Cevap: Lost
Üzerinden de epey zaman geçmiş.
İsimleri hatırlamakta zorluk çekiyorum ama hatırladığım kadarıyla anlatmaya çalışayım.
İkinci hayali hayatta, hatırlarsanız herkes ayrı karakterdeydi, gerçek hayattaki arkadaş olanlar birbirini tanımıyordu.
Cennet demeyim ama o gitmeleri gereken kapının arkasındaki hayata ulaşmanın bir kuralı var.
Kural şu:
Hayalindeki hayatta, gerçek hayatındaki çok sevdiğin kişileri bir şekilde farkedip, tekrar tanışman gerekiyor.
Örneğin;
Sawyer ile Juliet, otomatik kola makinası yanında, hayali hayatta iletişime geçtikleri anda birbirlerini fark ettiler.
Yani geçmiş gerçek hayattaki sevdiklerin ile bir şekilde iletişime geçebilmen gerekiyor.
Jack ile Kate. Hugo ile deli sevgilisi. Ve diğerleri.
Son sahneyi hatırlayın. Yanında sevdiği olmayan biri var mıydı ? Yalnız olan. Yoktu.
Benjamin bir türlü hayali hayatta, gerçek hayatındaki sevdiği ile iletişime geçemedi. Fark edemedi.
Sevdikleri ise kızıydı. Karısıydı.
Hatırlarsanız, kızı sanırım hayali hayatta müzik aleti çalıyor, konser veriyor.
Yanından geçtiği halde birbirlerini fark etmiyorlardı. Hatırladınız mı ?
Ben biraz daha bekleyeceğim demesi, aslında kızını, karısını fark edebilip iletişime geçebildiği zaman, işte "o zaman ben geleceğim" demek istedi.
Yoksa cennete kabul edilmeme gibi bir durumu yok.
Yani, yazarlar konuda bayağı uçmuşlardı.
Son bölümü tekrar izleyin, anlattıklarımın ayrıntılarını hemen fark edeceksiniz.
Son sahnede olmayanlara dikkat edin.Daniel Faraday yoktu sanırım.
Olmayanlara dikkat edin, ve onların hayali hayatta hala sevdikleri ile tanışamadıklarını fark edeceksiniz.
Bende bu arada uçtum biraz.
