Türkiye'den Göç Etme ve Yurtdışında İş İmkanları

İnşaat mühendisliğinin Türkiye içi şartları 2005 sonrası hep kötü, 2005 öncesi durum da sayısal bir durum.

Orta Doğuya gidip çalışmadığın sürece iyi şartlar yok. Türkiye'de inşaattan müteahhit kazanır, mühendis kazanmaz.

Devlet memuru olmak dışında, inşaat mühendisleri için hiçbir yerde iyi şartlar yok bence. Yalandan iki statik proje çizmek, imza atmak kurtarmaz. Sahaya girmek gerek. Sahada da ne hafta sonu vardır ne tatil. Milyon çeşit insanla muhattapsın. Bitmeyen bir bürokrasi var. Askerlik simülasyonu gibi anasını satayım :D Hadi hepsini geçtim, şu an ülkede işleyen şantiye yok neredeyse. Devlete iş yapanlar dahi parasını zor alıyor. Özel sektörde millet 3-4 ay geriden maaş alıyor vs. İşimiz yaş özetle. Sektörde belli bir çevresi olmayan kimseye önermem inşaat mühendisliği okumasını.
 
gürcistan bulgaristan romanya ukrayna gibi yerlere gidiş prosedürü nasıl bilen var mı

gürcistanda çok türk iş yeri var. örneğin ordaki türk lokantası beni bulaşıkçı olarak alabilir mi
ne işin var gürcistan'da geçenlerde batum'daydık yapılmaz oralardaki türk restorantlarında buluaşıkçılık. boğulacaksan büyük denizde boğul avustralya'ya git
 
İşin özü hiç bir yerde hayat güllük gülistanlık değil. Davulun sesi uzaktan hoş gelir ancak bir kez hayal ettiğin yerlere gidip yaşamaya başladın mı gerçeğin hiç de öyle olmadığını, düşündüğünden tamamen farklı olduğunu görürsün. Hayaller ve hayatlar yani. Dünyanın en güzel cennet köşesinde bile yaşasan, iyi bir işin yoksa, yeterli paran yoksa, güzel bir ev ve aile düzenin falan yoksa mutlu olamazsın.
 
Ben de yurt disinda yasiyorum ve bizim gurbetcilerin serzenisini bir yerden sonra yapmacik buluyorum. Her zaman söylerim Türkiye yi bu kadar cok özlüyorsan o zaman git, kimse seni Almanya da veya baska bir ülkede zorla tutmuyor. Yurt disinda yasamak cok zor diye serzenislerde bulunup Türkiye de yasamak vardi diye ah cekenler gidin bakayim Türkiye de yasayin 1 ay tatilinizin disinda anlayin hayat nasilmis degilmis.

Bizim gurbetcilerin belirli bir kismi gercekten cok iki yüzlü maalesef.
 
Türkiye'nin bazı bölgeleri alt-orta sınıf için Survivor'a dönüşmüşken insanların kurtulma yolları araması kadar doğal bir şey yok.

İş yerinden eve giderken sokaktaki toplum halinde yaşamanın belli başlı kurallarından bihaber insan yığınına, şoförü öküz olan ve yoğun trafikte seyreden araçlara bakıp ''keşke'' demediğim gün çok azdır.
 
Almanya'da kazanıp Almanya'da harcarsan pek bir anlamı yok. Almanya'da Euro ile kazanıp Türkiye'de TL olarak harca ki o zaman farkı gör. O yüzden yurt dışında çalışıp dişini sıkıp kemeri sıkıp 10 yıl sıkı para biriktirecek ve öyle Türkiye'ye döneceksin. Çalışırken 10 yıl hiç para harcamayacaksın minimum yeme içme. 500 bin euro getirsen Türkiye'de bir ev bir araba alır kalan parayla da çok rahat ticaret yaparsın. O zaman emekli olmana da gerek yok. Açarsın kendine güzel bir mekan iş yeri kendi işinin patronu olursun.
 
Sevebilirsin mevzu sevmek değil, insanlar neden farklı arayışlar içerisine giriyor bunu sorgulamak önemli. Mevzu zaten vatan sevgisi değil burada, insanların kutuplaştırılması.

Yurtdışında yaşasam Türkiyenin ve Türk insanının belirgin özelliklerini o ülkelerde bulamadığım için ben de özlem duyardım ama çıkıp da ülkedeki durumlardan dolayı gitmek isteyen insanları senin gibi yadırgamazdım. İçinde olmadığınız durumlarda ahkam kesemezsiniz.

Orta Doğu'yu geçtim, dünyanın en kötü yerlerine bile 2 bine yeni mezun gönderiyorlar.Daha düşük rakamlar da duydum.Eleman bolluğu oluşunca yurtdışında bile ücretler düşüyor.
 
