⚽ ŞL 23/24 A Grubu M:1 | Galatasaray 2-2 Kopenhag | MS | 20 Eylül

Herkesin dilinde ilk 30 dakikada kaçan pozisyonlar var. Yani tamam kaçırdık iyi güzel de, gol niye yiyorsun abi, golleri kaçırmış olmak, gol yemenin bahanesi mi? Her seferinde bu saçmalık niye? Mesela golleri kaçırmamıza rağmen, kalemize bile zor bela gelebilen bir takıma neden 0-0'ı muhafaza edemiyoruz? İyi veya kötü takım hiç farketmiyor, pozisyonlara girip atamayınca sanki mutlaka kalemizde golü görmemiz lazımmış gibi bir hava oluşuyor ve yiyoruz da zaten. Skorda geriye düşmek bizde adeta bir hastalık. Çemişgezek ile oynasak kalıbımı basarım gene aynı saçmalığı yaşardık, yıllardır bu böyle.

SM-S911B cihazımdan Gscimbom mobil uygulaması ile gönderildi
toreira rakip yayda baskıya gidiyor. orta saha çizgisine dikkat ettiniz mi bilmiyorum ama baskıdayken biz gsli bir adam kalmıyor orda. uzun şişirdikleri topu indirirse rakip ileri oyuncusu hep eksik yakalanıyoruz. ya takım daha dinamolasacak ya da bu taktikten vazmı geçmek lazım bilemiyorum.

kapanan takımları acamama sorunsalı devam ediyor. ileri oyuncuların atamaması da etken buna. 2 icardi 2 kerem 1 mertens yüzde yüzlük pozisyon yedi. mertens topa vuramadı. toreira gelişine çok güzel top atmıstı. saha ışıklarını gösterdi vuramama bahanesi olarak da.

bunları atamazsan her maç sıkıntılı. takım olarak baskıya ve rakibin üzerine oyunu yıkmaya o kadar çok oynuyoruz ki, devamında yorgunluklarla golleri kalemizde yiyoruz.

oyunun bazı kısımlarında rakibe topu verip bekleyerek oynasak daha açık alan buluruz gibi geliyo.
 
koşu mesafeleri:

-fernando muslera: 5.05 km - 90 dakika

-angelino: 11.17 km - 90 dakika

-victor nelsson : 7.9 km - 76 dakika

- abdülkerim bardakçı : 10.26 km - 90 dakika

- sacha boey : 10.11 km - 90 dakika

- kerem demirbay : 7.46 km - 59 dakika

- hakim ziyech : 7.55 km - 66 dakika

- sergio oliveira : 4.2 km - 31 dakika

- lucas torreira : 11.63 km - 90 dakika

- tanguy ndombele : 2.32 km - 14 dakika

- kerem aktürkoğlu : 7.87 km - 66 dakika

- mauro icardi : 8.25 km - 90 dakika

- dries mertens: 6.66 km - 59 dakika

-wilfreid zaha : 3.2 km - 24 dakika

- tete : 4.42 km - 31 dakika

- barış alper yılmaz : 3.47 km - 24 dakika


takım olarak toplam 111 km koşmuşuz. rakip 121 km koştu ve 76 civarı 10 kişi kaldı.
-fernando muslera: 5.05 km - 90 dakika

muslera o 0.05 kmyi koşmasa maçı kazanmıştık
 

Bu sene çok benzerlikler var o seneyle ilgili. Birkaç yerde okumuştum.
1999 depreminden sonra başlayan sezon,
Bu sene de 6 Şubat.

İşin magazin kısmı bir tarafa ilk haftalarda oynanan oyuna bakıp tüm sezon hakkında yorum yapma hastalığı bırakılmalı. Dün talihsiz bir geceydi kabul edilir bir tarafı yok ama daha 5 maç var. Hedefimizden kopmadik.

Fatih hocanın bir lafı var cümlesi cümlesine hatırlamıyorum ama hep şunu der şampiyonlar Ligi'nde yenilmemek çok önemli diye.
 
