pahalılığın artık sabredilemez noktaya gelmesi

kıçı kırık deo 46 lira
2,5 lt çamaşır deterjanı da 46 lira.
 
Bütün ev ve dükkan sahiplerinin eski kiracılarını çıkarmak için kıvranmaları cabası.
Kiralar arşa gidiyor yav.

Ev piyasasını temelde yabancılar yükseltti, yapılan yeni evler ortalama üstü yerlerde 5 milyondan başlıyor, sıfırdan kredi ve birikimle alman için ayda 50-60 bin en az kredi ödeyip yarısını da nakit koyman lazım.

Acilen mülteciler şutlanmalı, yabancılara ev satılmamalı.

Bir de her bölgeye hakim bir kaç kişi var, ucuzdan toplayıp yüksekten satıyorlar, durumun vehameti bir kaç aya ummadığımız noktaya gider zira 2 bin kira verenden 5-6 bin isteniyor artık, insan profili değişecek bir çok bölgede ama bunu nasıl kaldıracaklar muamma.

Yakında kiralık ev bulunamamaya da başlar.
 
Yazılı ve görsel basın tamamıyla hükümet yanlısı. Ülkede halen daha tüm gündemi 2 televizyon kanalı ile sınırlı milyonlarca insan var. Muhalefet (parti ayırmaksızın) 2002 öncesinde olduğu gibi televizyonda olabilse 2009'da iktidar değişirdi. Yeni nesil oyları olmasa 100 yıl daha seçim kazanamaz muhalefet.
Kesinlikle durum bu.
Muhalefet napsa bir şeyleri değiştirmek zor, belli haber kanallarını takip eden kitle hala Kılıçdar pahalılığı getirdi sanıyor.

Medya ile her şeyi kontrol altına alabilirsin zamanında bunu söyleyen arkadaşıma olur mu ya adam net kötü demiştim ama bir kaç yıldır anlıyorum demek istediğini, sonuna kadar haklıymış.
 
Kiralar arşa gidiyor yav.

Ev piyasasını temelde yabancılar yükseltti, yapılan yeni evler ortalama üstü yerlerde 5 milyondan başlıyor, sıfırdan kredi ve birikimle alman için ayda 50-60 bin en az kredi ödeyip yarısını da nakit koyman lazım.

Acilen mülteciler şutlanmalı, yabancılara ev satılmamalı.

Bir de her bölgeye hakim bir kaç kişi var, ucuzdan toplayıp yüksekten satıyorlar, durumun vehameti bir kaç aya ummadığımız noktaya gider zira 2 bin kira verenden 5-6 bin isteniyor artık, insan profili değişecek bir çok bölgede ama bunu nasıl kaldıracaklar muamma.

Yakında kiralık ev bulunamamaya da başlar.
Yabancıya satış inanılmaz bir sektör haline geldi. Devlet piyasaya para sokuyor, emlakçı ev-dükkan buluyorum diyerek komisyon alıyor, çözüm ortağı eksperler rapor hazırlıyor oradan bir pay alıyor, gayrimenkul değerleme şirketleri raporu onaylıyor onlarda bir para kazanıyor, tapu satışı ayrı bir gelir vs baya bir pazar oluşmuş durumda bu alanda. Devlet gayet memnun para girişinden dolayı, Afganistan'da ne kadar narkotik iş yapan varsa 20'şer 50'şer daire aldı şimdi de Ukrayna ve Rusya Federasyonu vatandaşları var sırada. Rusya'dan dolar olarak para aktarmanın pratik yolunu bulduklarında milletin evini zorla elinden almaya kalkar bunlar. Öyle böyle değil çok ciddi komisyonlar dönüyor ortada.
 
Konuyu çarpıtmayalım.

Türkiye'de mevzunun fırsatçılıkla da birleştiğini ekleyelim.

Bugün direkt karşımdakinden duyduğum bir diyalog :
- aralıkta aldığın evi kaça veriyorsun
-1.1 milyon
- lan 550kya almadın mı
- #&@&@^€@^@

ev de bok gibi ev yani.

o fiyat yapma sebebi de tamamen etraftaki evlerin fiyatlandırmaları.

Babamlar 2015 de bizim memleketteki daireyi satmisti 90 Milyara mi ne. Gecenlerde bir göz attim da ayni mahallede olan dairelerin en ucuzu 500 Milyar'dan basliyor.

