Ultraslan'dan Açıklama

Güzel yazmışlar.



Bunu yönetimin yazması doğru olmazdı. UA nın yazması daha iyi.
 
Ancak bu süreçte; birkaç ay önce çıkardıkları kanunu, TBMM çatısı altında bir gecede alelacele tüm partilerin ortak kararı ile değiştirdiğini gördük. Yine aynı şekilde bir otelde Federasyon tarafından bir gecede tüm futbol yapısını değiştirecek değişikliklere imza atıldığına şahit olduk. Tüm bu değişikliklerin ortak noktasının Fenerbahçe'yi ve suçlu yöneticileri koruyacak şekilde hazırlanmış olması, kamuoyunun hafızalarında tazeliğini korumaktadır.



Sanırım burada konu ile alakalı olarak parti gözetmeksizin meclis çatısı altındaki tüm partilerin ortaklaşa aldıkları yanlı bir karar hakkında eleştirilerini ortaya koymuşlar...



Yani senin yaptığın gibi tarafını belli etmektense tüm siyasi oluşumlara tepki göstermişler... Senin bu yazından benim anladığım şey ise bu yasayı yürürlüğe koyan tüm siyasetçiler yerine sadece tek bir partiye tepki koymalılardı... Oysaki bu kararda imzası olan diğer parti mensuplarına da tepki göstermeleri gerekmez mi insanların?



Cevabımdan sonra ben iktidar partisi yandaşıyım gibi bir düşünce oluşmasın aklında. Sadece adalet ve hak aramaktan bahsederken adaletsiz davranmadan o kararın altında imzası olan tüm haysiyet yoksunlarından hesap sorulmalı.



Bu arada UA'nın eyleme dökmeliler lafından ben bir şey anlamıyorum. Eylem derken nasıl bir eylemden söz ediyorsunuz? TFF binasını ya da Yargıtay'ı mı basmalılar? Polisle mi çatışmalılar? Taksim'i de gösteri mi yapmalılar? Bir şeye tepki göstermek için anlamlı bir metnin yazılması da yeterli olabilir...



Tabi ki UA' yı da eleştirmeliyim... Bugüne kadar bir çok kez bu konu hakkında açıklama yaptık gibi söylemleri olmuş. Ama ne yazık ki ben UA gibi düşünmüyorum. Bugüne kadar yaptığınız açıklamalar gayet yetersizdi. Hatta o kadar yetersizdi ki, şu anda yapılan açıklamanın şike camiası tarafından iki senedir sesiniz çıkmıyordu, puan farkı bu olunca mı sesinizi çıkartmaya başladınız diyeceklerinden adım gibi eminim. En az Trabzonspor taraftarı ve Hacıosmanoğlu kadar duyurmalıydık sesimizi.



Neyse bunların hepsinin boşa olduğunu düşünüyorum ben. Hani tabiri caizse süre aşımına uğradı artık dava. 6 ay içerisinde açıklanacak bir Yargıtay kararının bir yıldan uzun süredir açıklanmamış olmasının altında nasıl buzağılar yatıyor çok merak ediyorum. Bir gün çıkıp süre aşımına uğradığı için dava düşmüştür demelerinden korkuyorum. Böyle bir şey imkansız aslına bakarsanız ama bu ülke imkansız olayların sürekli yaşandığı bir ülke...



