TARİHTE BUGÜN: Manchester United 3-3 Galatasaray

İzleyemediğim için üzüldüğüm, tarihimizde ise iyi ki var dediğim Ümit Aktan'ın yorumu ile eşşizleşmiş, ''bizim Arif'in maçı'' dır.
 
Elimizde bayraklarla caddede konvoya katıldığımız dönüm noktası maçımız..Yıkılmıştı ortalık keza biz de delirmiştik...Yalnız son dk.'larda Cantona'nın golüne bayağı üzülmüştüm yahu. Manchester'ın bana göre en önemli neslinin olduğu kadroydu,tüm dünyayı şaşırtmıştık. Tabii tatsız olaylar da oldu..Pkk sempatizanlarının sahaya girmesinden tutun da İngilizlerin Schmeichel'a protestoları neticesinde yaka paça dışarı atılması bir taraftarın onun tarafından ve bunu müteakip bizim Hakan,Arif ile Kubilay'ın Schmeichel'a tepkileri vb. birçok detayla unutulmaz bir maçtı...

Ümit Aktan'ın Arif'in golünden sonra "tüm Schmeichel'lar gelse o topu çıkartamaz" tarzında yorumu da süperdi :D

Galatasaray'ın 90'lardan itibaren Avrupa'daki ve Türkiye'deki yükselişinin habercisidir bu maç.
 
Kubi de çok iyi oyuncuydu be:) o maç hayrettin değilde muslera gibi bi kalecimiz olsaydı çok farklı olurdu çook
 
Falco tugay orta sahaya bak gerçekten inanılmaz bir kadroydu..

Boşuna demiyoruz eski futbolculardaki liderlik,yetenek ve karizma daha fazlaydı diye..Şimdi defansif ve tedbir oyunundan futbolcularda kapasite olsa bile geliştiremiyorlar kendilerini. Yerli olarak çöp bir nesil şu anki misal.
 
Kubilay T. gelmiş geçmiş en karizmatik topçudur.
 
Asla unutamadığım maç... Askere gitmeye gün sayıyordum. Kendi paramla yeni bir TV almıştım. Kutusundan hiç çıkarmamıştım.
Fenerli babam ve kardeşim " Nasılsa fark yiyeceksiniz ,boşver izleyipte ne yapacaksın" deyince o TV yi kutusundan çıkardım ve salona kurdum.
Maçın başında 2 gol gelince ManUtd'tan, izlemeyeceklerini söyleyen kardeşim ve babam sevinç çığlıklarıyla benimle dalga geçmeye başladılar.
Ardından gelen Galatasaray golleriyle bu sefer ben onların oturduğu odaya gittiğimde " Biz dizi izliyoruz. Noluyor " moduna girdiklerinde ; " ManUtd golleri gelince izliyordunuz ama" demiştim.

3 Kasım'da oynanan rövanştaki maça gitmek için çok uğraştım ama bilet bulamadım. Ama maçın bitiminde gece 01'de otobüse binip soluğu İstanbul'da aldım.
O dönemki Topkapı otogarında iner inmez aldığım gazetede Galatasaray'ın sabah 9.30 da idmanı var haberini görünce çok sevindim.
Hemen otogarının önünden geçen çekmece otobüsüne binip Cennet-Beşyol kavşağında indim. Sonra oradan geçen Florya minübüsüyle istikamet FLORYA...
Sağolsun şöför beni tesislerin kapısına kadar götürdü. Ama tesise geldiğimde şaşkındım. Benden başka kimse yoktu.
O gün tesislere görevlilerden sonra ilk gelen bendim. Hatta futbolculardan bile önce...

Sonra sırasıyla gelmeye başladılar; Uğur,Arif,Erdal,Yusuf,Hayrettin...Teknik Direktör Holman ve diğerleri...Bu arada 4 tane daha liseli kız geldi. Sonra biraz daha seyirci... İdman başladı.
O zaman ne cep telefonu var ne de yanımda fotoğraf makinesi. Sadece zihnimde kalan bir anı. Şimdi olsa herhalde onlarca fotoğrafım olurdu.İmzalı forma vs...

Hey gidi günler.
 
stumpf reyiz de saglamdi..

Buzdolabı gibi adamdı :D Yalnız bizdeki Alman ekolü cuk diye oturmuştu o senelerde. Gerçi Türkiye'de de öyle bir moda vardı. Saftig vardı misal..Hayrettin Yugoslavca küfür etmişti antremanda,kadro dışı kalmıştı :D :D
 
Koca yusuf erdal rocky muhammet uğur mustafa prekazi çok güzel zamanda Aşık olduk takıma bee valahi sakızın içinden çıkan adamları odamın duvarına yapıştırıyordum :) hala aynı heyecanı yaşıyorum iyiki bu renklere aşığım iyiki Galatasaraylıyım..
 
