Başakşehir maçından sonra hiç birimiz daha henüz kendimize gelemedi biliyorum. Son 2 yıldır başımıza gelmez denilen ne kadar musibet varsa geldiği için bu mağlubiyetler artık daha da umutsuzluğa sürüklüyor bizleri.
Yeni kurulan kadro 3 ciddi sınavında sadece 2 gol atıp 7 gol yiyerek 1 puan alabildi. Bundan daha da kötüsü 3 maçın 10 dakikasında bile sahada daha iyi olan takımın sarı-kırmızı olduğunu da hissettiremedi belki ama...
Evet büyük bir ama koymak istiyorum tam da bu noktada. Çünkü üst üste biriken artık hepimizin sinirlerini laçka eden kötü ne varsa başımıza gelme halini bir yerde kırmamız gerekiyor. Bu maçta da kıramadık ve belki bu sene derbi kazanamadan bitireceğiz yine ama şampiyon olmamıza engel olmamalı bu senaryo bile.
TUDOR'A RAĞMEN ŞAMPİYON OLMALIYIZ
Son oynanan maçlar gösterdi ki Tudor'a ile birlikte değil ona rağmen başarılı olabiliriz en fazla. Bu sene nerede ise sıfırdan kendisine göredizayn ettiği kadrosu ile yola çıktığından beri hiç bir mazeret onun hatalarını aklamamıza sebep olamaz.
Oyun içinde yaptığı saçma hamleler, oyunu okuyamaması egosunun başardıklarına kıyasla oldukça şişik oluşu bir yana başarılı olmak zorunda olan bir camia ve kadro var elde.
Bu kadronun da yetersiz yanları var elbette. Hala bir sol beki, doğru düzgün bir 8 numarası, ve sorumluluk alıp net katkı verecek bir kanat oyuncusu yok. Bunun yanında derinliğinin yeterliliği de tartışılır ama büyük maçlarda bu kadar tutuk kalacak, oyundan kopacak kadar da kötü değil.
Olduğundan daha kötü görünüyor çünkü oynattığı her büyük maçta beyninde ki prangaların esiri olmuş ve takımın eksik yanlarını telafi edip güçlü yanlarını sahada göstermekten alıkoyan bir hoca var. Burada bugün herkesin gelsin diyeceği Abdullah Avcı'nın belki de tek esprisi bu. Rakibe göre eksik yanlarını tespit edip ona göre bir oyun oynuyor. Beşiktaş'ı pas ile paspas ederken bizde çok daha basit bir taktik ile Adebayor'un güçlü fiziği ile galibiyete uzandı.
Burada hatanın çoğu Adebayor'a Denayer gibi bir çaylağı veren hoca da. Oysa sene başından beri yerlerde sürünen Visca, Elia gibi isimlerin açığını, göbekte aslı 10 numara olan İrfan ile Gökhan gibi fiziken kendini tüketmiş bir futbolcu eskisinin oynayışını pek ala alt edebilirdik. Ama buna göre hiç bir taktik esneklik gösteremeyen bir takım vardı sahada. Bu da sanıldığı kadar zor değil. 10 gün çalışmasına gerek yok başımızda ki kişinin. Tudor'un ciddi bir futbol aklına ve egosunu törpülemeye ihtiyacı var.
Bunu bu yıl yaptı yaptı. Yapamazsa bir daha bulduğu şans bundan iyi olmayacaktır. Bunun bilincine varıp bu şansı değerlendirmeli. Devre arası da yönetim mutlaka çok iyi bir sol bek ile iyi bir 8 numara bulmalı bu takıma. Ndiaye-Fernando hattı da bize çare olmayacak seviye yükseldiği zaman.
HER ŞEYE RAĞMEN DESTEK OLMALIYIZ
Çünkü destek olduğumuz zaman kadro da kötü değilse bu takım teknik direktörü kötü de olsa başarabilir. Rakipler Avrupa'da devam ederken, ligde ki tarihi rakibi kendisinden kötü durumda iken, taraftar desteği olmayan ve sadece doğruları yaptığı için bir seviye yakalayan ve bu sebeple de en tehlikeli rakibi olarak gözüken Başakşehir'i geçebiliriz.
Tudor'un sene sonu ne olacağını da ne büyük maçlarda alacağı sonuçlar ne de şampiyonluk belirlemeli.Tıpkı bu yönetimin devamını belirlemesi gerektiği gibi. Hatalarından ders alıp sağlam performans sergileyen bir takım olup olmayışımız belirlemeli. Süper Final'De Fenerbahçe'ye 2-1 yenildiğimizde 1 gün üzülüp bu takım şampiyon olacak demeliyiz mağlup da olsak. Bunu yapacak güçte hem takımda hem de taraftarın genetiğinde var. Yeter ki geçmiş 2 senede olduğu gibi BİZ VAZGEÇMEYELİM.
