Türkiye'den Göç Etme ve Yurtdışında İş İmkanları

Avrupa´da demokrasi sayesinde yükselmedi. Bu demokrasiyi bukadar kutsamanin nereden bize bukadar nüfus ettigini da anliyamiyorum. Hitler, Hitler deniliyor, yahu zaten adam demokratik bir bicimde secildi. Burada begenilmeyen Erdogan Demokratik bir sekilde secildi. Ama sorsan demokrasi cok güzel...

Ülkenin gelisimi, büyümesi ile demokrasinin bir alakasi yok. Avrupalilar o büyümeyi demokrasiye gecmeden cok önceden yasamislardir. Demokrasiyi secme sebepleri de, Taht degisimlerinin kansiz gecmesini saglamalari icin getirilmistir. Bundan baska kutsal bir anlam cikarmaya gerek yok.
Ve sunu da yazayim, demokrasiyi kutsalmis gibi kabul etmenin bir manasi yok. Gelismis ülkelerde önüne bir tane kagit parcasi, bir kac alternatif geliyor, önüne gelen tercihlere bir capraz attiginda secim hakkin oldugunu hissediyorsun, sonra 4 sene koyun gibi yasiyorsun. Insanlar bu sacmaliga artik katilim bile saglamamaya basladi.

Türkiye´de masallah herkes demokrasi askeri.
 

vatandaşlığımı sildirsem, herhangi bir milliyetim olmadan yaşamam mümkün mü, yani başka ülke vatandaşlığı almadığım halde sildirebilir miyim
Birader sen de amma artistlik yaptın ha. Sen kimsin yahu?

Burada şov yapma, git Google'da ara çık vatandaşlıktan.
 
Ben şu son birkaç yılda naçizane şunu fark ettim, şu anda Türkiye'de biraz eli yüzü düzgün bir işe girmek için gerçekten sabırlı olmak gerekiyor ve zamanınızın olması lazım. İşsiz kaldığın süreçte kendini geliştirmeye zaman, başarısız olup yeniden deneme sabrı. Bunlar zor şeyler Allah herkesin yardımcısı olsun, ciddi bir rekabet halindeyiz. Mühendisi ayrı, İibf'cisi ayrı. Şu anda Hukuk okumanın bile bir ayrıcalığı kalmadı, sıradanlaştı maalesef. Ve tuhaf tarafı sadece 15 yılda bu hale geldi, işi boşaltıldı diplomaların.

Ben bir şekilde bu yukarıda dediğim 2 şeyi iyi kötü başarabildim ve burada aslan payı da ailemindir. Bu kadar düzgün insanlar olmasalar mal gibi gelip giderdim, hiç de öyle övgüye değer bir tarafım yoktur yaptıklarımda. Şimdi tamamen onlara layık olmak için çalışıyorum.
 
Cok seviyorsunuz ya kliseler üzerine hayat yasamayi.

"Der Deutsche Sonderweg", Almanlar bugüne geldiyseler bunu otoriter rejimlerine borculular. Almanya bir Ülke dahi degilken, hem birlesip, hemde dünyanin dört bir yanini zapt etmis emperyalist ülkelere rakip olmus, hatta onlardan teknolojik ve bilim anlaminda cok daha iyi yerlere gelmistir.
Tarih kazananlari yazar, o yüzden Almanya sanki birinci ve ikinci dünya savasindan tek basina sucluymus gibi lanse edilse de, Almanya´nin büyümesine karsi olusan korku, ve Avrupa devlerinin yaptigi baskilar sonucu Almanya bu raddeye getirilmistir. Ve ikinci dünya savasini yine kil payi kaybetmistir, kazansa günümüzde Hitler´den kimse canavar diye bahsetmeyecekti. O avrupaninin hikayesi de budur. Hitler seytan, ama Hitleri destekleyen, ve Hitler´in büyüttügü Alman fabrikalari, ve sirketleri Alman ekonomisini tasiyor günümüzde hala.

Bu iki dünya savasina ragmen Almanya hala dünyanin en güclü ekonomilerinden bir tanesi ise, bu Hitler döneminden sonrasina degil, Prusya´nin asiladigi Millitarist dissiplin, ve ülkeyi bir bütün halinde yönetme, ve ileri tasimayi baz alan sistemlerinin altinda yatiyor. "Bir bireyin, eger bütüna katki vermiyorsa, sinek kadar bile degeri yoktur o mentalitede, ve Almanya bu mentalite ve hirs ile, günümüze kadar geldi."