Bu arada maç deplasmanda idi. Yani Manchester Utd. 3-3 Galatasaray ;)

b96zseucaaaknb9.jpg
 
Son düzenleme:
Baslik yanlis, tersi olmali :)
 
Kubilay reyiz nerelerde şimdi nşye koptu futboldan
 
Asla unutamadığım maç... Askere gitmeye gün sayıyordum. Kendi paramla yeni bir TV almıştım. Kutusundan hiç çıkarmamıştım.
Fenerli babam ve kardeşim " Nasılsa fark yiyeceksiniz ,boşver izleyipte ne yapacaksın" deyince o TV yi kutusundan çıkardım ve salona kurdum.
Maçın başında 2 gol gelince ManUtd'tan, izlemeyeceklerini söyleyen kardeşim ve babam sevinç çığlıklarıyla benimle dalga geçmeye başladılar.
Ardından gelen Galatasaray golleriyle bu sefer ben onların oturduğu odaya gittiğimde " Biz dizi izliyoruz. Noluyor " moduna girdiklerinde ; " ManUtd golleri gelince izliyordunuz ama" demiştim.

3 Kasım'da oynanan rövanştaki maça gitmek için çok uğraştım ama bilet bulamadım. Ama maçın bitiminde gece 01'de otobüse binip soluğu İstanbul'da aldım.
O dönemki Topkapı otogarında iner inmez aldığım gazetede Galatasaray'ın sabah 9.30 da idmanı var haberini görünce çok sevindim.
Hemen otogarının önünden geçen çekmece otobüsüne binip Cennet-Beşyol kavşağında indim. Sonra oradan geçen Florya minübüsüyle istikamet FLORYA...
Sağolsun şöför beni tesislerin kapısına kadar götürdü. Ama tesise geldiğimde şaşkındım. Benden başka kimse yoktu.
O gün tesislere görevlilerden sonra ilk gelen bendim. Hatta futbolculardan bile önce...

Sonra sırasıyla gelmeye başladılar; Uğur,Arif,Erdal,Yusuf,Hayrettin...Teknik Direktör Holman ve diğerleri...Bu arada 4 tane daha liseli kız geldi. Sonra biraz daha seyirci... İdman başladı.
O zaman ne cep telefonu var ne de yanımda fotoğraf makinesi. Sadece zihnimde kalan bir anı. Şimdi olsa herhalde onlarca fotoğrafım olurdu.İmzalı forma vs...

Hey gidi günler.

okurken yaşadım sanki
 
Güzel günlerdi. Bir kış günü sobanın çatırdayan sesiyle maçı babamla beraber izlemiştim. Ondan gizli devre arasında sigara içerken yaşadığım korku ve heyecan ve bir o kadar da bunun vermiş olduğu haz da apayrıydı.:)
 
guzel anilar var

izleyenler soyle anlatsa biraz daha, bizde okusak ne olur sanki?
 
O maçı unutmak mümkünmü yahu ,
babamla beraber kendimizden o kadar geçmişiz gibi ne kadar bağırmışsak üst komşu evde kavga yapıyoruz sanmış :oley: ,,
birde hatırlarım sınıfımızın 1 tane kargasporlusu haricinde yarısı fenerli yarısı Galatasaraylıydı ,, kuralar çekildiğinde az dalga geçmemişti fenerliler fark yememizi bekleyip istiyorlardı.
Birde maç sırasında hatırlarsınız Arif'in golünü bu ülkede kimse canlı seyredemedi , çünkü maç sırasında reklam alınıyordu ve o anda reklam vardı ,, gıcık tipli bir herifti hatta aynı reklamda tekrar tekrar döndürülen !
O sezon Hayrettin'in zirve noktasıydı o maçtada çok iyiydi ,, 2. yarıda bir pozisyonda auta giden topa hamle yapar gibi yapıp bir feyk atmıştı seyirciye ,,
1993-94 sezonunun geneli ama bu maç gibiydi çok güzeldi mesela Şampiyonlar ligi grubunda içerdeki Barça maçında Romario'nun Hayrettin ile karşı karşıya şandel vuruş yapıp Hayrettinin kurtarışı o anda kalpten gidecek olmam ....
O günlerin zevki heyecanı kalitesi herşeyi çok güzeldi :red:
 
Geri
Üst Alt