Çok daha üstünüz bu heriflerden. Çoğu arkadaş yazmış ama hakikaten Molde çok daha kompakt ve iyi bir takım. Bu devasa fark bence stat avantajıyla falan kapanmaz. Son maça kadar da takım iyice oturmuş olacağından mütevellit saplar geçeriz bunlara dışarıda. Zaten United ve Bayern maçlarıyla ilgili söylenecek çok bir şey yok. Üçlüye dönüp hayvan gibi kapanıp geçiş kovalayacağız. Bir de Boey,Nelsson vs iyi performans gösterip piyasa yapsınlar, yeterli bu maçlar için. Uefa'da devam ederiz.
Parken stadı bizi bekle mi diyorsun
 
Takımın bu sene her maçını izleyen biri olarak..

-Muslera'nın bu yaşında "ayağının bok gibi olduğunun yüzüne söylenmesi, garanti değilse topu taca atmasının" söylenmesi lazım.

-Topu hilal şeklinde çevirmektan başka bir şey yapamayan defansa (Apo yine biraz iyi), sabahtan akşama kadar, tepelerinde hayvan gibi pres varken "defanstan nasıl çıkılır", Torreira'ya ve merkez ortasahaya defanstan çıkarken boşa geçip defanstan top nasıl alınır çalıştırılması lazım.

-Ndombele'nin ve hocaların diğer orta sahalara "hücumda öncelikle dikine pas nasıl aranır", dikine pas almak için nerelere hareketlenilir öğretmesi lazım. (dikine atılan her top kapalı savunmalardan ortalama 3-5 kişiyi defanstan düşürür ki bize karşı herkes kapalı oynuyor)

-Kerem ve Barış Alper'e antrenmanda "top kontrolü nedir, nasıl yapılır?" teorik ve pratik olarak uygulanması gerekli.. Kontrol ettikleri her top 2 metre ayaklarından açılıyor.

-Hücum hattı konusunda, Mertens'in "gerekiyorsa" son 30 dakika oynaması gerekliliği dışında bi sorun olduğunu düşünmüyorum. Kondisyon oturdukça en rahat bölgemiz orası..
Top kontrolü sonradan kazanılmaz pek ,yetenekle alakalı bir durum ,keremin öğrenmesi gereken o denklemde kontrol etmeden tekte pas verme olabilir anca
Diğer maddeler antrenmanda öğretilmesi gerekiyor ,hoca hoca hoca
 
Genellikle maçtan bir gün sonraki yorumları okuyorum.

Dün 0-2'den sonra biraz canım sıkıldı. Foruma bakayım dedim, pişman oldum. Eğer o mesajları yazan kitle 12-13 yaşlarında değilse dünkü maçta yaşanan ıslıklama olayına şaşırmamak lazım. O kadar enteresan yorumlar var ki, dümdüz ezbere tek harekete binaen yazılmış. Neyse ben kendimce düşüncelerimi de yazmak istedim.

Kopenhag maçı 11'i için Tete'nin önceki maçlarda etkisiz ve yanlış tercihleri, Ziyech'in Samsun maçındaki hareketliliği nedeniyle doğru tercihle başladı diyebiliriz.

Maçın ilk yarısında ise arkadaşlarda paylaşmış Kerem 3, Icardi 3, Mertensin 2 olmak üzere bunlarında 3 tanesine de %100 diyebileceğimiz pozisyonları maalesef kaçırdık. Niye bilmiyorum her pozisyon kaçışında kesin bir tane yeriz hissi oluştu ve Muslera'nın kronik pas yapayım hatası (golü başlatan hareket oldu sadece) ile golü yedik.

Kötü bir ilk yarı oynamayan takımla 2.yarıya başlaması da anormal değildi ama Ziyech-Tete değişikliği de yapılabilirdi. Fakat 45-55 arası sahada ne yapmaya çalıştık kimse anlamamıştır, rezaletti. Değişikliklerin biraz gecikmesi ile de 0-2 oldu. Açıkçası bu dkdan sonra gol atacağımıza bile inancım kalmamıştı.