Günümüz Almanya´sinda ise, büyük bir deklinasyon söz konusu. Komunizmin nüfus ettigi dogu bir felaket. Genellik ile yesillerin nüfus ettigi bölgelerde egitimde basarisizlik, üretimde sikinti, ve sehirlerin gelismemesi söz konusu. Yine Bayern gibi daha muhafazakar ve dissiplin ve milliyetci gelenekleri yasayan bölgeler bunlardan muaf.




Simdi neden Demokrasi olmaz Türkiye´de. Cünkü Türkiye Demokrasi ile kurulmadi, Türkiye´nin kurulusunda o Prusya´nin Millitarist, Asker Toplum cizgisini icinde calisiyor. Ülke´nin en kutsali Atatürk´tür, Atatürk kim ? Askerdir ? Halk Atatürk´ün askeridir. Mars okurlar cocuklar okul baslamadan, varligini Türk varligina armagan ederler. (Prusya Millitarizmi, ve bütüne katki sunmayan bireyin degersiz olusu)


1. Kemalistler Ulusalcilik bazinda Atatürk´ün yolundan giden laik bir Türkiye istiyor. bunun icin halkin ve siyasetin Türkiye´de yasayan herkes Türk´tür diyen Atatürk´ün yolunda birlesip, ayni zamanda Islam dinini siyasetten ve hayatin genel akisindan uzak olmasini istiyor. Kemalistlerin Türkiye´sinde Din bir Kültürdür...

2. Geliyoruz bu sefer ülkenin cogunlugunu olusturan dindar muhafazakarlara. Onlar ise Dinin siyasetten tut, hayatin her alaninda hakim olmasini istiyor. Egitim seviyeleri genel anlamda daha az oldugundan, eski Kemalist düzenin hakim oldugu dönemde, cok fazla ön planda olmadilar AKP rejimine kadar. Bu sürecte ise degisik bir özgüven kazanip, kendi zenginlerini üretmeye basladilar. Onlar güclendikce, Ülke de hizla kutuplasmaya gitti, ve radikal iki blok olustu.


Sunu net olarak söyleyebiliriz, o bir numarada yetismis, ve o düzeninin kokusunu solmus ve iscellestirmis kesimin, 2 numarada saydigim insanlarin yönettigi ve güc sahibi oldugu Devlet´i kabul etmiyorlar. Egitim düzeyleri düsük, cahil bir kesim olsa, muhtemelen silaha sarilacak duruma gelmis. Yapamadigi icin, en basiti olan artik Ülke´ye aidiyet duygusunu kaybetmis bu sefer.

Neden ? Cünkü secim hakki var. Fazlalik diger tarafi seciyor.
Oysaki 1923 cizgisinde kurulan Türkiye, o cizgiden devam etmedigi sürece kaostan cikamaz, ve cikamadi da. Bukadar kaosun oldugu yerde de üretim ve gelisim olmuyor.

Eger Türk halki Devletten bagimsiz üretebilse, bunu zaten yapardi. Ama bugün Fabrikalar kimin döneminde kuruldugu söyleniyor ? Mustafa Kemal Atatürk, ve o dönemde halkin secim hakki yok.

Yine bize mentalite olarak benzedigi iddia edilen Güney Kore, Ekonomik olarak o büyük atilimini Militarist Diktatürlük altinda yapmistir. Bugün hepimizin dilinde olan Hyundai,LG, Samsung, Kia gibi markalarin meyvesi ordadir.


Gelelim simdi birde son denkleme...


3. Kürtler/HDP´liler. Ne Atatürk´ün ulusal cizgisini, ne de AKP´nin dindar politikasini kabul ediyorlar. Bunun icin silahlara kusanmaya,
dogu anadoluda üretimi tamamen tahrip etmeye de hazirlar. Biz ne kendimizi Türk, ne Türk vatandasi, biz kendimizi Kürt olarak ifade etmek istiyoruz diyorlar, ve kendi kendimizi yönetme hakkinin taninmasini, öncelik ile özerklik, sonrasinda ise bagimsiz olup, olmayacagimiza, biz karar verelim, diyorlar...

- Hem Ulusal cizgide Atatürk Türkiye´sine zit, hemde dindar, neo ottoman Erdogan cizgisine karsi. Yine bu kesimlerin isteyerek kabul etmeyecekleri durumlar.

Sen bunu demokrasi ile cözemezsin. Cizgiler bir birlerine cok fazla zit. Kimse kimsenin sectigini kabullenmiyor, icine sinmiyor. Secilenlerde, ideolojik politikalarini uyguliklarinda, diger siyasi cenahlara zülüm gibi geliyor... Son 18 sene özellik ile Türkiye´nin sadece fili anlamda bir Ülke oldugunu gösterdi. Bölgemizin sartlarinda böyle bir ülke bir bütün olarak devam edemez.

