Türkiye'den Göç Etme ve Yurtdışında İş İmkanları - Sayfa 59 | GSCimbom - En İyi Galatasaray Taraftar Portalı ve Forumu

Türkiye'den Göç Etme ve Yurtdışında İş İmkanları


Öğretmenlerin ek ders, sağlık görevlilerin de döneri falan oluyor. Direkt düz memur değilsen 15 bine yaklaşır toplam gelir.
Evet. Kendimden örnek verecek olursam;

Şube Müdürü olarak suan istese emekli olabilecek bir yakinim son zamdan önce 5.500 TLnin biraz üstünde net ücret aliyordu. Simdi 6'yi gecmistir muhtemelen. Esi emekli ve daire sefiydi. O da emekli maasi olarak 3 bin TL'ye yakin aliyor suan, hatta gecmis olmali az da olsa. Hizmet yili ikisinin de +25. Tabloyu onlarin verilerine göre degerlendirirsem maaslar dogru görünüyor.
 
Evet. Kendimden örnek verecek olursam;

Şube Müdürü olarak suan istese emekli olabilecek bir yakinim son zamdan önce 5.500 TLnin biraz üstünde net ücret aliyordu. Simdi 6'yi gecmistir muhtemelen. Esi emekli ve daire sefiydi. O da emekli maasi olarak 3 bin TL'ye yakin aliyor suan, hatta gecmis olmali az da olsa. Hizmet yili ikisinin de +25. Tabloyu onlarin verilerine göre degerlendirirsem maaslar dogru görünüyor.
Nerede çalışıyor ya da çalışmıştı
 
Bir cogunuza sacma gelecek ama Kas'ta gun dogumunu, Nemrut'ta gun batimini izlememissen, Agri Dagi'ni eteklerinden izlemissen, Ishak Pasa Sarayi'ni gormemissen, Kars havasini icine cekmemissen, Trabzon'da hamsili pilav yememissen, Konya'da Mevlana muzesine gitmemissen, Urfa'da Balikli Golu gormemissen, Sumela'ya cikmamissan... mesela Duzce'de findik toplamissan, Burdur'da pancar capalamamissan.... herkes Bodrum'a giderken sen az otede kimsenin bilmedigi Akbuk'te denizen girmemissen, Kapadokya'da magara kiliseleri, cuke benzeyen peri bacalarini, yet alti sehierini gormemissen, Ankara'da sabah Anadolu Uygarliklari ve Medeniyetleri Muzesine gitmemis, oglen de yolun uzerindeki lokantada manti yememis, Anitkabir'e gidip sukranlarini sunmamissan.... Uskudar'da kanaat lokantasinda binbir turlu yemeklerden hangisini yesem diye dusunup kararsiz kalmamissan, Istiklal'de tavuk suyuna limon sıkıp icmemissen.... yuksek kaldirimda gezinmemissen, pavyona, Maksim gazinosuna gitmemissen.... Cicek pasajinda efkar dagitmamissan, Vefa'da boza icmemissen.... mahalle maci yapmamissan, komsunun camini kirmamissan, Gungoren Stadi'nda amator lig maci izlememis, Ali Sami Yen'de oley cekmemis, Saracoglu'nda Inbe fener diye bagirmamis, Inonu'de okulu asıp milli maca gitmemissen.... Galata Kulesin'den, Camlica Tepesi'nden, Beyazit'taki herhangi bir hanin catisindan, Piyer Loti'den Halic-Bogaz manzarasi seyretmemissen, Sahaflar'da, Selanik Pasaji'nda, Aksaray Koprualti'nda, Mahmutpasa'da, Dogubank'ta, Carsamba Pazari'nda alisveris yapmamissan, Kumburgaz'da Marmara denizine, Kilyos'ta Karadeniz'e girmemissen.... Canakkale'de Sehitligi ziyaret etmemissen, Pamukkale'nin travertenlerinde pacalarini dizine kadar siyirip sicacik suya girmemissen, Truva'yi, Efes'i gezmemissen, Bergama'da, Aspendos'ta sahnede haykirmamissan, Ayasofya'nin mozaiklerini, Kariye'nin fresklerini gormemissen, Topkapi Sarayi'ni gezmemissen, Kutsal Emanetler'de Kuran-I Kerim'i dinlerken duygulanmamissan, Ramazan ayinda kucucuk mahalle caminde sıkış tıkış teravih namazi kilmamissan, dolup tasan koruklu belediye otobusune en arka kapidan binip biletini elden ele sofore kadar uzattirmamissan..... Kasim ayinda Rum sevgilinle birlikte kasvetli bir sonbahar gunu Ada vapuruna binip 1.5 saat fokur fokur dalgali denizde yol almamissan, Taksim parkinda el ele yururken yagmur basladiginda Istiklal'deki pasajlardan birine kendini atip rastgele bir film izlememissen..... ve memleketin daha nice guzel yerlerini gormemis, kucuk buyuk bir cok hayati yasamamis, mezarliklardan gecerken kendini yalniz ve fakir, ilkokulda, lisede, universitede kantinden bir simit bir cay alip arkadaslarinla paylasirken zengin hissetmemissen, kalan uc kurusu at yarisinda kaybedip tekrar fakirlesmemissen... Pazar sabahlari kardeslerinle gazetenin spor sayfalari icin kavga etmemis, sobada ekmek, sucuk kizartmamis, yumurta kaynatmamis, cay yapmamissan..... kardesin kardesi vurdugu, daha ilkokula giderken bir takim abilerin seni cevirip sagci misin solcu musun diye sordugu, evinizin camindan rastgele kursun girdigi, subaylarin televizyondan devrim yapildigini acikladigi gunleri gormemissen.... ve her seye ragmen gulemissen.... ve daha nice guzellikleri, cirkinlikleri gormemis duymamissan Turkiye'de yasadim diyemezsin ki. Bugun yasadigimiz hayat degil ki. Kendimizi kandirmayalim. Hic bir hissiyat, maneviyat kalmadi. Herkes tuttugunu opuyor, birbirlerine laf sokusturmak icin cabaliyor. Gelenek, goreneklerimiz, kulturumuz yok olup gitti. Ozumuzu kaybettik. Yeni nesil icin uzuluyorum dogrusu.