Almanya'da kazanıp Almanya'da harcarsan pek bir anlamı yok. Almanya'da Euro ile kazanıp Türkiye'de TL olarak harca ki o zaman farkı gör. O yüzden yurt dışında çalışıp dişini sıkıp kemeri sıkıp 10 yıl sıkı para biriktirecek ve öyle Türkiye'ye döneceksin. Çalışırken 10 yıl hiç para harcamayacaksın minimum yeme içme. 500 bin euro getirsen Türkiye'de bir ev bir araba alır kalan parayla da çok rahat ticaret yaparsın. O zaman emekli olmana da gerek yok. Açarsın kendine güzel bir mekan iş yeri kendi işinin patronu olursun.

İş kurmasan bile parayı TL’ye çevir, bu faiz oranlarıyla iş kurmaktan bile daha karlıya gelir. Elbet para değer kaybedecek bir noktada ama herhalde o noktaya gelene kadar mezara girmiş olursun bile.
 
Hala vakti olanlar, genç olanlar "Yazılım" üzerine okusunlar veya kendilerini o konuda geliştirsinler. İngilizce de mutlaka öğrenmeniz gerekiyor. Ben 5 yıla yakın yurt dışında 3 farklı ülkede yaşamış biri olarak sizi 2 konuda temin edebilirim ; bu ülkede 2.sınıf vatandaş olduğunuzu anlayacaksınız ve başka bir ülkede yaşamak gerçekten zor olacak. Bunun simitle, çayla alakası yok. İşsizlik sadece bu ülkede değil her ülkede mevcut ve insanlar iş bulabilmek için sürekli kendilerini geliştirmek veya fark yaratmak durumundalar.

1-2 kişi birleşip ESTONYA'da bir Start-up kurup, orada çalışma izni alabilirsiniz. Avrupa ülkeleri içinde bu noktada en kolay şirket kurulabilen ülke sanırım. Estonya vatandaşı biriyle ortaklık kurmanız da mümkün. Prosedürler için Türkiye'deki danışmanlık şirketlerine para ödemenizi tavsiye etmem. Avusturya'da, yok Malta'da sizin adınıza şirket kuruyoruz vs. hiç girmeyin. Gerekirse dil bilen bir arkadaşınızı alın gidin, gittiğiniz yerdeki bir avukatla, danışmanla, aracı firma ile bu işleri konuşun. Türklerle iş yapmamaya bu noktadan başlarsınız, alışmanız adına da iyi olur.

Ankara Anlaşması ile yine bir proje hazırlayarak İngiltere'de şirket kurabilirsiniz. Anlaşma sebebiyle oturma izni ve vize sorununuz olmuyor. Brexit yüzünden bu anlaşmanın 1-2 yol sonra geçerliliği yitirilecek gibi bir şey de okumuştum. Son fırsatlar sanırım. Araştırabilirsiniz.

Uzakdoğu'ya gidip Türkiye'de bir aracı/arkadaşınız ile çalışarak ülkeye ürün satabilirsiniz.

Ukrayna'ya gidip ülkemize kereste / gübre ihracatı yapabilirsiniz. Pezevenk de olabilirsiniz tabi. Şartlar müsait :D

Rusya'da şirket kurup tekstil ürünleri aracılığı yapabilirsiniz. Rus vatandaşı bulmanız lazım ve şirketin %49'una sahip olabilirsiniz. Rüşvet de vereceksiniz zaten o Allah'ın emri.

Gönül isterdi ki ülkemizde emeğinizle ürettiğiniz bir ürünü mikro ihracatçı olarak yurt dışına satabilin, global marketlerde rekabete girin ve dolar/euro üzerinden çok da güzel para kazanıp ülkeye de döviz sokun ancak PAYPAL kullanmak yasak olduğu için tek seçeneğiniz 3 paraya Tayyip bey ve çevresindeki arkadaşlarına satmak. Bi deneyin onu da. Bıyıklarınız müsaitse 10-15 yıla trilyonlarınız olabilir. Gemicikler alır istediğiniz yere gidersiniz.

Neyse son olarak ; geri dönmeksizin kaçak / mülteci olarak istediğiniz ülkeye gidebilirsiniz aslında. Bunun için en kolay yol ; findacrew.net // The World's largest international online Boat & Crew network sitesinde bir profil oluşturup Türkiye'den ABD'ye gidecek bir teknede yol boyunca çalışmak. Limana varıldığında yüzerek karaya çıkabilirsiniz. Florida'da yolda kimliğinizi soracak birileri olmayacaktır diye düşünüyorum. Sakalı kesip gidin tabi. :D ABD'ye ya da herhangi bir başka ülkeye girdikten sonra da paranız kadar adamsınız. Kaçak göçmen olarak çalışabilir, Trump karşıtları, Meksikalı yoldaşlarınız ile dost olarak kalma ve yaşama işinizi sağlamlaştırabilirsiniz. İlk etapta boktan işlerde çalışacağınızı söylememe gerek yoktur herhalde. Las Vegas'ta bir restorantta iş bulan arkadaşım Bodrum'dan Villa almıştı 2 yılda. Bulaşıkçıydı.

