Sertan Nalbant
10 Numara!
- 1 Eylül 2015
- 13.540
- 8.430
- 403
Teşekkür ederimDostum, guzel insan. Profesorlugun hayirli olsun![]()
Prof luk tezim GSC de sallama üzerine
Düğün ne zaman
Sitemizi ana ekranınıza bir web uygulaması olarak nasıl yükleyeceğinizi görmek için aşağıdaki videoyu izleyin.
Not: Bu özellik bazı tarayıcılarda kullanılamayabilir.
Teşekkür ederimDostum, guzel insan. Profesorlugun hayirli olsun![]()
Peki Suriye'lilerden nefret etmek ne kadar doğru?Türkiye’de Suriyelilerden nasıl nefret ediyorlarsa Almanlar da Türklerden bu benzer sebeplerden dolayı nefret ediyor olamazlar mı! Bakın benzer diyorum. Onlar mülteci biz vatandaşlık almışız gibi argümanlarla itiraz etmeyin. Tarihsel süreçte Türkler Almanlarla uyum sağlayabilmiş mi? Başarılı bir uyum sağlanmadığını mütemadiyen görüyoruz. Almanya’da kendi davarlıklarını “ben türküm” başlığında övünerek sergileyenlerin dışlanması çok normal.
Türkiye hakkındaki olumsuz düşüncelerini anlıyorum. Avrupa'da insanlık dışı olayların olmadığınamı inanıyorsun?İnsanlık sadece aç kalana ekmek vermek değildir ki o da verilmiyor bazen ki ölen adamın altın dişini çalmaya çalışan zihniyetler de çokça var.
İnsanlık dışı sayısız olay oluyor ülkede her gün. İnsanların birbirine saygısı yok çoğu yerde, iş ortamlarında herkes birbirinin kuyusunu kazma derdinde. Çocuk yetiştirme kavramı, çocuk yarıştırmaya dönmüş durumda bu da küçük yaşta psikolojisi bozuk bireylere sebep oluyor.
Daha sayısız örnek veririm. Siyasetin de bunda olumsuz etkisi var ama tek mevzu bu değil, insanlar insan sevmez oldu, sürekli kaos kavga var, sosyal medyadaki linç kültürünün bu seviyede olduğu ülke de az vardır.
Bunların hepsinde toplumsal normlar ve yapısal durumların etkisi var örneğin İstanbul ulaşım açısından problemli bir şehir olmasa insanların stres seviyesi azalır; ekonomik şartlar iyi olsa daha saygılı olunur, bulunduğun şartların toplumsal boyutta sonuçları oluyor bunları birbirinden ayıramazsın.
Ben ilk ve son oyumu cumhurbaşkanlığı seçiminde Muharrem İnce'ye verdim.seçimde gidip sol partilere oy veriyor musun yoksa muhafazakar biri olarak gidip hıristiyan demokratlara mı oy atıyorsun?
ayrıca Türkiye'de neyin insanlığı varmış merak ettim! adam kundaktaki çocuğa tecavüz edip yavru köpeğin bacaklarını kesiyor!
Ben Avrupa'nın her yerini gezdim, gördüm. Almanya, Avusturya ve İsviçre dışında Avrupa'nın koca bir balon olduğunu düşünüyorum.Gurbetçilerin Türkiye'yi beğenmesine bitiyorum burayı dışarıdaki biri anlıyamaz kuzey kore gibi bir şeyiz.
Dışardan müthiş gözüküyor, tatile gelenler için her şey süper ama içerde öyle değil o işler.
Peki Suriye'lilerden nefret etmek ne kadar doğru?
Bir yanlışı diğer yanlışla karşılaştırıp sanki haklı bir argümanmış gibi kullanmak çok saçma değilmi?
Nefret eden insan, insanlıktan nasibini alamamıştır. Siz siz olun Suriye'li vatandaşları dışlamayın.
Boş milliyetcilik nefret tohumları eker ve istenmeyen sonuçlar doğrur.
