu ile ilgili meclis araştırması açılmasını talep etti.” 30.05.2004, “Futbolda şike yok diyemem”, Elif Korap, MilliyetSpordan Sorumlu Devlet Bakanı Mehmet Ali Şahin: “Futbolda şike yapıldığına dair duyumlar alıyoruz. İspat edemedik çünkü ne federasyondaki kurullar böyle bir tespit yapabildi ne de bu konuda bilgisi olanlar net bilgi vermeye çalışıyor”. 23.10.2004, “Mafya yeşil sahada”, Erdal Kılınç, Milliyet“Polisin Sedat Peker grubuna yönelik yaptığı telefon dinlemelerine şike konuşmaları da takıldı. Peker grubunun geçen sezon Süper Lig'de düşme hattındaki takımların maçlarında büyük etkileri olduğu, konuşmalarda yer aldı. Dinleme kayıtları; Samsunspor, Akçaabat Sebatspor, Rizespor, Diyarbakırspor ve Beşiktaş maçlarına müdahale edildiği izlenimi veriyor.” 26.10.2004, “Şike için soruşturma”, Hürriyet“Hukuk Kurulu’nun yapacağı çalışmalar sonucunda yeterli bilgi ve bulgulara ulaşılırsa, konu Şike Tahkik Kurulu’na gönderilecek. Futbol Federasyonu, 23 Ekim tarihli Milliyet gazetesinde yayımlanan, ‘ Mafya Yeşil Sahada’ başlıklı haber üzerine, soruşturma açılmasına karar verdi.” 22.11.2004, “Sporda şiddete Meclis komisyonu”, Hürriyet“TBMM Genel Kurulu'nda, sporda şike, rüşvet, şiddet ve doping iddialarını araştırmak amacıyla komisyon kurulması kabul edildi.” 07.03.2005, “Kanaate göre ceza, yargıdan döner”, Hürriyet“Futbol Federasyonu Yönetim Kurulu Üyesi Mahmut Özgener, kanaate dayanarak, bir karşılaşmada şike yapıldığı yönünde karar verilmesi halinde bunun yargıdan döneceğini söyledi.”12.05.2005, “Şike ve şaibenin önlenmesi için teklif”, HürriyetDevlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Mehmet Ali Şahin, şike ve şaibenin önlenmesi için Adalet Komisyonu'na öneri götürdüklerini açıkladı. 04.07.2005, “Şike, şaibe ortadan kalkacak”, Hürriyet“Futbol Federasyonu Başkanvekili Hasan Doğan, yeni havuz sisteminin Türk futboluna büyük yarar sağlayacağına inandıklarını belirterek, "Rekabetçi bir lig olacak. Şikenin, şaibenin önüne geçecek bir düzenleme yaptık. Çalışanın, hak edenin ödüllendirdiği bir sistem getirdik” dedi.” 16.07.2006, “Mehmet Ali Şahin: Telefon dinlenebilir”, HürriyetDevlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Mehmet Ali Şahin, Türkiye'de şikenin üzerine gitmek için Futbol Federasyonu'nun yeterli olmadığını savunarak, "Yargının da desteği olmalı. Mesela telefon dinlenebilir." dedi. 20.07.2006, “Mehmet Ali Şahin: Şikeyi bulmak çok zor”, HürriyetDevlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Mehmet Ali Şahin, bakanlığı döneminde sıkça rastlanan doping ve şike olaylarıyla ilgili olarak, "Türkiye'de şike olayları her zaman gündeme gelmiştir. Şikeyi bulmak çok zor" dedi. 21.07.2006, “Federasyon şike konusunda yasa hazırlığına başladı”, Hürriyet“Futbol Federasyonu, son günlerde gündemde olan şike ve teşvik primi konusunda açıklama yaparak, yasa taslağı hazırlıklarına başlandığını bildirdi.” 23.07.2006, “İtalya’yı örnek almalıyız”, HürriyetDevlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Mehmet Ali Şahin, Türkiye’nin spor mahkemelerine ihtiyacı olduğunu belirtirken, şikenin ortaya çıkarılması ve cezalandırılması için İtalya’nın örnek alınması gerektiğini söyledi. 