Keita'nın futbolculuğuyla alakalı çok tartışılacak birşey yok. Evet iyi futbolcu ve futbolun şov kısmını da yerine getiren, heyecan verici bir isim doğru, ama birçok platformda tartıştığımız konu olan futbol zekası için aynı şeyi söyleyemeyiz. Zaten eğer futbol zekası bir Kewell, bir Baros ve Elano kadar olsaydı emin olun bizden transfer olduğu yer Avrupa'nın 1. sınıf kulüpleri olurdu.
Ben konuya başka taraftan bakmak istiyorum. Galatasaraylılık değerleri açısından, Keita takımda kalamazdı ve kalamadı da... Keita, bu sezon zaman zaman yaptığı bazı hareketlerle, miğde bulandırdı. Dünya kupasında, Brezilya maçında yaptığı ise son noktaydı. Hırslı, saha içinde kuralına uygun şeyler yapmak başka, sahtekarlık yapmak başka şeyler. Mesela, Lugano'yu Galatasaray'da görmek istemeyen yoktur sanırım. Nekadar nefret etsek te, çok iyi bir futbolcu ve çok iyi bir profesyonel. Peki ya Bilica için ne düşünürsünüz? Özellikle de sahayı kazdığı olaydan sonra... Emin olun o hareketi bir Galatasaray'lı futbolcu yapmış olsaydı, sezon sonu o da gönderilmiş olurdu. Fenerbahçe ile Galatasaray arasındaki fark budur. Geleneklerimiz bunu gerektirir. Ahlaksız futbolcunun bu kulüpte işi olamaz.
Yönetim bence sessiz sedasız ama yerinde hamleler yapıyor. (Haldun Üstünel olayı dışında) Gönderilen futbolcuların yıllık alacaklarını da sayarsak, 20milyon euro luk bir bütçemiz oluştu. Bombaların patlaması yakındır.