Burak Elmas: "Terim, bir arkadaşıma 'Başkan'ı ben getirdim, ben götüreceğim.' yazmış"

Katılıyorum renktaş ama benim BElmas konusunda kızdığım nokta;
Marsilya maçı galibiyeti öncesi ve gruptan çıkma dönemimiz sırasında genç oyuncular beğenildiği için piyasaya kendisi veya yönetim tarafından
"Fatih Hoca, Morutan istemedi, Ghezzal'ı istedi, Boey yerine Larsen; Cica yerine Stanciu istedi. Başkan genç diye onları aldı." haberleri pompalattılar. Terim o dönem bu oyuncuları oynatmıyordu, şimdi tam tersi olunca Terim aldırdı işine döndü olay. Beraber aldık demiyorlar buna kıl oluyorum. Terim en başından beri tecrübeli isimler de istiyordu, PvA hariç kimse alınmadı. Neden? Yönetim 1 milyon € üzeri maaş vermek istemedi. Terim de kabul etti. Transferlerden tek bir kişi sorumlu değil bence. 1.Terim'e tek başına kadro yapmasına müsaade etmek de doğru değil. 2.Bir Teknik Direktör 50 tane lig nasıl izleyebilir? Romanya-Danimarka-Fransa ligini harmanlayabilsin. Yoksa bieeysel anlamda bu oyuncular bir önceki takımlarında yaptıkları genç transferleri parlatan, bizim de imrendiğimiz takımlar tarafından izlenen isimlerdi.
1. Hocamızın olduğu yerde bir başkasının transferde inisiyatif kullanması mümkün mü sence? Kabullenmek zorunda kalsa bile fitil fitil burnundan getirir eninde sonunda alimallah!..

2. Hocanın Dünya futbolunu ve futbolcularını izlemek gibi bir kaygısının ve ekstra mesai harcamasının sözkonusu olduğunu zannetmiyorum. Hagi-Popescu ile muhabbet edip iki Rumen futbolcuya yatırım yaptırtması tesadüf değil diye düşünüyorum.

Her şeyi geçtim; TS un sezon boyunca transfer ettiği onca futbolcudan daha fazla maliyetle transferler yapmış bir takımın orta saha hattının Taylan-Berkan-Cicaldau, alternatiflerinin de Aytaç-Emre Kılınç-Assuncao-Alpaslan olmasının mantıklı bir izahı olabilir mi?!..
 
1.Öyle veya böyle averajla şampiyonluğu kaçırmış td ile devam edersin. Secim yatırımı olarak degerlendirilmesi bile sacmalık

2. Kulüp tarihin en kötü performansını göstermiş td ile ayrılırsın gayet normal

3. Yerine getirdiğin teknik ekip de basarısız ise istifa edersin
Demek ki tüm planlarınız yanlıştır ...

Entrikalarınız ile ilgilenmek ise boş iş...
 
Biz niye Terim'e bu kadar yetki veriyoruz onu da anlamıyorum. Aysal döneminde Tulun ile çalışmadı mı bu adam. Anlaşamıyorlardı falan ama bir şekil çalışıyorlardı. Elmas, Terim'i geri getirecekken pek ala oturup konuşabilirdi. Dursun varken geldiğinde Cenk vardı, birlikte çalışmak zorundaydı. Başkanlar kendileri veriyor bu yetkiyi sonra ağlıyor. Geçen sene seçim döneminde Elmas, Terim'i getireceksen yardımcı hoca konusunda anlaş diye kaç kere yazdım. Şimdi demiş, yardımcı hoca konusunda anlaşamadık. Kendi düşen ağlamaz. Şartlarını koyarsın, "Evet" derse devam edersin. Seçilmek için Canım Hocam çekersen yapamazsın tabii ki.

Cunku Terim, egomanyagi arti control freak oldugu icin. Transfer yapilacaksa, Sukru reis yapacak, yani kendi adamlarindan baskasina istemiyor beyimiz. Bulent Tulun, mesela cok guzel adamlar getirmisti 2011 senesinde, ve sampiyon olmustuk. Terim, napip edip transferlere karisacak, ve dahil olmak istiyor, bende anlamiyorum, bu dedigim Albayrak icin de gecerli.

