GSC Haber - Süheyl Batum: "Erden Timur & Okan Buruk yapısını bozmadan başlarına Ünal Aysal'ı getireceğim" - Sayfa 6 | GSCimbom - En İyi Galatasaray Taraftar Portalı ve Forumu

GSC Haber Süheyl Batum: "Erden Timur & Okan Buruk yapısını bozmadan başlarına Ünal Aysal'ı getireceğim"


AIG olayında Ünal Aysal' a olumsuz laf edecek bir durum söz konusu değil; bilakis kulübe önemli katkı sağlamıştır.

Başka türlü bulunamayan parayı kendisi vermiş, karşılığında kulüp hisselerini rehin almıştır. Verdiği parayı Libor+ bilmem ne hesabıyla geri alınca da hisseleri iade etmiştir ki hisseler çok da değer kazanmıştı o süreçte.

Bahsedildiği gibi, Ünal Bey o parayı koymasaydı, kulüp çok daha ağır bedeller ödemek zorunda kalacaktı...
 
Şu konuda çok haklı ve beni en çok rahatsız eden konu da bu

Gaassaray çok kolay dokunulabilir bir kulüp oldu diyor

Evet abi. Gelen geçen Galatasaray’a rahaaat rahat hakaret edebiliyor, iftira atabiliyor, karalayabiliyor. Bizimkiler de mal mal izliyor

Bıktım bu durumdan
Süheyl Batum nasıl, hangi gücü ile engelleyecek bunu? Parası yok, siyasi desen muhalif tarafta, yönetimde ne güçlü ne paralı adam var, aysal desen yaşı itibari ile yoruşdum deyip her an gidebilir. Dursunla Erdenin durduğunun çeyreği kadar bile duramaz dokunanların karşısında.
 
Şu konuda çok haklı ve beni en çok rahatsız eden konu da bu

Gaassaray çok kolay dokunulabilir bir kulüp oldu diyor

Evet abi. Gelen geçen Galatasaray’a rahaaat rahat hakaret edebiliyor, iftira atabiliyor, karalayabiliyor. Bizimkiler de mal mal izliyor

Bıktım bu durumdan

Bizimkiler 1990larda yasiyor, halen ortam oyleymis gibi efendilikle harket ediyor.

İceride buna evet, ama disarida kesinlikle hayir. Ali Koç itine haddini bildirecek kimse onu desteklerim de, bence iki taraf da bildiremez.
 
Şampiyon olan her yönetimi her durumda alkışlıyoruz taraftar olarak.
Neler döndüğünü hiç bir zaman bilmiyoruz.
Ya yalan ya doğru ama azda olsa yönetim istikrarını önemli buluyorum.
 
Süheyl Batum nasıl, hangi gücü ile engelleyecek bunu? Parası yok, siyasi desen muhalif tarafta, yönetimde ne güçlü ne paralı adam var, aysal desen yaşı itibari ile yoruşdum deyip her an gidebilir. Dursunla Erdenin durduğunun çeyreği kadar bile duramaz dokunanların karşısında.
Yani şunu mu diyorsun. Ali Koç kadar parası (yani gücü) olmayan hiç kimse ona haddini bildiremez mi? O zaman Türkiye'de bunu yapacak kimse yok çünkü ondan zengini yok varsa da herhalde bir kaç kişidir

Olaya bu şekilde parayla orantılı olarak güç odaklı bakamazsın. Galatasaray başkanlık makamı gücünü 30-35-40 milyon taraftarından alıyor. Önemli olan bu taraftarı temsil edecek yeteneğe sahip olmak, o gücü içinde hissetmek, o makamın ağırlığını algılamakla alakalı bir durum bu.

Bunları Dursun hissediyorsa da ortaya koyamıyor. Zaten başkanlık denen şey bir bütün olmalı. Yemesiyle içmesiyle oturmasıyla kalkmasıyla davranışlarıyla söylemleriyle ifade gücüyle temsil yeteneği ile vs vs.

