Sınır tabi ki de kalksın.
Kalkarken getirilen kurallar da
1. 18'de alt yapıdan en az 1, Türkiye de yetişmiş en az 2 oyuncu bulundurma zorunluluğu
2. Belirli sayıda milli olmamış ( genç, ümit, A Milli düzeyde ayrı ayrı kriterler ile) yabancı oyuncuların transfer edilememesi
3. Alt yapıdan oyuncu çıkarıp 11'de sürekli oynatan takımlara oynatma teşvik'i verilmesi
2.madde için kriter
1. 21 yaş oyuncular için genç ve Ümit Milli takımlar da %70'in üzerinde kadroya çağrılma, ve %60'ın üzerinde oynama zorunluluğu
2. 19 yaş altı oyuncuların transferinde genç takımlarda (U19, U17) ülkelerinin milli takımlarında %70 oynama zorunluluğu
3. 18 yaş altı oyuncuların transferinde alt yaş kategorilerinin toplamında %80 oynama zorunluluğu
Şu kararları uygulasınlar 1-2 sene içinde ligde ki orta kalite ve civarında ki bütün yerliler (E.Frankfurt, Montpellier, R.Betis, Vitesse), biraz üst kalite de olanlar da ( B.Mönchengladbach, Lazio, Twente, PSV, Rubin Kazan... gibi takımlara gitmeye başlar)
Birincisi oralarda oynamak için gelişmek ve çalışmak zorunda olduğunun farkına varacaklar ve çalışacaklar.
Örnek olarak da Arda'nın Atletico'da çok daha üst düzey bir oyuncuya dönüşmesi, Tugay'ın 30'undan sonra kariyerinin en parlak 5-6 senesini Blackburn'de geçirmesi, Gökdeniz'in futbolunun son yıllarda çok olgunlaşması, Nihat'ın Sociedad gibi vasat bir takımda bir yıldıza dönüşmesi verilebilir.
Bu adamlar bu ülke de sıradan halleri ile kalsa hepimizin diline düşmüş ve düşme noktasına gelmiş isimlerdi.
Yurt dışına çıkıp gerileyen tek isim Emre Belözoğlu'dur herhalde ki o da türünün ayrı bir örneği olduğu için sayılmaz.