Ben Istanbul'da dogdum buyudum. Cocuklugumda her mevsimi ayri guzeldi Istanbul'un. Yazin 40 derece sicagini da kisin gogsunu delen ruzgarini da ozluyorum. Otobuse, taksiye binmek varken saatlerce yururdum. Fatih'ten Cerrahpasa'ya okula giderken diz boyu kardan gectigim gunler bile guzeldi diyebiliyorum simdi. Ama yok. Bugunku Istanbul'a donmem. Guzelim sehrin a.q.lar.

Herkesin beklentileri, tatmin olacaklari seviyeler degisik. Ben eger bana hizmet versin diye oy atip sectigim adam tarafindan ha bire azarlanacaksam orada oturamam. Ben esek gibi calisirken kendileri odedigim vergilerle saraylarda gununu gun edecekse, orada oturamam. Hakkimi aramark icin gittigim karakolda haksiz duruma dusurulup bir de dayak yiyeceksem, orada oturamam. Sesimi cikartmak istedigimde yuzume biber gazini yiyeceksem, orada oturamam. Cocugumu okutmak icin ya imam hatip ya ozel okul diye diretirlerse orada oturamam. 5 km'lik yolu iki saatte gideceksem, Allah'in dagindan gelmis taksici ile minibuscu ile benim olan yolu vermedim diye kafa goz gireseceksem, orada oturamam. Elin pis Suriyelisi atm'den maas cekerken, 80 yasindaki ninem, dedem dilenmemek icin mendil saticam diye ugrasacaksa orada oturamam. Eskiden sabahin icine kadar disarilarda dolanirdik. Simdi en gec saat 9'da evde guvende hissetmek istiyorum kendimi.

