Zaten hocamızın 3 senedir teknik anlamda takıma bir şey kattığı maç sayısı 5'i geçmez. Her zamanki insan yönetimi sayesinde 3 yıl önce çöp görünen Donk, Garry, devre arası aldırdığı Onyekuru gibi adamlardan şampiyonluk katkısı aldırdı. Zaman içinde halihazırda takımın içinde bulunan tüm oyunculardan ise sistemsizliği nedeniyle performans kaybı gördü. Bir teknik direktör 3 yılda 6 santrafor aldırıp Adem Büyük dışında hiçbir katkı alamıyorsa burada büyük sıkıntı vardır. Ligi yine iyi kötü, hakem bahanesine sığınacak kadar götürdü. Ama ŞL'de kendine denk, potansiyeli para eden bebebelik Brugge'a karşı 2 maçta da rezilleri oynaması, Porto ve Benfica'nın U21 takımlarına yenilmesi, deplasmanda dengesiz Moskova'ya karşı bile karakter koyamaması artık oyun olarak ne kadar çağdışı kaldığının ispatıdır. Türkiye'de rakipsiz olduğu insan ve medya yönetimi konusunda 2 sezonda çamurdan 2 şampiyonluk çıkarması bu yetersizliklerinin üstüne, bilhassa Avrupa arenasında örtmüyor. Hocamızın Galatasaray'a güçlü olduğu konularda verebilecekleri başkanlık veya daha alt düzey bir yöneticilik makamında çok daha etkin ve ivedi bir şekilde işimizi görür. Camia olarak ligin geri kalan hemen her takımı gibi teknik anlamda Fatih Terim'den çok daha iyisine ihtiyacımız olduğu aşikar. Türkiye'nin en büyük teknik direktörü, 3 yıldır ligin en değerli kadrosuna sahip olup deplasmanda bile bir oyun standartı oturtamıyorsa bu bütçelerin yerli teknik adamlara emanet edilmesinin absürdlüğünü de daha net bir şekilde idrak edebiliriz.