Öncelikle Galatasaraylı arkadaşlara enseyi hemen karartmamalarını tavsiye ediyorum. Ligin daha başı yahu!
Tüm sayfalara baktım. Çoğu arkadaşın diline dolanmış bazı hurafelere, saçmalıklara değinip maça geçeceğim.
1. Fenerbahçe balla falan kazanmıyor.
2. Fenerbahçe düne kadar iyi futbol oynamadı ama kötü futbol da oynamadı.
(Bu önemli bir nokta.)
3. Fenerasyon diye bir şey yoktur, o bunu dillendirenlerin hayal ürünüdür.
4. Hele hele hakemlerin Fenerbahçe'yi kolladığını iddia etmek safdilliktir.
(Her takıma olduğu gibi zaman zaman lehimize hakem hataları olduğu doğrudur ama dünkü Kuddusi Müftüoğlu'nun, ki kendisi Galatasaraylı'dır, bizi kolladığını yazmak kör fanatizmden başka bir şey olamaz.)
5. İddia edildiği gibi maçın başından sonuna kadar küfür edilmedi, uydurmayın! Hakemin hatalı kararları sonrası taraftarın en sonunda isyan etmesiyle gelen kısa süreli "Kuddusi n'oluyor, oran buran oynuyor"
tezahüratıyla 2. golden sonra Galatasaray ve Beşiktaş'a edilen en fazla 2-3 dakika süren tezahürat haricinde bir şey olmadı.
(Statta olduğum için bu kadar rahat söyleyebiliyorum.)
Bu noktaları açığa kavuşturduktan sonra gelelim maça.
Bu sezonki en iyi futbolunu oynadı Fenerbahçe. "Taş gibi" Gençlerbirliği'ne oynama imkanı tanımadı. Biz Fenerbahçe taraftarının alışık olmadığı bir şey yaptı Fenerbahçeli oyuncular, tüm maç boyunca pres yaptılar. Koştular, hırsla mücadele ettiler. Dünkü skor, gerçekten de sahadaki oyunun hakkıydı.
Vites küçülttüğümüz ya da konsantrasyon eksikliği yaşadığımız anlarda Gençlerbirliği'nin bulduğu pozisyonlar da oldu ama o pozisyonlar da Volkan'ın başarısı sayesinde bir sıkıntı yaratmadı.
Herkes "Alex" diyor ama maçın adamı Emre'ydi. Ardından Volkan, Alex ve Cristian geldi. Dos Santos haricinde takım çok iyiydi aslında. O beğenilmeyen Güiza'nın ilk goldeki katkısı, Güiza'nın futbolu bildiğini, usta işi bir oyuncu olduğunu gösterir nitelikteydi. Bu demek değildir ki Güiza süper. Hayır, hala son vuruş konusunda gelişmesi gerekiyor ama takıma katkısı da yadsınamaz.
Kazım'ın yokluğunda forma bulan Mehmet Topuz'la fizik kuvveti artmıştı dünkü Fenerbahçe'nin. Mehmet hem takımı ileri taşımada, hem de rakibe müdahalede görevini layıkıyla yaptı.
Fenerbahçe'nin dünkü kazanımlarından biri de Özer'di. Klas bir oyuncu olduğunun ve ilerde bize çok faydalı olacağının sinyallerini verdi.
Kısaca, uzun zamandır bu kadar iyi ve keyif veren bir Fenerbahçe izlememiştim. Dünkü futbolla Fenerbahçe, Galatasaray dahil ligdeki tüm takımları yenebileceğini göstermiştir.
İşin bir de şu yanı var. Tamam, bu kapasite takımda var ama bundan önceki kötü olmayan ama iyi de olmayan oyunları nasıl açıklayacağız o zaman? Galatasaray'ın iyi gününe denk gelir de böyle bir oyun sergilersek ne olur? O nedenle daha sağlıklı bir değerlendirme yapmak için Fenerbahçe'nin dünkü futbolunun süreklilik arz edip etmeyeceğine bakmak gerekecektir.
8'de 8'le kırılan rekor ilelebet devam etmeyecektir, bunu Alex de dile getirmiş zaten. Bu yenilmezliği sonlandıracak takım Galatasaray da olabilir 3 hafta sonra, gayet doğal.
(Tercih etmem, ayrı mesele! ) O nedenle ligi şimdiden bitmiş kabul etmek sizin açınızdan da, bizim açımızdan da doğru değil.
Art niyet aramaksızın ve komplo teorileri üretmeksizin bakıldığında durum bu.
Sevgiler...
NOT: Bugüne kadar gittiğim hiçbir Galatasaray maçını kaybetmediğimizi belirtmek isterim ve 3 hafta sonra yine stattaki yerimi alacağım. Totemse totem, kardeşim!