Simdilik tatilden tatile gelir cayimi icer giderim. On sene sonra emekli olacak kadar biriktirebilmissem hic degilse uc bes ay kalacagim bir yer bakarim.
 
Bir cogunuza sacma gelecek ama Kas'ta gun dogumunu, Nemrut'ta gun batimini izlememissen, Agri Dagi'ni eteklerinden izlemissen, Ishak Pasa Sarayi'ni gormemissen, Kars havasini icine cekmemissen, Trabzon'da hamsili pilav yememissen, Konya'da Mevlana muzesine gitmemissen, Urfa'da Balikli Golu gormemissen, Sumela'ya cikmamissan... mesela Duzce'de findik toplamissan, Burdur'da pancar capalamamissan.... herkes Bodrum'a giderken sen az otede kimsenin bilmedigi Akbuk'te denizen girmemissen, Kapadokya'da magara kiliseleri, cuke benzeyen peri bacalarini, yet alti sehierini gormemissen, Ankara'da sabah Anadolu Uygarliklari ve Medeniyetleri Muzesine gitmemis, oglen de yolun uzerindeki lokantada manti yememis, Anitkabir'e gidip sukranlarini sunmamissan.... Uskudar'da kanaat lokantasinda binbir turlu yemeklerden hangisini yesem diye dusunup kararsiz kalmamissan, Istiklal'de tavuk suyuna limon sıkıp icmemissen.... yuksek kaldirimda gezinmemissen, pavyona, Maksim gazinosuna gitmemissen.... Cicek pasajinda efkar dagitmamissan, Vefa'da boza icmemissen.... mahalle maci yapmamissan, komsunun camini kirmamissan, Gungoren Stadi'nda amator lig maci izlememis, Ali Sami Yen'de oley cekmemis, Saracoglu'nda Inbe fener diye bagirmamis, Inonu'de okulu asıp milli maca gitmemissen.... Galata Kulesin'den, Camlica Tepesi'nden, Beyazit'taki herhangi bir hanin catisindan, Piyer Loti'den Halic-Bogaz manzarasi seyretmemissen, Sahaflar'da, Selanik Pasaji'nda, Aksaray Koprualti'nda, Mahmutpasa'da, Dogubank'ta, Carsamba Pazari'nda alisveris yapmamissan, Kumburgaz'da Marmara denizine, Kilyos'ta Karadeniz'e girmemissen.... Canakkale'de Sehitligi ziyaret etmemissen, Pamukkale'nin travertenlerinde pacalarini dizine kadar siyirip sicacik suya girmemissen, Truva'yi, Efes'i gezmemissen, Bergama'da, Aspendos'ta sahnede haykirmamissan, Ayasofya'nin mozaiklerini, Kariye'nin fresklerini gormemissen, Topkapi Sarayi'ni gezmemissen, Kutsal Emanetler'de Kuran-I Kerim'i dinlerken duygulanmamissan, Ramazan ayinda kucucuk mahalle caminde sıkış tıkış teravih namazi kilmamissan, dolup tasan koruklu belediye otobusune en arka kapidan binip biletini elden ele sofore kadar uzattirmamissan..... Kasim ayinda Rum sevgilinle birlikte kasvetli bir sonbahar gunu Ada vapuruna binip 1.5 saat fokur fokur dalgali denizde yol almamissan, Taksim parkinda el ele yururken yagmur basladiginda Istiklal'deki pasajlardan birine kendini atip rastgele bir film izlememissen..... ve memleketin daha nice guzel yerlerini gormemis, kucuk buyuk bir cok hayati yasamamis, mezarliklardan gecerken kendini yalniz ve fakir, ilkokulda, lisede, universitede kantinden bir simit bir cay alip arkadaslarinla paylasirken zengin hissetmemissen, kalan uc kurusu at yarisinda kaybedip tekrar fakirlesmemissen... Pazar sabahlari kardeslerinle gazetenin spor sayfalari icin kavga etmemis, sobada ekmek, sucuk kizartmamis, yumurta kaynatmamis, cay yapmamissan..... kardesin kardesi vurdugu, daha ilkokula giderken bir takim abilerin seni cevirip sagci misin solcu musun diye sordugu, evinizin camindan rastgele kursun girdigi, subaylarin televizyondan devrim yapildigini acikladigi gunleri gormemissen.... ve her seye ragmen gulemissen.... ve daha nice guzellikleri, cirkinlikleri gormemis duymamissan Turkiye'de yasadim diyemezsin ki. Bugun yasadigimiz hayat degil ki. Kendimizi kandirmayalim. Hic bir hissiyat, maneviyat kalmadi. Herkes tuttugunu opuyor, birbirlerine laf sokusturmak icin cabaliyor. Gelenek, goreneklerimiz, kulturumuz yok olup gitti. Ozumuzu kaybettik. Yeni nesil icin bozuluyorum dogrusu.