Peşine 50 kişiyi takıp adam dövmeye giden, kendi yöneticisinin yakasına yapışan, kendi taraftarının üstüne atlayan, bir dediği bir dediğini tutmayan, sürekli yalan söyleyen bir adama haddini bildirmek zor olmasa gerek. Ama maalesef bunu Dursun yapamıyor. Süheyl'in bunu yapabileceğini, en azından çıkıp bizleri Dursun'dan daha iyi temsil edeceğini, kendini daha iyi ifade edeceğini düşünüyorum
 
AIG olayında Ünal Aysal' a olumsuz laf edecek bir durum söz konusu değil; bilakis kulübe önemli katkı sağlamıştır.

Başka türlü bulunamayan parayı kendisi vermiş, karşılığında kulüp hisselerini rehin almıştır. Verdiği parayı Libor+ bilmem ne hesabıyla geri alınca da hisseleri iade etmiştir ki hisseler çok da değer kazanmıştı o süreçte.

Bahsedildiği gibi, Ünal Bey o parayı koymasaydı, kulüp çok daha ağır bedeller ödemek zorunda kalacaktı...

Bu da dogru, faiz almadan geri verseydi daha iyiydi ama yine de bu konuda katkisi olmustur.

2 sene baskan olunca oldum oldum moduna gormeseydi ve kendisine bu basarilari kazandiran insanlara ihanet etmeseydi efsane baskan olabilirdi.
 
Bir şey daha ekleyeyim

Züppe ikide bir gel canlı yayında hesaplaşalım diyor ve Dursun gidemiyor ya (Gitmesin zaten mümkünse) Süheyl gider ve haddini bildirir. Deli eder onu orda eli ayağına dolaşır kem küm etmek zorunda kalır
 
şu bakıma bu olay iyi aslında dursunda erden timura daha çok yapışma sağlayabilecek bir hamle olabilir.
Okan-Erden uyumunu bozmayacağım başlarına da sportif Aş.de Aysal gelecek hamlesini gerçeği konuşmak gerekirse Metin +Ne yaptığımı anlamadığımız sportif direktör Cenk altında da Timur-Okan şeklindeki hiyerarşiye bakınca benim gönlüm de beynim de diğer tarafa kayar vaziyette.

Olur da dursun kazanırsa Erden Timurun geri çekilmesiyle kasımı falan göremez, hem taraftar hem genel kurulum aklında diğer taraftaki bu güçlü sportif ekip olacaktı sıçtın batırdın baskısı çok dayanamaz. Hele yazın da para yok, şu bu bahaneleri sıçar oyuncu satar hala para yok ayağına girer eylülü beklersek ciddi sıkıntı dursun için.

Ha gönül ister ki güçlü 3. bir cephe açılsaydı
 
pazar gününden sonra çok fazla seçim konuşması hoş bir durum dğeil.

rezzanın bağıra bağıra sunumu
ilk biz adliyeye gittik tavırları
şimdide Oka buruk Erden timur ikilisini bozmama - ya bunu yapacaksan neden seçim malzemesi olarak kullanırsın... seçilirsen yap direkt.

şu ortamda oy çekmek için bu kadar uğraşmak ne bileyim garip.

seçimin son maç önüne konmasıda daha garip ama neyse. en başında lig bittikten sonrası diyememişler mi.
 
Hemen şimdi listeyi yazalım.
Burdisso
Dzemaili
Pandev
Ontivero
Hajrovic
Cris
Tarık Çamdal
Salih Dursun
Umut Gündoğan
Kaan Baysal
Furkan Özçal
Şurası resmen çöp kadrosu
Tarihimiz valverdelerle dolu olduğu için sen de haklısın.
Yazdığın türk listesi kafadan maximum 22 yaşlarında en azından az buçuk geleceği olabilecek ve 5 yabancı kuralı gibi absürt işlerin olduğu yerde alınabilen oyunculardı.
Takım başına 17 türk olması gereken yerde 18 takımlı ligde 306 futbolcunun kapışıldığı yerde bu tür scout hamleleri normal.
3.ligden alınan kerem ve barış salmış olsaydı bunlar da terimin çöpleri olacaktı değil mi.

