Berkay Saraçoğlu
10 Numara!
- 18 Ağustos 2017
- 14.625
- 8.347
- 403
ne biçim sallanmış
Sitemizi ana ekranınıza bir web uygulaması olarak nasıl yükleyeceğinizi görmek için aşağıdaki videoyu izleyin.
Not: Bu özellik bazı tarayıcılarda kullanılamayabilir.
Yılda ortalama 1.000 depremin yaşandığı Japonya'da kaç yıldır bir bina çökmemiş, bir kişi ölmemiş. Japonya kadar olamıyoruz maalesef. Ülkenin milli bir İnşaat Yönetmeliği yok. Bunları sorgulayan, denetleyen kimseler yok.
Yılda yaklaşık 1000 deprem yaşanan Japonya’da binaların ayakta kalmasının sırrı, 1995’te 6 bin kişinin ölümüne yol açan Kobe Depremi’nin ardından çıkarılan katı inşaat yönetmeliğinde yatıyor. Bu felaketten sonra binaları koruyacak teknolojiler geliştirmek için milyarlarca dolar harcayan ve eski binaları da güçlendiren Japonya, inşaat mühendisliğinde dünya lideri haline geldi. Japonya’nın inşaat yönetmeliği alçak, orta yükseklikteki ve yüksek binalara ayrı kurallar ile koruma sistemleri getiriyor.
Üç ve daha az katlı binalarda güçlendirilmiş duvarlar ve temele belli bir kalınlıkta levhalar yerleştirilmesi şartları aranıyor. 3.5 metreye kadar olan orta yükseklikteki binalarda çok daha gelişmiş mühendislik yöntemleri uygulanırken, gökdelenler ülkenin en üst düzey inşaat mühendisleri tarafından geliştirilen yenilikçi teknolojilerle korunuyor.
Japonya’da binalarda kullanılan sistemlerin başında, binalarla yeryüzünün bağlantısını kesen taban izolasyonu teknikleri geliyor. Bu sistemde, binanın temeline genellikle kauçuktan yapılan tamponlar yerleştiriliyor ve bunlar binanın titremek yenine sallanmasını sağlıyor. Binanın iskeletine yerleştirilen silindir şeklindeki hidrolik teller sayesinde de, bina sallanma sırasında temeli ile birlikte hareket ediyor ve böylece yıkım önleniyor.
Esniyor, kırılmıyor
Orta ve yüksek binalarda ayrıca duvarların içinde boşluk bırakılarak metal plakalar yerleştiriliyor. Bu plakalar sarsıntıyı yayarak binanın tüm bölümlerinin aynı anda hareket etmesini sağlıyor. Orta yükseklikteki binaların temelinde teflon kancalar da kullanılıyor. Normal şartlar altında bina ağırlığı sayesinde zeminin üzerinde sabit duruyor. Bir deprem olduğunda ise bina, bu kancalar sayesinde zeminle birlikte kayıyor, sarsıntı bitince de tekrar yerine oturuyor.
Çok yüksek binaların depreme dayanıklı olabilmesi için hayati olan şart da aşırı esneklik. Bu nedenle gökdelenlerde daha gelişmiş sistemler kullanılıyor, çoğu kez de birçok teknik birarada uygulanıyor. Japonya’daki gökdelenler deprem anında iki yöne doğru en az 3 metre gidip geliyor.
Yüksek binalarda uygulanan en gelişmiş yöntem temelde tampon olarak sıvıların kullanılması. Tokyo’nun en yüksek binalarından biri olan 240 metrelik Roppongi Hills Mori Tower’da, petrolle doldurulmuş tamponlar kullanıldı. Bu sistemde, petrol deprem sırasında sallantının aksi yönüne doğru akarak şiddetini azaltıyor.
9’LUK DEPREMDE ÖLEN YOK
* Ülke tecrübelerinize dayanarak iyi yapıldıkları taktirde binaların ne büyüklükte depreme kadar dayanıklı olduğu konusunda bilgi verebilir misiniz?