Ben ve bir çoğumuz Almanya'da uyum sağladık ve buna rağmen asla kabul görmedik.
Mutlaka bizimde buna katkımız olmuştur lakin Türklere karşı ön yargının bu seviyelerde olması çok anlamsızca ve şaşırtıcı.
Türkiye hakkındaki olumsuz düşüncelerini anlıyorum. Avrupa'da insanlık dışı olayların olmadığınamı inanıyorsun?
Burada insanların birbirlerine saygı ve hürmet ettiklerinimi düşünüyorsun? Ben kuyu kazmayan biriyle henüz tanışıklık etmedim.
Çocuklar buradada yarıştırılmakta. Özellikle Alman çocukları ile yabancılar arasında geçer bu yarış ve Almanlar hep kazanır.
Sosyal medyadaki linç kavgaları demişşinde, yabancı dil biliyorsan eğer diğerlerinden hiç bir farkımızın olmadığını sosyal medyada takip edebilirsin. Ulaşım sorunlarının stresi yükselttiği doğrudur fakat bir insan sırf aşırı stresi bahane edip birini öldürüyorsa burada devletin yapabileceği fazla birşey yoktur. Sağlıklı bir toplum için olumlu düşünen insanlara ihtiyaç var. Herşeye olumsuz bakarak, herşeyi eleştirerek, herşeye kızarak bir toplum değişmez. Bazen iyi şeyleri görmek için çaba sarf edilmelidir.
Ben ilk ve son oyumu cumhurbaşkanlığı seçiminde Muharrem İnce'ye verdim.
'Adam kazandı' dedi bir daha Türkiye'de hakkımı kullanmadım. Kirli siyasetin, yalancı kuklaların asla kulu olmadım.
Kundaktaki çocuğa sadece Türkiye'de tecavüz edilmiyor. Şuan ben bunları yazarken Finlandiya'da bir kadın tecavüze uğruyor.
Bacağı kesilen tek köpek senin ülkendenmi çıkıyor? Bu olumsuz ve sığ bakış açısıyla mümkün değil mutlu olman.
Sen mutsuz olduğun için mutsuz bir nesil yetişiyor.
Yukarıda saydığın sorunlar global sorunlar, şuan dünyayı kasıp kavuran bir negatiflik mevcut.
Bunun belli sebepleri var. İstisnalar kaideyi bozmaz.
Ben Avrupa'nın her yerini gezdim, gördüm. Almanya, Avusturya ve İsviçre dışında Avrupa'nın koca bir balon olduğunu düşünüyorum.
Türkiye'yi Kuzey Kore ile karşılaştırdığına göre Türkiye dışına hiç çıkmamışsın, dolayısıyla Avrupa'nın nasıl bir yer olduğunu anca kitaplardan, insanlardan veyahut hayallerden biliyor olabilirsin.
Kuzey Kore ayrıca vatandaşlarının dışarıya çıkmasına sadece belirli kısıtlamalarla izin vermekte, yani genel anlamda bir seyahat yasağı mevcut.
Türkiye'den istediğin vakit ayrılabileceğini gayet iyi biliyorsun. T.C. vatandaşları bu konuda kısıtlamaz.
Sıkıntı bence seni Türk olduğun için kabul etmeyen Avrupa ve diğer gereksiz ülkelerde.
Bence gurbetçilere yönelik bu tutumunu bir gözden geçirmelisin. Aklı başında nice yiğitler mevcut.
TR kore gibi ama içerideki içeriyi anlar diyorum dışarıya çıkmak yasak diye demedim anlamak istediğin gibi anlıyorsun burdaki tek gerçek para Avrupa ne kadar leş olsa da oralar burdan kat kat iyidir.
Gurbetçilerle sorunum yok ama gelip benim ülkemi bana anlatmalarını garipsiyorum mesela @Can BÜYÜK olsun @Murat Saylak olsun hiç böyle övmüyorlar dışardan gerçekleri söylüyorlar direkt.