Futbol böyle bir oyun değil kimse %100 başarı sağlayamaz.
He sağlarım diyorsa herhangi bir birey.
Kulüp orada yönetim orada, eleştirmeyi meslek etmek yerine hüner gösterirseniz biz de alkışlarız
 
Bir şey daha ekleyeyim

Züppe ikide bir gel canlı yayında hesaplaşalım diyor ve Dursun gidemiyor ya (Gitmesin zaten mümkünse) Süheyl gider ve haddini bildirir. Deli eder onu orda eli ayağına dolaşır kem küm etmek zorunda kalır
Aga kendin söylüyorsun züppe diye. Buna hakaret etsen de bütün bklarını söylesen de bu laf anlayıp ha ben yanlış yapıyorum biraz kendimi düzelteyim moduna geçmez. Bu operasyon çocuğu iflah olmaz. Ne diyeceksin şimdi bu şerefsize? Kim ne diyecek? Söylenen sözler sadece taraftarın içinin yağlarının erimesini sağlar başka birşey değil. Bu da kulüp yönetmek değil. Bunu ancak babası ağabeyi döve döve adam eder...
 
Tarihimiz valverdelerle dolu olduğu için sen de haklısın.
Yazdığın türk listesi kafadan maximum 22 yaşlarında en azından az buçuk geleceği olabilecek5 ve yabancı kuralı gibi absürt işlerin olduğu yerde alınabilen oyunculardı.
Takım başına 17 türk olması gereken yerde 18 takımlı ligde 306 futbolcunun kapışıldığı yerde bu tür scout hamleleri normal.
3.ligden alınan kerem ve barış salmış olsaydı bunlar da terimin çöpleri olacaktı değil mi.

Futbol böyle bir oyun değil kimse %100 başarı sağlayamaz.
He sağlarım diyorsa herhangi bir birey.
Kulüp orada yönetim orada, eleştirmeyi meslek etmek yerine hüner gösterirseniz biz de alkışlarız
O adamlar scout işi filan değildi ve evet doğrudan doğruya birer çöp idiler, o zaman konuşuldu.

Scouting şöyle olur; ekip bir oyuncu üzerinde çalışır, TD e sunar, TD de onaylarsa transfer gerçekleştirilir. Tugay' ın net ifadesidir; ''Alınan oyuncular için Mancini ve bana danışılmadı'' ki kendisinin bir önceki görev yeri Ümit MT idi, sözkonusu oyuncuları en iyi tanıması beklenecek kişi yani.

Hazretin Terim' in üzerine getirmeye kalkıp da ayrışmanın ilk kıvılcımını en baştan ateşlediği Bülent Tulun da yapılan transferlerde hiçbir dahlinin olmadığını, kendisine sorulmuş olsa o adamlardan hiçbirini aldırmayacağını açıkça söylemişti.

E peki kim aldırdı bunları?

Diyorum işte; geldiğinde futboldan hiç anlamadığını söyleyen hazret, birkaç sene içinde futbol endüstrisini çözdüğünü sandı. Kendini arif sanan cahili kandırmak kolaydır; yamyam menajerler bunu parmaklarında oynattılar...
 
beyler bu işe çok kafa patlatıyorsunuz yav - hangi isim ne sunuyor diye bakıp beklemeniz lazım.

hep negatif bakılmamalı şahıslara. kafanıza yatanın tersini düşünenlede ters düşmemeniz lazım.