Japonya’da sismik bina kodu (seismic building code) 1981’de yükseltildi. 9 büyüklüğündeki Mart 2011 depreminde en güçlü sismik sallantı Miyagi’deki Kurihara Şehir’de gözlemlendi, fakat orada hiçbir bina yıkılmadı ve hiç kimse hayatını kaybetmedi.
bu herif saf kötuluk yav.
bu herif saf kötuluk yav.
İyi kimseden dayak yemiyor, sıkıntıları var diye kimse ciddiye almıyor herhalde bir ara da bunun kadın versiyonu lube ayar vardı.
inşaat mühendisi misin renktaş ya da malzeme mühendisi falano nasıl bi cümle rdaş, adamlara hakaret ediyorsun. Türkiye ile Japonyayı kıyaslamak ne haddimize. Onlarla kıyaslanmak bile onurdur, biz bu onura bile layık değiliz. adamlara büyük ayıp ettin. Japonya kadar zaten olamayız.
bir de bizim yüksek katlı binalarda sadece perdeleme sistemi var. şu aşağıdaki mesaj japonların ne kadar kaliteli iş yaptıklarını gösteriyor. arkadaşımızın mesajına ek olarak, japonlar stadyum ve gökdelenlerde ahşap ve çelik kullanıyor. ABD'liler yüksek binalarda çelik, house dediğimiz abd filmlerinde gördüğümüz o güzel evleri de genellikle ahşap isteletli yapıyorlar, tabi çelik konstrüksiyonlar da mevcut, ama ahşabın daha yaygın olduğunu biliyoruz hem temelde hem de taşıyıcı sistemde. Çelik ve ahşap yapılar sarsıntıda esner.
Beton en sağlamıdır, beton basmaya karşı en dayanıklı yapı elemanıdır. üzerine ne kadar yük bindirirseniz bindirin beton bana mısın demez, ama çekmede en zayıf unsur betondur. bu yüzden içerisine çelik koyulur. çekme ve basmada iyi olan bu iki eleman birleştirilerek ortaya daha verimli bir malzeme çıkarılır.
en sağlam yapı betonarme dedik, ama depreme dayanıklıdır demedik. Biz inşaat yaparken sağlamlık istemeyiz, esneme isteriz. Esnek demek depreme dayanıklı demek. Betonarme sağlamdır ama depreme en dayanıksız taşıyıcı sistemi de betonarmedir. Sarsıntıda kırılır, Çelik ve ahşap taşıyıcılar kırılmaz, esnerler. Bu yüzden depreme dayanıklı olan yapı bunlardır. Beton ise sadece sağlamdır, sarsıntıda istediğimiz esnemeyi malesef gerçekleştiremez, sert, bükülmez ve esnemez bir malzemedir, çöptür.
mimarım, daha doğrusu sadece diplomam varinşaat mühendisi misin renktaş ya da malzeme mühendisi falan
Ben de makina mühendisiyim. Ülkede mühendislik maalesef hiç tutulmuyor. Her sene binlerce mühendis mezun oluyor. İş bulma imkanı çok az. İş bulan mühendislere de amelelik işi yaptırılıyor. Üniversitelerdeki eğitimlere hiç değinmiyorum. Ezbere dayalı, teorik, sınav geçme esaslı, pratikten ve uygulamadan uzak eğitim.mimarım, daha doğrusu sadece diplomam var
Koc buna günde üc posta veriyordurİyi kimseden dayak yemiyor, sıkıntıları var diye kimse ciddiye almıyor herhalde bir ara da bunun kadın versiyonu lube ayar vardı.
semih hayat herşeye rağmen devam ediyorBu sosyal medya denen şey tam bir bok çukuru. Şu olaydan bile like çıkarmak için yalan sallayan binlerce insan var