kusura bakma da özellikle şu boldladığım kısım bana hiçbirşey ifade etmiyor. ortaya yazılmış bir yazı. tamam bunu da yazarsın. sonuç olarak TBMM çatısı altında bir gece de bütün partilerin ortak kararı ile kanunun değiştiğini gördük. bu bütün partilerin ayıbıdır fakat bu kanun değişikliği önerisini ilk hangi parti getirdi meclise onu bana bir söyler misin?? hadi bunu geçtim TFF ye Tüpçü ve tayfasının seçilmesini sağlayan demiyorum atayan kim??? atadıktan sonra hep fenerbahçe lehine kararlar çıkartan ve aynı TFF eliyle şikecileri senelerdir koruyan kollayan kim??? Normalde en geç 6 ay içerisinde çıkması gereken yargıtay kararını iki senedir geciktiren, seçimleri düşünerek çıkmasını engelleyen kim??? Devamlı Fenebahçeli ünlü kişiler veya yöneticileri ile görüşme yapan kim??? bunu yaparken koskoca G.Saray'ın Başkanına randevu vermeye tenezzül dahi etmeyen kim?? benim rahmetli başkanıma hakaret eden kim?? sırf haklı olarak stadyumda ıslıklama oldu diye senelerdir bunun cezasını yol düzenlemelerini yapmayarak G.Saray'a çektiren kim??? Sanki o stadı bedavaya babasının hayrına yapmış gibi konuşup, G.Saray'ın 1 allah kuruşu yoktur diyen kim??



renkdaş sen bana öncelikle bu yukarıda sorduğum soruların cevabını ver ondan sonra taraflıyı tarafsızı konuşuruz. ama hadi benim tarafımı sormuşsun renkdaş hemen söyleyeyim. Ben Galatasaray'lıyım. Yani türkçesi; hak yiyicilerin, hortumcuların, dolandırıcıların, şikecilerin tarafında olmam. Çünkü ben Galatasaray'lıyım... yeterince açık mı?



burada bir parti ön plana çıkacaksa eğer bu yukarıda sorduğum soruların cevabı olan partidir. ama ultraslan özellikle bu partinin adını ağzına alamıyor. ortaya yuvarlak konuşuyor. eğer diğer partilerden biri ön planda olsaydı direkt olarak onu hedef alırlardı adım gibi eminim. ama burada yapamıyorlar. neden??? ultaslan çok tarafsız olduğu için mi? külahıma anlatsınlar benim geçsinler bu işleri devlet su işleri... :D



bu arada ben ultraslan gitsin taksimde eylem yapsın demedim onu da söyleyeyim. onu burada başka renkdaşlar yazmış sanırım ben yazmadım. benim dediğim şey çok açık. birileri tepkiyi diğerlerinden daha fazla hakediyor bu kadar basit.



ben hangi tarafta olduğumu söyledim. peki senin tarafın nedir??
 
ne yapsın mahkemelerimi bassınlar



mahkeme basma değilde, trabzon taraftarıyla birlik olup yürüyüşler, ve gösteriler yapılabilir. adamları haklı davalarında yalnız bıraktık malesef ve güçleri şikecileri alt etmeye yetmiyor. bizde ezeli dostluk ayağına bi halt yemiyoruz. istesek bunları toz duman ederdik inanın
 
"Her yer rüşvet,her yer yolsuzluk" diye slogan atıldığında buna karşı çıkan ultralarımız,bu tarz açıklamalar komik oluyor.
 
Kim takar ua nin açıklamasını daha önce tonla açıklama yaptılar kendilerini ne zannediyorlar taraftar dediğin icraat yapar tribünde sokaklarda protestonu yapacaksın mübarek sanki dış işleri Bakanlığı zırt pırt yazılı açıklama
 
kusura bakma da özellikle şu boldladığım kısım bana hiçbirşey ifade etmiyor. ortaya yazılmış bir yazı. tamam bunu da yazarsın. sonuç olarak TBMM çatısı altında bir gece de bütün partilerin ortak kararı ile kanunun değiştiğini gördük. bu bütün partilerin ayıbıdır fakat bu kanun değişikliği önerisini ilk hangi parti getirdi meclise onu bana bir söyler misin?? hadi bunu geçtim TFF ye Tüpçü ve tayfasının seçilmesini sağlayan demiyorum atayan kim??? atadıktan sonra hep fenerbahçe lehine kararlar çıkartan ve aynı TFF eliyle şikecileri senelerdir koruyan kollayan kim??? Normalde en geç 6 ay içerisinde çıkması gereken yargıtay kararını iki senedir geciktiren, seçimleri düşünerek çıkmasını engelleyen kim??? Devamlı Fenebahçeli ünlü kişiler veya yöneticileri ile görüşme yapan kim??? bunu yaparken koskoca G.Saray'ın Başkanına randevu vermeye tenezzül dahi etmeyen kim?? benim rahmetli başkanıma hakaret eden kim?? sırf haklı olarak stadyumda ıslıklama oldu diye senelerdir bunun cezasını yol düzenlemelerini yapmayarak G.Saray'a çektiren kim??? Sanki o stadı bedavaya babasının hayrına yapmış gibi konuşup, G.Saray'ın 1 allah kuruşu yoktur diyen kim??