30.07.2006, “Denizlispor’dan şike iddialarına tepki gösterdi”, Hürriyet“Denizlispor Başkan Ali İpek ve Denizli Belediye Başkanı Nihat Zeybekci, Denizlispor hakkındaki şike iddiasına sert tepki gösterdi. Başkan İpek, hakkında iddiada bulunanları “birkaç kendini bilmez” olarak nitelerken, Belediye Başkanı da "sahada bileğimizi bükemeyenler başka platformlarda asla bükemeyecekler" dedi.”01.08.2006, “Federasyona resmi şike başvurusu”, Hürriyet“Bursaspor'un kongre üyesi ve eski yöneticilerden Lemi Keskin ile Gökhan Celbiş, 2 sezon önce oynanan Çaykur Rizespor-Beşiktaş ve Çaykur Rizespor-Akçaabatspor maçlarıyla ilgili olarak Türkiye Futbol Federasyonu'na (TFF) şike başvurusu yaptı.” 21.09.2006, “Şike yok diyen kim”, Hürriyet“Futbol Federasyonu Tahkim Kurulu Başkanı Türker Arslan, Türkiye'de şikenin olduğunu belirterek, “Şike var tabi. Nasıl var, önümüze gelen dosyalar var.'Şike yok' diyen kimse yok zaten.Ancak araştırma yaparken resmi kuruluşlardan gereken yardımı alamıyoruz.Şike Tahkik Kurulu'nun yetkileri artırılmalı” dedi.” 01.12.2006, “Asker el koysun demekten farksız”, MilliyetBakan Mehmet Ali Şahin, Aziz Yıldırım’ın "Devlet şike iddialarına el koysun" şeklindeki sözleri için ilginç bir değerlendirme yaptı: “Bu asker el koysun demekten farksız” dedi. 17.12.2006, “Ali Şen: Türkiye’de şike yok”, HürriyetFenerbahçe Kulübü Eski Başkanı Ali Şen, Türkiye'de şike olmadığını belirterek, şike yapıldığı iddia edilen Galatasaray-Ankaragücü maçına değindi. Özhan Canaydın'ı eleştiren Şen, Haluk Ulusoy'un görevde kalmasını savundu. 30.01.2007, “RTÜK, şike iddiaları için Star TV’den savunma istedi”, Hürriyet“RTÜK, Fenerbahçe Kulübü Başkanı Aziz Yıldırım’a yönelik “Samsunspor maçında şike yaptı” ve "Trabzonspor'a da teşvik primi gönderdi" iddialarını yayınlayan “Telegol” programı nedeniyle Star TV’den savunma istedi. Üst Kurul’un savunmayı yetersiz bulması durumunda kanala program durdurma cezası verecek.”10.02.2007, “Türkiye’yi dünyaya rezil edenler meydanlarda”, Hürriyet“Haluk Ulusoy, kendisinden önceki Futbol Federasyonu Başkanı Levent Bıçakcı’yı ağır bir dille eleştirerek şunları söyledi: "Futbol Federasyonu Başkanlığı’nı daha önce kendim bıraktım. Koltuk sevdalısı olsaydım, bazı siyasilerin istediği 8-9 kişiyi listeye alıp devam ederdim. Ama ben 18 ay köşeme çekildim. Başa Levent Bıçakcı’nın adını yazıp, 14 ismi yazdılar. Hatta kurullara bile isimleri kendileri yazdılar ve Bıçakcı bunu kabul etti. Bu 18 ayda da ‘şike, teşvik’ dediler. Nedense sadece Ulusoy geldiğinde bunlar konuşuluyor. Şike, teşvik, iddaa olayları konuşulurken, 15. dakikada nereden talimat geldiyse, ‘Kayserispor’un alakası yoktur’ diye basına açıklama yaptılar. Sonuçta ne oldu? Dünya şampiyonluğuna gidecektik, rezillikler oldu. Organize edilmiş bir şekilde Türkiye’yi dünyaya rezil ettiler. Organize edenler de belli, ama hala bu ülkede baş tacı ediliyor, meydanlarda dolaşıyor."[h=2][/h][h=2]10.04.2008, “Şike dinlemeye takılmış”, Hürriyet[/h][h=2]Futbol Federasyonu, TFF 3.Lig 3.Grup takımlarından Aliağa Belediyespor hakkında şike iddiaları olduğunu ve olayın Şike Tahkik Komisyonu tarafından araştırılacağını açıklandı.