Üstat dikkat et kendine bu kadar hakikat birçok bünyeye fazla gelebilir kolla kendini seviliyorsun hürmetler...Peki Suriye'lilerden nefret etmek ne kadar doğru?
Bir yanlışı diğer yanlışla karşılaştırıp sanki haklı bir argümanmış gibi kullanmak çok saçma değilmi?
Nefret eden insan, insanlıktan nasibini alamamıştır. Siz siz olun Suriye'li vatandaşları dışlamayın.
Boş milliyetcilik nefret tohumları eker ve istenmeyen sonuçlar doğrur.
Ben ve bir çoğumuz Almanya'da uyum sağladık ve buna rağmen asla kabul görmedik.
Mutlaka bizimde buna katkımız olmuştur lakin Türklere karşı ön yargının bu seviyelerde olması çok anlamsızca ve şaşırtıcı.
Türkiye hakkındaki olumsuz düşüncelerini anlıyorum. Avrupa'da insanlık dışı olayların olmadığınamı inanıyorsun?
Burada insanların birbirlerine saygı ve hürmet ettiklerinimi düşünüyorsun? Ben kuyu kazmayan biriyle henüz tanışıklık etmedim.
Çocuklar buradada yarıştırılmakta. Özellikle Alman çocukları ile yabancılar arasında geçer bu yarış ve Almanlar hep kazanır.
Sosyal medyadaki linç kavgaları demişşinde, yabancı dil biliyorsan eğer diğerlerinden hiç bir farkımızın olmadığını sosyal medyada takip edebilirsin. Ulaşım sorunlarının stresi yükselttiği doğrudur fakat bir insan sırf aşırı stresi bahane edip birini öldürüyorsa burada devletin yapabileceği fazla birşey yoktur. Sağlıklı bir toplum için olumlu düşünen insanlara ihtiyaç var. Herşeye olumsuz bakarak, herşeyi eleştirerek, herşeye kızarak bir toplum değişmez. Bazen iyi şeyleri görmek için çaba sarf edilmelidir.
Ben ilk ve son oyumu cumhurbaşkanlığı seçiminde Muharrem İnce'ye verdim.
'Adam kazandı' dedi bir daha Türkiye'de hakkımı kullanmadım. Kirli siyasetin, yalancı kuklaların asla kulu olmadım.
Kundaktaki çocuğa sadece Türkiye'de tecavüz edilmiyor. Şuan ben bunları yazarken Finlandiya'da bir kadın tecavüze uğruyor.
Bacağı kesilen tek köpek senin ülkendenmi çıkıyor? Bu olumsuz ve sığ bakış açısıyla mümkün değil mutlu olman.
Sen mutsuz olduğun için mutsuz bir nesil yetişiyor.
Yukarıda saydığın sorunlar global sorunlar, şuan dünyayı kasıp kavuran bir negatiflik mevcut.
Bunun belli sebepleri var. İstisnalar kaideyi bozmaz.
Ben Avrupa'nın her yerini gezdim, gördüm. Almanya, Avusturya ve İsviçre dışında Avrupa'nın koca bir balon olduğunu düşünüyorum.
Türkiye'yi Kuzey Kore ile karşılaştırdığına göre Türkiye dışına hiç çıkmamışsın, dolayısıyla Avrupa'nın nasıl bir yer olduğunu anca kitaplardan, insanlardan veyahut hayallerden biliyor olabilirsin.
Kuzey Kore ayrıca vatandaşlarının dışarıya çıkmasına sadece belirli kısıtlamalarla izin vermekte, yani genel anlamda bir seyahat yasağı mevcut.
Türkiye'den istediğin vakit ayrılabileceğini gayet iyi biliyorsun. T.C. vatandaşları bu konuda kısıtlamaz.
Sıkıntı bence seni Türk olduğun için kabul etmeyen Avrupa ve diğer gereksiz ülkelerde.
Bence gurbetçilere yönelik bu tutumunu bir gözden geçirmelisin. Aklı başında nice yiğitler mevcut.
