Cevap: Atatürkçülük (Kemalizm) Nedir?
Art niyet doğru bir kullanım değildir belki de. Ama tarih konusunda bu kadar kesin yargılara varmak, daha da ötesi bunu empoze etmeye çalışmak(çeşitli şekillerde) doğru bir davranış şekli değil.
Herkesin inandığı varolan tabulara inanmamak ve bunun aksini düşünmek empoze etmek değil, aksine varolan tabuları birisinin kabul etmesini istemek empoze etmektir.
Ne alakası var canım? Ben fikrimi belirttim sadece. Yazdıklarından çıkardığım netice budur. Bunda sorun teşkil edecek mevzu-i Bahis'de yoktur.

Burada tartışıyorsun, "Osmanlı Türk değil" gibilerinden. Sadece kendi görüşlerini belirtiyorsun. Hiç bir kaynak, dayanak, belge olmadan Osmanlı'nın Türk olmadığını iddia ediyorsun. Ben sana Türk oldukları hakkında belge sunuyorum. "Yok efendim Türk değiller" ana başlıktaki yazılarına devam ediyorsun..Kötü bir durum. Bunda alıncak, gücenecek, kızacak bir durum yok
Sevgiler..
Kaynak olarak sunduğun şeyle ilgili geçmiş sayfada yorum yaptım ve aslında Murat Bardakçı'nın dediklerinin benim dediklerimle aynı doğrultuda olduğunu belirttim. Orda da kendisi millet esasına dayalı değil, ümmet esasına dayalı olduğunu ve müslüman olup-olmamanın önemli olduğunu belirtmiş. Mektup ve tarihi ile ilgili de açıklama yaptım cevap verdiğim bölümde artı yazdıkların sadece tebessüme hatta kahkalara yol açtı bende
Kaynakça kısmına gelirken öncelerinde biraz vermiştim ama gene vereyim. İlk olarak şu tarihe bakış açısındaki yanlışlığı silmek gerekir. Bunun için önereceğim kitaplar
John Tosch-Tarihin Peşinde
Edward Hallett Carr- Tarih Nedir
Peter Burke-Tarih ve Toplumsal Kuram Bu kitaplar tarihe doğru bir bakış açısının nasıl olması gerektiği, tarih metodolojisi, tarihe nasıl yaklaşılması gerektiği konusunda önemli bilgiler veriyor
Eksta tarih nedir metodolojisi nedir vs. vs. den sonra Türkiye'deki tarihçilik, bunun öğretilmesindeki yanlışlar, nasıl bilerek yanlış tarih eğitimi verildiği vs. vs. konusunda şu kitaplarda okunmalı
Salih Özbaran- Tarih, Tarihçi Toplum olması lazım kitabın ismi
Felsefe Kurumu Tartışmaları, Burda özellikle Türkiye'deki tarih, tarihçilik üzerine tartışmalar vs. vs. okunması gerekir
Tarih ve Toplum dergisinin belirli sayılarında gene Türkiye'deki tarihçiliğin masaya yatırıldığı bölümler var.
Hakan Erdem-Tarihlenk, Çoğu tarihçi zırvalarını belgeleri ile çürütmüş,nasıl bilerek yanlış çevirmeler yapıldığını nasıl bilerek olmayan olayların olmuş gibi insanlara tarih diye anlatıldığını çok rahat öğreniriz bu kitaptan, özellikle Murat Bardakçı ve İlber Ortaylı ile ilgili dipnotlarla nasıl hatalar yaptıkları bunların çoğu noktada bilinçli olduğu ile ilgili vs. vs. bilgiler verir bu kitap.
Burdan geçelim Osmanlı kuruluşu, Fatih devrine kadarki Türk kültürü ve İslam kültürünün bir birleşiminden oluşan din anlayışı ve Sünni Hanefiliğin yaygın olmadığı döneme
Ahmet Yaşar Ocak-Kalenderiler Bu kitapta özellikle kuruluştaki Türk özellikleri, Geyikli Baba vs. vs önderliğinde savaşan Türkmenler, cihad felsefesi, Türk geleneklerinin etkinliği vs. vs. ile ilgili bilgiler var. Daha sonra bu anlayışta olan Türkmenlerin nasıl baskı altına alındığı ve Sünni Hanefi anlayışın zorla kabul ettirildiği ile ilgili bilgiler de var. Zaten Ahmet Yaşar Ocak bu konuda şu anda en iyisi ve bu konu ile ilgili uluslararası yayınlanan bir derginin editör kurulu üyesi. Artı Ahmet Yaşar Ocak'ın diğer kitapları.