Ben Istanbul'da dogdum buyudum. Cocuklugumda her mevsimi ayri guzeldi Istanbul'un. Yazin 40 derece sicagini da kisin gogsunu delen ruzgarini da ozluyorum. Otobuse, taksiye binmek varken saatlerce yururdum. Fatih'ten Cerrahpasa'ya okula giderken diz boyu kardan gectigim gunler bile guzeldi diyebiliyorum simdi. Ama yok. Bugunku Istanbul'a donmem. Guzelim sehrin a.q.lar.

Herkesin beklentileri, tatmin olacaklari seviyeler degisik. Ben eger bana hizmet versin diye oy atip sectigim adam tarafindan ha bire azarlanacaksam orada oturamam. Ben esek gibi calisirken kendileri odedigim vergilerle saraylarda gununu gun edecekse, orada oturamam. Hakkimi aramark icin gittigim karakolda haksiz duruma dusurulup bir de dayak yiyeceksem, orada oturamam. Sesimi cikartmak istedigimde yuzume biber gazini yiyeceksem, orada oturamam. Cocugumu okutmak icin ya imam hatip ya ozel okul diye diretirlerse orada oturamam. 5 km'lik yolu iki saatte gideceksem, Allah'in dagindan gelmis taksici ile minibuscu ile benim olan yolu vermedim diye kafa goz gireseceksem, orada oturamam. Elin pis Suriyelisi atm'den maas cekerken, 80 yasindaki ninem, dedem dilenmemek icin mendil saticam diye ugrasacaksa orada oturamam. Eskiden sabahin icine kadar disarilarda dolanirdik. Simdi en gec saat 9'da evde guvende hissetmek istiyorum kendimi.

Simdilik tatilden tatile gelir cayimi icer giderim. On sene sonra emekli olacak kadar biriktirebilmissem hic degilse uc bes ay kalacagim bir yer bakarim.

:tbr::tbr::tbr:
 
Bayağı talihsiz postlar okudum bu konuda son 10 sayfa falan. Almanya'da yaşayıp ``Suriyeli nefreti çok saçma yeaaa`` diyen mi ararsın ``Madem beğenmiyorsunuz gidin yeaaa`` diyen mi , bayağı tatsız. Turancı İsmail Enver de siyasal islamcıların mahvettiği memleketten gitmek isteyenlerle dalaşma derdinde. Madem bu kadar Türkçüsün , ne yaptın memleket bu hale getirilirken ? Senin gibi delifişek bir ittihatçı ,milliyetçilik ayaklar altına alınırken ne yaptı ? Almanya'da yaşayıp ``Almanya sandığınız gibi değil.`` diyen tipleri de kaale almayın. Öyleyse çık gel burada yaşa nefret etmek istemediğin Suriyeli goblinlerle beraber. Benim ülkemin demografik yapısını mahvettiler , bir 20 yıla göreceğim ben bu romantikleri.
 