Napcan lan orada, burada kıçın yeterince donmuyor mu.Almaya da yaşayan birisi olarak göç etmek istesem, favorim Kanada olurdu herhalde.
Kuzeybatıda yaşadığın için olabilir mi mesela? Yani Kiliste, Antepte de Suriyelilerden nefret edilmezO yukarıda bahsedilen Almanya da ben de yaşıyorum doğduğumdan beri.
Ilk olarak şunu söylemek isterim bizim Türkler "mağduruz" veya "bizden nefret ediyorlar" ayaklarını bırakmalı ilk önce çünkü bunun bir faydası yok. Ben 30 yaşındayım ve bugüne kadar küçük istisnalar dışında bana karşı Türk olduğum için nefret ile falan karşılaşmadım. Ayrıca bu çok sübjektif bir bakış açısı çünkü herkes tamamen kendi yaşadıklarına göre yorumluyor düşüncesi de algıları da buna göre oluşuyor yıllar içinde. Almanlar şöyle yabancılar böyle diye genellemek çok yanlış olur bu yüzden.
Almanların Türklere karşı oluşan algısının baş sorumlusu bizim Türkler'dir, suçu orada burada aramaya gerek yok direkt aynaya bakmak lazım. Senin benim bizim nesilin falan değil çünkü bu nesiller ülkeye neredeyse tamamen entegre olmuş durumdalar, aslan payı bizden önceki nesiller de. Ek olarak bizim Türkler de sütten çıkmış ak kaşık değil, herkes mağduru oynuyor ama ne pislik ararsan var bizimkilerde.
O bahsettiğim nesiller Almanya ya geldikten sonra sadece kendi vatandaşlarının içinde kalarak dışarıya kapalı izole olarak yaşayarak en büyük hatayı yaptılar aslında hem kendileri hem de sonraki nesiller için. Pek uzatmak da istemiyorum bu konuyu çünkü epey derin bir konu.
Mesela benim arkadaş çevremin %90'ı tee çocukluk döneminden hatta anaokul döneminden beri Almanlardan veya başka yabancılardan oluşuyor ve bugüne kadar çevremde veya etrafımda Türk olduğum için sorunlarla karşılaşmadım konu içinde yukarıdaki arkadaşın aksine. Aynısı okul dönemi, üniversite dönemi ve son olarak iş hayatı içinde geçerli. Bir de ek olarak ben hâlâ Türk vatandaşıyım.
Arkadaşlıklardan devam edelim benim en yakın arkadaşım hatta arakadaştan da öte kardeş olarak gördüğüm arkadaşım Alman. Ve bu çocuktan gördüğüm cana yakınlığı, dostluğu, güveni, saygı ve sevgiyi hiç bir Türk den görmedim bugüne kadar.
Benim çevrem bana hiç bir zaman "yabancı" olduğumu hissettirmedi, bunun doğru çevreden ziyade entegrasyon ile alakası daha fazla kesinlikle. Bizim Türkler veya genel olarak yabancılar entegrasyon konusunda kötü ve entegrasyona direk en başından beri kapalı oluyorlar. Yukarıda da bahsettiğim gibi sadece Türklerle birlikte bir hayat yaşıyorlar ellerinden geldiği kadarıyla, işte çalışırken falan bunu kontrol etmeye imkânları olmuyor tabi.
Unutmadan söyleyeyim ben Almanları aklamak falan istemiyorum, gerçekten yabancı ve Türk düşmanı olanlar da var elbette ama bizim Türklerin kolaya kaçıp hiç birşeyi daha onemlisi kendi kendilerini sorgulamadan direk mağduru oynayıp işin içinden sıyrılmaya çalışmalarına dayanamıyorum.
Son olarak da Almanya böyle kötü Almanya şöyle kötü deyip Türkiye şöyle iyi böyle iyi demek de dönemimizin en büyük fıkrası açıkçası.
sent via GSC
O yukarıda bahsedilen Almanya da ben de yaşıyorum doğduğumdan beri.