Hatta İrene Melikoff- Uyur İdik Uyardılar ve diğer tüm kitapları, Sünni Hanefi anlayışa göre batini inanca sahip olduğu düşünülen Türkmenlerin baskı altına alınması, bunla beraber Orta Asya gelenekleri ve İslam geleneklerinin karışımından oluşan bir İslam kültürünün nasıl zorla yok edildiği ve bu yok edilirken belirli Türkmen geleneklerinin de yok edilmesi vs. vs..Sünni Hanefi anlayışa göre Batini inancı savunduğu düşünülen Türkmenlerin nasıl kılıçlardan geçirildiği, nasıl üzerlerinde zulüm yapıldığı ile ilgili İrene Melikoff'un kitapları çok önemli bilgiler verecek. İrene Melikoff akademisyen öldü mü yaşıyor mu şu anda bilmiyorum ama bu konuda o da dünyada önde gelen otoritelerden birisi.
Mehmet Fuad Köprülü- Osmanlı İmparatorluğunun Kuruluşu, Aslında burda 3 makale birleştirilmiş, Gobbens ve benzerlerinin Osmanlı İmparatorluğu'nun kuruluşu ile ilgili yanlış tezlerine karşı Fransa'daki konuşmaları. Daha halen kuruluş ile ilgili tezlerde Mehmet Fuat Köprülü kabul edilir. Türk-İslam geleneklerinin nasıl devam ettirildiği kuruluş döneminde ve bu etkinin Osmanlının kuruluşundaki etkileri vs. vs.
Daha sonra Fatihten sonra Osmanlının kendisini nasıl Sünni Hanefi olarak tanımladığı ve bu şekilde kendi özünden Türkmen geleneklerinden kopması ile ilgili, özellikle Yavuz'un seferleri binlerce Türkmenin kılıçtan geçirilmesi, sırf İrandakilere yakın bir dinsel anlayış benimsemeleri nedeniyle binlerce Türkmenin baskı altına alınıp, öldürülmesi ile ilgili gene şu kitaplar temel bir izlenim verebilir. Kitaplarda bu direk açıklanmasada Türkmen katliamları, kızılbaş katliamları,Osmanlının dinen kendini tanımlamak zorunda kaldıktan sonra bu olayların gerçekleşmesi yapbozun her parçasını biraraya getirecek..
Türkler Ansiklopedisi, Osmanlı v.b ansiklopedilerindeki bölümler. Üstteki genel metedoloji kitaplarını okuduğunda bunlar direk yazmasa bile olayları okuduğunda bunla ilgili bir çıkarsama yapman zor olmayacak. Ekstra Belleten dergisindeki Akyazılı Baba Tekkesi ile ilgili makale de iyidir, genel bir izlenim verir. Batini bir inanca sahip Türkmenlerin nasıl baskı altına alındığı nasıl zamanla Sünni Hanefi anlayışın zorla yerleştirildiği ile ilgili önemli veriler elde edilebilir bu makaleden.