Ya Türkiye ilk bastan farkli bir yol sececek, yada 1923 vizyonu ile devam edecekti. Ama bu konuda sapmalar, daha cok erken yasandi. Ve günümüzde engellenemeyen, ülkenin temeline düsman politik görüsler iktidar oldu ve o temelin altini oydular.


-----------------------

Mesele lay lay lom yasamaksa, bunu her türlü, her yerde yaparsin zaten. Bir ülkenin ileri gitmesi, kalkinmasi ise ap ayri bir durumdur. Kapitalizim ezilen halklarin kanlariylan sulanmistir.

Tek bir sorum var,dindar muhafazakarlar bu kadar çoğunluksa çok daha İslamcı bir parti/cenah olan Milli Selamet/Refah ekolü niye %21'i aşamadı hiç?Onun dışında hepsine katılıyorum.
 
Pazartesi sabahı işe gidip Galatasaray'ın galibiyetini konuşamadığın ülke de ne bileyim...

 
Avustralya veya Kanada'ya falan gidecekseniz ve oralarda yaşayabileceğinize/başarabileceğinize inanıyorsanız gidin tabi, lakin kimsenin avrupaya gitmesini tavsiye etmem. Yakın gelecekte burayı arar hale gelmeniz gayet ihtimal dahilinde.

Benim konuya bakışım gayet basit, an itibariyle Romanya'da faaliyet gösteren bir fabrikanın ortağıyım, istediğim an kalıcı olarak taşınabilirim sadece Romanya'da değil Kanada'da akrabalarım var oraya da istediğim an gidebilirim ama gitmem bunları yazma sebebim kuru sıkı atmadığımı belirtmek, mesela konu içinde gurbetçi olup kuru sıkı atan bir kaç arkadaş var onların durumuna düşmemek için belirtme ihtiyacı duydum, arkadaşım madem yanıp tutuşuyorsun ozaman geleceksin burada yaşayacaksın millete oradan ahkam kesmeyeceksin.

Bu konuyu forumdan bir kaç arkadaşla forumdışı yollarla uzun uzadıya konuşmuştuk, benim için olay çok basit benim için aidiyet önemli, ne kadar güzel de olsa rahat da olsa, refah da olsa benim değil ki orası.. Benim olmayan yerde, aidiyet hissetmediğim yerde ne işim var, Çok daha detaya girerim konuyla alakalı lakin ideolojik tartışma başlatmak istemiyorum.

Başlığın hemen hemen tamamını okudum, başlığı açan arkadaş gibiler bir dakika bile durmasınlar zaten, buralarda zırlayacaklarına azıcık cesur olup gitsinler yurtdışına, adam suudi arabistanı bile Türkiye'ye tercih ederim demiş. Rezilliği göze alırsan, aza kanaat edersen yurtdışına çıkmak zor bir şey değil pompacı olursun benzinlikte yatar kalkarsın madem çok darlıyor ülke bir dakika bile durma.



Gurbetcilerin cogu vatanseverdir, Türkiye aski vardir kalplerinde, bunu bence kücümsememek lazim. Ama gurbetcilerin cogu, artik oranin insanidir, bir Millet olarak Türkiye´yi yasadigi bölgede iyi/kötü örnekleri ile temsil etmektedir. Türkiye´ye sevmek, Almanya´daki düzenden nefret ettigi anlamina gelmiyor, hatta cogu insan sevmese dahi düzenin olusturdugu yerden kopamazlar. Burada esleri, dostlari cevresi vardir. Hatta burada cesitli semtlerde, kücük bir Türkiye yaratmislardir. Kimisi orada Türkiye cikarina faaliyetler gelistirir, sehirler arasi dernekler, köprüler kurmak icin calisir.

Yani gurbette Türkiye icin calisan, yada Türkiye´ye bagliligini yitirmemek adina, daha da az basarili olmayi göze alan insanlar var.


Ekonomik olarak gelismis bir ülkede yasayip, kendi akranina "idare et demek" elbette ki yanlistan ziyade hatta terbiyesizliktir.
Ancak gurbetcilerin gönül dünyasina biraz acik olmak lazim. Yani, olayi sadece Türkiye´ye dönme mevzusuna indirgememek lazim.
 
Tek bir sorum var,dindar muhafazakarlar bu kadar çoğunluksa çok daha İslamcı bir parti/cenah olan Milli Selamet/Refah ekolü niye %21'i aşamadı hiç?Onun dışında hepsine katılıyorum.