Mevcut modern futbolda, her kulubun Sportif direktoru var. O adamin gorevidir, takimin ne ihtiyaci varsa, herkesle gorusur ve ona gore transfer gorusmelerine gider. Terim, Sukruye liste verip, buna alin, suna alin diyip, Sukrude gorusup, Elmas'a faturaya kesiyor.

Normal prosedurde, Sportif direktor, once teknik adamla konusuyor, takima ne lazim, hangi profilde adamlar lazim, sonra scoutlarla gorusur, onlarin goruslerine alir. Genis bir liste hazirlanir, ve gorusmeler baslar. 2-3 oyuncuyla prensip anlasma yapilir, ve onlarin icinden en iyisi secilir ve transfer gerceklesir, Avrupada bu isler boyle oluyor.

Sportif direktor bu arada sart oglu sart. Teknik adam 100% focusuna sahanin icine vermesi lazim, cunku vermiyorsa saha ici aksiyor. Bu verdigim orneklerin gercek kismina gormek istiyorsaniz, Eintracht Frankfurt kulubune bakin. Adamlar, sezon baslamadan 5 tane adami 0 bonservis odeyerek aldilar, Plan, Program, Vizyon budur.
 
Biz niye Terim'e bu kadar yetki veriyoruz onu da anlamıyorum. Aysal döneminde Tulun ile çalışmadı mı bu adam. Anlaşamıyorlardı falan ama bir şekil çalışıyorlardı. Elmas, Terim'i geri getirecekken pek ala oturup konuşabilirdi. Dursun varken geldiğinde Cenk vardı, birlikte çalışmak zorundaydı. Başkanlar kendileri veriyor bu yetkiyi sonra ağlıyor. Geçen sene seçim döneminde Elmas, Terim'i getireceksen yardımcı hoca konusunda anlaş diye kaç kere yazdım. Şimdi demiş, yardımcı hoca konusunda anlaşamadık. Kendi düşen ağlamaz. Şartlarını koyarsın, "Evet" derse devam edersin. Seçilmek için Canım Hocam çekersen yapamazsın tabii ki.
terim çalışamadı ve çalışamaz da zaten o dediğin adamlarla. başkanlar sorun çıkmasın diye tüm yetkiyi veriyor kendisine çok istekli olduklarından değil bence.
 
şu söylediklerinin hepsi doğru olabilir bence

ama burada yine de bir numaralı suçlu kendisidir

yahu ben bile elinin köründeki taraftar olarak hocayla çalışmanın nasıl olduğunu daha seçildiğinde yazıyordum hatta sen dahil burada itiraz edenler de vardı renktaş

hatta yaparsa başkanlığı terimsiz gireceği ikinci senesinde yapar demiştim

peki burak elmas o arada ne yapıyordu

mustafa cengiz yönetimine giydiriyordu terim için yalan mı

oysa rahmetli de yukarıda yazan aynı şeylerden şikayetçiydi

o arada seçimi kazanmak için arkasında büyük güç olan terimi destekleyip cengize sallamak kolaydı

bu arada bence terim dediyse şu sözü doğru demiş zira gerçekten de terim olmasa eşref başkan olurdu net

Belmas hoca benimleyken, bana karşı böyle olmaz diye düşündü sanırım. hocayı çok iyi tanıdığını iddia ediyordu zerre tanımıyor. Terim için isimlerin bir önemi yok. Hocanın hakim olduğu alana dokunamaz, isteklerini sorgulayamazsınız. Aksi durumda medya önünde bile sizinle tartışabilir, ya da sizi taraftarın önüne atıp zor durumda bırakabilir.

Başkan dahil kendisinin onaylamadığı hiç kimse floryaya uğramayacak.
Sportif direktör zımbırtısı olmayacak, hoca direkt başkana bağlı olacak.
transfer görüşmelerini kendi istediği kişiler sürdürecek ve kendisi de mevzuya dahil olacak.
Aldığı kararlar sorgulanmayacak, talepleri reddedilmeyecek.

Bu saydıklarımdan taviz verdiğini ben bugüne kdr sadece Aysal dönemi Bülent Tulunla çalışırken gördüm, o da fazla uzun sürmedi zaten. Terimle çalışmak isteyen başkan şunu çok iyi bilmeli, Terimden büyük değilsiniz ve olamazsınız. Buna uygun hareket edeceksiniz.