Fakat rakibin 10 kişi kalması Boey-Tete'nin zorlaması ile gelen gol motivasyonu ile çok şık 2.gol neticesinde maçtan 1 puanı kurtardık. Diğer en çok üzüldüğüm nokta ise 2.golden sonra o kadar yanlış tercihler yaparak maç sonunu çok kötü oynadık. Okan hoca da bunu söyledi zaten, topu Zaha ya da Tete ulaştırmak gerekirken beklerle topu ezdik.

Maçın en iyilerinden biri Torreira'ya bile neler yazılmış, çok şaşırıyorum. Torreira sadece rakibi kesmekten ziyade hücuma da dokunuşlarda bulunmaya başladı. Mertens'e çok güzel iki top kesti.

Icardi net olarak güçsüz. Lig maçlarında da bariz belli oluyor. Biz ona mecburuz umuyorum eski gücüne kavuşur. Hatırlayın Başakşehir maçı Ndiyasimiye ile ikili mücadelesinde kaç tane temas almasına rağmen ayakta kalıyordu. Dünkü iki pozisyonda da çok kolay düştü.

Kerem'e gelince maalesef vuruş tercihlerinde yukarı değil yere vurmayı tercih etse 2 gol ile geçecekti ama olmadı.

Angelino, çok teknik ama orta kalitesini hiç göremedik. Bazı maçlarda beklenmeyen güzel toplar çıkarsa da dünün en kötülerinden biriydi. Ligde Kazımcan'ı denemeliyiz kesinlikle.

Hocayı bu kadar hızlı yerden yere vuranları görünce dayanamıyorum. Maç sonu röportajını izledim, yukarıda söylenenleri hepsini ifade etti neredeyse. Değişiklikler biraz daha erken gelebilirdi.

Yaşı tutanlar hatırlayacaktır. 99-00 sezonu ŞL grupları ilk maç Hertha Berlin ileydi. 0-2 geri düşüp son dakikalara doğru Hagi'nin penaltısı ile 2-2 bitirmiştik. Sonraki üç maç Chelsea-Milan maçları puansız geçilmişti. Şu anki sosyal medya hem takımı hem hocayı çoktan yerdi muhtemelen. Sonra Hertha deplasman galibiyeti ve müthiş Milan maçı UEFA yolunu açmıştı.

Son olarak işin özü evet eleştirileri söyleyeceğiz ama hocayı göndermek, oyuncuyu kaybetmek bu kadar kolay telaffuz edilmemeli. Galibiyet rekoru kıran ve henüz yeni sezonda yenilgi görmeyen bir takımız. Taşlar yerinden bu kadar hızlı oynatılmaz.

Düne kadar Tete'yi hepimiz olmayacak diye söylerken dün çıktı maçın kaderini değiştirdi.
 
Aynen uefa kupasını alıcaz, alırız kesin.
Kimse alırız demiyor Keramettin. Hatta senin devamlılığımız olmadığı için bu seviyelerin takımı olmadığımızı söylediğin yorumlarına katılıyorum.Haklısın, 1 sene oyna 3 sene katılma gibi durumlarla olacak iş değil. Ama bir yola girildi, inşallah sonunda uzun yıllar bu seviyelerde oynama fırsatı yakalar ve o eski günlerimize döneriz.

Fakat bu seneki umutsuzluğun beni üzüyor.
 
Genellikle maçtan bir gün sonraki yorumları okuyorum.

Dün 0-2'den sonra biraz canım sıkıldı. Foruma bakayım dedim, pişman oldum. Eğer o mesajları yazan kitle 12-13 yaşlarında değilse dünkü maçta yaşanan ıslıklama olayına şaşırmamak lazım. O kadar enteresan yorumlar var ki, dümdüz ezbere tek harekete binaen yazılmış. Neyse ben kendimce düşüncelerimi de yazmak istedim.

Kopenhag maçı 11'i için Tete'nin önceki maçlarda etkisiz ve yanlış tercihleri, Ziyech'in Samsun maçındaki hareketliliği nedeniyle doğru tercihle başladı diyebiliriz.

