GSC Portal Galatasaray'da İlk Başkan Adayı Belli Oldu!

Aysal döneminde gelen şampiyonluklarda özellikle ilk senede yapılan transferlerin kısa vadede sağladığı katkının payı büyük. Ama bu transferlerden bir çoğu ile yollarımızı ayırdık. Bunlar daha ziyade dönemi kurtarmaya yönelik hamlelerdi. Yabancı sınırının 5+3 olması ve bu transferlerin geleceğe dönük olmaması birleştiğinde bu sıkıntılı dönemi ister istemez beraberinde getirdi.

Özellikle bu dönemde şikecilerin şike süreci ile uğraşması, diğer rakip olabilecek takımların da türlü sıkıntılarda bulunması (özellikle ekonomik sıkıntı ve yönetimsel istikrarsızlık) bizi rakipsiz yaptı. Fatih Terim bir mucize gerçekleştirmedi. Yaptığı tek şey Galatasaray'ın kazanma alışkanlığını geri getirmek ve bunu lig boyunca sürdürecek motivasyon ortamını sağlamaktı. Bunda bu dönemde yönetimde yer alan bazı diğer kilit isimlerin de (Dürüst ve Albayrak gibi) önemli payı vardı.

Ünal Aysal yerine kim gelirse gelsin bu görevi yerine getirecekti. Zira Galatasaray bu atılımı yaparken tüm camia kenetlendi ve kötü gidişe bir reaksiyon gösterdi. Bu atılım sadece bir kişiyle gelmedi. Burada en kayda değer başarı iki sene üst üste Avrupa'da gruplardan çıkma başarısıdır. Özellikle ikinci sene çok daha zorlu bir gruptan çıkmayı başardık ama onda da devamını getiremedik. Şimdi bu şartlarda, 5+3 gibi bir sınırlama varken bunu yapmak da çok zor. Bu apayrı bir konu.

Aslında şu an içinde bulunduğumuz durum da iki sene öncesi içinde bulunduğumuz buhran dönemini andırıyor. Yapılan hataları telafi etmek için üretilen çözümler sonuç vermedikçe bu noktaya gelinmesi kaçınılmaz. O dönemle bu dönem arasındaki tek fark elde edilen sportif başarı. Belki biraz öz varlıklar yükseltildi, borçlar az da olsa eritildi ama hala büyük bir borcumuz var. Hala ayağımızı yorganımıza göre uzatmak zorundayız. Bu anlamda değişen fazla bir şey yok. Bununla birlikte yarıştığımız ortam değişti. Rekabet arttı, rakiplerimiz iki sene önce olduklarından daha iyi durumdalar. Genel anlamda Türk futbolunun durumu hala içler acısı ama lig temelinde değerlendirdiğimizde yabancı sınırının da düşmesiyle işimiz daha da zorlaştı. Transfer planlamamızı buna uygun yapamadık. Yapsaydık bile yerli oyuncular belirli bir kalitenin ötesine gidemiyorlar.

Fatih Terim'in gönderilmesi veya gitmesi hatalı veya hatasız olarak değerlendirenler olacaktır. Asıl bence önemli olan yollar ayrıldıktan sonra alınan kararlardır. Bu kararların maalesef çoğunlukla isabetsiz olduğunu görüyoruz. kamplaşmanın arttığı, huzursuzluğun ve güvensizliğin olduğu bir ortam izledik son dönemde. Bütün bunların ardından bu son kaçınılmazdı. Ayrıca belli oluyor ki Aysal da şöhret ve sorumluluğun getirdiği yorgunlukla bunalmış vaziyette. Böyle olmasa seçim kararına gitmez, ailemle görüştükten sonra kararımı vereceğim gibi bir beyanatta bulunmazdı.

Sonuç itibarı ile camia olarak tekrar reaksiyon göstermek zorunda olduğumuz bir dönemece gelmiş bulunuyoruz. Benim şahsen beklentim tıpkı iki sene önce olduğu gibi doğru kararların alınarak hayata geçirilmesidir. Yarışabilmek istiyorsak bunu başarmak zorundayız. Kenetlenme ortamı olmadan bunu yapmamız mümkün değil. Taktik ve teknik en son konuşulması gereken şey. Önce kutuplaşma ortamından kurtulmak zorundayız.