Halki yeniden dindarlasma süreci, ve kafasi karisik bir kesimi kendi tarafina cekmek. Demireller zaten Dindarlarin oyunu aliyordu, ancak AKP 30% ile secilip, sonrasinda ülkenin temel taslari ile oynayarak, bu insanlarin sectiklerinin aslinda müslüman olmadigini gözlerinin önüne sermek icin calisip, onlarin oylarinida kendilerinde katalize ettiler.
 
Her sey para degil. Bazilari parasizliktan gitmek istiyor, bazilari da baska sebeplerden. Ben para icin terk etmedim. Baska sebeplerim vardi. Ama bu arkadas kadar umutsuz degildim. Allah sonunu hayretsin.
 
Gurbetcilerin cogu vatanseverdir, Türkiye aski vardir kalplerinde, bunu bence kücümsememek lazim. Ama gurbetcilerin cogu, artik oranin insanidir, bir Millet olarak Türkiye´yi yasadigi bölgede iyi/kötü örnekleri ile temsil etmektedir. Türkiye´ye sevmek, Almanya´daki düzenden nefret ettigi anlamina gelmiyor, hatta cogu insan sevmese dahi düzenin olusturdugu yerden kopamazlar. Burada esleri, dostlari cevresi vardir. Hatta burada cesitli semtlerde, kücük bir Türkiye yaratmislardir. Kimisi orada Türkiye cikarina faaliyetler gelistirir, sehirler arasi dernekler, köprüler kurmak icin calisir.

Yani gurbette Türkiye icin calisan, yada Türkiye´ye bagliligini yitirmemek adina, daha da az basarili olmayi göze alan insanlar var.


Ekonomik olarak gelismis bir ülkede yasayip, kendi akranina "idare et demek" elbette ki yanlistan ziyade hatta terbiyesizliktir.
Ancak gurbetcilerin gönül dünyasina biraz acik olmak lazim. Yani, olayi sadece Türkiye´ye dönme mevzusuna indirgememek lazim.

Kimsenin vatan sevgisini sorgulamadım ki zaten, hayatta yapmayacağım bir şeydir bu. Yurtdışına gitmek isteyenlere ve/veya gurbetçi olup Türkiye'ye dönmeyenlere de bir şey söylediğim yok. Tamamen kişisel tercihtir her iki karara da 3. şahıslara saygı duymakdan başka bir şey düşmez. Benim itiraz ettiğim veya sevmediğim olay, tam tabiriyle borazanı öttürüp gereğini yapmamak. Ulan madem yanıp tutuşuyorsun, yurtdışına gitmek isteyenlere dolaylı yoldan laf sokuyorsun ama atıyorum Almanya'daki rahatından ödün vermek istemiyorsun dolayısıyla Türkiye'ye dönmüyorsun.Böyle bir dünya yok kardeşim kimse kusura bakmasın yani bunun adı kuru sıkı atmaktır boş konuşmaktır.

Bir insan hem gurbetçi olup hem gurbette yaşayıp ülkesini sevebilir tabiki bunun aksini söylemek kimsenin haddi de hakkı da değil, bu başka konu. Hatta daha da öteye geçeyim, bu gibi insanlar Türkiye'ye dönmesin zaten aksine bulundukları ülkede önemli derecede sermaye sahibi olup lobileşsin Türkiye'ye dönmesinden bin kat daha büyük katkı sağlarlar.
 
Son düzenleme:
Bence Türkiye'ye ve ortamına lanet ya da şükür etmek yerine durumu analiz etmek daha doğru.

Türkiye'de hak-hukuk-adalet yok. Liyakatı sallayan yok. Eğitim 2-3 üniversite hariç çok kötü. Sosyal imkanlar kısıtlı olsa da mevcut lakin asıl problem sosyal olmaya iten bir anlayışın olmayışı ülkenin %90'ında. Yani ülke gençliğinin aktivite anlayışı kafeye oturup nargile, çay, sigara içmek. Daha yaşlıları da tv karşısında pinekliyor.

Üçüncü havalimanı inşaatında yaşananları incelerseniz devletin-hükümetin ve özel sektörün insan hayatına verdiği değeri de anlayabilirsiniz. 2016 yılından itibaren avrupa insan hakları mahkemesinde en çok tazminat ödemeye mahkum edilen ülkeyiz(hava alanındakiler yok burada). Ifade özgürlüğü yok, her türlü baskı da mevcut.