[/h][h=2][/h][h=2]03.11.2009, “İşte şike kokan 8 maç”, Hürriyet[/h][h=2]“Geçtiğimiz günlerde gazete sayfalarına yansıyan küçük bir haber gündemin yoğunluğu arasında unutuldu gitti. Kısacık haber, UEFA’nın Avrupa’da şike yaptığını belirlediği 40 takım olduğunu duyuruyordu. Bu 40 takım arasında Türk kulüpleri de vardı. Ama bu kulüplerin isimleri henüz açıklanmamıştı. Peki hangi kulüplerdi bunlar ve hangi karşılaşmalar için UEFA tarafından incelemeye alınmışlardı. Uzun bir araştırma sonucu UEFA’nın incelemeye aldığı karşılaşmaların bir listesine ulaştık: Bingöl Bld. Spor: 1 - D. Kayapınar: 0; Ceyhanspor: 0 - Batman Petrol: 1; Bulancak: 1 - Ünyespor: 0; Torbalıspor: 2 - M.Kemalpaşa: 0; Çorumspor Akhisar Bld. Spor 1-0 ve 1-2; Zeytinburnuspor: 3 - Etimesgut Şeker: 0
D.Ç.Divriğispor: 0 Sürmenespor: 0; Y.Kırşehirspor: 0 Yozgatspor: 0”[/h] 19.11.2009, Süper Lig’de şike depremi, Hürriyet“Uluslararası futbol camiası yeni bir bahis skandalıyla çalkalanıyor. Skandalın ucu Türkiye'ye kadar uzandı. Turkcell Super Lig'den milli takım forması giyen bazı futbolcuların da şike olayında adı geçiyor.”19.11.2009, “29 Süper Lig maçı manipüle edilmiş”, Hürriyet“Almanya'da uluslararası futbolda ortaya çıkarılan bahis skandalı sonrasında, Türkiye'deki lig maçlarının da manipüle edildiği belirtildi.”20.11.2009, “Özak şike iddialarını değerlendirdi”, HürriyetSpordan Sorumlu Devlet Bakanı Faruk Özak, şike iddialarıyla ilgili olarak, "Avrupa'da açılmış bir süreç var. Bununla ilgili yansımaları inşallah olmaz. Olursa da ne olur hep beraber göreceğiz" dedi. 21.11.2009, “Zehir hafiye”, Hürriyet“Avrupa’daki 200 maçta şike olduğunu açıklıyor. Bu 200 maçın 29 tanesi de Türkiye Süper Ligi’ne ait.” 28.03.2010, “Suç işleyen cezasını görsün”, HürriyetDevlet Bakanı Faruk Nafiz Özak, futbolda şike iddialarıyla ilgili, “Yargı sonuç verene kadar herkese suçsuz olarak bakmak lazım” dedi. 13.07.2010, “Futbolda şike skandalı büyüyor”, HürriyetGeçtiğimiz yıl aralarında Türkiye’nin de bulunduğu çok sayıdaki ülkeyi kapsayan futbolda bahis şikesiyle ilgili araştırma genişletildi. Almanya’da 8, Türkiye’de ise bahis skandalına adı karışan 70 kişinin cezaevinde bulunduğu açıklandı. 22.07.2010, “Şike davasında 34 tahliye”, Hürriyet“Beyoğlu 3.Ağır Ceza Mahkemesi, şike iddialarına ilişkin olarak 71 kişi hakkında açılan davada 34 tutuklu sanığın tahliyesine karar verdi.” 26.11.2010, “Futbolda şike davaları başlıyor”, Hürriyet“Beyoğlu 3. Ağır Ceza Mahkemesi'nde bugün görülecek davada 71 sanık tutuksuz olarak yargılanacak. Beyoğlu Cumhuriyet Başsavcılığı'nca hazırlanan iddianamede, şüphelilerin, uluslararası bahis ticareti yapan bir örgütün faaliyetleri çerçevesinde, Türkiye'de oynanan bazı futbol karşılaşmaları ile ilgili manipülasyon yapılması eylemine karıştıkları iddia ediliyor.” 2011 yılına “Şike” damgasını vurdu2009 yılında, Almanya adli makamlarınca yürütülen şike ve bahis soruşturmasının Türkiye’de oynanan müsabakaları da içine alacak şekilde genişlediğinin anlaşılması üzerine, Türkiye Futbol Federasyonu, Sarıyer Cumhuriyet Başsavcılığı’na şikâyette bulundu ve soruşturma başlatıldı. Başlatılan bu soruşturma, Türkiye Süper Ligi’nin 53 yıllık geçmişindeki en geniş kapsamlı “şike soruşturması” olarak, 2011 yılına damgasını vurmuş oldu.2011 yılındaki “şike” ile ilgili önemli gelişmeleri kronolojik olarak sıralarsak:31 Mart 2011: Sporda Şiddet ve Düzensizliğin Önlenmesine Dair “6222 Sayılı Kanun” TBMM’nde kabul edildi. 