Valla admirim ülkedeki genel durum, futbol iklimi futboldan iyice soğuttu. Ee tabi kendi hayat mücadelemiz, farklı sorumluluklar, çoluk çocuk vs derken futboldan genel bir uzaklaşma da oldu; dolayısıyla dünya futbolunu çok takip edemiyorum, olayın teknik taktik kısmında da uzak kaldım itiraf etmem gerekirse ki bunu sana daha önce de söyledim. 10 dene önce
Wolverhampton’ın 11ini sayardım şimdi Traore’yi biliyorum sadece.
Kısacası bu soğumaya bizim ligdeki leş futbol, temposuz oyun, sürekli yerde yatan, yattıran teknik direktörler, buna göz yuman ve bundan nemalanan hakemler de eklenince bizim maçlar dahil olmak üzere 10 dakika sonra elimde telefonla başka bir şey yaparken buluyorum kendimi veya kanal değiştiriyorum. Eskiden günlük programımı o günün maçlarına göre yapan bir adamken. Bu sebeple de biraz top oynatmaya çalışan, oyunu çirkinleştirmeyen hoca görünce tamamdır benim için yeterli kafasına giriyorum. Heralde futboldan beklentilerimin minimuma inmesiyle direkt alakalı bir durum. O yüzden de son yıllarda çok ahkam kesmiyorum forumda dahi işin teknik boyutlarında.
En başta bizim takım olmak üzere hafta sonu akan, 192 tane faul ve taç atışının olmadığı, VAR’da 48 dakika zaman kaybedilmeyen 1-2 güzel maç izlesem yeter diyorum. Demir’in 7-8 maçını izledim hepsi de keyifliydi. Montella gelse şampiyon yapar mı sorusuna yapar/yapamaz deyip destekleyecek argümanın var mı desen yok

Ama keyifli futbol izleriz gibi. Hoca canımız da 3 senedir yan pas geri pas Muslera’ya pas da ciğerimizi söndürdü sanırım