GS seçimine şöyle bakın : 25 -30 k aidat dilenip önüne geleni üye yapıp Muhtar seçimi gibi değil en azından bizim kulübün yapısı.

icraat yapamayan yönetim zaten indiriliyor... yapışıp kalan yok.

o açıdan rahat olunuz.

bir başkan seçildikten sonraki aksiyonları ile eleştirilmeli diye düşünüyorum. kişisel olarak güvenim hiç birine bu yüzden yok . Görelim öyle olarak bakıyorum Belmastan sonra
 
Aga kendin söylüyorsun züppe diye. Buna hakaret etsen de bütün bklarını söylesen de bu laf anlayıp ha ben yanlış yapıyorum biraz kendimi düzelteyim moduna geçmez. Bu operasyon çocuğu iflah olmaz. Ne diyeceksin şimdi bu şerefsize? Kim ne diyecek? Söylenen sözler sadece taraftarın içinin yağlarının erimesini sağlar başka birşey değil. Bu da kulüp yönetmek değil. Bunu ancak babası ağabeyi döve döve adam eder...
Bu başlıkta bir önceki mesajımı oku lütfen Levo.

Haddini bildirmek de gerekiyor ama
 
beyler bu işe çok kafa patlatıyorsunuz yav - hangi isim ne sunuyor diye bakıp beklemeniz lazım.

hep negatif bakılmamalı şahıslara. kafanıza yatanın tersini düşünenlede ters düşmemeniz lazım.

GS seçimine şöyle bakın : 25 -30 k aidat dilenip önüne geleni üye yapıp Muhtar seçimi gibi değil en azından bizim kulübün yapısı.

icraat yapamayan yönetim zaten indiriliyor... yapışıp kalan yok.

o açıdan rahat olunuz.

bir başkan seçildikten sonraki aksiyonları ile eleştirilmeli diye düşünüyorum. kişisel olarak güvenim hiç birine bu yüzden yok . Görelim öyle olarak bakıyorum Belmastan sonra
Söylediklerine katıldığım noktalar çok ama bir şey unutmamak gerekir diye düşünüyorum. Biz taraftarız. Biz sahadaki başarılar ile mutlu olan başarısızlıklar ile üzülen insanlarız. Saha içerisinde herşey olumluyken niye bir belirsizlik içerisine girelim?

Ben Özbek ilk döneminde kendisine sövüyordum. Ama şu an alınan başarılar sayesinde adamın ve ekibinin gitmesini istemiyorum. Belki yönetim değişirse de başarılı oluruz. Ama belki...

Aysal ilk dönemini hatırlıyorum. Bu yönetim yerine Aysal gelmiş olsaydı muhtemelen Okan hoca ile hiç görüşülmezdi. Fırıldağın yaptığı hatalar gibi jesus a falan gidilirdi. Çilek transfer yapacağım diye uğraşılır yeni sniejder yeni drogbalar bulmaya çalışırken Ronaldo Messi almaya çalışıp sonunda eli boş dönülebilirdi. Ya da torreira ya 15 milyon dediklerinde 6,5 a alınabilecek bir oyuncudan vazgeçilebilir ya da kafadan 15 milyon verilebilirdi. Belki Cengiz e 15 veren de suyunnkarşı tarafı değil biz olurduk.

Ben bu dönem Dursun Özbek in doğru kişilere gerekli yetkiyi verdiğini ve bu sayede başarılı olduğunu düşünüyorum. Bakın Erden Erden deyip duruyoruz. İlk geldiklernde hatırlamıyor musunuz bir görev karmaşası vardı. Erden transferlere karışmıyordu. Daha sonra tam yetki verildi ve transfer başarı oranı yükseldi. Bu yetkiyi veren de Dursun Özbek... Adam kendi eliyle ve mütevazılıkla hakkı olan başarıyı Erden Timur a yani sahibine verdi.

Okan hocayı koruyup kollaması inanması da başarıyı getiren etkenlerden. Geçen sezon başında az kalsın hoca gidiyordu. Daha bir çok isimin de katkısı çok.