3 Temmuz 2011: Türk futbolunda şike ve teşvik iddialarını araştıran Organize Suçlar ekipleri, 15 ilde eş zamanlı başlattığı “futbolda şike soruşturması” kapsamında; yönetici, teknik adam, futbolcu ve menajer olmak üzere yaklaşık 50 kişiyi gözaltına aldı. 24 Kasım 2011: 6250 Sayılı “Sporda Şiddet ve Düzensizliğin Önlenmesine Dair Kanunda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun” TBMM’nde 246 oyla kabul edildi. 2 Aralık 2011: Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, şike cezalarında indirim öngören Sporda Şiddet ve Düzensizliğin Önlenmesine Dair Kanunda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun'u veto ederek TBMM'ye iade etti. Veto gerekçesi olarak ''İncelenen Kanunla öngörülen değişikliklerin, ölçülülük ve caydırıcılık gibi ceza hukukunun temel prensiplerini etkisiz kılacağı ve bazı sakıncaları doğurabileceği düşünülmektedir” denildi.[h=2][/h][h=2]3 Aralık 2011: Türk futbolunu sarsan şike soruşturmasında, iddianame tamamlandı. Soruşturmayı yürüten Özel Yetkili Cumhuriyet Savcısı Mehmet Berk, iddianameyi başsavcılığa sundu. Şike İddianamesi'yle ilgili Özel Yetkili Cumhuriyet Başsavcı Vekili Fikret Seçen basın mensuplarına iddianame hakkında bir açıklama yaptı. Buna göre:[/h]“-İddianamede Aziz Yıldırım'a bağlı faaliyet gösteren 19 kişi anlatılıyor, Olgun Peker'e bağlı ise 13 şüpheliden bahsediliyor.-Aziz Yıldırım, haksız ekonomik çıkar sağlamak, 6 kez nitelikli dolandırıcılık, 4 kez şike ve 3 kez teşvik primi ile suçlanıyor.-14 futbolcu şike girişiminde bulunmakla suçlanıyor.-İddianamede Fenerbahçe, Beşiktaş, Trabzonspor, İstanbul Büyükşehir Belediyespor, Sivasspor, Giresunspor, Mersin İdmanyurdu, Manisaspor yer alıyor.-İddianamede Türkiye Futbol Federasyonu dahil 10 müşteki bulunuyor.-Yurtdışına transfer olan Emenike ise iddianamede şüpheli sıfatıyla yer alıyor. -Şike soruşturması kapsamında hazırlanan iddianamede, Tayfur Havutçu, Serdar Adalı şikeden, Sadri Şener ve Nevzat Şakar teşvik girişiminden şüpheli olarak yer alıyor. -TFF Başkanvekili Göksel Gümüşdağ şike anlaşması yapmakla suçlanıyor.-İddianamede adı geçen 93 şüpheli hakkında seyirden yasak (stada girmeme) talep ediliyor.”[h=2][/h][h=2]8 Aralık 2011: TBMM Adalet Komisyonu, şike suçunda cezaların indirilmesini de öngören vetolu “Sporda Şiddet ve Düzensizliğin Önlenmesine Dair Kanunda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunu” Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün “iade” gerekçelerini dikkate almaksızın aynı şekilde kabul etti.[/h][h=2][/h][h=2]9 Aralık 2011: İstanbul 16. Ağır Ceza Mahkemesi, futbolda şike iddialarına yönelik yürütülen soruşturma kapsamında 31'i tutuklu 93 şüpheli hakkında hazırlanan 401 sayfalık futbolda şike iddianamesini kabul etti. İddianamede 93 şüpheli yer alırken, 83 kişi hakkında da takipsizlik kararı verildi.