O zamanlar Euro kuru 3 civari olmasi lazim. Düz hesap yapip 3'den hesaplarsak 30 bin € civari para etmis o zamanlar bizim daire. TL olarak güncel konut fiyatlari firlamis vaziyette ama mevcut yüksek Euro kurundan dolayi yukarida bahsettigim en ucuz 500 Milyar'lik daire yine de "sadece" 30-31 bin € ediyor bugün. Aradan 7 sene gecmesine ragmen döviz olarak yerinde saymis oluyor konutun degeri bu durumda. Insanlar bunu anlamiyor.

Gecen bizim akrabalardan birisi evi keske satmasaydiniz diyordu, satmasaydik fazla bir sey kaybetmezdik dedigimde olur mu ya evin fiyati 6-7 kat artmis olurdu ama diyordu. Böyle düsünen adama ben ne anlatayim ki her sey bos.
 
Babamlar 2015 de bizim memleketteki daireyi satmisti 90 Milyara mi ne. Gecenlerde bir göz attim da ayni mahallede olan dairelerin en ucuzu 500 Milyar'dan basliyor.

O zamanlar Euro kuru 3 civari olmasi lazim. Düz hesap yapip 3'den hesaplarsak 30 bin € civari para etmis o zamanlar bizim daire. TL olarak güncel konut fiyatlari firlamis vaziyette ama mevcut yüksek Euro kurundan dolayi yukarida bahsettigim en ucuz 500 Milyar'lik daire yine de "sadece" 30-31 bin € ediyor bugün. Aradan 7 sene gecmesine ragmen döviz olarak yerinde saymis oluyor konutun degeri bu durumda. Insanlar bunu anlamiyor.

Gecen bizim akrabalardan birisi evi keske satmasaydiniz diyordu, satmasaydik fazla bir sey kaybetmezdik dedigimde olur mu ya evin fiyati 6-7 kat artmis olurdu ama diyordu. Böyle düsünen adama ben ne anlatayim ki her sey bos.
Eski asgari ücretle kaç ekmek alabiliyordun?

Yeni asgari ücretle kaç ekmek alabiliyorsun?

Şu basit hesabı yapabilirlerse ilerleme kaydetmiş olurlar.
 
Kiralar arşa gidiyor yav.

Ev piyasasını temelde yabancılar yükseltti, yapılan yeni evler ortalama üstü yerlerde 5 milyondan başlıyor, sıfırdan kredi ve birikimle alman için ayda 50-60 bin en az kredi ödeyip yarısını da nakit koyman lazım.

Acilen mülteciler şutlanmalı, yabancılara ev satılmamalı.

Bir de her bölgeye hakim bir kaç kişi var, ucuzdan toplayıp yüksekten satıyorlar, durumun vehameti bir kaç aya ummadığımız noktaya gider zira 2 bin kira verenden 5-6 bin isteniyor artık, insan profili değişecek bir çok bölgede ama bunu nasıl kaldıracaklar muamma.

Yakında kiralık ev bulunamamaya da başlar.
şu anda konyaaltı'nda 3 binlik kiralık evler 10-15 bin oldu. gelen rus, ukraynalı bazı mültecilerin bu kirayı nasıl ödeyeceğini az çok biliyoruz da dile getiremiyoruz iftiraya girmesin diye. burada ev sahibi olmak isteyip düşünen bazı arkadaşlar istifade etsin diye yazalım belki bilmiyorlardır. bazı toki projeleri ikamet şartı aramıyor. belli bir gelir kriterini geçmedikçe çekilişle cidden düşük meblağlara ev sahibi olma şansları olabilir.
 
Kiralar belimizi büküyor, 50 yıllık, her yanı dökülen, ısınmayan evlere Ankara’da 3000 TL kira isteniyor. Üstüne elektrik, su, doğalgaz, telefon faturasını ekledikten sonra, maaşın geri kalanı ulaşım ve gıda masrafına gidiyor. Birikim yapmak, tatile gitmek veya bir hobi için para harcamak artık hayalden öteye gitmiyor.
 
