Ben evimin balkonunda bir yandan bizim maçı seyrediyordum, diğer yandan evin karşısındaki Fenerbahçeliler Derneği'ndeki kutlamaları, eğlenceleri izliyordum. Sokak bangır bangır dönemin şarkılarıyla inliyordu. Hoş bir ortam vardı. Millet eğleniyordu. Maç uzayıp ortam gerginleştiğinde müzik sustu, herkes sustu. Bende de heyecan oluştu Fenerbahçe maçını izlemeye başladım.
Ve maçın bittiği o an... Evde sevinçten derneğin üstüne atlayasım geldi de o cesareti bulamadım. Ama Fenerbahçeliler Derneği'ni tüm Galatasaraylıların görmesi lazımdı. O sportif hazzı onca yıl geçti hala yaşamadım. Koca çam ağacını yaktılar. Bağıranlar, sinir krizi geçirenler, kaldırımda yerde yatanlar, boş boş bir noktaya bakanlar. Sokakta infial vardı. Ben de üzerimdeki Galatasaray formasını kamufle ederek sakince, kimsenin yüzüne bakmadan sokağın başında beni bekleyen kuzenimin yanına gidip kutlama yerine gittim. Gerçekten unutulmayacak bir şampiyonluktu.