Değişimin en büyük etkisi sahada gözükür. Eğer yeni gelen yönetim aynı dili konuşmaz ise aynı birlikteliği sağlayamaz ise başarı burada kalır, sürekli yeni arayışlara girilir.

Unutmayalım ki bu oyunda 20 li ve 30 lu yaşlarda olan gencecik çocukları yönetiyorsunuz. Yaş farkı açıldıkça ilişkiler, birbirlerini anlama durumları da biraz daha açılıyor.

Çok uzattım biliyorum ama hayalimdeki Galatasaray için istikrar şart. Sürekli 2 adım ileri 1 adım geri gidersek farkı açamayız.
 
Biz taraftarız. Biz sahadaki başarılar ile mutlu olan başarısızlıklar ile üzülen insanlarız. Saha içerisinde herşey olumluyken niye bir belirsizlik içerisine girelim?
dediklerinin tamamında taraftar olarak bakış açısı %100 doğru- başarı oldukça taraftar memnundur. genel bakış açısına tabii ki katılıyorum.

"şu an alınan başarılar sayesinde adamın ve ekibinin gitmesini istemiyorum." demişsin ki doğru tabii taraftar olarak bende başarılı ortamın bozulmasını asla istemem ama sonuç bazlı bir bakış açısı bu. yani velevki Süheyl Batum kazandı 2 sene şampiyon olundu ve Florya projesi başladı - o zamanda o düzen bozulmasın isteriz.

Taraftar profili olarak sportif başarılı odaklıyız tabi ki ama konu dahilinde yönetim icraatlarıyla (artı ya da eski) yorumlarda çok olduğu için söyledim zaten. çünkü baktığın zaman aslında yönetim sportif başarıda pastaının büyük dilimnde asla değil - Kulübün ekonomisini yönetmek , taraftara hizmet etmek ve kulübün hakkını yedirmemek realitede. Futbol ya da diğer branşların şampiyonluğunda önce takım ve takımdan sorumlu kişiler , en son yönetim gelir benim gözümde.

o nedenle ben SEÇİM baz alındığında takım - saha tarafı kaos içinde değilse , yönetimin esas sorumlu olduğu kısımları tartarım.

Belmas mesela- takım süper değildi ama gene bir şeyler vardı, genç kadro vs . Ama süreç yönetimini BERBAT yaptığı için FT olayları - taraftar bölünmesi - Torrent süreci gibi garip bir süreç yaşadık ve genel kurul hemen indirdi - o açıdan kişilerden ziyade kurul iradesine güvenmek lazım.

Genel kurul denince hep dedeler vs akla gelmemeli - seçim divanlarında üyeler tıpkı bizler gibi aslına (misal yani EskiAçık programındaki Kerem üye - çoğu konuda bizle aynı kafada).

O öyle yapmış - bu koltuk sevdalısı vs gibi ya da "sen unutmuşsun o dönemi heralde" den doğan taraftar tartışmasına gerek yok.

anafikrim: sabırla bekleyip - ama yönetimin devam ama yeni yönetimi yaptıklarıyla tartmanın doğru olduğunu düşünüyorum - ön görülmesi zor bir şey net konuşmak için. Taraftar işlerin o kısmını bilemez.

mesela anket açıldı oy kullanmadım. çünkü:

Dursun Özbek yönetimi : kişi olarak değil tüm yönetim kadrosu olarak baktığım için , Dursun başkan ve Erden timur (ki kadroda değil) dışında yönetimde kimse ne yapıyor - ne işe yarar bir şey yok. İkinci başkan diye oturan adam var orda , hep güzel ortamda çıkıyor ortaya - ne yaptığı belli değil. Önceki seçimi kıl payıyla ve Erden Timur'un birleştiriciliği ile kazandklarını unuttuklarını düşünüyorum ve 2 senedir korumadılar Erden Timur'u yeteri kadar - Sevgi iklimi dediler.