Bu takımın kaptanı ve gol kralı olmuş futbolcusu sahaya çıkmaya korkuyorum, topa korktuğum için vuramadım şeklinde açıklamalar yapıyorlarsa durum çok ciddi boyutlara ulaşmış demektir. Huzurun kalmadığı bir ortamda değil Prandelli, bütün delliler gelse değişen bir şey olmayacaktır. Önce tepeden tırnağa (başkanından çaycısına) bir yeniden değerlendirme sağlanmalı. Ancak bu sağlandıktan sonra taktik ve teknik konuşmaya başlayabiliriz.
 
Alp başkan : İstanbul Robert Kolej mezunudur. Yüksek öğrenimini İsviçre Lozan Üniversitesi Siyasal ve Sosyal İlimler Bölümü'nde tamamlamıştır. İngilizce, Fransızca ve Almanca bilmektedir. Siyasetide sizlerden iyi bilir 6 yılda 6 tanede kupa almıştır.. Gönlüm tabiki Aysalda ama liseliler in Alp yalmanı bu kadar küçümsemesini de hayretle okuyorum ...
 
al işte albayrak+ali dürüst+haldun üstünel'i devam et ünal başgan
 
Bazı adamlar var misal paso hep ütopya olayları olmuş gerçekmiş birinci ağızdan duyuyormuş gibi anlatıyor.

Ünal Aysal geceleri anlatıyor heralde bunlara şöyle şöyle yaptık diye.
 
a2u8e5eq.jpg
 
Aday a bak aman Allahim, rezil rusva, hep aday olur, birisi de cikip sormaz mi : neden ?

Genc Galatasaray lilar yokmu hic bunlarin arasinda, Adnan Polat da aday olsun bari :red:
 
Arkadaşlar;

Forumda en yaşlılar için ''Duayen'' diye bir rütbe uydurulsa, banko gireceklerdenimdir (Mesleğimi de hesaba katınca, bu yaşta, buralarda vakit geçirmeli miyim? sorusunun cevabı belli de, neyse:D...)...İzninizle Alp Yalman ın nasıl bir başkan profili olduğu konusunda sizleri aydınlatmaya çalışacağım, nacizane...

Ünal Aysal gelirken öyle güzel mesajlar vermişti ki; hayranlıkla 'İşte tam istediğim Avrupai başkan bu olmalı!' demekten kendimi alamamıştım, adını sık duymayacağımız ama planlama ve organizasyon yönüyle kulübün ufkunu açacak, kuracağı güçlü yönetim kadrosuyla ve iyi bir iş bölümüyle var olan potansiyeli harekete geçirip Avrupa nın en büyüklerindekine benzer bir yapıyı oluşturacak kişi ta kendisiydi!...

Bilinen, camiada tasvip edileceği belli olan birkaç kişiyi yönetime, yine kimsenin karşı çıkamayacağı hocayı teknik direktörlüğe getirerek iyi de başladı...

Bir sürü muhabiri doldurduğu özel uçakla üç futbolcunun transferi için düzenlediği ve fakat verdiği mesajlarla hiç örtüşmeyen ''1. Madrid transfer seferi!'' ni ilk olumsuz icraatı olarak görmüş ve 'Benzerini görmediğim şerbetli bir Alaturkalık' diye nitelemiştim...Sonrasında yaptığı iyi icraatlarda oldu, kötüleri de, ayrıntının yeri değil (Aysal - Terim çekişmesinde hatanın büyük çoğunluğunu 'Şark kurnazı' diye nitelediğim Terim' de gördüğümü belirtmem gerekir)...

Ünal Aysal, yukarıda boldladığım ifadelerle tarif ettiğim profile hiçte uygun bir başkan profili çizemedi maalesef...Olur olmaz yerde yaptığı -kimi zaman- tuhaf açıklamalar; diline pelesenk ettiği 'Kurumsallaşma' adına, sadece şekilde kalan başarısız uygulamalar; kurduğu, bırakın güçlü olmasını, varlığı sorgulanır hale gelen sözümona Yönetim Kurulu; bu faktörlerinde etkisiyle haklı olmamıza rağmen Federasyonlar üzerinde gerekli baskının kurulamaması vs vs...Tam bir hayal kırıklığı yaşadım şahsen...