Maçın ilk yarısında ise arkadaşlarda paylaşmış Kerem 3, Icardi 3, Mertensin 2 olmak üzere bunlarında 3 tanesine de %100 diyebileceğimiz pozisyonları maalesef kaçırdık. Niye bilmiyorum her pozisyon kaçışında kesin bir tane yeriz hissi oluştu ve Muslera'nın kronik pas yapayım hatası (golü başlatan hareket oldu sadece) ile golü yedik.

Kötü bir ilk yarı oynamayan takımla 2.yarıya başlaması da anormal değildi ama Ziyech-Tete değişikliği de yapılabilirdi. Fakat 45-55 arası sahada ne yapmaya çalıştık kimse anlamamıştır, rezaletti. Değişikliklerin biraz gecikmesi ile de 0-2 oldu. Açıkçası bu dkdan sonra gol atacağımıza bile inancım kalmamıştı.

Fakat rakibin 10 kişi kalması Boey-Tete'nin zorlaması ile gelen gol motivasyonu ile çok şık 2.gol neticesinde maçtan 1 puanı kurtardık. Diğer en çok üzüldüğüm nokta ise 2.golden sonra o kadar yanlış tercihler yaparak maç sonunu çok kötü oynadık. Okan hoca da bunu söyledi zaten, topu Zaha ya da Tete ulaştırmak gerekirken beklerle topu ezdik.

Maçın en iyilerinden biri Torreira'ya bile neler yazılmış, çok şaşırıyorum. Torreira sadece rakibi kesmekten ziyade hücuma da dokunuşlarda bulunmaya başladı. Mertens'e çok güzel iki top kesti.

Icardi net olarak güçsüz. Lig maçlarında da bariz belli oluyor. Biz ona mecburuz umuyorum eski gücüne kavuşur. Hatırlayın Başakşehir maçı Ndiyasimiye ile ikili mücadelesinde kaç tane temas almasına rağmen ayakta kalıyordu. Dünkü iki pozisyonda da çok kolay düştü.

Kerem'e gelince maalesef vuruş tercihlerinde yukarı değil yere vurmayı tercih etse 2 gol ile geçecekti ama olmadı.

Angelino, çok teknik ama orta kalitesini hiç göremedik. Bazı maçlarda beklenmeyen güzel toplar çıkarsa da dünün en kötülerinden biriydi. Ligde Kazımcan'ı denemeliyiz kesinlikle.

Hocayı bu kadar hızlı yerden yere vuranları görünce dayanamıyorum. Maç sonu röportajını izledim, yukarıda söylenenleri hepsini ifade etti neredeyse. Değişiklikler biraz daha erken gelebilirdi.

Yaşı tutanlar hatırlayacaktır. 99-00 sezonu ŞL grupları ilk maç Hertha Berlin ileydi. 0-2 geri düşüp son dakikalara doğru Hagi'nin penaltısı ile 2-2 bitirmiştik. Sonraki üç maç Chelsea-Milan maçları puansız geçilmişti. Şu anki sosyal medya hem takımı hem hocayı çoktan yerdi muhtemelen. Sonra Hertha deplasman galibiyeti ve müthiş Milan maçı UEFA yolunu açmıştı.

Son olarak işin özü evet eleştirileri söyleyeceğiz ama hocayı göndermek, oyuncuyu kaybetmek bu kadar kolay telaffuz edilmemeli. Galibiyet rekoru kıran ve henüz yeni sezonda yenilgi görmeyen bir takımız. Taşlar yerinden bu kadar hızlı oynatılmaz.