Süheyl Batum yönetimi: benim yanıldığım bir oluşum oldu - ben "tek aday olmasın" diye çıktıklarını zannetmiştim ama işin arkaplanı daha dolu çıktı. Her ne kadar seçim politkasını antipatik bulsamda - konuşmaların zamanı ve tonları karşı tarafa (fenere) karşı doğru olsada , rakip başkana karşı çok yanlış buluyorum.

özetle iki tarafı saha içi ile yorumlayamam çünkü saha içi başarılı - ordaki ortam başarılı (ki bu sezon başındaki tranferler %80 tutmadı - maliyetler boşa gitti de denebilir büyük oranda) .

o zaman diğer konulara bakış açılarını yorumlayabiliriz - neyi nasıl neyle yapma planları var gibisinden. orda da lafta kalıp kalmadıklarını yapacakları gösterir - beceremezlerse , kurul belması yaptığı gibi indirir.

çok uzun olmuş gene farketmedim ama son cümlem :

feneri ele al mesela - 30 k mı artık 40 k mı ne üye var - veriyosun parayı üyesin.. bildiğin zengin tarftar kitlesi ya da parasını verebilen tribün yönetim belirliyor gibi bri şey.

düşünsene tivitter taraftarı profilleri var - akıllısı var - ultra fanatiği var - bunlar başkan seçse bizde berbat halde olabilirdik.
 
Son düzenleme:
dediklerinin tamamında taraftar olarak bakış açısı %100 doğru- başarı oldukça taraftar memnundur. genel bakış açısına tabii ki katılıyorum.

"şu an alınan başarılar sayesinde adamın ve ekibinin gitmesini istemiyorum." demişsin ki doğru tabii taraftar olarak bende başarılı ortamın bozulmasını asla istemem ama sonuç bazlı bir bakış açısı bu. yani velevki Süheyl Batum kazandı 2 sene şampiyon olundu ve Florya projesi başladı - o zamanda o düzen bozulmasın isteriz.

Taraftar profili olarak sportif başarılı odaklıyız tabi ki ama konu dahilinde yönetim icraatlarıyla (artı ya da eski) yorumlarda çok olduğu için söyledim zaten. çünkü baktığın zaman aslında yönetim sportif başarıda pastaının büyük dilimnde asla değil - Kulübün ekonomisini yönetmek , taraftara hizmet etmek ve kulübün hakkını yedirmemek realitede. Futbol ya da diğer branşların şampiyonluğunda önce takım ve takımdan sorumlu kişiler , en son yönetim gelir benim gözümde.

o nedenle ben SEÇİM baz alındığında takım - saha tarafı kaos içinde değilse , yönetimin esas sorumlu olduğu kısımları tartarım.

Belmas mesela- takım süper değildi ama gene bir şeyler vardı, genç kadro vs . Ama süreç yönetimini BERBAT yaptığı için FT olayları - taraftar bölünmesi - Torrent süreci gibi garip bir süreç yaşadık ve genel kurul hemen indirdi - o açıdan kişilerden ziyade kurul iradesine güvenmek lazım.

Genel kurul denince hep dedeler vs akla gelmemeli - seçim divanlarında üyeler tıpkı bizler gibi aslına (misal yani EskiAçık programındaki Kerem üye - çoğu konuda bizle aynı kafada).

O öyle yapmış - bu koltuk sevdalısı vs gibi ya da "sen unutmuşsun o dönemi heralde" den doğan taraftar tartışmasına gerek yok.

anafikrim: sabırla bekleyip - ama yönetimin devam ama yeni yönetimi yaptıklarıyla tartmanın doğru olduğunu düşünüyorum - ön görülmesi zor bir şey net konuşmak için. Taraftar işlerin o kısmını bilemez.

mesela anket açıldı oy kullanmadım. çünkü:

Dursun Özbek yönetimi : kişi olarak değil tüm yönetim kadrosu olarak baktığım için , Dursun başkan ve Erden timur (ki kadroda değil) dışında yönetimde kimse ne yapıyor - ne işe yarar bir şey yok. İkinci başkan diye oturan adam var orda , hep güzel ortamda çıkıyor ortaya - ne yaptığı belli değil. Önceki seçimi kıl payıyla ve Erden Timur'un birleştiriciliği ile kazandklarını unuttuklarını düşünüyorum ve 2 senedir korumadılar Erden Timur'u yeteri kadar - Sevgi iklimi dediler.