Sadede gelirsek;

Bahsettiğim profil bir elbise ise, bu elbise tam Alp Yalman' ın ölçülerine göre dikilmiştir...Aklımın tam olarak yettiği (35+ yıl) zaman aralığında, dönemlerinin şartları içinde en başarılı bulduğum Galatasaray Başkanıdır kendisi; tam bir planlama ve vizyon adamıdır, ancak bilge bir kişilik egosunu bu kadar geri plana atabilir, o yüzden yönetimde olupta kulübe fayda sağlayan biriyle ters düşmesi neredeyse imkansızdır, olursa da o kişidir sorgulanması gereken. Temelde Alp Yalman' ın yaptığı plan ve uygulamaların açtığı yoldur UEFA Cup zaferine kadar uzanmamızı sağlayan...

En yaygın üç Avrupa dilini ana dili seviyesinde konuşan, iş ve cemiyet hayatında hep en tepede olmuş, tam bir entelektül kişilikten bahsediyoruz...Direkt öneme sahip olmasa da 'Vizyon' a durduk yere sahip olunmuyor, o açıdan söyledim...

Camia destek verecek midir, kendisi tam olarak kararlı mıdır bilemem?...Ama benim bildiğim Alp Yalman, muktedir bir kadro kurmadan böyle bir işe soyunmaz, kararlı ise yaşının hiç önemi yok, Ünal Aysal gibi her işi kendisi yapmaya soyunmaz zaten, Galatasaraya daha çok zaman ayıracak konumdadır ayrıca...

Pek kimse için böyle bir 'Güzelleme' yapmak istemem de ''Galatasaray' a en fazla faydayı sağlayan başkan'' olarak gördüğüm bir adamın burada 15 (Kimi biyolojik, kimi zeka) yaşındaki çocuklar tarafından 'Çöp' gibi muamelesi görmesi beni buna zorladı...

Bir de söylemeden geçmek olmaz; bir konuda haklılığını kabul ettirebilmek için ille de ulu orta bağırıp çağırmak, herkesi karşına almak her zaman geçerli bir yol olmaz, hatta çoğu defa olumsuz sonuçlanır...Doğru argümanlarla en doğru muhatapla yapacağın küçük bir kulis faaliyeti, yerine göre hafif bir 'aba altından sopa gösterme' yle de kamuoyunun ruhu bile duymadan 'Tereyağından kıl çekercesine' rahatça koruyabilirsin hakkını...Adnan Öztürk çok bağırdı çağırdı da ne oldu, ortamı daha da germekten, -Sonrasında dışlamış olsa da- o zaman için arkasında durmak zorunda kalan başkanın pozisyonunu zayıflatıp işbirlikçilere karşı açık hedef haline getirmekten başka?...
 
Arkadaşlar;

Forumda en yaşlılar için ''Duayen'' diye bir rütbe uydurulsa, banko gireceklerdenimdir (Mesleğimi de hesaba katınca, bu yaşta, buralarda vakit geçirmeli miyim? sorusunun cevabı belli de, neyse:D...)...İzninizle Alp Yalman ın nasıl bir başkan profili olduğu konusunda sizleri aydınlatmaya çalışacağım, nacizane...

Ünal Aysal gelirken öyle güzel mesajlar vermişti ki; hayranlıkla 'İşte tam istediğim Avrupai başkan bu olmalı!' demekten kendimi alamamıştım, adını sık duymayacağımız ama planlama ve organizasyon yönüyle kulübün ufkunu açacak, kuracağı güçlü yönetim kadrosuyla ve iyi bir iş bölümüyle var olan potansiyeli harekete geçirip Avrupa nın en büyüklerindekine benzer bir yapıyı oluşturacak kişi ta kendisiydi!...