Osmanlı devlet yönetiminin sahip olduğu Sünni Hanefi anlayış ( bu anlayış Ebu Suud Efendi ile yerleşmiştir ) ve gene Orta Asya Türk gelenekleri ile bezeli resmi saray ideolojisine karşıki inançlar vs. vs. hakkında
Halil İnalcık- Osmanlı İmparatorluğu Klasik Çağ, Özellikle siyasal olayların anlatılmadığı daha çok sosyal ve kültürel konuların anlatıldığı ikinci bölüm
Daha sonra gene Halil İnalcık ve bir yazar ismini unuttum çıkan Osmanlı Sosyo Ekonomik Tarihi. Yalnız bunu okurken dikkat. Aniden karşınıza kölelik ile ilgili bir başlık çıkacak. Belgelerle kölelik olduğunu Osmanlı'da Halil İnalcık ortaya koyacak. Bu belgeler yetersiz diyenler dönüp Hakan Erdem'in Osmanlı'da Kölelik ile ilgili doktora tezine bakabilerler. Yeteri kadar belge ortaya konmuş zaten o kitapta. Halil İnalcık dedim çünkü şu anda en büyük otorite Osmanlı Tarihi konusunda. Burdan Osmanlı sosyo ekonomisi vs. vs. ile ilgili bilgi ediniriz, kültür vs. vs. ile ilgili. Bunları okumak neden Osmanlı ümmetçiydi, neden Türklerde diğer halklardan biriydi Osmanlının gözünde vs. vs. algısının nasıl oluştuğu konusunda kilit kitaplar. Zaten bu kitapların hepsi okununca ortaya realite çıkacak. Bu kitaplarda sadece sosyo-ekonomi, ümmetçilik, halk kültürü ve saray kültürü hakkında bilgi ediniriz. Aslında burdan bile saray kültürü ile halk kültürünün nasıl ayrıştığı nasıl farklı mecralar izlediği konusunda da gene genel tabloya dair bilgiler ediniriz.
Ayrıca Koçi Bey risaleside okunmalı. Bize devletin kendisini Ebu Suud Efendi'nin şeyhülislam olmasından sonra İran tehlikesi sonucunda Sünni Hanefi anlayışına göre tanımlamasından sonra devletin Türkler hakkında ne düşündüğü ile ilgili bilgiler verecek. Çünkü risale devletin kendisini dini olarak bu şekilde tanımlamasından sonra yazıldı. O okunduğunda Türk kelimesinin nasıl kaba, cahil, görgüsüz anlamlarında kullanıldığı görülecek. Eksta bu Türk adının gene kötü kullanımı ile ilgili Gümeç Karamuk'un doktara tezi. Tezi temelde bu konuyu yansıtmasa bile bu konu ile ilgili bilgiler var.
Sonrasında gelelim şu Türkçülük akımına, ne zaman ortaya çıktığına neden daha önce böyle bir akımın ortaya çıkmadığına, neden kendini sadece Osmanlı olarak tanımladığına vs. vs.
İlk olarak Osmanlı'nın kendini nereye bağladığı konusunda Osmanlı vakanüvislerinin okunması gerekir. Mesala Naima, Aşıkpaşazade vs. vs. Burda kayı boyundan geldiği söylensede bu konu üzerinde fazla durulmaz ve bu Osmanlı tarihlerinde kendisini nasıl İslam İmparatorluğu gördüğü konusunda tarihin başlangıcını aldıkları nokta önemli bir veri sunar.Bazen Hz. Muhammet'ten bazen de ilk peygamberden alırlar tarihlerini ve Orta Asya üzerinde hemen hemen hiç durulmaz. Konunun üzerine Osmanlı vakanüvislerinin eğilmesi 19. yüzyılı bulacaktır. Avrupa kaynaklı akademik araştırmalar, Türklerin Orta Asya kökenleri vs. vs. ile ilgili ilerlemeler iyi kötü Osmanlı'da tanınmaya başlayacak ve yazarlarda bu konunun üzerinde duracaklardır.
Sonra dönelim Orta Asya üzerinde ne zaman durmaya başladıklarına bakalım. Bu yönde bir eğilim 19. yüzyılda ortaya çıkmış ve o zaman kendilerinin Türk olduklarının yavaş yavaş bilincine varmışlardır. Bu konuda iki temel kitap var. Hem 19. yüzyılı iyi anlamak o dönemde nasıl Osmanlı entellektüellerinin fikrini değiştirdiğini anlamak noktasında önemli bilgilere verecek bu kitaplar ayrıca bazı bölümlerde gene Türkçülüğün nasıl üzerinin yüzyıllarca toprakla örtüldüğü ve halkın kendini Türklerden daha ziyade Müslüman gördüğü konusunda bilgiler olacak
Bernard Lewis-Modern Türkiye'nin Doğuşu. Zaten şu Türkçülüğün üzerinin toprakla örtülmesi halkın ve devletin kendini tanımlamasında temel kriterinin din olduğu kitabın ilk bölümünde anlatılmış. Daha sonra şu kitapla birlikte genel 19. yüzyıl ile ilgili daha verimli bilgiler edinilebilir
Eric Jan Zürcher-Modernleşen Türkiye'nin Tarihi. Bu kitap gene 19. yüzyılın genel olarak anlaşılması ve entellektüellerin fikri konusunda bilgi verir. Bunla beraber gene yazarın İttihatçılıktan Kemalizme idi kitabı sanırsam ismini tam hatırlamıyorum onun okunması da gene genele dair bir perspektif ortaya konulmasında faydalı olacak..