Süheyl Batum yönetimi: benim yanıldığım bir oluşum oldu - ben "tek aday olmasın" diye çıktıklarını zannetmiştim ama işin arkaplanı daha dolu çıktı. Her ne kadar seçim politkasını antipatik bulsamda - konuşmaların zamanı ve tonları karşı tarafa (fenere) karşı doğru olsada , rakip başkana karşı çok yanlış buluyorum.

özetle iki tarafı saha içi ile yorumlayamam çünkü saha içi başarılı - ordaki ortam başarılı (ki bu sezon başındaki tranferler %80 tutmadı - maliyetler boşa gitti de denebilir büyük oranda) .

o zaman diğer konulara bakış açılarını yorumlayabiliriz - neyi nasıl neyle yapma planları var gibisinden. orda da lafta kalıp kalmadıklarını yapacakları gösterir - beceremezlerse , kurul belması yaptığı gibi indirir.

çok uzun olmuş gene farketmedim ama son cümlem :

feneri ele al mesela - 30 k mı artık 40 k mı ne üye var - veriyosun parayı üyesin.. bildiğin zengin tarftar kitlesi ya da parasını verebilen tribün yönetim belirliyor gibi bri şey.

düşünsene tivitter taraftarı profilleri var - akıllısı var - ultra fanatiği var - bunlar başkan seçse bizde berbat halde olabilirdik.
Olayın o yönünden bakarsak da bence hata var ise yönetim ile birlikte şu anki muhalefet de de hata var. Koskoca genel kurul var, yönetim kurulu var. Bugüne kadar yapılan hiçbirşey için genel kurulda itiraz edilmemiş, herşey oy birliği ile ya da oynçokluğu ile kabul edilmiş ancak seçim zamanı bir anda bu böyle şu şöyle deniyor.

Transferlere gelince bu sene çok farklı herkesin unuttuğu şu transfer limiti olayı var. Erden Timur bunu uzun uzun açıkladı. İcardi ilk hedefti ve tüm limit ona gittikten sonra Bonservissiz alabileceğimiz oyunculara yöneldik. Bence içlerinde de en uygunlarını aldık. Zaha geldiğinde böyle olabileceğini kim düşünebilirdi? Tete için de keza öyle. Bence bu sezonun 2 transfer hatası var. Ndombele ve köhn ün alınış zamanı. Geri kalanların hepsini bir mantık çerçevesine oturtabiliriz. Angelinho yu da koyarım bu mantık çerçevesine ki bonservis ödemeden oyuncudan çıkmak da bir başarı idi bence.

Ben de yönetimsel çerçevede bakmaya çalışıyorum zaten olaya. Mesela Florya nın durumu konuşuluyor ama Florya nın emlak konuttan alınan kısmı hiç konuşulmuyor. Emlak konuta peşkeş çekildiği söyleniyor ama henüz emlak konut ile yapılan bir anlaşma olmadığı unutuluyor. Bazen Florya nın kalan arazisinin düşük bedele alınmasının protokolünde ileride yapılacak anlaşma şartlarının görüşüldüğünü düşünüyorum. Bakıldığında 20 dönmlük bir arazi üzerinde yapılacak bir yatırımın eleştirilenden çok daha az bir fzibilitesi olacaktı.

Bilmiyorum işte bazı şeyleri yaşamadan göremeyeceğiz. Galatasaray hakkında hayırlısı ne ise o olsun ..
 
Üst Alt