Bunlar elimizdeki doneler. Şimdi özellikle devletle alakalı işlerde, ihalelerde torpil-kayırma döndüğünü biliyoruz. O halde sınavdan 99 alıp yerinize 60 alan kişi yerleştirildiğinde hayal kırıklığına uğramanız anlamsız. Muhalifseniz tabii. Bu coğrafya böyle. Eğer baştan ayağa yozlaşmış bu düzeni değiştirmek gibi ulvi bir görev edinmediyseniz kendinize, yapabileceğiniz pek bir şey yok. Kızının cinayetinin araştırılmasını istediği için akıl hastanesine gönderilen babaların olduğu bir ülke burası, hatırlayın.

Zaten aslında adalet denilen soyut kavram doğada mevcut değil(Insanın adalete dair bir arayışının olması bu durumu değiştirmez). Izole alanlarda kısıtlı sayıda denekle yapılan gözlemler olsa da bunu genele yaymak mümkün değil. Bana göre kapitalizmin bu kadar iyi işlemesinin sebebi, doğadan alışık olduğumuz hayat tarzını yansıtıyor olması. Binlerce yıl boyunca o kurallara gore oynamışız oyunu. Sana vermeyeceği şeyleri yani adaleti, eşitliği vaat etmiyor. Biz de böyle bir düzende yaşıyoruz. Bir an önce bu gerçegi kabullenmek hayatınızı kolaylaştıracaktır.

Nasıl ki afganistanda doğan bir adamın bizim için standart olan bazı kaynaklara ulaşması için çok daha fazla efor sarf etmesi gerekiyorsa, bizim de bir avrupalı ya da amerikaliyla aynı standarta ulaşmak için çok daha fazlasını yapmamız lazım. Onlarla eşit şartlarda değiliz, yarışa baya geriden başladık. Bırakın amerikalıyı komşu çocuğuyla dahi eşit şartlarda değildiniz.

Yani isyan etmek yerine enerjinizi yeniden başka şeyler denemek için harcayabilirsiniz. Çünkü üzülmek/hayal kırıklığına uğramak/isyan etmek hiç bir işe yaramayacak sizi moral/motivasyon olarak geriye düşürmek dışında. Şanssızdım, hakkım yendi gibi argümanlar da aynı şekilde anlamsızdır. Herhangi bir çözüm donesi içermez.



Eved.
 
Halki yeniden dindarlasma süreci, ve kafasi karisik bir kesimi kendi tarafina cekmek. Demireller zaten Dindarlarin oyunu aliyordu, ancak AKP 30% ile secilip, sonrasinda ülkenin temel taslari ile oynayarak, bu insanlarin sectiklerinin aslinda müslüman olmadigini gözlerinin önüne sermek icin calisip, onlarin oylarinida kendilerinde katalize ettiler.

Pek protest kültürü olan bir millet değiliz zaten ama bu denli bir tepkisizliği görünce de mecburen sana hak veriyorum bu konuda.Tabanı da istedikleri gibi dönüştürüp değiştirdi demek ki adamlar
 
bazıları ayakkabı meselesini hala anlamamış o bir parça. adeta buzdağının görünen küçük kısmından bir kare. bir empati kurayım mesela gittim almanya'ya .
* sabah kalktım kahvaltı yapacağım ne yesem ? markete girdim reyonda bir sürü yabancı şey. damağım yabancı. kimisi de yasak .
* kılığım kıyafetim farklı . onlara adapte olamıyorum .
* espirilerimiz farklı gülmek problem
* geleneklerimiz farklı . bayramlar dini zamanlar özel günler ....
* yıllar geçmiş çocugum olmuş her geçen gün her yönüyle onlara benziyor kızın oğlun olmadık şeyler yaşıyor
* etine kemiğine sinmiş şeyler bas bas özlemini körüklüyor mesela simidi zeytini özlüyorsun
* konuşmaya konuşmaya türkçeyi unuttuğunun farkına varıyorsun
* seneler geçiyor hele duygusalsan ne türksün ne gavur ortaya karışık kıvamında olmuşsun
* saatlerce günlerce konuştuğun adam senin türk oldugunu duyar duymaz basıyor tekmeyi. çünkü sen ya dönerci ya kebabçı ya kaçakçısın . yırt kendini para etmiyor. istisnalar önemsizdir.

velhasıl oranın kültürünü içselleştirmek öyle basit değil. para araba özgürlük vs gidenlerin çoğu mutsuz . dönemiyor da .
ha seven gelmem dönmem diyen yok mu ? vardır tabi. meselenin siyasetle alakası yok
 
Geri
Üst Alt