Bilinen, camiada tasvip edileceği belli olan birkaç kişiyi yönetime, yine kimsenin karşı çıkamayacağı hocayı teknik direktörlüğe getirerek iyi de başladı...

Bir sürü muhabiri doldurduğu özel uçakla üç futbolcunun transferi için düzenlediği ve fakat verdiği mesajlarla hiç örtüşmeyen ''1. Madrid transfer seferi!'' ni ilk olumsuz icraatı olarak görmüş ve 'Benzerini görmediğim şerbetli bir Alaturkalık' diye nitelemiştim...Sonrasında yaptığı iyi icraatlarda oldu, kötüleri de, ayrıntının yeri değil (Aysal - Terim çekişmesinde hatanın büyük çoğunluğunu 'Şark kurnazı' diye nitelediğim Terim' de gördüğümü belirtmem gerekir)...

Ünal Aysal, yukarıda boldladığım ifadelerle tarif ettiğim profile hiçte uygun bir başkan profili çizemedi maalesef...Olur olmaz yerde yaptığı -kimi zaman- tuhaf açıklamalar; diline pelesenk ettiği 'Kurumsallaşma' adına, sadece şekilde kalan başarısız uygulamalar; kurduğu, bırakın güçlü olmasını, varlığı sorgulanır hale gelen sözümona Yönetim Kurulu; bu faktörlerinde etkisiyle haklı olmamıza rağmen Federasyonlar üzerinde gerekli baskının kurulamaması vs vs...Tam bir hayal kırıklığı yaşadım şahsen...

Sadede gelirsek;

Bahsettiğim profil bir elbise ise, bu elbise tam Alp Yalman' ın ölçülerine göre dikilmiştir...Aklımın tam olarak yettiği (35+ yıl) zaman aralığında, dönemlerinin şartları içinde en başarılı bulduğum Galatasaray Başkanıdır kendisi; tam bir planlama ve vizyon adamıdır, ancak bilge bir kişilik egosunu bu kadar geri plana atabilir, o yüzden yönetimde olupta kulübe fayda sağlayan biriyle ters düşmesi neredeyse imkansızdır, olursa da o kişidir sorgulanması gereken. Temelde Alp Yalman' ın yaptığı plan ve uygulamaların açtığı yoldur UEFA Cup zaferine kadar uzanmamızı sağlayan...

En yaygın üç Avrupa dilini ana dili seviyesinde konuşan, iş ve cemiyet hayatında hep en tepede olmuş, tam bir entelektül kişilikten bahsediyoruz...Direkt öneme sahip olmasa da 'Vizyon' a durduk yere sahip olunmuyor, o açıdan söyledim...

Camia destek verecek midir, kendisi tam olarak kararlı mıdır bilemem?...Ama benim bildiğim Alp Yalman, muktedir bir kadro kurmadan böyle bir işe soyunmaz, kararlı ise yaşının hiç önemi yok, Ünal Aysal gibi her işi kendisi yapmaya soyunmaz zaten, Galatasaraya daha çok zaman ayıracak konumdadır ayrıca...

Pek kimse için böyle bir 'Güzelleme' yapmak istemem de ''Galatasaray' a en fazla faydayı sağlayan başkan'' olarak gördüğüm bir adamın burada 15 (Kimi biyolojik, kimi zeka) yaşındaki çocuklar tarafından 'Çöp' gibi muamelesi görmesi beni buna zorladı...

Bir de söylemeden geçmek olmaz; bir konuda haklılığını kabul ettirebilmek için ille de ulu orta bağırıp çağırmak, herkesi karşına almak her zaman geçerli bir yol olmaz, hatta çoğu defa olumsuz sonuçlanır...Doğru argümanlarla en doğru muhatapla yapacağın küçük bir kulis faaliyeti, yerine göre hafif bir 'aba altından sopa gösterme' yle de kamuoyunun ruhu bile duymadan 'Tereyağından kıl çekercesine' rahatça koruyabilirsin hakkını...Adnan Öztürk çok bağırdı çağırdı da ne oldu, ortamı daha da germekten, -Sonrasında dışlamış olsa da- o zaman için arkasında durmak zorunda kalan başkanın pozisyonunu zayıflatıp işbirlikçilere karşı açık hedef haline getirmekten başka?...
Ünal AYSAL konusunda aynı şeyleri aynı anda aynı şekilde hissetmişiz abimle :) Alp YALMAN hakkında yazdıklarınızsa çok hoşuma gitti ve yeni başkan hakkında ki ilk bakış açımı edinmiş oldum. Evet yeni başkan diyorum çünkü Ünal AYSAL bence artık aday dahi olmayacak, olursa Alp YALMAN gibi bir duayen karşısında kazanabileceğini de düşünmüyorum. İnşallah her şey hayırlısına varır.
 
