Problem bu anlattıklarının ancak insanların merhametiyle çözülebiliyor oluşu. Tamamen random yani ülke. Seni 600 km boyunca götürür, yolda yemeğini verir hatta öğrenci falansan cebine harçlık bile koyabilir, böyle insanlar var. Ama bazıları da tecavüz edip yolun kenarına atabiliyor. İkisi de ekstrem örnek tabii. O yüzden bunların bir önemi yok bana göre. Devlet, sistem beni bir başka bireyin insafına bırakmamalı, ya da bu bir artı özellik olarak anlatılmamalı.
Zaten istenilen şey yardım edilmesi vs değil. Mesele toplu yaşama kurallarına aşina, kişisel alan denen kavramdan haberdar, sırada nasıl durulur, yürüyen merdivenin neresinde beklenir, yaya geçidinde ne yapılır, apartmanda nasıl yaşanır gibi basit şeyleri bilen insanlarla beraber yaşamak. Benim için öyle en azından. Kimse bana yardım etmesin, merhamet göstermesin ama kimse hakkımı da yemesin. İşe girmek için torpile ihtiyaç duymayayım, mahkemelerden adalet beklerken tanıdık soruşturmayayım. Toplum+devletten beklentilerim bu kadar basit.
Basitler, ama yoklukları tiksindiriyor.