Ilk olarak şunu söylemek isterim bizim Türkler "mağduruz" veya "bizden nefret ediyorlar" ayaklarını bırakmalı ilk önce çünkü bunun bir faydası yok. Ben 30 yaşındayım ve bugüne kadar küçük istisnalar dışında bana karşı Türk olduğum için nefret ile falan karşılaşmadım. Ayrıca bu çok sübjektif bir bakış açısı çünkü herkes tamamen kendi yaşadıklarına göre yorumluyor düşüncesi de algıları da buna göre oluşuyor yıllar içinde. Almanlar şöyle yabancılar böyle diye genellemek çok yanlış olur bu yüzden.
Almanların Türklere karşı oluşan algısının baş sorumlusu bizim Türkler'dir, suçu orada burada aramaya gerek yok direkt aynaya bakmak lazım. Senin benim bizim nesilin falan değil çünkü bu nesiller ülkeye neredeyse tamamen entegre olmuş durumdalar, aslan payı bizden önceki nesiller de. Ek olarak bizim Türkler de sütten çıkmış ak kaşık değil, herkes mağduru oynuyor ama ne pislik ararsan var bizimkilerde.
O bahsettiğim nesiller Almanya ya geldikten sonra sadece kendi vatandaşlarının içinde kalarak dışarıya kapalı izole olarak yaşayarak en büyük hatayı yaptılar aslında hem kendileri hem de sonraki nesiller için. Pek uzatmak da istemiyorum bu konuyu çünkü epey derin bir konu.
Mesela benim arkadaş çevremin %90'ı tee çocukluk döneminden hatta anaokul döneminden beri Almanlardan veya başka yabancılardan oluşuyor ve bugüne kadar çevremde veya etrafımda Türk olduğum için sorunlarla karşılaşmadım konu içinde yukarıdaki arkadaşın aksine. Aynısı okul dönemi, üniversite dönemi ve son olarak iş hayatı içinde geçerli. Bir de ek olarak ben hâlâ Türk vatandaşıyım.
Arkadaşlıklardan devam edelim benim en yakın arkadaşım hatta arakadaştan da öte kardeş olarak gördüğüm arkadaşım Alman. Ve bu çocuktan gördüğüm cana yakınlığı, dostluğu, güveni, saygı ve sevgiyi hiç bir Türk den görmedim bugüne kadar.
Benim çevrem bana hiç bir zaman "yabancı" olduğumu hissettirmedi, bunun doğru çevreden ziyade entegrasyon ile alakası daha fazla kesinlikle. Bizim Türkler veya genel olarak yabancılar entegrasyon konusunda kötü ve entegrasyona direk en başından beri kapalı oluyorlar. Yukarıda da bahsettiğim gibi sadece Türklerle birlikte bir hayat yaşıyorlar ellerinden geldiği kadarıyla, işte çalışırken falan bunu kontrol etmeye imkânları olmuyor tabi.
Unutmadan söyleyeyim ben Almanları aklamak falan istemiyorum, gerçekten yabancı ve Türk düşmanı olanlar da var elbette ama bizim Türklerin kolaya kaçıp hiç birşeyi daha onemlisi kendi kendilerini sorgulamadan direk mağduru oynayıp işin içinden sıyrılmaya çalışmalarına dayanamıyorum.
Son olarak da Almanya böyle kötü Almanya şöyle kötü deyip Türkiye şöyle iyi böyle iyi demek de dönemimizin en büyük fıkrası açıkçası.
sent via GSC
Hans BüyükYa aslında işin özü şu ak ya da kara yok. İnsanlar kendi pencerelerini tek doğru ve gerçek zannettiği için, kendi dar ve kısıtlı deneyimlerini genelleştirdikleri için ortaya salak saçma bir tablo çıkıyor. Ne Almanlar(veya genelde anlamda avrupalılar) pirüpak ne de biz. Bu konularda iki uç nokta var, bir tanesi sağcı popülistler diğeri de kendini liberal veya sol olarak tanımlayanlar bunlara da popülist liberaller diyelim. Gerçek veya doğru bu ikisinde de değil, ortada bir yerlerde aslına bakarsanız ortada evrensel bir gerçek ya da doğru yok kişinin deneyimi var bu sebeple yakın çevremden deneyimlerim sebebiyle akıl almak isteyenlere kendi deneyimimi çok fazla öne çıkarmadan tavsiyede bulunmaya çalışırım zira benim deneyimim kötü veya iyi oldu diye bir başkasının da aynı olacak diye bir şey yok.