Internetteki alisveris sitelerinde bile en dusuk fiyattan diz diyip giysi baktiginda dusuk fiyatlarda butun bedenler bitmis oluyor fiyat yuksedikce her beden bulunuyor hakediyor bu ulke herseyi halen %30 aliyorsa bunlar beter olsunlar

arada olan bizede oluyor baska ulkede su iktidar sadece kendi yakinlarindan beslediklerinden oy alir baraj alti kalir donup aynaya bakalim kendi kendimizi mahvediyoruz
 
Dunya'nin her yerinde pahalilik en çok sabit ücretle calisanlari etkiliyor. Ben Amerika'da Kaliforniya eyaletinde yaşıyorum, burdada enflasyon çok yüksek ve hayat asiri pahalandı. Ayda yedi sekiz bin dolar geliri olan aileler bile zor geciniyor. Su anda bundan en çok sabit ücretle calisanlar etkileniyor, ornegin öğretmenler. Enflasyon arttıkça ticaretle uğraşanların gelirleride artıyor ama belli bir noktada her seyin tikanacagi çok belli.
Burada sabit ücretle calisanlarin en büyük avantajı emekli olduktan sonrada gelirlerinin asagi yukari ayni seviyede kalması. Ticaretle uğraşan kisilerin emekli olduktan sonra Kaliforniya'da yasamlarini sürdürebilmeleri hiç kolay degil; cogu ya evini satip daha ucuz bir ev alıyor yada baska bir eyalete tasiniyor.
 
Dunya'nin her yerinde pahalilik en çok sabit ücretle calisanlari etkiliyor. Ben Amerika'da Kaliforniya eyaletinde yaşıyorum, burdada enflasyon çok yüksek ve hayat asiri pahalandı. Ayda yedi sekiz bin dolar geliri olan aileler bile zor geciniyor. Su anda bundan en çok sabit ücretle calisanlar etkileniyor, ornegin öğretmenler. Enflasyon arttıkça ticaretle uğraşanların gelirleride artıyor ama belli bir noktada her seyin tikanacagi çok belli.
Burada sabit ücretle calisanlarin en büyük avantajı emekli olduktan sonrada gelirlerinin asagi yukari ayni seviyede kalması. Ticaretle uğraşan kisilerin emekli olduktan sonra Kaliforniya'da yasamlarini sürdürebilmeleri hiç kolay degil; cogu ya evini satip daha ucuz bir ev alıyor yada baska bir eyalete tasiniyor.
Zor geçinmeden kastın barınma, beslenme gibi temel ihtiyaçlar mı yoksa yaşadığı hayat standartını devam ettirmek mi?

Bence bu genelde karıştırılıyor.
 
Kesinlikle durum bu.
Muhalefet napsa bir şeyleri değiştirmek zor, belli haber kanallarını takip eden kitle hala Kılıçdar pahalılığı getirdi sanıyor.

Medya ile her şeyi kontrol altına alabilirsin zamanında bunu söyleyen arkadaşıma olur mu ya adam net kötü demiştim ama bir kaç yıldır anlıyorum demek istediğini, sonuna kadar haklıymış.
Hitlerin has adamı Goebbelsin bir sözü: "bana satılmış bir medya verin, size cahil bir toplum sunayım". Bunu "bana vicdansız bir medya verin, size bilinçsiz bir toplum sunayım" şeklinde çevirenler de vardır.
 
Kesinlikle durum bu.
Muhalefet napsa bir şeyleri değiştirmek zor, belli haber kanallarını takip eden kitle hala Kılıçdar pahalılığı getirdi sanıyor.

Medya ile her şeyi kontrol altına alabilirsin zamanında bunu söyleyen arkadaşıma olur mu ya adam net kötü demiştim ama bir kaç yıldır anlıyorum demek istediğini, sonuna kadar haklıymış.
Bana 3 tane tv kanalı ver, bu ülkenin en az yarısını dünyanın düz olduğuna inandırırım.

Boşuna mafyayı kullanıp çökmediler doğan medyaya. 1 tane muhalif, 1 tane de nispeten ortada durmaya çalışan kanalın varlığı dahi tahammül edilemez bir durum.
Yargı-bürokrasi-medya üçlüsünü eline alan iktidara ve yıllarca manipüle edilen, saldırganlaşan, kin ve nefret aşılanan halk kitlesine muhalefet yapmak kolay bir şey değil.
Fakat mevcut halimizle bile diğer müslüman devletlerdeki dikta rejimlerden ve Rusya'dan daha iyi durumdayız. Bunun da başlıca sebebi M. Kemal Atatürk.
 
paza günü hm den kızıma tshirt alalım dedik 100 tl den aşşağıya tshirt yok değecek birşey değiller
 
Geri
Üst Alt