Biz taraftarız. Biz sahadaki başarılar ile mutlu olan başarısızlıklar ile üzülen insanlarız. Saha içerisinde herşey olumluyken niye bir belirsizlik içerisine girelim?
dediklerinin tamamında taraftar olarak bakış açısı %100 doğru- başarı oldukça taraftar memnundur. genel bakış açısına tabii ki katılıyorum.
"şu an alınan başarılar sayesinde adamın ve ekibinin gitmesini istemiyorum." demişsin ki doğru tabii taraftar olarak bende başarılı ortamın bozulmasını asla istemem ama sonuç bazlı bir bakış açısı bu. yani velevki Süheyl Batum kazandı 2 sene şampiyon olundu ve Florya projesi başladı - o zamanda o düzen bozulmasın isteriz.
Taraftar profili olarak sportif başarılı odaklıyız tabi ki ama konu dahilinde yönetim icraatlarıyla (artı ya da eski) yorumlarda çok olduğu için söyledim zaten. çünkü baktığın zaman aslında yönetim sportif başarıda pastaının büyük dilimnde asla değil - Kulübün ekonomisini yönetmek , taraftara hizmet etmek ve kulübün hakkını yedirmemek realitede. Futbol ya da diğer branşların şampiyonluğunda önce takım ve takımdan sorumlu kişiler , en son yönetim gelir benim gözümde.
o nedenle ben SEÇİM baz alındığında takım - saha tarafı kaos içinde değilse , yönetimin esas sorumlu olduğu kısımları tartarım.
Belmas mesela- takım süper değildi ama gene bir şeyler vardı, genç kadro vs . Ama süreç yönetimini BERBAT yaptığı için FT olayları - taraftar bölünmesi - Torrent süreci gibi garip bir süreç yaşadık ve genel kurul hemen indirdi - o açıdan kişilerden ziyade kurul iradesine güvenmek lazım.
Genel kurul denince hep dedeler vs akla gelmemeli - seçim divanlarında üyeler tıpkı bizler gibi aslına (misal yani EskiAçık programındaki Kerem üye - çoğu konuda bizle aynı kafada).
O öyle yapmış - bu koltuk sevdalısı vs gibi ya da "sen unutmuşsun o dönemi heralde" den doğan taraftar tartışmasına gerek yok.
anafikrim: sabırla bekleyip - ama yönetimin devam ama yeni yönetimi yaptıklarıyla tartmanın doğru olduğunu düşünüyorum - ön görülmesi zor bir şey net konuşmak için. Taraftar işlerin o kısmını bilemez.
mesela anket açıldı oy kullanmadım. çünkü:
Dursun Özbek yönetimi : kişi olarak değil tüm yönetim kadrosu olarak baktığım için , Dursun başkan ve Erden timur (ki kadroda değil) dışında yönetimde kimse ne yapıyor - ne işe yarar bir şey yok. İkinci başkan diye oturan adam var orda , hep güzel ortamda çıkıyor ortaya - ne yaptığı belli değil. Önceki seçimi kıl payıyla ve Erden Timur'un birleştiriciliği ile kazandklarını unuttuklarını düşünüyorum ve 2 senedir korumadılar Erden Timur'u yeteri kadar - Sevgi iklimi dediler.
Süheyl Batum yönetimi: benim yanıldığım bir oluşum oldu - ben "tek aday olmasın" diye çıktıklarını zannetmiştim ama işin arkaplanı daha dolu çıktı. Her ne kadar seçim politkasını antipatik bulsamda - konuşmaların zamanı ve tonları karşı tarafa (fenere) karşı doğru olsada , rakip başkana karşı çok yanlış buluyorum.
özetle iki tarafı saha içi ile yorumlayamam çünkü saha içi başarılı - ordaki ortam başarılı (ki bu sezon başındaki tranferler %80 tutmadı - maliyetler boşa gitti de denebilir büyük oranda) .
o zaman diğer konulara bakış açılarını yorumlayabiliriz - neyi nasıl neyle yapma planları var gibisinden. orda da lafta kalıp kalmadıklarını yapacakları gösterir - beceremezlerse , kurul belması yaptığı gibi indirir.
çok uzun olmuş gene farketmedim ama son cümlem :
feneri ele al mesela - 30 k mı artık 40 k mı ne üye var - veriyosun parayı üyesin.. bildiğin zengin tarftar kitlesi ya da parasını verebilen tribün yönetim belirliyor gibi bri şey.
düşünsene tivitter taraftarı profilleri var - akıllısı var - ultra fanatiği var - bunlar başkan seçse bizde berbat halde olabilirdik.