Cevap: Hakan Şükür bombaladı!
LÜTFEN OKUYUN HERŞEY BU KADAR NET ORTAYA KONUR.
AHİRETE RANDEVU VEREN ADAM
Ayrılacağımı söylemiştim. Sonra “Sen ayrılamazsın, ona biz karar veririz” havası yaratıldı. Bu da Metin Oktay’dan sonra camiaya 2. bir ismin mal olmasını engellemek içindi. Çünkü G.Saray camiası 2. bir Metin Oktay’ı kaldıramazdı........
Kendi isteğimle olsa, belki futbolu daha önce bırakacaktım. Onların isteğiyle bırakmış olmak üzdü. Bir de içten vurulmak. Başarılarınızı kıskanan, isminizin camiayı aştığını düşünenler kabul edemedi. Tarihimizde içten vurulmalar çok var, herhalde büyüklerimiz çok tarih okumuş. Bunları yapanların duygusuz olduğuna, kalbinin, inancının olmadığına, başka kimseyi düşünmediğine inanıyorum. Yüksek yerlerdekilerin kendilerini görmesi zordur. O makamların şatafatı çoktur. Kendinizi görmek zordur, ne zaman ayrılırsınız, o zaman görürsünüz. Burada görmezseniz, ahirette görürsünüz. İşte ben oradaki karşılaşmayı sabırsızlıkla bekliyorum.................
İlginçtir, beni Torino'ya gönderen isim de Adnan Polat'tı. Ama Torino İtalya Ligi'nin ilk 5'inde değildi. Arda'ya tavsiyem, kariyer planlamasını kendisi yapsın.
Hakan Şükür'ün Habertürk'e verdiği röportajdan.
Aşağıdaki resme iyi bakması lazım Hakan Şükür'ün(Tugay kerimoğlunun blackburn taraftarı tarafından selamlanışının resminden bahsediyor). Çok iyi hem de. Sonra da uzun uzun düşünmesi lazım. Bu adam da İngiltere'nin düşme tehlikesini her sene yaşayan takımlarından birisine gitti. Orada 8 yıl oynadı. Eski takımına dönüp tek bir laf bile etmedi. Kariyerini noktaladıktan bir hafta sonra Ali Sami Yen Stadyumu çimlerindeydi. Benim kadar gol atmadı, benim aldığım UEFA madalyasını da almadı. Neden acaba? Sebep sadece Galatasaray'ın vefasızlığı mı? Onu istemediği İtalya Ligi'nin ilk beşine giremeyen takımlarına göndermesi mi? Değer bilmez yöneticiler mi? Peki öyleyse neden bu adam o çimlerdeydi de ben bugün ahirete randevu veriyorum?
Hakan Şükür bu sebepten Avrupa'da ve Türk futbolunda bir Tugay Kerimoğlu olamadı. Tugay Kerimoğlu küme düşmeye oynayan bir takımda oynadı hem de yıllarca. Onun bir zamanlar gidip dört maçtan fazla oynayamadığı takımda. O yüzden Ewood Park'tan Tugay ayakta alkışlanarak uğurlandı ve bugün İngiltere'de teknik adamlık için adı geçiyor. Kendisi ise hala 15 sene önceki Torino maceralarını anlatıyor gazetelere. Zamanında Torino'da antrenman bitince Selçuk Manav'ı da yanına alıp ırmağın kenarına gidip "çok yalnızım, beni buraya gönderdiler, Rizzitelli bana pas vermiyor" duygu sömürüsünün izleri hala kafasında kalmış halde. Hakan Şükür Inter'de de oynadı, o bahsettiği ilk beşte yer alan takımda. Ne yaptı? Sezonun en kötü transfer listesine seçildi. Evliya misali Avrupa'yı dolaşıp döndüğünde, ona kucak açan kulüp yine Galatasaray oldu. Ona her zaman sabreden kulüp. Ama o bunu hiç anlamadı.
Kusura bakmayın ama zamanında "ben mi Galatasaray mı?" diye soranlara "Galatasaray, o daha vefalı" diyen bir adamın yanında "Ahiretteki rövanşı bekliyorum" diyen adamın zaten 2. Metin Oktay olmasına imkan yoktur. Bir tarafta kulübün vefasını yücelten bir efsanenin yanında vefasızlığını her fırsatta tekrarlayan bir adamdan zaten Metin Oktay hiçbir zaman olamazdı, olmayacak da. Bunu da her gün kanıtlıyor.
Hıncal Uluç'un alattığı bir hikaye vardır: "Fenerbahçe'yi, Fener'in favori olduğu maçta 5-0 yenmişlerdi. 4 golü Metin atmıştı. Soyunma odasına gittim. (O günlerde gazeteciler soyunma odasına gider ve röportaj yazarlardı. Maç günleri istihbarat defterindeki görev paylaşımında "Soyunma Odası" da yer alırdı.) Oda bayram yeriydi. Herkes çılgın gibi bağırıyor, zıplıyor, kucaklaşıyordu. Birden gözüm Metin'e takıldı. Bir köşede oturmuş, başını iki elinin arasına almıştı. Sanki maçı 5-0 kaybeden takımın kaptanı oydu. Ya da çok kötü bir haber almıştı.. Koştum "Hayrola?.. Ne var" diye.. Başını kaldırdı. Beni gördü..
"Hıncal" dedi.. "Yarın gazetelerin benim için neler yazacağını tahmin edebiliyor musun?.. Allah beni şımartmasın!.."
Kişilere unvanlarını, etrafındakiler verirler. Onu sevenler ya da nefret edenler. Metin Oktay hiçbir zaman kendisi için "Taçsız Kral" lafını kullanmamıştır. Bu unvanı ona Galatasaray camiası, taraftarıyla, basınıyla, yöneticisiyle vermiştir. Yukarıdaki hadise de buun bir örneğidir. Hakan Şükür'ün kendisini 2. Metin Oktay ilan etmesindeki burnu büyüklüğü açıklamaya kelimelerin yeteceğini sanmıyorum.
Futbolcu olarak çok yetenekli bir adamdı, bununla birlikte bir Galatasaraylı olarak ve insan olarak gözümde iyice sıfıra inmiştir Hakan Şükür. Hala da zorlamaktan bıkmıyor. Kopenhag Mızıkacıları konuşmaya devam ediyor.
NOT:ALINTIDIR.