Belmas'ın ilk seçildiği dönem maymun gibi oynatılacağını söylediği şu cümleden sonra anlamıştık zaten: Terim ve Arda mekanın sahibi.'' Terimle çalışmak istemesinden sonra yaptığı en büyük ikinci yanlıştı, çok talihsiz bir açıklamaydı.
 
Son düzenleme:
Ne terim miş arkadaş. Madem öyle altında ezileceğin taşı niye baştan getirdin? Madem Terim i uzun zamandır tanıyordun böyle olacağını baştan düşünüp bulamayacaktın bu işe. Yeter artık arkadaş. Suçlu Terim olsa bile esas suç onu takıma getirmekle senindir. Bırak artık bunları Galatasaraylıyım diyen kim varsa daha şu mevzuları açmasın. Terim de artık emekli mi oluyor başka bir göreve mi geçiyor başkanlığa aday mı oluyor ne yapacaksa yapsın.
 
1. Hocamızın olduğu yerde bir başkasının transferde inisiyatif kullanması mümkün mü sence? Kabullenmek zorunda kalsa bile fitil fitil burnundan getirir eninde sonunda alimallah!..

2. Hocanın Dünya futbolunu ve futbolcularını izlemek gibi bir kaygısının ve ekstra mesai harcamasının sözkonusu olduğunu zannetmiyorum. Hagi-Popescu ile muhabbet edip iki Rumen futbolcuya yatırım yaptırtması tesadüf değil diye düşünüyorum.

Her şeyi geçtim; TS un sezon boyunca transfer ettiği onca futbolcudan daha fazla maliyetle transferler yapmış bir takımın orta saha hattının Taylan-Berkan-Cicaldau, alternatiflerinin de Aytaç-Emre Kılınç-Assuncao-Alpaslan olmasının mantıklı bir izahı olabilir mi?!..
1)Orada da Başkan ağırlığı dediğimiz şey devreye giriyor renktaş. Çalışma şartları bu diyeceksin. Baştan o şekil anlaşırsan kovmaya hakkın olur. Anahtar verip, bu da senle yaşasın diyemezsin ki.

2) Scout ekibi geçen sene devre arasında başarılı iş çıkardı. Mısır'dan Mostafa başarılı görüldü. Ayrıca alamadığmız Moder vb. oyuncular gittikleri takımlarda yükseldiler. Bu yüzden oradan devam edildi, Popescu-Hagi olayından çok önce Cicaldau ve Morutan'ın ismi çıkmıştı.(en az 1-2 sene önce). Popescu-Hagi olayları komplosu işin. Elbette oyuncular hakkında fikir almıştır.

3) TS'nin transferlerinin maliyeti bizim en az 1,5 kat fazlamız. 15 bonservis ödediler, bir o kadar da yıllık maaşları var (2-3 yıllık sözleşmeler) Orta saha konusunda ağır saçmaladılar, özellikle Terim Gedson'u son güne kadar bekleyeceğiz falan demesi hususunda ama burada yönetim de suçlu bence . Elneny ile maaş fazla diye Başkan son gün veto etmiş. Devre arası aynı şartlara almaya çalışmış falan. Biz Terim'in stoper ısrarında patladık, en iyi çıkan da o oldu. Kötü bir planlama oldu bizim açımızdan ama işin ilginci Nelsson'u karlı satarsan mali anlamda zarar etmeyebiliriz. Hatta UEFA başarısı dolayısıyla zarar etmedik.

Dediğim gibi Terim'i en başa yazarım ama BElmas'ı da hemen arkasına. Düşük maaş politikasını kendi istedi, bu takımı Terim'in kuramayacağını bilmesi gerekirdi. Bir Ghezzal-Elneny alınsaydı ilk 3 yapardık çok rahat ama mali külfet olurdu. Veto eden Başkandı, sorumlusu da odur.
 
