Rijkaard ve ekibi
G.Saray’ın Hollanda ve Almanya’da tamamladığı 15 günlük hazırlık kampının özeti şuydu; son iki sezonu teknik heyet curcunası ile geçiren sarı-kırmızılı takım nihayet bu sorunu kökten çözmüş durumda. 20 yıldır G.Saray’ın kamplarını izleyen biri olarak şunu söyleyebilirim, 1998 ve 1999 hazırlık kamplarının temposunu bile aşan bir kamp dönemi yaşadık.
Önce Rijkaard ve yardımcılarını anlatmalıyız. Başta Johan Neeskens ardından kondisyonerler Albert Pujol ve Carlos Cuadrot ekip çalışmasının nasıl olabileceğini gösterdiler. Aralarında akıl almaz bir hiyerarşi ve saygı olduğunu hissettik en başta. Örneğin taktik çalışmada Neeskens, Rijkaard’a bakmadan oyunu durdurabiliyor ve antrenmanın gidişatını değiştirebiliyor. Rijkaard ‘0’ ego ile durumu izliyor ve gerek duyarsa soruna el atıyor. Oysa yerli bir hocamız, yardımcısının öne çıktığını hissettiği an, ne büyük sorunlar çıkar!
15 günlük kamp döneminde, öncelikle Rijkaard, kan dökmeden otoritenin nasıl sağlanabileceğini gösterdi. Tabii ki futbolculuk ve hocalık kariyerindeki parlak geçmiş işini kolaylaştırıyor. Her futbolcu ister istemez saygı duymak zorunda kaldı Hollandalı’ya. Gençler ise Rijkaard’ın aşırı ilgisinden şaşkına döndüler. Taktik antrenmanlarda oyun durdurduğunda Rijkaard çoğunlukla PAF’tan gelen Serdar ya da Emre Çolak’a sarılmış eksiklerini anlatırken resim verdi. Hazırlık maçlarında Rijkaard rahat rahat bankta otururken, Neeskens 90 dakikayı ayakta izliyor. Aralarındaki bu anlayış şaşkınlık verecek düzeyde saygın. Rijkaard birinci adam olmasına karşın kendisinden daha tecrübeli olan Neeskens’e sınırsız müdahale yetkisi tanıyor. Ama önümüzdeki günlerde uyanık (!) Türk Spor Medyası bunu çok daha farklı şekillerde yorumlayacaktır.
Rijkaard ve ekibi şunu iyi anlamış; G.Saray geçen sezon sakatlıklar yüzünden büyük handikap yaşadı. Bu yüzden kamp öncesi bugüne kadar görülmemiş bir yığın sağlık testlerinden geçirildiler. Eksikler tespit edilip, antrenman programları ona göre hazırlandı. Albert Puyol ve Carlos Cuadrat her antrenmandan önce idman sahasına gelip, çalışma öncesi hazırlıkları tamamladılar. Ağır antrenmanlardan da kimse şikâyetçi olamadı. Çünkü çoğunlukla eğlenirken yoruluyorlardı.
G.Saray’ın hazırlık kampının ana öğretisi ise şuydu. Milli Takım kampı nedeniyle çalışmalara geç katılan futbolcular idman programları için asla acele edilmedi. Bunu niye vurguluyorum. Geçen sezon Skibbe, S.Bükreş maçı yüzünden Avrupa Şampiyonası’ndan dönen futbolculara fizik yükleme yapmadan taktik çalışmalara geçmişti. Hatırlayın iki Steau maçında Emre Güngör ile Linderoth sakatlandılar ve sezonu tek 90 dakika oynamadan tamamlamak zorunda kaldılar. Sonrasında M.Topal ve Servet sezonu çoğunlukla sakatlıkla geçirdiler.
Rijkaard ve ekibi ise Tobol maçını riske ederek, taktik anlayışı bu maça göre değiştirmediler. Son olarak oynanan Leverkusen maçında bile Tobol maçı düşünülmedi. Bu da şunu gösteriyor Rijkaard kendine ve ekibine büyük güven duyuyor. Dileriz olmaz ama Tobol maçında karşılaşılacak kötü bir sürpriz bile Rijkaard’a geri adım attırmayacaktır.
Kadir Çetinçalı