Düne kadar Tete'yi hepimiz olmayacak diye söylerken dün çıktı maçın kaderini değiştirdi.
hocayi hizla yerden yere vurmuyoruz mac onu herkes yaklasik ayni fikirde olur tete ziyech gibi. ancak molde maci ve bir kac mac daha buna benzerdi. gecen yil da aynisi bir kac defa oldu. o 2. golu yemeden degisiklik yapmiyor. oyuna mudahale et be hoca ama erken et. son 20dakikanin farkli dinamikleri var. stresi artiriyor oyunu dusuruyor. zaten rakiplerde degisiklik vs derken o dakikalari yiyor yerde yatanla kaleciyle. ikinci hari basinda degistir ne olur. isinmaya gonderdim gelene kadar yedik diyor. devre arasi hazir et. birde baris alper mevzusu cok ne bekliyor acaba burak yilmaz degil bu cocuk. teknik kapasitesi belli ve forvet degil. hemen sokuyor oyuna karambol yada kontra dusunuyor sanirim ama geride oldugun macta dar alan oyuncusuna ihtiyacin olur ve ileri cikmak zorunda oldugundan orta alani saglama alman gerekir. sivama kismina geciyor. ben adim gibi eminim 2.yarinin basinda degisiklik yapsa ve yenilse bukadar tepki olmazdi. kac defa ayni sey oldu. simdi burda soyluyor defansta top eziyoruz diye ama 1yili askindir biz ayni seyi yapiyoruz. defanstan topu cikartmak icin ne yapiyor acaba. orta sahadan 2 kisi geri gelse cikacak zaten o top ama erken gol beklentisi icin herkes ileri gidiyor nelson abdul- abdul nelson- angelinho abdul gidip geliyor bunu her mac yapiyorlar. goruyorsan ve 2 mactan sonra hala devam ediyorsa sen bisey yapmiyorsun demektir. sikinti burda ve serzeniste burda yoksa kimse bisey demez.

SM-M526BR cihazımdan Gscimbom mobil uygulaması ile gönderildi
 
35. dakikada golu yedikten sonra 86. dakikaya kadar bizden cok daha kuvvetsiz bir rakibe karsi kotu ve bilincsiz bir futbol oynadik; yani iyi oynadik ama sanssizdik demek dogru degil. Ozellikle takimin fizik kalitesi hic iyi degil, rakip panik yapmayip biraz pas oyunu oynadiginda topu geri kazanabilmek icin butun enerjimizi kullaniyoruz. Macin basinda yakaladigimiz pozisyonlardan birinde golu bulup devreyi onde bitirseydik bile ikinci yari yinede cok zorlanirdik bence. Takimin butun fizik yukunu sadece Boey ve Torreira tasiyor.
 
Genellikle maçtan bir gün sonraki yorumları okuyorum.

Dün 0-2'den sonra biraz canım sıkıldı. Foruma bakayım dedim, pişman oldum. Eğer o mesajları yazan kitle 12-13 yaşlarında değilse dünkü maçta yaşanan ıslıklama olayına şaşırmamak lazım. O kadar enteresan yorumlar var ki, dümdüz ezbere tek harekete binaen yazılmış. Neyse ben kendimce düşüncelerimi de yazmak istedim.

Kopenhag maçı 11'i için Tete'nin önceki maçlarda etkisiz ve yanlış tercihleri, Ziyech'in Samsun maçındaki hareketliliği nedeniyle doğru tercihle başladı diyebiliriz.

Maçın ilk yarısında ise arkadaşlarda paylaşmış Kerem 3, Icardi 3, Mertensin 2 olmak üzere bunlarında 3 tanesine de %100 diyebileceğimiz pozisyonları maalesef kaçırdık. Niye bilmiyorum her pozisyon kaçışında kesin bir tane yeriz hissi oluştu ve Muslera'nın kronik pas yapayım hatası (golü başlatan hareket oldu sadece) ile golü yedik.

Kötü bir ilk yarı oynamayan takımla 2.yarıya başlaması da anormal değildi ama Ziyech-Tete değişikliği de yapılabilirdi. Fakat 45-55 arası sahada ne yapmaya çalıştık kimse anlamamıştır, rezaletti. Değişikliklerin biraz gecikmesi ile de 0-2 oldu. Açıkçası bu dkdan sonra gol atacağımıza bile inancım kalmamıştı.

