Fenerbahce macini izledim o gün taha ki 90. dakikasina kadar. 90. dakikaya kadar soguk kanliligimi korudum, hatta gursagimda kalmasin diye Mustafa´nin golünde tepki bile vermedim. Ama 16 dakika uzatma gösterilince birden strese girdim, elim ayagim titremeye basladi. Dedim ki bunlari sampiyon yapmadan, bu mac bitmez diye. Televizyonu acik birakip odadan ciktim, en üst kata dogru. Okadar stresliydim ki kutunun icindeki küp sekerleri alip yiyordum, bir saha bir sola gidiyordum. Kocaman kutunun icindeki küp sekerlin nerdeyse hepsini yedim, fark etmedim bile o an. Migdem bile agriyordu, evde yanlizdim ve dakikalar gecmek bilmiyordu. Hayatimin en uzun 16 dakikasiydi galiba. Saate baktim ve sonra sancilari ile sürüne sürüne asagi indim, cok kötü agriyordu midem, ve odaya girince Fenerbahce´li oyunculari sevinirken görüp, bayilacagimi düsünüyordum. Ama odaya girdigimde Fenerbahce´li oyuncular yerde yatiyordu ve o an yarim saat boyunca tepinmisimdir evde asagidan yukariya kadar... Migdede agri magri kalmamisti. Adnan Polar Saat kac ? diye sordugunda tek basima evde 20:45 diye tempo tutuyordum...
Hayatimin en ilginc günlerinden biriydi belki de... Hic bir sampiyonlukta, bu kadar sekilden sekile girmemisimdir hemde evde yanliz basima... Son Kadiköy Sampiyonlugu dahil. Tessekürler Eric Gerets, ve bize o günü yasatan Efsane Kadro... O zorluklar ile Sampiyon olmus kadro, benim icin efsanedir, cok degerlidir.