Bir cogunuza sacma gelecek ama Kas'ta gun dogumunu, Nemrut'ta gun batimini izlememissen, Agri Dagi'ni eteklerinden izlemissen, Ishak Pasa Sarayi'ni gormemissen, Kars havasini icine cekmemissen, Trabzon'da hamsili pilav yememissen, Konya'da Mevlana muzesine gitmemissen, Urfa'da Balikli Golu gormemissen, Sumela'ya cikmamissan... mesela Duzce'de findik toplamissan, Burdur'da pancar capalamamissan.... herkes Bodrum'a giderken sen az otede kimsenin bilmedigi Akbuk'te denizen girmemissen, Kapadokya'da magara kiliseleri, cuke benzeyen peri bacalarini, yet alti sehierini gormemissen, Ankara'da sabah Anadolu Uygarliklari ve Medeniyetleri Muzesine gitmemis, oglen de yolun uzerindeki lokantada manti yememis, Anitkabir'e gidip sukranlarini sunmamissan.... Uskudar'da kanaat lokantasinda binbir turlu yemeklerden hangisini yesem diye dusunup kararsiz kalmamissan, Istiklal'de tavuk suyuna limon sıkıp icmemissen.... yuksek kaldirimda gezinmemissen, pavyona, Maksim gazinosuna gitmemissen.... Cicek pasajinda efkar dagitmamissan, Vefa'da boza icmemissen.... mahalle maci yapmamissan, komsunun camini kirmamissan, Gungoren Stadi'nda amator lig maci izlememis, Ali Sami Yen'de oley cekmemis, Saracoglu'nda Inbe fener diye bagirmamis, Inonu'de okulu asıp milli maca gitmemissen.... Galata Kulesin'den, Camlica Tepesi'nden, Beyazit'taki herhangi bir hanin catisindan, Piyer Loti'den Halic-Bogaz manzarasi seyretmemissen, Sahaflar'da, Selanik Pasaji'nda, Aksaray Koprualti'nda, Mahmutpasa'da, Dogubank'ta, Carsamba Pazari'nda alisveris yapmamissan, Kumburgaz'da Marmara denizine, Kilyos'ta Karadeniz'e girmemissen.... Canakkale'de Sehitligi ziyaret etmemissen, Pamukkale'nin travertenlerinde pacalarini dizine kadar siyirip sicacik suya girmemissen, Truva'yi, Efes'i gezmemissen, Bergama'da, Aspendos'ta sahnede haykirmamissan, Ayasofya'nin mozaiklerini, Kariye'nin fresklerini gormemissen, Topkapi Sarayi'ni gezmemissen, Kutsal Emanetler'de Kuran-I Kerim'i dinlerken duygulanmamissan, Ramazan ayinda kucucuk mahalle caminde sıkış tıkış teravih namazi kilmamissan, dolup tasan koruklu belediye otobusune en arka kapidan binip biletini elden ele sofore kadar uzattirmamissan..... Kasim ayinda Rum sevgilinle birlikte kasvetli bir sonbahar gunu Ada vapuruna binip 1.5 saat fokur fokur dalgali denizde yol almamissan, Taksim parkinda el ele yururken yagmur basladiginda Istiklal'deki pasajlardan birine kendini atip rastgele bir film izlememissen..... ve memleketin daha nice guzel yerlerini gormemis, kucuk buyuk bir cok hayati yasamamis, mezarliklardan gecerken kendini yalniz ve fakir, ilkokulda, lisede, universitede kantinden bir simit bir cay alip arkadaslarinla paylasirken zengin hissetmemissen, kalan uc kurusu at yarisinda kaybedip tekrar fakirlesmemissen... Pazar sabahlari kardeslerinle gazetenin spor sayfalari icin kavga etmemis, sobada ekmek, sucuk kizartmamis, yumurta kaynatmamis, cay yapmamissan..... kardesin kardesi vurdugu, daha ilkokula giderken bir takim abilerin seni cevirip sagci misin solcu musun diye sordugu, evinizin camindan rastgele kursun girdigi, subaylarin televizyondan devrim yapildigini acikladigi gunleri gormemissen.... ve her seye ragmen gulemissen.... ve daha nice guzellikleri, cirkinlikleri gormemis duymamissan Turkiye'de yasadim diyemezsin ki. Bugun yasadigimiz hayat degil ki. Kendimizi kandirmayalim. Hic bir hissiyat, maneviyat kalmadi. Herkes tuttugunu opuyor, birbirlerine laf sokusturmak icin cabaliyor. Gelenek, goreneklerimiz, kulturumuz yok olup gitti. Ozumuzu kaybettik. Yeni nesil icin uzuluyorum dogrusu.

