Boldladığım yerlere itirazım yok zaten, bu seneki transferler, oyuncuların bireysel durumları, kondisyon, disiplin, genç takımdan katkı, sakatlıklar, organizasyon eksikliği, duran top vs her şey problemli. Yol yaptı örneğiyle genelde RTE ve müritleri benzerliğine dem vuruluyor ama bunun temelde yanlış bir mantığa oturtulduğunu daha önce yazmıştım. Terim'in kanıtları müzede duran, gerçek başarılarıyla kazandığı güvenle uzun adamın yandaş gazetelerinin pompalamalarından etkilenen grubu bir tutmayalım derim.
Alıntı yapmamın sebebi yukarda yazdığım şeyler üzerinden eleştirmek varken verilen "her seferinde hazır kadroya gelir, patlatır gider" argümanının tarihsel bir gerçekliği olmadığını anlatmak. Böyle bir olay yok çünkü. Ne 96'da ne 2002'de ne de 2011'de. Buna sadece 2017'deki gelişi örnek gösterilebilir ki onda da tabloda 2 şampiyonluk yazıyor, o kadronun hakkını verdiğini söyleyebiliriz sanırım, en azından benim açımdan öyle. Bu seneyi ayrı tutuyorum, dediğim gibi savunulacak bir tarafı yok. Ek olarak aynı Aysal'ın Mancini+Prandelli dönemlerindeki performansını da biliyoruz, dolayısıyla orası da pek tutarlı gözükmüyor. Aysal'ın Terim dönemindeki transferleri ve verim oranıyla, Mancini+Prandelli periyotlarını kıyaslayarak ne demek istediğimi daha net anlayabilirsin. Enkaz bırakma muhabbeti yapılmış Lucescu'ya verdiği Avrupa Şampiyonu kadro mu enkazdı yoksa Mancini'ye bıraktığı Drogba-Sneijder-Melo-Burak'lı kadro mu?
Diğer mevzu; başarının hepsini hocaya yazarım çünkü başarısızlığın sorumlusunu da %100 kendisi olarak görüyorum. Hocanın yönetim tarzından kaynaklı bu yorumum. Gattuso da hakkında benzer şeyler söylemişti. Yani Terim'e sorulmadan yaprak kımıldamayan bir ortamda başarı da başarısızlık da hocaya yazar benim gözümde. Bu senenin bütün faturasını da kendisine kesiyorum, başarılı olsun, olmasın. Geçen sene son düzlüğe 8 puan geride girerken de aynısını söylemiştim.
Adnan Polat döneminde gelmemesinin sebebi neydi, Aysal'a neden geldi vs bunlarla ilgili niyet okuma işlerini bilmem, yorum yapmayayım.
Bu arada hocanın taktik-teknik olarak hiçbir şey bilmediğini, kazandığı başarıların hepsinin tesadüf olduğunu, şansla balla yaptığını, kendisinin maganda ve tarator olduğunu vs iddia edebilirsin. Bunlara itirazım olmaz zira yanlışlanabilecek bir veri içermiyor. Ama alıntı yaptığım yerdeki yorumun olayların hep söylediğin düzlemde gerçekleştiği algısını yaratıyordu ki bunu düzeltme ihtiyacı duydum.