GSTV izlemeyenlere önerim izleyin, 2011 yılında basketboldaki gelişmelerimiz anlatıyor. Bom boş tribünlere bakın, sonra Euroleague'in yaptığı klipe bakın. Burda salak salak yorum yapmadan önce nereden nereye diye kendinize bir sorun. Bu takım ülker gibi hazır takıma konmadı, Efes gibi mali gücü arkasına almadı. Kısa sürede bu aşamalara geldi.
Benim bir fenerli arkadaşım var. Önemli maçlarda hep birlikte izleriz maçları, geçen sene de Euroleague maçlarını beraber izledik. Gerçi ülker sağolsum dedimmi kızıyor.
Geçen senelerde bu arkadaş ülker yendiği zamanlar önümde sevinç çığlıkları attı, yenildiği zaman üzüldü. O zaman benim içimde fırtınalar kopuyordu, neden bizim takım buralarda değil, Avrupa'ya nam salmış bir takım neden pok püsür işlerle uğraşmak zorunda kalıyor diye iç geçirdim.
Artık ben de bu takımla gurur duyuyorum, önemli değil, bir maçta Turku hata yapar, diğer maçta Lakovic yapar, bir maçta bir başka oyuncu takımı yakar. Önemli olan ben bu takımın geleceğine güvenle bakabiliyorum, mutlaka başarıya ulaşacağına inanıyorum, başkalarının yapamadığını benim takımım yapabileceğine inanıyorum.
Transfer olur olmaz, ben yönetime mailimi attım, yönetim de mutlaka gerekeni yapar.
Artık sıyrılın bir maçla adam asıp kesmeyi, her maç farklı adamlara yüklenmeyi. Bu bir takım oyunu. Kazanmışsa yönetiminden malzemesine kadar sorumludur, kaybetmişse antrenörler ne kadar suçluysa takımdaki bahçivanı da aynı derecede sorumludur bu yenilgiden.
Hepinize mutlu yıllar, umarım 2012 bizim senemiz olur.