Dönelim vatan şairi olarak adlandırılan Namık Kemal'in bize bu konuda nasıl bilgiler verdiğine. Mesala özellikle bu konuda Vatan Yahut Silistre oyunu okunulabilir. Artık orda yavaş yavaş bu Türkçülüğün izleri görülmeye başlanır. Orda bile direk bir Osmanlı ulusunun kahramanlığından bahseder fakat bu kahramanlıkların çoğu gene Osmanlı dönemine aittir. İşte zaten kahramanlıkların hatırlanması, milliyetçilik ideolojisi ile birebir örtüşür. Zaten Osmanlı ulusundan herkesi eşit kabul etse de aslında vurgu yaptığı kahramanlıklar milliyetçilik ve Türkçülük akımının oluşması için kilit noktadadırlar. İlerleyen dönemlerde, daha doğrusu Genç Osmanlılarda bu Türkçülük ideolojisinin nasıl yavaş yavaş gizli de olsa oluştuğu ile ilgili şu kitaba bakılabilir
Şerif Mardin- Genç Osmanlı Düşüncesinin Doğuşu
Bunlarla beraber gene neden Türkçülük akımının 19. yüzyılda ortaya çıkmaya başladığı vs. vs. konusunda siyasal olayların ne denli etkili olduğunu kavramak için sıradan bir Osmanlı Tarihi kitabı okumak yeterli. Bernard Lewis ve Eric Jan Zürcher'e ek olarak bu konuda yani Osmanlı çağdaşlaması konusunda doğru düzgün yazan tek Türk yazarın kitabı da önemli:
Niyazi Berkes- Türkiye'de Çağdaşlaşma
İşte imparatorluktaki milliyetçi ayaklanmalar buna karşın kendini gene Osmanlı olarak görme, imparatorluğun çöküşüne İslamcılık ( özellikle Abdülhamit dönemi ) ve Osmanlıcılık ile çareler arama, fakat bunların da imparatorluğu bir arada tutmaya yetmemesi ve artık kala kala sadece Türklerin kaldığını görme, bunun yanında ek olarak Avrupa'daki Türkoloji araştırmalarının etkisi ile Türkçülüğe yönelme vs. vs. hakkında bu kitaplarda bilgi bulunabilir. Artı gene yazıyorum burda bile temel itici güç Avrupa akademisyenleri ve Kafkasya Türkleri ölmüştür. Zaten Osmanlıcılık-Türkçülük ve İslamcılık tartışmalarını yapıp aslında burda temel olarak Türklerin olduğunu ve bunların zamanında unutulduğunu, imparatorluğun Osmanlıcık ideolojisinden vazgeçmesi konusundaki ilk yazıları da bu Kafkasyalı Türkler ele alır.
Örneğin:
Yusuf Akçura- 3 Tarz-ı Siyaset . Burda tartışır işte Türkçülüğü ve kurtuluşun bu ideolojide olduğunu. Sanırsam 1902 ya da 1903'te yazdı bunları.