renkdaş sen bana öncelikle bu yukarıda sorduğum soruların cevabını ver ondan sonra taraflıyı tarafsızı konuşuruz. ama hadi benim tarafımı sormuşsun renkdaş hemen söyleyeyim. Ben Galatasaray'lıyım. Yani türkçesi; hak yiyicilerin, hortumcuların, dolandırıcıların, şikecilerin tarafında olmam. Çünkü ben Galatasaray'lıyım... yeterince açık mı?



burada bir parti ön plana çıkacaksa eğer bu yukarıda sorduğum soruların cevabı olan partidir. ama ultraslan özellikle bu partinin adını ağzına alamıyor. ortaya yuvarlak konuşuyor. eğer diğer partilerden biri ön planda olsaydı direkt olarak onu hedef alırlardı adım gibi eminim. ama burada yapamıyorlar. neden??? ultaslan çok tarafsız olduğu için mi? külahıma anlatsınlar benim geçsinler bu işleri devlet su işleri... :D



bu arada ben ultraslan gitsin taksimde eylem yapsın demedim onu da söyleyeyim. onu burada başka renkdaşlar yazmış sanırım ben yazmadım. benim dediğim şey çok açık. birileri tepkiyi diğerlerinden daha fazla hakediyor bu kadar basit.



ben hangi tarafta olduğumu söyledim. peki senin tarafın nedir??

Öncelikle ilk paragraftan sonrasını senin için yazmamıştım. Onu belirteyim. Ayrıca herhangi bir parti sempatizanı da olmadığımı söyleyebilirim. Benim anlatmaya çalıştığım şey ortada yapılan pisliğin tek bir zümre tarafından yapılmadığı, tüm siyasetçilerin bu konuda aynı şekilde davrandığını ifade etmekti. En basitinden yıldırımı partisine katmaya çalışanlar oldu.

Hepsinin kokune kibrit suyu. :)
 
Öncelikle ilk paragraftan sonrasını senin için yazmamıştım. Onu belirteyim. Ayrıca herhangi bir parti sempatizanı da olmadığımı söyleyebilirim. Benim anlatmaya çalıştığım şey ortada yapılan pisliğin tek bir zümre tarafından yapılmadığı, tüm siyasetçilerin bu konuda aynı şekilde davrandığını ifade etmekti. En basitinden yıldırımı partisine katmaya çalışanlar oldu.

Hepsinin kokune kibrit suyu. :)



renkdaş bir partinin sempatizanı olup olmaman bu konuda mevzu bahis değil zaten. önemli olan o bahsettiğim parti oluşumunu ve onun yaveri gibi davranan bizim bazı taraftar oluşumlarının bu forumda bir şekilde hala savunulmaya çalışılıyor olması. hata varsa bu tuttuğun takım dahi olsa eleştireceksin kimse dokunulmaz değil. yani açık konuşmak gerekirse şu an tüm siyasetçiler aynı şekilde davranmıyor onu kabul etmiyorum. en azından benim rahmetli başkanıma mevcut iktidar partisi zihniyeti dışında hakaret eden olmadı. bir de yıldırımı partisine katmaya çalışanları bilmem de bu şekilde itham edilen adamlar sarıgülü kattılar onu da unutmamak lazım. şu son 3 senedir yaşadıklarımız sırasında iktidar partisi kimse hatta tek parti iktidarı kimse ben onu sorumlu görürüm renkdaş. gerisi fasa fiso. zaten görmek isteyen için herşey gayet açık :)
 
Dün akşam oynanan ve kaybettiğimiz Lokomotiv Kuban maçının ardından dün Baş Antrenörümüz Ergin Ataman’ın ve bugün Kulübümüzün yaptığı açıklamaları hayretler içerisinde takip ediyoruz.