Fakat rakibin 10 kişi kalması Boey-Tete'nin zorlaması ile gelen gol motivasyonu ile çok şık 2.gol neticesinde maçtan 1 puanı kurtardık. Diğer en çok üzüldüğüm nokta ise 2.golden sonra o kadar yanlış tercihler yaparak maç sonunu çok kötü oynadık. Okan hoca da bunu söyledi zaten, topu Zaha ya da Tete ulaştırmak gerekirken beklerle topu ezdik.

Maçın en iyilerinden biri Torreira'ya bile neler yazılmış, çok şaşırıyorum. Torreira sadece rakibi kesmekten ziyade hücuma da dokunuşlarda bulunmaya başladı. Mertens'e çok güzel iki top kesti.

Icardi net olarak güçsüz. Lig maçlarında da bariz belli oluyor. Biz ona mecburuz umuyorum eski gücüne kavuşur. Hatırlayın Başakşehir maçı Ndiyasimiye ile ikili mücadelesinde kaç tane temas almasına rağmen ayakta kalıyordu. Dünkü iki pozisyonda da çok kolay düştü.

Kerem'e gelince maalesef vuruş tercihlerinde yukarı değil yere vurmayı tercih etse 2 gol ile geçecekti ama olmadı.

Angelino, çok teknik ama orta kalitesini hiç göremedik. Bazı maçlarda beklenmeyen güzel toplar çıkarsa da dünün en kötülerinden biriydi. Ligde Kazımcan'ı denemeliyiz kesinlikle.

Hocayı bu kadar hızlı yerden yere vuranları görünce dayanamıyorum. Maç sonu röportajını izledim, yukarıda söylenenleri hepsini ifade etti neredeyse. Değişiklikler biraz daha erken gelebilirdi.

Yaşı tutanlar hatırlayacaktır. 99-00 sezonu ŞL grupları ilk maç Hertha Berlin ileydi. 0-2 geri düşüp son dakikalara doğru Hagi'nin penaltısı ile 2-2 bitirmiştik. Sonraki üç maç Chelsea-Milan maçları puansız geçilmişti. Şu anki sosyal medya hem takımı hem hocayı çoktan yerdi muhtemelen. Sonra Hertha deplasman galibiyeti ve müthiş Milan maçı UEFA yolunu açmıştı.

Son olarak işin özü evet eleştirileri söyleyeceğiz ama hocayı göndermek, oyuncuyu kaybetmek bu kadar kolay telaffuz edilmemeli. Galibiyet rekoru kıran ve henüz yeni sezonda yenilgi görmeyen bir takımız. Taşlar yerinden bu kadar hızlı oynatılmaz.

Düne kadar Tete'yi hepimiz olmayacak diye söylerken dün çıktı maçın kaderini değiştirdi.

Her hafta aynısını yaşıyoruz her maç sonrası ifade ediyor sonraki maç yine aynısını yapıyor.
Hoca oyuncu değiştirme zamanını sezemiyor maalesef kronik sorunu bu. İstediği kadar doğru analizler yapsın istediği kadar kendini eleştirsin. 1 senedir kronikleşen bir hata var ortada.
Belki güvendiği kişiler yetersiz ve doğru yardımı alamıyor bilemiyorum.

30. dakikada mertensin ettiğini görüp 2. yarıya en kötü barış yada tete hamlesiyle başlayabilirdi. Yada barış-tete aynı anda ziyech-mertens yerine girerdi.
Maçı izleyen 100 bin kişiye sorsan bu ikilinin değişmesi gerektiğini söylerdi. Mertens çok verimli oynadı iyi başladı 3 tane de net %100'lük pozisyon oluşturdu ama bu adamı 20 dakika dinlenmeden koşturduğunda bitebileceğini algılaması lazım.
Birde mevcut taktiğimiz ligde işe yarar, Copenhagen gibi dandik takımlarda işe yarar ama Bayerne karşı yaparsan 30. dakikada hem 3'lük olursun hemde oyuncular biter sonrası zaten oyuncu değiştimemeye yeminli gibi davranıyor hoş şeyler olmaz
 
Hoca biraz uyanık olacak evet Mertens, Kerem iyi başladı ama 30'dan sonra ikisininde bir tane olumlu hareketi yoktu. 2. yarıda da bir mucize olmayacağına göre senin bu adamlarla ikinci yarıya başlaman, onların taraftarın önüne atman demektir.