Yeni kurulan kadro 3 ciddi sınavında sadece 2 gol atıp 7 gol yiyerek 1 puan alabildi. Bundan daha da kötüsü 3 maçın 10 dakikasında bile sahada daha iyi olan takımın sarı-kırmızı olduğunu da hissettiremedi belki ama...
Evet büyük bir ama koymak istiyorum tam da bu noktada. Çünkü üst üste biriken artık hepimizin sinirlerini laçka eden kötü ne varsa başımıza gelme halini bir yerde kırmamız gerekiyor. Bu maçta da kıramadık ve belki bu sene derbi kazanamadan bitireceğiz yine ama şampiyon olmamıza engel olmamalı bu senaryo bile.
TUDOR'A RAĞMEN ŞAMPİYON OLMALIYIZ
Son oynanan maçlar gösterdi ki Tudor'a ile birlikte değil ona rağmen başarılı olabiliriz en fazla. Bu sene nerede ise sıfırdan kendisine göredizayn ettiği kadrosu ile yola çıktığından beri hiç bir mazeret onun hatalarını aklamamıza sebep olamaz.
Oyun içinde yaptığı saçma hamleler, oyunu okuyamaması egosunun başardıklarına kıyasla oldukça şişik oluşu bir yana başarılı olmak zorunda olan bir camia ve kadro var elde.
Bu kadronun da yetersiz yanları var elbette. Hala bir sol beki, doğru düzgün bir 8 numarası, ve sorumluluk alıp net katkı verecek bir kanat oyuncusu yok. Bunun yanında derinliğinin yeterliliği de tartışılır ama büyük maçlarda bu kadar tutuk kalacak, oyundan kopacak kadar da kötü değil.
Olduğundan daha kötü görünüyor çünkü oynattığı her büyük maçta beyninde ki prangaların esiri olmuş ve takımın eksik yanlarını telafi edip güçlü yanlarını sahada göstermekten alıkoyan bir hoca var. Burada bugün herkesin gelsin diyeceği Abdullah Avcı'nın belki de tek esprisi bu. Rakibe göre eksik yanlarını tespit edip ona göre bir oyun oynuyor. Beşiktaş'ı pas ile paspas ederken bizde çok daha basit bir taktik ile Adebayor'un güçlü fiziği ile galibiyete uzandı.
Burada hatanın çoğu Adebayor'a Denayer gibi bir çaylağı veren hoca da. Oysa sene başından beri yerlerde sürünen Visca, Elia gibi isimlerin açığını, göbekte aslı 10 numara olan İrfan ile Gökhan gibi fiziken kendini tüketmiş bir futbolcu eskisinin oynayışını pek ala alt edebilirdik. Ama buna göre hiç bir taktik esneklik gösteremeyen bir takım vardı sahada. Bu da sanıldığı kadar zor değil. 10 gün çalışmasına gerek yok başımızda ki kişinin. Tudor'un ciddi bir futbol aklına ve egosunu törpülemeye ihtiyacı var.
Bunu bu yıl yaptı yaptı. Yapamazsa bir daha bulduğu şans bundan iyi olmayacaktır. Bunun bilincine varıp bu şansı değerlendirmeli. Devre arası da yönetim mutlaka çok iyi bir sol bek ile iyi bir 8 numara bulmalı bu takıma. Ndiaye-Fernando hattı da bize çare olmayacak seviye yükseldiği zaman.
HER ŞEYE RAĞMEN DESTEK OLMALIYIZ
Çünkü destek olduğumuz zaman kadro da kötü değilse bu takım teknik direktörü kötü de olsa başarabilir. Rakipler Avrupa'da devam ederken, ligde ki tarihi rakibi kendisinden kötü durumda iken, taraftar desteği olmayan ve sadece doğruları yaptığı için bir seviye yakalayan ve bu sebeple de en tehlikeli rakibi olarak gözüken Başakşehir'i geçebiliriz.
Tudor'un sene sonu ne olacağını da ne büyük maçlarda alacağı sonuçlar ne de şampiyonluk belirlemeli.Tıpkı bu yönetimin devamını belirlemesi gerektiği gibi. Hatalarından ders alıp sağlam performans sergileyen bir takım olup olmayışımız belirlemeli. Süper Final'De Fenerbahçe'ye 2-1 yenildiğimizde 1 gün üzülüp bu takım şampiyon olacak demeliyiz mağlup da olsak. Bunu yapacak güçte hem takımda hem de taraftarın genetiğinde var. Yeter ki geçmiş 2 senede olduğu gibi BİZ VAZGEÇMEYELİM.