Emekliliğe hak kazandıysanız Uruguay'da oturma izninizi hemen alabilirsiniz. Misler gibi de yaşarsınız.

Bir delilik anım için sakladığım son bilgi yatırım tavsiyesi değildir. Yolda yakalanınca yok efendim GSC'de okudum, beni oradaki CEM yönlendirdi falan beni ilgilendirmez. :D Tavsiye değil fikirdir. Hukuki olarak yanlıştır. Sizin sorumluluğunuzdadır.

Yurtdışında yaşayan ve buna rağmen ağlayan insanları da takmayın çok. Tek çok çalışanın onlar olmadığını, para kazanabilmek için 6 gününün 15-16 esnek saatini bir çırpıda verecek milyonlarca insanın olduğu ülkeden biraz uzaklar uzun zamandır. Onlar da eziyet çekiyorlar oralarda ancak buradaki çalışma hayatına, koşullarına, insanlarına 1 ay katlanamazlar. Ondan hep geri dönmeyişleri. :)

Ünlü bir düşünürün dediği gibi ; Hicrette hayır vardır. ya da burada memur olacağına git Amerika'da sosis sat. Hangisi uyuyorsa artık.
:hat:
 


bu kızla neden bu kadar dalga geçilip aşağılıyorlar anlamıyorum, hiç mi acıma duygunuz yok? lütfen bi geçmişini araştırın, ben bilmeyenler için anlatayım; küçükken organ mafyası tarafından kaçırılıp beyni alınmış yerine de iki tutam susam konulmuş

bilmeden konuşmayalım yahu, yazıktır günahtır
 
bu kızla neden bu kadar dalga geçilip aşağılıyorlar anlamıyorum, hiç mi acıma duygunuz yok? lütfen bi geçmişini araştırın, ben bilmeyenler için anlatayım; küçükken organ mafyası tarafından kaçırılıp beyni alınmış yerine de iki tutam susam konulmuş

bilmeden konuşmayalım yahu, yazıktır günahtır
 
Hayatımda ilk defa yurt dışına çıktım 2 ay önce 1 hafta İtalya, İsviçre, Fransa ve Almanya turu yaptım. İzlenimlerim şu şekilde:

İtalya: İçlerinde en beğendiğim ülke. Akdeniz sıcaklığı var. İnsanları bize benziyor. Rahat insanlar, fazla kural yok. Sıcakkanlı insanlar, yemekleri içkileri güzel ancak Türkiye'ye göre halen çok pahalı.

Almanya: İçlerinde en ucuz olanı ve en çok Türk bulunanı. Freiburg'da çok Türk işletmesi var. İstanbul çaycısında çay içtik.

İsviçre: İçlerinde en pahalı olanı ancak refah seviyesi en yüksek olan ülke. Ekonomisi en iyi olan ülke. Asgari ücret ve ortalama ücretler çok yüksek. Yaşam da dolayısıyla pahalı oluyor. Kendi ülkende paran olmasa bir domates ekmek kuru soğan yaşarsın ama İsviçre'de vatandaşı değilsen ve paran yoksa açlıktan ölürsün.

Fransa: İnsanlarının en soğuk olduğu ülke. Otelde resepsiyonda duranlar neden geldiniz der gibi bakıyorlardı. Sokaktaki Fransızlar da yine öyle. Ya Türk olduğumuzu biliyorlardı ve sevmediler ya da başka bir nedenleri vardı ama Fransız insanları hakkında hiç iyi elektrik aldım. Sokakta ölüp kalsan kimse ne oldu diye bakmaz. Hiç kimse duygularıyla hareket etmiyor. Marsilya'da gündüz gözüyle parkta uyuşturucu çekiyorlardı.

Ha şimdi şu soruya gelelim. Bu dediğim ülkelerin herhangi birinde yaşar mıyım? Bir ihtimal belki İtalya ama hiç biri bizim İzmir'in bir tırnağı etmez. Ege'deki tüm yerler ayrı birer cennet köşesi. Avrupa'da gezip dolaşılır, yeyip içilir lakin yaşamak için Türkiye kendi evin, kendini sevdiklerinle mutlu hissettiğin yer.
 
Geri
Üst Alt