Öncelikle gelişmelerin ardından bu açıklamayı yayınlamak zorunda kalmamızın, salonda yaşanan ve yaşanacak olan küfürü, şiddeti ve her türlü çirkinliği savunduğumuz anlamına gelmemesi gerektiğinin önemle altını çizmek isteriz



Son 3 yıldır ultrAslan olarak Ali Sami Yen Arena’da küfüre, şiddete ve yabancı maddeye karşı duruşumuz sonucu kulübümüz tek maç bile saha kapatma cezası almamış ve tribünde bir otokontrol sağlanmıştır. Salonda ise taraftar ortalamalarımız her sezon sürekli artmış ve belli başlı olaylar dışında oldukça etkili, beklenen ve özlenen bir tribün oluşturulmuş, 2 sezon öncesinin 2 finalisti bu salondan çıkamamış ve tüm Avrupa Galatasaray taraftarlarını konu etmiştir.



Öyle ki şu an almaya çalıştığımız Euroleague A lisansı konusunda Avrupa’nın dikkatini en çok çeken taraftar olmuş, günlerce konuşulmuş hatta Euroleague tarafından bir belgesel dahi çekilmiş ve bir çok maçta takımımızın arkasında büyük bir güç oluşturarak bir çok maçı çevirmiş, dünya devlerine salonu dar etmiş ve geçen yıl şampiyonluğa inanarak, isteyerek kazanılmasında büyük pay sahibi olmuştur.



Şube Koordinatörümüze Pınar KSK maçında Şeref Tribününde saldırılmasından sonra olayla ilgili sosyal medya hesabından Murat Özyer’in yumruklanmasını “… daha fazlasını hak ettiğini” belirten tweetler atan ve ardından silen Euroleague maçlarının yayıncı kuruluşunun aynı zamanda spikeri olan bu malum şahısa maçın başında anlık tepki gösterilmiş, sadece birkaç dakika devam etmiş ve sonrasında bastırılan küfürlü tezahüratlardan yola çıkarak Kulübümüz ve camiamızla hiç bir alakası olmayan bu adı geçen şahsın protesto edilmesini Hocamız Ergin Ataman’ın tamamen üstüne alınmasını hiç bir açıdan anlamamız beklenmemelidir.



Ergin Ataman maç sonu açıklamasında maç ile ilgili yorum yapmak istemediğini belirterek sadece tribünle ilgili konuşmuş ve ”Bu böyle devam ederse sezon sonu bırakırım” şeklinde yaptığı tehditkar açıklama Galatasaray camiasını değilse, kimi hedef almaktadır? Tekrar ediyoruz küfürü, şiddeti ve sporu çirkinleştiren hiç bir şeyi tasvip etmiyoruz ama Galatasaray çatısı altındaki birine böylesine yaşanmış bir çirkin olay sonrası tarafsız olması gereken bir sektörde çalışan ama tuttuğu takımın formasını giyerek yorumlar yapan kim olursa olsun en sert tepkiyi her zaman görecektir.



Bu davranışın farkında dahi olmadan bu gün yaptığınız Galatasaraylılık bu değil başlıklı açıklamada, Avrupa’da parmakla örnek gösterilen taraftarınızı küfürden başka bir aksiyonu olmayan oluşum ve benzeri mesnetsiz tariflerle lanse etmek hangi “kurumsal iletişimin” ürünüdür?



Yazının devamında küçük bir grup olarak bahsettiğiniz taraftarların davranışından yola çıkarak şubeyi küçültmek veya kapatmakla tehdit etmenin tarihimizde bir örneği daha var mıdır ve suni oluşturulmuş bu soruna bulabildiğiniz çözüm 90 yıllık şubeyi kapatmak mıdır?

