biz onlara hayvan diyoruz
onların bize insan dediğinden şüpheliyim
Internette çok dolaşan bir söz var ya; "Hayvanların dini olsa şüphesiz şeytanı insan gibi hayal ederlerdi" diye. Ne kadar doğru. Maalesef.
biz onlara hayvan diyoruz
onların bize insan dediğinden şüpheliyim
şeytanın dili olsa insana onun bile düşünemediği şeyleri düşündüğünü söylerdiInternette çok dolaşan bir söz var ya; "Hayvanların dini olsa şüphesiz şeytanı insan gibi hayal ederlerdi" diye. Ne kadar doğru. Maalesef.
Çocukluğumdan beri evimizden hayvan eksik olmadı, daha evvel bir tane köpeğim, bir tane de kedim öldü. Kabul etmek lazım ki onların ömürleri kısa, yapacak bir şey yok. Ama o kısa ömürlerini bir yuvada mutlu geçiriyorlar, belki evde olmasalar çok daha önce türlü zorluklarla sokaklarda ölecekler, böyle düşünmek lazım.
Öyle tabiki ama işte herşeye rağmende ister istemez o gerçeği düşünüyorum malesef. Belki yaşımdan dolayıdır biraz fazla duygusala vuruyorum. Bakalım ilerki yıllarda ne olur
Apartman yerine bahçeli bir evde yaşasam kesinlikle köpek beslerdim
Tarçın tam beğendip türdeki kedi.Eşim ve kızım eve kedi istediklerini söylediler bana. Ben de zaten bunu çok istediğimi ama nlardan çekindiğim için söyleyemediğimi belirttim.
Böylece eve bir kedi almaya karar verdik. Onlar bir veteriner ile konuşmuş. Böyle yuva arayan sahipsiz yavru kedi olursa sahipleneceğimizi falan belirtip telefon bırakmışlar.
Birkaç gün sonra aradı veteriner. Gittik ve aldık yavrucağı. Sarı-beyaz tüylü ama çok sessiz bir kedi idi. Yaklaşık 1-2 haftalık idi. Evde hiç bir yere kıpırdamıyor, sesi de çıkmıyordu.
Biz alıp veterinere götürdük. Veteriner birkaç gün kalsın ben hastalığı ile ilgilenir size geri veririm dedi. Neyse 2-3 günde bir gidip geliyor oraya. Ama bir türlü düzelmiyor.
Bu arada işyerinde o kediden bahsederken işyerinde beraber çalıştığımız çocuklardan biri elinde kedi ile geldi. Hayran kaldım. Ama çok sıkıntılı bir yavrucaktı.
Yaklaşık 2-3 haftalık falandı. Araba moturuna sıkışmış. Tırnağı ve dudağı çok kötü darbe almış. Ürkek ama bir o kadar da sevimli birşey. Kafaya koydum dedim o eve gidecek.
Hiç evdekilere sormadım bile. Zaten sorunlu bir kedi var evde 1 değil 2 olur diye düşündüm ve bir karton kutuya koyup eve götürdüm.
Akşam eve götürünce kızım ilk baştan aklı diğerinde olduğu için yeniye pek yüz vermedi. Hemen o akşam aynı veterinere götürdüm. Hem de diğerini alırım düşüncesiyle.
Gidince kötü haberi aldım ne yazık ki; Diğeri hayatını kaybetmiş gece. Eşim orada başladı ağlamaya. Yeni yavrucağı alıp eve geldik. O gün bugündür evimizin asil prensesi oldu.
Sadece tırnağı yamuk çıkıyor. Onu da kontrollü kesip sorunu gidermeye çalışıyoruz.
O büyük prensesimiz Tarçın. 2012 Eylül ayında evimize gelmişti. 2 yılı aşkındır evin asil prensesi.
Daha sonra 2014 yazında kızım bir tane daha bulmuş sokakta. Ama daha birkaç günlük. Annesini bile emmemiş hiç. Annesi kötü bir kazada hayatını kaybetmiş görenlerin söylediğine göre.
Elimizde büyüttük. Adını Duman koyduk. Ama ilginç olan bizim Tarçın 2 yıl boyunca bir çok kedi eve geldiği halde hiç birinin yanına yaklaşmadığı halde Duman'ı çocuğu gibi benimsedi.
Şu anda ikisi de evin haşarı kızları. Ama tatlılıkta üstlerine yok.
İşte bizim Tarçın'ın ilk geldiği gün ve bugün ki hali..
Altında yine Tarçın ve Duman...
Benim dişi kedi Yeşim,yatağın yanındaki dolaptan göğsüme atlamıştı.gece saat 3 veya 4 yani göğsüme atladıktan sonra nasıll uyandığımı bir allah bilir.korkuyla karışık şaşkınlık
Bizim Tarçın bir ara gradrobun üzerine çıkıp orada uyuyordu. Yaklaşık saat 4-5 civarında yatağa bir atlıyordu güüp diye. Ruhumu teslim etmenin eşiğinden dönüyordum.
Sonra dolabın üzerini ıvır zıvırla doldurup yer bırakmayınca o huyundan vazgeçti.
Şimdi de saksıdaki toprağı eşeleme ve yerlere dökme huyu başladı. İki gündür yapıyor. Bakalım onu nasıl çözeceğiz.
Gece saat 3 de beni uykumdan edecek hayvanı keserim