Ben Istanbul'da dogdum buyudum. Cocuklugumda her mevsimi ayri guzeldi Istanbul'un. Yazin 40 derece sicagini da kisin gogsunu delen ruzgarini da ozluyorum. Otobuse, taksiye binmek varken saatlerce yururdum. Fatih'ten Cerrahpasa'ya okula giderken diz boyu kardan gectigim gunler bile guzeldi diyebiliyorum simdi. Ama yok. Bugunku Istanbul'a donmem. Guzelim sehrin a.q.lar.

Herkesin beklentileri, tatmin olacaklari seviyeler degisik. Ben eger bana hizmet versin diye oy atip sectigim adam tarafindan ha bire azarlanacaksam orada oturamam. Ben esek gibi calisirken kendileri odedigim vergilerle saraylarda gununu gun edecekse, orada oturamam. Hakkimi aramark icin gittigim karakolda haksiz duruma dusurulup bir de dayak yiyeceksem, orada oturamam. Sesimi cikartmak istedigimde yuzume biber gazini yiyeceksem, orada oturamam. Cocugumu okutmak icin ya imam hatip ya ozel okul diye diretirlerse orada oturamam. 5 km'lik yolu iki saatte gideceksem, Allah'in dagindan gelmis taksici ile minibuscu ile benim olan yolu vermedim diye kafa goz gireseceksem, orada oturamam. Elin pis Suriyelisi atm'den maas cekerken, 80 yasindaki ninem, dedem dilenmemek icin mendil saticam diye ugrasacaksa orada oturamam. Eskiden sabahin icine kadar disarilarda dolanirdik. Simdi en gec saat 9'da evde guvende hissetmek istiyorum kendimi.

Simdilik tatilden tatile gelir cayimi icer giderim. On sene sonra emekli olacak kadar biriktirebilmissem hic degilse uc bes ay kalacagim bir yer bakarim.
Ancak bu kadar güzel özetlenebilirdi. Komşunun tavuğu her zaman kaz gelir.
 
İzlanda,Kanada,Norveç,Finlandiya,Avustralya.

Envoyé de mon Huawei P30 en utilisant Tapatalk

peki bu ab ülkeleri için çalışma izni almak zor değil mi? adamlar ab vatandaşlığı ya da çalışma izni istiyor. çalışma iznini de kimsw vermiyor. ne zaman bi yerle irtibata geçtiysem onlar bana çalışma izni almam gerektiğini söylediler. konsoloslukla iletişime geçtiğimde de gereken evraklardan birinin sponsorluk davetiyesi olduğunu söylediler. o yüzden ab ülkeleri ve trumplı abdye göç çok zora benziyor.
 
Duygusal takilanlara duygusal bir mesaj yazayim istedim ki iyi veya kotu bir cok sey daha eklenebilir.
O ''duygusal'' takılanlardan biri de benim, şimdi görmemiş gibi X kadar ülke gördüm muhabbeti yapmayacağım ama yani baya bir ülke gördüm, şu an istediğim an Kanada'ya Romanya'ya veya ABD'ye göç edebilirim ama etmiyorum ülkemde kalmayı tercih ediyorum, istesem gittiğim ülkelerde gayet rahat ve refah içinde yaşayabilirim mesele benim için hiçbir zaman maddiyat da olmadı. Yazın göze hoş geliyor ama fazlasıyla egzajere etmişsin, benim düşüncem de bu. Her olumsuzlukta yuvamızı terk edeceksek ohooo...
 
Üst Alt