Kendimizden başka dostumuzun olmadığının sonunda algılanabilmesine açıkçası sevindik ancak bahsettiğiniz ortamda doğru olan Galatasaray Spor Kulübünün temel yapı taşı olan taraftarıyla iletişimini kurumsal kavramlarla değil, Galatasaraylılık kavramı esas alınarak yapılmasıdır. Medya aracılığıyla veya bildiri yayınlayarak kendi taraftarını kamuoyu ve medya önüne atarak yapılan çabaların sorunları çözmeye katkısı olmayacağı gibi camiamızın bütünlüğünü yaralamaktan ve yıpratmaktan başka bir işe yaramayacağı aşikardır.



Yine yazıda; camianın bir parçası olan taraftarı içeriden vurmakla suçlarken bu açıklamayı kaleme alanlara aşağıda soracağımız bazı sorulara verilecek cevaplar bizim için kaçırılmış bir galibiyetten çok çok daha önemlidir.



*Galatasaray Basketbol takımı İzmir’de gittiği her maçta taşlanırken neredeydiniz?



*Polis parkede takımı kalkanlarla korurken neredeydiniz?



*Demirel federasyonunun hakemleri olaylara göz yumarak her şeye rağmen maçı oynatmayı düşünürken neredeydiniz?



*Şube Koordinatörü Murat Özyer “Şeref Tribünü”(!) dedikleri yerde yumruk yerken neredeydiniz? Kınamadan başka ne gibi girişimleriniz oldu?



*Hakemler maçları katledip, haklarımızı çalarken neredeydiniz?



*Geçen sezon kendi evimizde bir İzmir takımıyla oynayacağımız maç öncesi daha takımlar sahada bile yokken tribünlerde olay çıkmasından dolayı tribünler boşaltılıp oynatılırken neredeydiniz?



*Yıllardır masa başı oyunlarla kadın ve erkek basketbolda şampiyonluklarımızı çalanlara ve maşalarına karşı bu kadar sert tutum sergilemek aklınıza geldi mi?



*Bu ve bunun gibi onlarca olayda hangisinin kararlılıkla üstüne gidip Galatasaray Spor Kulübünün hakkını korudunuz?




Çok değil 2 sezon önce “Biz Bir Aileyiz Kenetlendikçe Daha da Büyüyen”derken gerçekten bir aile olduğumuz ve kenetlenmemiz gerektiğini ısrarla belirttik. Yaşanan ve yaşanabilecek sorunları kendi içimizde çözmeye yanaşmayan çıkışlar ve yönetiminde desteği ile bu bağlara darbe vurmak, resmi site aracılığıyla öğretmeye çalıştığınız Galatasaraylılıkla bağdaşmamaktadır !



Son olarak unutulmasın ki bu branşlardaki mevcut mali tablolar, gelirler – giderler, yatırımlar ve beklentiler ortadayken amatör şubelerde gidilmek istenen bir küçülmenin taraftara mal edilmesini hiç bir “kurumsal iletişim modeli” açıklayamaz.



Çünkü Türkiye’ye basketbolu getiren ve dünya kulübü olmak misyonunda olan bir kulübün, şubeleri ile ilgili alacağı kararlar sadece Genel Kurulda değil, tüm dünyadaki milyonlarca Galatasaray taraftarları tarafından yakından takip edilecek ve bu yönde atılabilecek her adımın Galatasaraylılık gereği mutlak suretle hesabı sorulacaktır!



Gündüz yayınlanan, akşam kaldırılan “Galatasaraylılık Bu Değildir” başlıklı açıklamanın neden kaldırıldığını ve hangi kurumsal iletişim stratejisinin bir parçası olduğunu sormuyoruz bile…



K E N E T L E N İ N !

B A Ş K A ”G A L A T A S A R A Y” Y O K . . .



ultrAslan
 
Geri
Üst Alt