Sonra dönelim bunlara karşın gene İttihat Terakki'de bile ilk başlarda Türkçülük bilincinin olmadığını gene Avrupa, Kafkas Türkleri vs. vs ile Osmanlı'nın buna yönelmesi vs.vs..Burda İttihat Terakki kilit rolde, nasıl Türkçülük anlayışına kaydığı ve bunun neden 20. yüzyıla denk geldiği ve bu dönemde oluştuğu ile ilgili genel bir Osmanlı Tarihi kitabı ve buna ek olarak şu kitap:
Şerif Mardin-Jön Türklerin Siyasi Fikirleri
Feroz Ahmet-İttihat ve Terakki
Ramsaur- 1908 devrimi
Sina Akşin-Jön Türkler ve İttihat Terakki İşte bunlar okunulduğunda yavaş yavaş görülür Türkçülüğün doğması, imparatorlukta kalan son zümrenin Türkler olması burdan bir Türkçülüğe kayış vs. vs.
Zaten Türk Ocaklarının bile kuruluş yılı 1912 yanılmıyorsam ve gene kuruluşunda Kafkasya Türkleri etkili..
Eksta bunun izini Lozan'da bile görebiliriz. Lozan'da azınlık sayılan zümreler gayrimüslimdir. Kürtler, Araplar vs. vs. müslüman kimliklerinden ve beraber savaşmaları, yıllarca süren birlikten dolayı vs. vs. azınlık statüsünde değillerdir.
Sonra dönelim Kemalist döneme. Mesala bakın ilk burda doğru düzgün araştırmaya başlıyorlar Türklüğü, Selçukluları, Orta Asya Türk devletlerini vs. vs. Zaten bu konu ile ilgili bir çok kitap ve makale var. Hatta burdan güneş-dil teorisi gibi bana göre yanlış olan bir teori ortaya atılıp tüm medeniyetlerin neredeyse Türklerden geldiği, Orta Asya'nın merkez olduğu, Hititlerin Türk olduğu vs. vs konusunda tezler ileri sürülüyor. Halk gene Kemalist dönemde kendisini tanımlarken Müslüman olarak tanımlar ve onlarda Türklük bilinci daha önce yavaş yavaş oluşmasına karşın Kemalist dönemde doruğuna çıkartılır. Mesala bunla ilgili :
Suyu Arayan Adam çok iyi bir kitaptır. Halkın kendisini nasıl tanımladığı vs. vs noktasında bilgi verir.
En son bu Fatih ve gemiler, kızaklar vs. olayında. Erdoğan Aydın'ın Fatih ve Fetih kitabı..
Yazarken sıkıldım. Daha halen benle aynı görüşü savunmayanlara saygı duyuyorum. Temel tezim gayet basitti. Osmanlı Fatih dönemine kadar Türklük özelliklerini iyi kötü korudu. Sonrasında kendini dinen tanımlamak zorunda kalması, İran tehlikesi vs. vs yüzünden Türklük geleneklerinden geniş oranda koptu. Zaten kendisini bir Türk devleti değil İslam imparatorluğu olarak görüyordu. Türk milleti de diğer milletlerden biriydi onların gözünde hatta Türk kelimesi zamanla hakaret içeren anlamda, görgüsüz, cahil vb. v.b anlamlarda kullanıldı. Türklüğün bilincine varma 19. yüzyıl sonları ve 20. yüzyıl başlarında gerçekleşti. Buna karşın Osmanlı yönetimi gene kendisine Osmanlı diyordu. Bu bilinç aydın-subaylar arasında gelişti ve Atatürk zamanında bir ulus devlet kuruldu. O dönemki çalışmalar vs. vs. ile halka Türk olduğu belirli noktalarda zor kullanılarak da kabul ettirildi. Ümmet esasına dayanan ve Türklerin diğer müslümanlardan farkı olmayan bir toplumdu Osmanlı. İsteyen gene art niyet arasın ya da aramasın. Bu arada benim Özgür'le de tartışmalarım oldu. Türkiye laiktir ya da değildir, sosyal devlet demokrasinin gereğidir ya da değildir vs. vs noktalarda. Art niyet aramayı bırakın hatta belirli noktalarda işi demogojiye de vurmayın. Halen tekrar ediyorum benim görüşlerim bunlar, bunların dışında görüşleri olana saygılar, hepsi halen benim gözümde aynı, benim için birisinin farklı düşünmesi sorun değil, o kişide de art niyet de aramam, birşey de demem vs. vs..