X ülkesini Y ülkesi ile yarıştırma/karşılaştırma tartışması özünde çok dangalakça zaten, bu başlık altında yazılan şeylerin %90'ı değişken konular, bugün bu şekildedir yarın bambaşka şekilde olur, insanların yaşadıkları dönemi ve yaşadıkları dönemdeki olumsuzlukları sonsuza kadar sürecekmiş zannetmesi gayet bilinen ve sosyal bilimlerde yeri olan bir fenomen. Mesela ABD'nin altın çağı olan 80'lerde bir deney/araştırma yapıyorlar, refah seviyesi daha düşük olan 50 ve 60'lı yılları yaşamış kişilere dönemleri kıyaslamalarını istiyorlar, ezici oranda 80'lerin yani yaşadıkları dönemin en kötüsü olduğunu söylüyorlar, halbuki gerçekle uzaktan yakından alakası yok, yine benzer şekilde insanda ''diğerinin'' ya da ''diğerlerinin'' daha iyi durumda olduğu veya daha iyi olduğu yanılgısı var, ingiltere ve fransa arasında bir çalışma yapılıyor konu ise tekstil, ingilizler fransız kumaşının kaliteli olduğunu; fransızlar ise ingiliz kumaşının daha kaliteli olduğunu düşünüyorUzun lafın kısası bu işin sonu yok.
Bambaşka bir pencereden ve detaya girmeden kaba bir şekilde başka bir ülkeye yerleşme konusunda fikrimi belirtecek olursum; çok değil bundan 60-70 yıl önce avrupalılar sistematik olarak birbirlerini yok etmek için uğraşıyordu, refah dönemi dediğimiz dönem 30-40 yıllık bir dönem yarın veya atıyorum 10 yıl sonra ne gibi bir avrupa realitesi ile karşı karşıya olacağımız belli değil, benim çevremde de göç etmek isteyenler oluyor sebeplerini tartışmıyorum kendilerine göre haklı sebepleri olabilir ama onlara gitmemelerini tavsiye ediyorum, özellikle avrupaya gitmelerine şiddetle karşı çıkıyorum. Dünya genelinde siyasi/sosyal ve ekonomik tuhaflıklar var artık yavaş yavaş iyice harlanmaya başladı, bu devirde kimseye x ülkeye y ülkeye göçmen olarak gitmesini tavsiye etmiyorum adı konmamış ve daha önce deneyimlenmemiş bir fırtına geliyor, evinde yani ülkende olmak en iyisi.
Doğum günüm vardı geçen hafta arkadaşımın biri incelik edip hediye ettiği için gittim.Tam bir monşer olmuşsun
Gerçi Alman milli takımının maçını izleyecek kadar Alman olmuşsun da denebilir
Kendini inkarı bırakman gerek acilen
Tam bir monşer olmuşsun
Gerçi Alman milli takımının maçını izleyecek kadar Alman olmuşsun da denebilir
Kendini inkarı bırakman gerek acilen
Bazı durumların seviyeleri var. Çocuklar yarıştırılıyor ama gelecek kaygısını bu seviyede yaşadıklarını sanmıyorum. Diğer verdiğin örneklerin hepsinde de benzer ve kıyaslanamayacak durumlar var. İşin psikolojik boyutuna ve eğitimine verilen öneme değinmiyorum bile.Peki Suriye'lilerden nefret etmek ne kadar doğru?