Alp yaplamana karsi Ünal aysal kazanmasi icin cok ama cok güclü kadroyla girmesi gerekir yarisa.
ama bence Alp yalman camiada kimi isterse alir yanina.
albayraki, ali dürüstler yönetimlere girecekse alp yalmanin yönetimine girerler.
ama Ünal aysal ve alp yalman ikiside ali dürüste teklif ederse ikisinide hayir söyler büyük ihtimalde ortalik karismasin diye.
 
haluk ulusoy aday degilse kesinlikle tekrar ünal aysal baskan olmali, helvaci kim yalman kim? bunlar ne is yapacak baskan olarak
 
Alp yaplamana karsi Ünal aysal kazanmasi icin cok ama cok güclü kadroyla girmesi gerekir yarisa.
ama bence Alp yalman camiada kimi isterse alir yanina.
albayraki, ali dürüstler yönetimlere girecekse alp yalmanin yönetimine girerler.
ama Ünal aysal ve alp yalman ikiside ali dürüste teklif ederse ikisinide hayir söyler büyük ihtimalde ortalik karismasin diye.

Kendisini dışlayan Aysal' a karşı gebeliği varmış gibi davranması için hiçbir sebep yok Dürüst' ün...
 
Kendisini dışlayan Aysal' a karşı gebeliği varmış gibi davranması için hiçbir sebep yok Dürüst' ün...

Bilmiyorum artik. Ne olursa olsun Ünal aysal Galatasaray baskani. secilsede secilmesee öyle.
ali dürüst baskanlik makamina saygisi sonsuz baya.
neyse bekleyip görecegiz artik
 
Alp Yalmanı gençler bilmez ama on numara başkandır ha muhtemelen hoşunuza gitmeyecek hareketleri olacaktır.öncelikle gelir gider dengesi kurmak adına flash transfer beklemeyin ama by küçülmek demek.değildir akılcı transfer politikasıdır ayrıca politikadan ve futboldan anlar ve bize gereken bu Ünal Başkanı severim ama yıprandı
 
Alp Yalman en son başkan olduğunda onun yönetiminde olan 3 kişi ondan sonra takıma başkanlık yapmıştı gibi bir şey okumuştum geçmiş zamanlarda.
Faruk Süren Mehmet Cansun Adnan Polat yanlız Canaydın da olabilir emin olamadım doğru yani ama dört te olabilir
 
Son düzenleme:
Fenerbahçe yönetimden tut taraftarına kadar değiştiriyor.. Adamlar haklıymış!
 
Fenerbahçe yönetimden tut taraftarına kadar değiştiriyor.. Adamlar haklıymış!

Sen nasıl bir trollsün ya. En baştan beri okudum Aysal da Aysal. Madem bu kadar hayransın git feneri tut birader ne karıştırıyorsun ortalığı ?! Yok değiştirceklermişte yok başarmışlarda fasa fiso geç bunları önce kendi pisliklerini temizleyecekler sonra bize bok atıcaklar. Hiçbirzamanda Galatasaray kalibresinde bir kulüp olamayacaklar. Eğer iş resmi siteden edebiyat yapmaksa merak etme Mekteb-i Sultani mezunları en kralını yapar.

Son olarak Aysal kendi toparladı takımı ve kendi dağıttı. Biz Türkiye'nin en pragmatik kulübüyüz önce bunu kabul edicez. Bu kulüpte başarılı olamayan gider. NET.
 
Geri
Üst Alt