Öncelikle Galatasaray taraftarının bir özeleştiri yapması gerek.
Bizler Rijkaard ile total futbol makaleleri yazmış , Fatih Terim giderken Avrupa'da kariyer yapmış Hocaları gözümüzde çok büyütmüş , Hamza Hamzaoğlu ile Ferguson'umuz olacak bize yıllarca hizmet edecek hayalperestliğine girmiş , Riekerink ile genç ve modern futbol anlayışı olan bir Galatasaray'a kavuşacağımız yanılgısına düşmüş bir taraftar grubuyuz.En azından okuyan, takip eden , forumlarda yatıp kalkan üretken kesim böyle.
Lafı uzatmayalım , Rijkaard döneminden itibaren sosyal medyayı çok aktif kullanan bir taraftar profiline sahibiz , çok heyecanlı ve takımına bağlı olsak da duygusal yapımız objektif değerlendirme yapmamıza engel teşkil ediyor gibi..
Günümüze gelecek olursak , ben de dahil olmak üzere Riekerink'e ( belki de beyefendi kişiliğine rağmen net tutumu ve söylemleri sebebiyle ) toz kondurmayan , methiyeler düzen, henüz oyun anlayışı ve istatistikleri oturmadan şampiyonluk şarkıları söyleyen bizler tekrar bu hayal dünyasına düşmeden oturup düşünmeliyiz.
Igor Tudor çok gelecek vaadeden bir hoca profili çiziyor, maçlarda oyuna müdahalesi , şevki arzusu ve takıma bunu aşılaması takdire şayan.Ancak genç ve deneyimsiz bir hoca.Eğer aynı yanlışa düşer ve takdir/eleştiri dozumuzu ayarlamazsak yine üzülen biz oluruz diye endişe ediyorum.
Galatasaray taraftarı sosyal medyada o kadar aktif ki , transfer yaptıran , hoca değiştiren , yönetimleri baskıya ve istifaya zorlayan bir güce sahibiz.Tam da bu noktada yarattığımız polyannacılık da bir o kadar takımımıza zarar veriyor.
Altını çizmek istediğim bir nokta var ; Riekerink'e yandaş medya tarafından yapılan eleştiriler ve ahlaksız söylemler hep başarılı olduğu zaman diliminde yapılmıştır.Galatasaray taraftarının hocasına bu kadar çok sahip çıkması da aslında bu yüzdendir.İşte bu dilemma belki de daldığımız rüyadan geç uyanmamıza sebep oldu.Oysa ki devre arasında bu baskıyı kurabilsek , yeterli ve doğru transferler yapılabilse yada hoca değiştirilse şu an şampiyonluk şansımız çok daha yüksek olacaktı.
Bundan sonra kendi takımını kurma şansı olmayan Tudor için büyük beklentilere girmeden , eleştiri dozunu doğru ayarlayarak , medyadaki söylemleri tartıp filtreden geçirerek kulubümüze sahip çıkıp en hayırlısını umut etmekten başka çare yoktur.O yüzden derim ki , ilk haftalardan itibaren en ufak olumlu emareyi bir kıvılcımdan alev topuna çevirmemeli ve objektif şekilde biraz geriden izlemeliyiz.Böylece kim gerçekten doğru eleştirilerde bulunuyor , kim aslında yorumlarıyla zarar vermek istiyor daha net görme imkanımız olur.
Herşeyin en güzeli , en hayırlısı olsun diyelim.Tudor'a bol şans diliyorum , Galatasaray tarihinin en donanımsız en vizyonsuz yönetimi altında çalışacak, umarım yönetim anlayışından taviz vermeden elinden geleni yapar ve bize umut verir.
Bizler Rijkaard ile total futbol makaleleri yazmış , Fatih Terim giderken Avrupa'da kariyer yapmış Hocaları gözümüzde çok büyütmüş , Hamza Hamzaoğlu ile Ferguson'umuz olacak bize yıllarca hizmet edecek hayalperestliğine girmiş , Riekerink ile genç ve modern futbol anlayışı olan bir Galatasaray'a kavuşacağımız yanılgısına düşmüş bir taraftar grubuyuz.En azından okuyan, takip eden , forumlarda yatıp kalkan üretken kesim böyle.
Lafı uzatmayalım , Rijkaard döneminden itibaren sosyal medyayı çok aktif kullanan bir taraftar profiline sahibiz , çok heyecanlı ve takımına bağlı olsak da duygusal yapımız objektif değerlendirme yapmamıza engel teşkil ediyor gibi..
Günümüze gelecek olursak , ben de dahil olmak üzere Riekerink'e ( belki de beyefendi kişiliğine rağmen net tutumu ve söylemleri sebebiyle ) toz kondurmayan , methiyeler düzen, henüz oyun anlayışı ve istatistikleri oturmadan şampiyonluk şarkıları söyleyen bizler tekrar bu hayal dünyasına düşmeden oturup düşünmeliyiz.
Igor Tudor çok gelecek vaadeden bir hoca profili çiziyor, maçlarda oyuna müdahalesi , şevki arzusu ve takıma bunu aşılaması takdire şayan.Ancak genç ve deneyimsiz bir hoca.Eğer aynı yanlışa düşer ve takdir/eleştiri dozumuzu ayarlamazsak yine üzülen biz oluruz diye endişe ediyorum.
Galatasaray taraftarı sosyal medyada o kadar aktif ki , transfer yaptıran , hoca değiştiren , yönetimleri baskıya ve istifaya zorlayan bir güce sahibiz.Tam da bu noktada yarattığımız polyannacılık da bir o kadar takımımıza zarar veriyor.
Altını çizmek istediğim bir nokta var ; Riekerink'e yandaş medya tarafından yapılan eleştiriler ve ahlaksız söylemler hep başarılı olduğu zaman diliminde yapılmıştır.Galatasaray taraftarının hocasına bu kadar çok sahip çıkması da aslında bu yüzdendir.İşte bu dilemma belki de daldığımız rüyadan geç uyanmamıza sebep oldu.Oysa ki devre arasında bu baskıyı kurabilsek , yeterli ve doğru transferler yapılabilse yada hoca değiştirilse şu an şampiyonluk şansımız çok daha yüksek olacaktı.
Bundan sonra kendi takımını kurma şansı olmayan Tudor için büyük beklentilere girmeden , eleştiri dozunu doğru ayarlayarak , medyadaki söylemleri tartıp filtreden geçirerek kulubümüze sahip çıkıp en hayırlısını umut etmekten başka çare yoktur.O yüzden derim ki , ilk haftalardan itibaren en ufak olumlu emareyi bir kıvılcımdan alev topuna çevirmemeli ve objektif şekilde biraz geriden izlemeliyiz.Böylece kim gerçekten doğru eleştirilerde bulunuyor , kim aslında yorumlarıyla zarar vermek istiyor daha net görme imkanımız olur.
Herşeyin en güzeli , en hayırlısı olsun diyelim.Tudor'a bol şans diliyorum , Galatasaray tarihinin en donanımsız en vizyonsuz yönetimi altında çalışacak, umarım yönetim anlayışından taviz vermeden elinden geleni yapar ve bize umut verir.