Basketbol, kulüp takımlarının sırtında kambur olmuştur hep, müessese kulüpleriyle rekabet edebilmeleri güçtür...Zaten edemiyorlardı da, hatta bir ara hepsi birden basketbola yatırım yapmama kararı almışlardı... Ülker-Efes hegomonyasına girmişti ki Ülker yaptığı bir hamleyle durumu bozdu; takımını Fenere devretti, hile-i şeriye ile alınan araziye salonu kondurdu, bu arada Fenere 5-10 veriyorsa, bize ve BJK a 1 nispetinde sus payı ile -sözümona- sponsor oldu ki ben hep karşı oldum bu sponsorluk şekline...Yarı miktarına da olsa başka sponsor tercih edilmeliydi...Hatta gerekirse ''Ülker grubuyla rekabet edemeyiz'' diyip vaadettikleri parayı da elinin tersiyle iterek alt ligde mücadele etmek bile daha omurgalı bir davranış olurdu...
Bu ülke ve bu federasyon, Ergin Hoca ve takımını kesinlikle haketmiyor...Son maça elbette çıkılmalıdır...Sonuç ne olursa olsun, maç sonrasında da ''Bu federasyon tüm kurullarıyla birlikte defolup gitmeden biz bu oyunun figüranı olmayacağız!'' gibi sert bir açıklama yapılmalıdır...Federasyon ve Ülker de ligin marka değerini yükseltmek için ne yapacaklarını oturup düşünsünler...
Özetle, Ülker ülke basketbolunun ağzına s.çmıştır...Hep şikayet ettikleri ''Paralel'' yapılanmanın iş dünyasındaki en büyük temsilcisinin kucağında mutlu olmakta ''ezik'' lik psikolojisinin bir yansıması olsa gerek...
Kendini Galatasaray taraftarı olarak tanımlayan herkesi, Ülkerin zaten kalitesiz olan ürünlerini boykota davet ediyorum; almayın aldırmayın, yemeyin yedirmeyin!...
Bu konuda biraz doluyum...Bu boykot olayını dile getirmek suç mudur bilmiyorum, cezaya razıyım...