[/h][h=2][/h][h=2]10 Aralık 2011: 'Şike Yasası' olarak da bilinen "6250 Sayılı Sporda Şiddet ve Düzensizliğin Önlenmesine Dair Kanunda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun" Meclis'te aynı şekilde kabul edilerek Köşk'e tekrar gönderildi.[/h][h=2][/h][h=2]12 Aralık 2011: İstanbul 16. Ağır Ceza Mahkemesi, şike iddianamesinin kabulünün ardından sanıkların tutukluluk halini inceledi. 31 tutuklu sanıktan 8’ini oy birliği ile tahliye ederek, yurt dışına çıkma yasağı koydu. Mahkeme; Serdal Adalı, Tayfur Havutçu, Ahmet Ateş, İbrahim Akın, İskender Alın, Ümit Karan, Korcan Çelikay ve Abdurrahman Yakut’un tahliyesine hükmetti. 28 şüpheliye konulan statlara giriş yasağını da kaldırdı.[/h][h=2][/h][h=2]14 Aralık 2011: "Şike yasası" olarak geçen "Sporda Şiddet ve Düzensizliğin Önlenmesine Dair Kanunda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun" Cumhurbaşkanı Abdullah Gül tarafından onaylandı.[/h][h=2][/h]
 
Geçmişte açılan dosyalara baktığımızda, şimdiki daha hafif kalıyor. Geçmişte çok daha ağır iddialar ama yine aynı isimler var. Türk futbolunda şike kültürünü sürdüren bir çete ve etrafında bir sürü isim var. 1997-98'den başlayarak bugüne geldiğimizde karşımıza Sedat Peker çıkıyor! Onunla birlikte DGM'de yargılanan kulüp başkanları, menajerler, teknik direktörlerle onun gücünden yararlanan futbolcular var.



Peker'in gücünün nasıl bir anlamı var?

Mecnun Odyakmaz ismi çok önemli. Bülent Uygun sonradan yapıya dahil oldu. Olgun Peker, eskiden beri içinde. Trabzonspor eski 2. Başkanı Atilla Yıldırım vardı, daha sonra çekildi. Dönem dönem kardeş Vedat Peker, Rizespor'da başkanlık yaptı. Tepede Sedat Peker, etrafında bunlar var. Olgun Peker'in yürüttüğü bir menajerlik şirketi var. Dört büyüklerdeki yerli futbolcu transferlerinde söz hakkı tamamen bu şirkette. Bununla kalmıyor. Sedat Peker, her futbolcunun düğününe hediye gönderir. Kumarda, Borsa'da para kaybeden ona gider. Bütün bunlar geri alınır. Bu, kulüp yöneticileri için de cazip. Almak istediğin bir futbolcu varsa, bunu bu çete üzerinden yapabiliyorsan, daha ucuza mâl edebiliyorsun!



Sedat Peker'in bu iyiliklerinin karşılığı nedir?Tamamen para!

Sedat Peker'in en etkin olduğu yer Fenerbahçe'dir



Sedat Peker'in futbola girişi nasıl oluyor?Susurluk döneminin içinden çıkan bir figür. Devletin ya da ona bağlı olanların verdiği birtakım görevleri var. Yargılanıyor ama etkinliğini futbolcular üzerinden legalize etme çabasına giriyor. Kendini meşru kılmak istiyor. 2002 Dünya Kupası'nda röportaj yapıyorduk. Milli Takım'da bir futbolcu çok kötü oynuyordu ve "Şimdi arayayım da, bunu oyundan çıkarttırayım." dedi. Öyle bir gücü var! Bu gücü, kulüp yönetimleri ve Federasyon'la olan ilişkilerinden aldı! Sivasspor'u, bir dönem Rizespor'u, Giresunspor'u kontrol altında tutuyorsunuz. Bülent Uygun, Eskişehirspor'de devam etseydi orası da kontrol altında olacaktı! Ona yakın isimler ya teknik direktör ya da kulüp başkanı oluyor. En etkin olduğu yer ise Fenerbahçe ve Aziz Yıldırım! Aziz Yıldırım'la çok garip bir kader birliği var!


Bir zamanlar ben bunları abartı sanardım. Şimdi ne kadar pislik içerisinde olduğunu gördüm.
 
Üst Alt