Bu arada


böyle bir yayın yapmışlar - yeni gördüm kapağı , izleyeceğim


Belması ve torrenti en fazla itibarsızlaştıran, domenin sözleşmesini tffden alıp açıklayanlara mı konuşmuş hoca. (izlemedim başlığa göre yorumladım)
 
Belması ve torrenti en fazla itibarsızlaştıran, domenin sözleşmesini tffden alıp açıklayanlara mı konuşmuş hoca. (izlemedim başlığa göre yorumladım)
18 dakika telefon ile görüşmüş Gökhan Dinç

"Veli toplantısı yapmadığım için pişmanım" (Bunuda işte - çoluk çocukla uğraştık kafasına vurdular)
"Eğer benim hesap kitabım olsaydı , sonucu böyle olmadı işlerin"

Epey neşeli gelmiş sesi konuşmada falan filan.

bu kadar esas dedikleri. Bunlar üzerinden evirdiler çevirdiler.
 
18 dakika telefon ile görüşmüş Gökhan Dinç

"Veli toplantısı yapmadığım için pişmanım"
"Eğer benim hesap kitabım olsaydı , sonucu böyle olmadı işlerin"

bu kadar esas dedikleri. Bunlar üzerinden evirdiler çevirdiler.
veli toplantısı mı
 
1.Öyle veya böyle averajla şampiyonluğu kaçırmış td ile devam edersin. Secim yatırımı olarak degerlendirilmesi bile sacmalık

2. Kulüp tarihin en kötü performansını göstermiş td ile ayrılırsın gayet normal

3. Yerine getirdiğin teknik ekip de basarısız ise istifa edersin
Demek ki tüm planlarınız yanlıştır ...

Entrikalarınız ile ilgilenmek ise boş iş...
Galatasaray'ı diğer kulüplerden ayıran şey, bizim camia olarak hızlı karar almamızdır. Fener gibi kulübü kendi üstüne yapamaz kimse. Sırada Torrent'in gönderilmesi var.
 
Terim doğru söylemiş. Takımı öyle bir hale getirdi ki, başkanı da beraberinde götürdü.
 
Burak Elmas'ın pantolonunun paçaları nasıl?
1654467675270.png
 
Demem o ki; seçilmesini en baştan istemediğim Burak Elmas' ın ibra edilmemesinin tek sebebi futbol şubesinin başarasızlığıdır ki güvendiği futbol aklının akıldan uzak kadro planlamasının sonucudur; sponsorluk vaadleri-Işıtan-Rezan filan faso fiso; bunu tespit edelim öncelikle...

2017-18 şampiyonluğu, kaliteli ve pahalı kadro kadar, Terim' in eseridir şüphesiz. Tudor' un yok saydığı Donk ve Rodriguez başrol oyuncularındandı; bu bile yeterlidir. Ndiaye' nin gidip yerinin doldurulmamış olması, Nagatomo performansı vs. Daha ne olsun?..

Ancak o şampiyonluktan sonra kadro planlaması ve oynanan futbol bakımından muhterem Hocamızın yanlışları doğrularından hep çok fazla oldu ve eleştirdik doğal olarak...

Buna rağmen Burak Elmas' ın FT tercihini, devamlılık adına yine de onayladım. Hoca, ilah muamelesi gördüğünde saçmalar, eleştirilmeye başlandığı zaman ise görmek istediğimiz haline bürünürdü zira (Bu defa yanılttı maalesef). Kaldı ki Terim' i tam yetkiyle göreve getirmesine, camia ve futbol kamuoyundan pek itiraz eden kimse de olmamış, olağan karşılanmıştı...

Mevzunun bu noktaya gelmesinin, medya-camia-kongre açısından katıksız bir iki yüzlülük örneği olduğuna dair kanaatim değişmeyecektir...
 
Bu 1 averajla şampiyonluk kaçtı muhabbeti de baydı artık. O sezon Cengiz eğer "haysiyetli şerefli oynayın" çıkışı yapmasaydı takım zaten dağılıp gitmek üzereydi. Hocayı ve oyuncuları köşeye sıkıştıran bir ifadeydi bizimkilerde mecbur lige odağı artırdı kalan maçlarda. Yani hoca yine sezonu istikrarlı götüremiyordu. Terim takımlarının da en büyük sorunu budur açıkçası!! İşin sonunda sürekli yan yatıp çamura batıyoruz. Bizim taraftarda çıkmış 1 averaj,pandemi,belmas ışıtan cart curt diye Terim gibi bahane makinasına dönüşüyor. Böyle böyle loserlığa alıştırılıyoruz!
 
Geri
Üst Alt