Mertens yaşından ötürü, Kerem ise bir iki kötü hareket yapınca hemen düşüyor ve toparlayamıyor.

Bu oyuncuları 2. yarıya çıkarmasa kimse ıslıklanmayacaktı. Islıklama işi tabiki takıma çok zarar verir ama bir avuç embesilin de ağzını bağlayamazsın illa ki oluyor.

Angelino'da da aynı şey olacak. Bir kaç maç daha bu ısrarından dönmezse ve Angelino yine aynı performansta devam ederse ıslıklar başlar. O yüzden Kazım'a forma vermeli Angelino'da sonradan girip kendini ispat etmeli formayı almak için.
 
hocayi hizla yerden yere vurmuyoruz mac onu herkes yaklasik ayni fikirde olur tete ziyech gibi. ancak molde maci ve bir kac mac daha buna benzerdi. gecen yil da aynisi bir kac defa oldu. o 2. golu yemeden degisiklik yapmiyor. oyuna mudahale et be hoca ama erken et. son 20dakikanin farkli dinamikleri var. stresi artiriyor oyunu dusuruyor. zaten rakiplerde degisiklik vs derken o dakikalari yiyor yerde yatanla kaleciyle. ikinci hari basinda degistir ne olur. isinmaya gonderdim gelene kadar yedik diyor. devre arasi hazir et. birde baris alper mevzusu cok ne bekliyor acaba burak yilmaz degil bu cocuk. teknik kapasitesi belli ve forvet degil. hemen sokuyor oyuna karambol yada kontra dusunuyor sanirim ama geride oldugun macta dar alan oyuncusuna ihtiyacin olur ve ileri cikmak zorunda oldugundan orta alani saglama alman gerekir. sivama kismina geciyor. ben adim gibi eminim 2.yarinin basinda degisiklik yapsa ve yenilse bukadar tepki olmazdi. kac defa ayni sey oldu. simdi burda soyluyor defansta top eziyoruz diye ama 1yili askindir biz ayni seyi yapiyoruz. defanstan topu cikartmak icin ne yapiyor acaba. orta sahadan 2 kisi geri gelse cikacak zaten o top ama erken gol beklentisi icin herkes ileri gidiyor nelson abdul- abdul nelson- angelinho abdul gidip geliyor bunu her mac yapiyorlar. goruyorsan ve 2 mactan sonra hala devam ediyorsa sen bisey yapmiyorsun demektir. sikinti burda ve serzeniste burda yoksa kimse bisey demez.

SM-M526BR cihazımdan Gscimbom mobil uygulaması ile gönderildi
Bu şekilde serzenişte bulunmakta bir sorun görmüyorum Ömer. Ama bahsettiğin durumun yanında bir sürü pozitif katkısı da var, onları göz ardı etmemek lazım.

Geçen seneki BJK maçı mesela, aklım almıyor nasıl o kadar beklenir. Göz göre göre 2.golü yedik ve o golle birlikte maçı kapattık. Bahsettiğin Molde deplasman ve evdeki maçlar içinde söylenebilir bu durum. Sana katılıyorum.

Ama dün ilk yarıdaki oyuna bakıp bir 10dk daha bekleyip denemesini de kabul ediyorum. 55'te yapsa değişiklikleri çoğu kişi katılırdı. Ziyech top kontrolü bile yapamıyordu, Kerem-Mertens iyice oyunda düşmüştü.

Hocayı en çok güvensiz/tedirgin hissettirmek isteyen rakipler/yorumcular. Geçen sene şampiyonluğa giderken bile devamlı "Okan Hoca yapamaz", "zaten kimse güvenmiyor", "gönderecekler" diye düşürmeye çalıştılar.
 
Geri
Üst Alt