İşte barış bunu anlamadı ve bu biraz da bizden kaynaklandı. Her “Avrupa” diyene kolaylık yaptık çocuklar gidip kariyer yapsın diye, ki son örnek Kerem, barış da bunu kullanırım deyip yanlış yola saptı. Kerem olayının nasıl ahlaksızca bir durum olduğu ortaya çıktı fb ile flörtünde.
Barış az biraz haklı olsa tamam diyecem ama;
*Sözleşmesi devam ediyor ve iki kez iyileştirme yapıldı, aldığı ücret de 3 milyon Euro civarı, yani asgari ücret filan da değil
*Taraftar, oynadığı oyun ile barışa hallettiği değeri verdi, Kerem olayında ise barışı bayrak adam yaptı.
*Daha 3 gün önce kendisi takımın menfaati kişisel menfaatinden önde geldiğini söyledi
*Kariyer gibi bir durum da yok, tamamen barışa önerilen 17 milyon dolar, ki bu kadar yüksek önerilme sebebi bonservisi düşürsün diye yapıldı. 17 milyon dolar eden bir futbolcunun bonservisi de -Osimhenin aldığı rakamlar hemen hemen- 30 milyon DOLAR değil 75 milyon Eurodur.
İşte satılsın deniyor ya; satım sözleşmesi ile bağış sözleşmesi arasında fark var. Satım sözleşmesinde satıcı bir malı vermeyi, alıcı ise o mal karşılığında bir para vermeyi üstlenir. Bu mal ve para da denk olmalı aksi taktirde gabin yani aşırı yararlanma söz konusu olur yada irade fesadı.. bağış ise bir malı karşılıksız vermektir. Bu durumda nerdeyse yok pahasına beni bırakın diyor barış. Yada işte antrenmanı boykot ederek kulübün iradesini fesada uğratmaya çalışıyor.
Tek tutunduğu dal söz verilmişti deniyor. Hukukta yazılı belge varsa verilen sözlere bakılmaz. Milyon dolar alan adamlarsınız ve bunun için zaten yazılı sözleşme yapıyor menajer tutuyorsunuz. Kusura bakma profesyonel dünyada sözleşmeler konuşur. ANCAK buna rağmen sana verilen söz geçerli olduğunu ahlaken bu sözün arkasında durulması gerektiğini düşünsek bile;
1- Neom denilen takım, suud prensinin (Cemal Kaşıkçı denilen gazeteciyi İstanbul konsolosluğunda boğazlattırıp cesedini yok ettiren adamdır) neom projesi dediği ve 500 milyar dolar ayırdığı projenin takımının piyonu olup bizi dolandır anlamına gelmiyor bu söz.
2- Bu söz Avrupa’ya gidip kariyer yapacaksan (ki maaş orda en fazla alacağı 1,5 milyon dolar olur, kerem gibi) önünü açarız denilmiş. Sen kariyer Türkiye’yi Avrupa temsil için gitmiyorsun ki, çil çil dolarlar için gideceksin ve üstüne üstelik ihanet edip bonservisimi düşürürüm maaşımı yükseltin diyeceksin karşı takıma.
3- kalmış on gün transfer sezonunun kapanmasına Avrupa’da, sonra gelip talepte bulunuyorsun.
4- Hayır denildiğinde de siyah post atıp antrenmanları boykot et.
Abi adalet bunun neresinde Allah aşkına. Nasıl haklısın diyebileceğiz? Seni yetiştiren bugün milyon dolar sana kazandıran ve daha fazla kazanmana ön ayak olan kulübüne bu yaptığın hak mı ihanet mi?