Bir yanlışı diğer yanlışla karşılaştırıp sanki haklı bir argümanmış gibi kullanmak çok saçma değilmi?
Nefret eden insan, insanlıktan nasibini alamamıştır. Siz siz olun Suriye'li vatandaşları dışlamayın.
Boş milliyetcilik nefret tohumları eker ve istenmeyen sonuçlar doğrur.
Ben ve bir çoğumuz Almanya'da uyum sağladık ve buna rağmen asla kabul görmedik.
Mutlaka bizimde buna katkımız olmuştur lakin Türklere karşı ön yargının bu seviyelerde olması çok anlamsızca ve şaşırtıcı.
Türkiye hakkındaki olumsuz düşüncelerini anlıyorum. Avrupa'da insanlık dışı olayların olmadığınamı inanıyorsun?
Burada insanların birbirlerine saygı ve hürmet ettiklerinimi düşünüyorsun? Ben kuyu kazmayan biriyle henüz tanışıklık etmedim.
Çocuklar buradada yarıştırılmakta. Özellikle Alman çocukları ile yabancılar arasında geçer bu yarış ve Almanlar hep kazanır.
Sosyal medyadaki linç kavgaları demişşinde, yabancı dil biliyorsan eğer diğerlerinden hiç bir farkımızın olmadığını sosyal medyada takip edebilirsin. Ulaşım sorunlarının stresi yükselttiği doğrudur fakat bir insan sırf aşırı stresi bahane edip birini öldürüyorsa burada devletin yapabileceği fazla birşey yoktur. Sağlıklı bir toplum için olumlu düşünen insanlara ihtiyaç var. Herşeye olumsuz bakarak, herşeyi eleştirerek, herşeye kızarak bir toplum değişmez. Bazen iyi şeyleri görmek için çaba sarf edilmelidir.
Ben ilk ve son oyumu cumhurbaşkanlığı seçiminde Muharrem İnce'ye verdim.
'Adam kazandı' dedi bir daha Türkiye'de hakkımı kullanmadım. Kirli siyasetin, yalancı kuklaların asla kulu olmadım.
Kundaktaki çocuğa sadece Türkiye'de tecavüz edilmiyor. Şuan ben bunları yazarken Finlandiya'da bir kadın tecavüze uğruyor.
Bacağı kesilen tek köpek senin ülkendenmi çıkıyor? Bu olumsuz ve sığ bakış açısıyla mümkün değil mutlu olman.
Sen mutsuz olduğun için mutsuz bir nesil yetişiyor.
Yukarıda saydığın sorunlar global sorunlar, şuan dünyayı kasıp kavuran bir negatiflik mevcut.
Bunun belli sebepleri var. İstisnalar kaideyi bozmaz.
Ben Avrupa'nın her yerini gezdim, gördüm. Almanya, Avusturya ve İsviçre dışında Avrupa'nın koca bir balon olduğunu düşünüyorum.
Türkiye'yi Kuzey Kore ile karşılaştırdığına göre Türkiye dışına hiç çıkmamışsın, dolayısıyla Avrupa'nın nasıl bir yer olduğunu anca kitaplardan, insanlardan veyahut hayallerden biliyor olabilirsin.
Kuzey Kore ayrıca vatandaşlarının dışarıya çıkmasına sadece belirli kısıtlamalarla izin vermekte, yani genel anlamda bir seyahat yasağı mevcut.
Türkiye'den istediğin vakit ayrılabileceğini gayet iyi biliyorsun. T.C. vatandaşları bu konuda kısıtlamaz.
Sıkıntı bence seni Türk olduğun için kabul etmeyen Avrupa ve diğer gereksiz ülkelerde.
Bence gurbetçilere yönelik bu tutumunu bir gözden geçirmelisin. Aklı başında nice yiğitler mevcut.
Beğenmedin di mi gerçekleri söyleyince
Doğum günüm vardı geçen hafta arkadaşımın biri incelik edip hediye ettiği için gittim.
Bilmeden etmeden konuşmak ne güzel.
sent via GSC